ne yapmalıyım ?

:KK12::KK12:@tugcedevran aynen katılıyorum. Adamın karısına saygı gösterilmedi. Adam da göstermelik çabaladı, gerçekten çabalasaydı sorun çözülürdü şimdiye kadar. Nolcak canım çek işte kahrını denmezdi. Hem sevdiklerimizin sıkıntılalarına olur da ilerde benim de aile kaynaklı sorunlarım olursa o da onlara katlansın diye göğüs germiyoruz. Sevgi bunun için yok. Olayın özeti eşine saygısızlık yapılması ve kocanın bunu normalleştirip çek demesi. Kızın incindiği nokta da burası zaten. Kadının fiziksel bir rahatsızlığı vardır, bakıma ihtiyacı vardır ya da maddi yardıma ihtiyacı vardır destek olunur ama kahrı çekilmez. Bize sevgiyi yanlış öğretmişler galiba, beraberinde anasının danasının kahrını eşantiyon olarak almak gibi:KK12:
 
Ben konuyu okuyorum. Adam kulkanabilecegi her cümleyi kullaniyor. Eksik hamleleryapıyor o ayrı. Cidden onun da eksik davrandığı durumlar var. Ben adama tamamen hakli davrandi demiyorum bu kriz anında.

Ama boyle bosanmaya goturmeden once basvurulacak bikac yol daha varken, seviyorum denilen kisiden vazgecmeyi dogru bulmuyorum.

cansu bir çok mesajında çok mantıklı buldum yorumunu, ama şunu sormak zorundayım,pembesunun eski konularını okudun mu?

bu konu ile tanısaydım pembesuyu ben de senin gibi düşünebilirdim, daha fazla emek vermesi gerektiğini düşünebilirdim.

ama pembesuyu neredeyse bir yıldır takipediyorum,
sürekli farklı duygularla konular açıyor,
yok olmayacak diyor birinde,
bir diğerinde karar verdim bunları arkada bırakacağım diyor,
birinde eşiyle,
diğerinde kv si ile bir tartışmasını anlatıyor.
ve olmuyor.

gerçekten pembesu denenebilecek çok şeyi denedi zaten, çift terapisi önerisini de deneyebilirdi elbette ama herkesin bir burama geldi artık noktası vardır, ben pembesuyu hiç bir şekilde eleştirmeyi doğru bulmuyorum bu sebeple.

bir insan bir başkası yüzünden psikolojik sıkıntılar çekmeye başlamışsa (veya fiziksel) artık o kişi ile ilişkisini sonlandırmalıdır, başka çözümü yoktur....
 
merhaba eşim ikna oldu taşınıyoruz demeyi çok isterdim ama üzülerek söylüyorum ki ailemin yanına dönüyorum.
kendi elleriyle aldı biletimi. bu akşam dönüyorum..

hayatım boyunca pişman olacağımı kibir yaptığımı ve artık iyice abarttığımı söyledi en son.
annesine de rest çektiğini ev için fakat satılması adına imza atmayacağını söylemiş annesi kiraya verin satmayın bu apartmanda herhangi bi daireyi başkasına satmam demiş.
kendince satmayı düşündüğünü fakat baba yadigarı olan evi ne annesi ne de kendi satmak istiyormuş.
içini o kadar yaptırdıktan sonra da asla kiraya vermezmiş.. ben onu hiç anlamamışım annesinin hasta olduğunu ve elinden gelen herşeyi yaptıgını söylediği söyledi.
ilk başta sana inanmadım abattın sandım ama evet haklıyıdın şimdi yanındayım ama sen gurur yaptın gidiyorsun ömür boyu pişman olacaksın ve ben sana artık gitme demicem sen bilirsin..
sana günlerce yalvardım anlattım halimi annem için alabileceğimiz her tedbiri alalım istersen bi ömür suratına bakma eve demir alarm ne istiyorsan tak yeter ki gitme bırakma dedim ama sen bensizliği çoktan göze almışsın.
hatta bir sürü ağır şey söyledi onun için hiç kolay olmayan ama benim için yuttuğu..
bunlara da ayrıca kırıldım tabi yıllar sonra aklında tutup sanki bi gün yüzüme vurmak için takmıyormuş gibi görünüp aslında içini kemiren bir sürü şey oldugunu öğrendim..
annesi de yeminler etmiş sakın gitmesin ayrılmasın girersem senin ölünü göreyim gerekirse yine ilaç yutarım ele güne rezil etmeyin kendinizi ne emeklerle evlendiniz tek başınıza falan demiş..
benide aradı dün akşam mesaj attı ama dönmedim hiç birine.
eşimin evden neden gitmediğini çok iyi biliyorum eve harcadıgımız parayla yeni bi ev alırdık bi ev parasını oraya gömmek istemiyor ne annesine ne de başkasına o evi bırakmaz parası kıymetli çünkü..
ondan daha beterdir benim cimriliğim ama benimkide artık gurur meselesi oldu.
eşimi çok sevsem de bir ömür bir daha bu enerjiyi huzuru mutluluğu kimsede bulamayacak olsam da gidicem..

bir de ısrarla sana kim akıl veriyorsa Allahın bulsun diyor..
bende Allaha havale etmen gereken kişi annen dedim..
onu ettim zaten ama sen böyle değildin sana ne oldu nasıl kaybettin merhametini nasıl bu kadar duyarsız vicdansız oldun..
annem ameliyat oldugunda sen değil miydin girsin canım ne var gerekirse yeniden veririrm diyen dedi.

bende olayın eve girmesi değil takıntıları oldugunu ve benim psikolojimi bozduklarını söyledim.
senin sevgin böyle şeyleri görmezden gelecek kadar büyüktü en son bebek ve tatil planı yapıyorduk 2 hafta sonra tatile gidecektik anlamıyorum ne oluyor böyle deyip durdu..
o kadar çok şey söyledi ki.. gidicem daha fazla ısrar etme dedim tamam git alıyorum biletini dedi..
aldı. akşam seni kendi ellerimle bırakcam terminale bekle dedi..
20.30 da otobüsüm..

yemin ederim kalbim yerinden çıkacak gibi böyle biri eliyle kalbimi söküyormuşta kanaya kanaya ayrılıyorumusum gibi evimden.
saat 7 hiç olmasın hiç gelmesin hiç gitmeyeyim istiyorum.
ama asla dönemem artık.

Konu sahibi konunuzu okudum sadece birşey yazacağım . İki erkek kardeşiminde evlerinin anahtarları bizde mevcut . Dünyanın binbir türlü hali var . Gerektiği zaman alıyorlar bizden ve yine bize getiriyorlar , bazen dalgınlıkla evde unutuyorlar . Bizden rica ediyorlar anahtarı verin biz bizimkini evde unuttuk diye .Böyle pek çok durum yaşıyoruz . Ben sizin çok abarttığınızı düşünüyorum .
 
Konu sahibi konunuzu okudum sadece birşey yazacağım . İki erkek kardeşiminde evlerinin anahtarları bizde mevcut . Dünyanın binbir türlü hali var . Gerektiği zaman alıyorlar bizden ve yine bize getiriyorlar , bazen dalgınlıkla evde unutuyorlar . Bizden rica ediyorlar anahtarı verin biz bizimkini evde unuttuk diye .Böyle pek çok durum yaşıyoruz . Ben sizin çok abarttığınızı düşünüyorum .

Eminim kardeşlerinizin evine her gün girip sağı solu kurcalamıyorsunuzdur.
Çamaşırları yıkama ve ütüleme gibi mevzulardan sonra gelininiz kavga çıkarıp anahtarı istese verirdiniz en azından dimi?
Hadi vermediniz diyelim kapının kilidini değiştirseler ayılıp bayılıp küsmezdiniz?
Hadi küstünüz her gün sandalye koyup camdan pencereden odaların içini görmeye de çalışmazdınız eminim?
Hatta o cam açıksa ordan eve de girmezdiniz eminim.
Bu kayınvalide bunların hepsini yaptı
 
cansu bir çok mesajında çok mantıklı buldum yorumunu, ama şunu sormak zorundayım,pembesunun eski konularını okudun mu?

bu konu ile tanısaydım pembesuyu ben de senin gibi düşünebilirdim, daha fazla emek vermesi gerektiğini düşünebilirdim.

ama pembesuyu neredeyse bir yıldır takipediyorum,
sürekli farklı duygularla konular açıyor,
yok olmayacak diyor birinde,
bir diğerinde karar verdim bunları arkada bırakacağım diyor,
birinde eşiyle,
diğerinde kv si ile bir tartışmasını anlatıyor.
ve olmuyor.

gerçekten pembesu denenebilecek çok şeyi denedi zaten, çift terapisi önerisini de deneyebilirdi elbette ama herkesin bir burama geldi artık noktası vardır, ben pembesuyu hiç bir şekilde eleştirmeyi doğru bulmuyorum bu sebeple.

bir insan bir başkası yüzünden psikolojik sıkıntılar çekmeye başlamışsa (veya fiziksel) artık o kişi ile ilişkisini sonlandırmalıdır, başka çözümü yoktur....

Bikac konusunu biliyorum açıkçası. Benim sinirlendigim nokta tamamen pembesu üzülecek olması isin sonunda. Hani pembesu dese ki "sevmiyorum, bıktım hu lanet adamdan" tamam diycem ya bosver ne ugrasiyosun cek kapıyı git. Ama burda esini seviyor, ailesinin yanında yeri olmadığını söylüyor, evini seviyor... yani şu durumda cift terapisini de deneseydi keske diye sinirleniyorum. Şu kv'yi tedaviye ikna etmek icin yollar deneselerdi diyorum..

Üzülüyorum açıkçası birbirini seven insanlarn ayrılmasına..
 
Eminim kardeşlerinizin evine her gün girip sağı solu kurcalamıyorsunuzdur.
Çamaşırları yıkama ve ütüleme gibi mevzulardan sonra gelininiz kavga çıkarıp anahtarı istese verirdiniz en azından dimi?
Hadi vermediniz diyelim kapının kilidini değiştirseler ayılıp bayılıp küsmezdiniz?
Hadi küstünüz her gün sandalye koyup camdan pencereden odaların içini görmeye de çalışmazdınız eminim?
Hatta o cam açıksa ordan eve de girmezdiniz eminim.
Bu kayınvalide bunların hepsini yaptı

Yok yapmam yapmayız mecbur kalmadıkça girmem onlar isterse giriyoruz . Ama bir insan çamaşırlarının katlanıp ütülendiğini farkeder şimdi ben yengeme gidip iş yapsam illaki farkeder ve sen bu anahtarı nereden buldun der eğer bizde anahtar olmasa . Bence konu sahibi daha önce eşine annen bu işleri nasıl yapıyor anahtarı mı var dese . En başından diğer aile üyelerine yansımadan sonuçlanmazmıydı ?
 
Bikac konusunu biliyorum açıkçası. Benim sinirlendigim nokta tamamen pembesu üzülecek olması isin sonunda. Hani pembesu dese ki "sevmiyorum, bıktım hu lanet adamdan" tamam diycem ya bosver ne ugrasiyosun cek kapıyı git. Ama burda esini seviyor, ailesinin yanında yeri olmadığını söylüyor, evini seviyor... yani şu durumda cift terapisini de deneseydi keske diye sinirleniyorum. Şu kv'yi tedaviye ikna etmek icin yollar deneselerdi diyorum..

Üzülüyorum açıkçası birbirini seven insanlarn ayrılmasına..

anlıyorum kesinlikle.
ama olmayınca ne yapılabilir ki,
ben de kendi hayatımdan örnek verdim, çor zor bir babannem var, benim babannem elbette ben seviyorum, ama baba pembesunun eşi gibi tavır takındı her zaman, annem şimdi 50 yaşında ve hap kullanıyor, sigara içiyor...
pembesunun evliliğinin sonu bu da olabilir,
benim annem babam boşansın asla istemezdim elbette, hala da istemem, ama annemi öyle görmek beni ne kadar üzüyor bilemezsin.
evet pembesu üzülecek, ama en azından akıl sağlığını koruyabilecek gözüyle bakıyorum olaya ben maalesef :(
 
Yok yapmam yapmayız mecbur kalmadıkça girmem onlar isterse giriyoruz . Ama bir insan çamaşırlarının katlanıp ütülendiğini farkeder şimdi ben yengeme gidip iş yapsam illaki farkeder ve sen bu anahtarı nereden buldun der eğer bizde anahtar olmasa . Bence konu sahibi daha önce eşine annen bu işleri nasıl yapıyor anahtarı mı var dese . En başından diğer aile üyelerine yansımadan sonuçlanmazmıydı ?

İlk konusunda kirlileri alıp "iyiliğine" yıkıyordu. Uyarmışlar devam etmiş.
Anahtarı istediler vermedi.
Kapının kilidini değiştirmişler. Bu sefer sürekli sandalye tepelerinde içeri gözetlemiş ve yetmemiş camlardan girmiş bir kadın.
Pembesu anahtar var diye bitirmiyor yani. Kadın laf anlamıyor.
 
anlıyorum kesinlikle.
ama olmayınca ne yapılabilir ki,
ben de kendi hayatımdan örnek verdim, çor zor bir babannem var, benim babannem elbette ben seviyorum, ama baba pembesunun eşi gibi tavır takındı her zaman, annem şimdi 50 yaşında ve hap kullanıyor, sigara içiyor...
pembesunun evliliğinin sonu bu da olabilir,
benim annem babam boşansın asla istemezdim elbette, hala da istemem, ama annemi öyle görmek beni ne kadar üzüyor bilemezsin.
evet pembesu üzülecek, ama en azından akıl sağlığını koruyabilecek gözüyle bakıyorum olaya ben maalesef :KK43:

Bilmiyorum açıkçası.. belki de şuan ben de sevdigim kisiden ayrı olduğum icin her seyi denemeliydi diyorum. Yani ne biliyim benim icin en önemli kavram "aşk" yaşımla alakalıdır belki de bu.

Ben pembesunun destek almaya başlamasını söylemistim bu evden ayrılma durumlari daha yokken. Çünkü cidden sinirleri yıpratıcı bir süreçten geciyordu zaten suanda da pik yaptı bu stres hali..

Ama nedense kocası bana umut vaadediyor ya, hani gerçekten toparlanabilirmis gibi her şey. Şurda bi ablam bi arkadasım yaşıyor sanki bu durumu cidden Üzgünüm ya.
 
Bilmiyorum açıkçası.. belki de şuan ben de sevdigim kisiden ayrı olduğum icin her seyi denemeliydi diyorum. Yani ne biliyim benim icin en önemli kavram "aşk" yaşımla alakalıdır belki de bu.

Ben pembesunun destek almaya başlamasını söylemistim bu evden ayrılma durumlari daha yokken. Çünkü cidden sinirleri yıpratıcı bir süreçten geciyordu zaten suanda da pik yaptı bu stres hali..

Ama nedense kocası bana umut vaadediyor ya, hani gerçekten toparlanabilirmis gibi her şey. Şurda bi ablam bi arkadasım yaşıyor sanki bu durumu cidden Üzgünüm ya.
Kocası bana da umut vaadediyor gb geldi ama bir yandan da adam hazır pembesu giderken içindeki herşeyi kusmuş, alakası olmayan eski defterleri falan açmış, nasılsa bitti gidiyor şöyle bi içimdekileri boşaltayım diye mi düşündü anlamadım hiç
 
Bilmiyorum açıkçası.. belki de şuan ben de sevdigim kisiden ayrı olduğum icin her seyi denemeliydi diyorum. Yani ne biliyim benim icin en önemli kavram "aşk" yaşımla alakalıdır belki de bu.

Ben pembesunun destek almaya başlamasını söylemistim bu evden ayrılma durumlari daha yokken. Çünkü cidden sinirleri yıpratıcı bir süreçten geciyordu zaten suanda da pik yaptı bu stres hali..

Ama nedense kocası bana umut vaadediyor ya, hani gerçekten toparlanabilirmis gibi her şey. Şurda bi ablam bi arkadasım yaşıyor sanki bu durumu cidden Üzgünüm ya.

Aşkla ilgili sorun yaşadığın için böyle seni anladım şimdi.
Ama emin ol evlendiğinde aşkın önüne çıkan şeyler oluyor, mesela huzur.
Kayınvalide kayınpeder vb sorunlarla da ben empati yapıyorum. Ki anahtarım kimse de yok, ayrı şehirdeyim ayda bir görüşüyoruz ona rağmen. Çünkü ne kadar da sevsen eşinin anne babasıyla yaşadığın sorun kendi annenle yaşadığın sorun gibi olmuyor.
Ne kadar da sevsen evine huzursuzluk girerse mutlu olamıyorsun. Aşk bitince huzur ve mutlulukta yoksa sonu hüsran oluyor.
En önemlisi bir insan kendini evinde hissedemiyorsa, evim diye güvende oturamıyorsa o evlilikten de hayır gelmez. Zaten mutlu olamaz.
Odana sürekli annenin girip sağı solu kurcaladığını düşün bir kendi annen olduğu halde özeline girdiği için sinirlenirsin bi de kendi evine yapıldığını düşün. İnsan delirir.
Sabrın da sonu var yani.
 
Kocası bana da umut vaadediyor gb geldi ama bir yandan da adam hazır pembesu giderken içindeki herşeyi kusmuş, alakası olmayan eski defterleri falan açmış, nasılsa bitti gidiyor şöyle bi içimdekileri boşaltayım diye mi düşündü anlamadım hiç

Hayır, can havliyle söylenen seyler onlar. Kaybetmenin acısıyla bianlık ofkeyle söylenen seyler. Gidiyor ve artık hayatında olmayacak ya, ondan.
 
İlk konusunda kirlileri alıp "iyiliğine" yıkıyordu. Uyarmışlar devam etmiş.
Anahtarı istediler vermedi.
Kapının kilidini değiştirmişler. Bu sefer sürekli sandalye tepelerinde içeri gözetlemiş ve yetmemiş camlardan girmiş bir kadın.
Pembesu anahtar var diye bitirmiyor yani. Kadın laf anlamıyor.

Ama çocuğu olunca bakması için onu uygun görmüş konu sahibi o zamanda giricekti belkide anahtarı da kendileri verecekti . O yüzden bana tepkisi fazla geldi konu sahibinin .
 
Bilmiyorum açıkçası.. belki de şuan ben de sevdigim kisiden ayrı olduğum icin her seyi denemeliydi diyorum. Yani ne biliyim benim icin en önemli kavram "aşk" yaşımla alakalıdır belki de bu.

Ben pembesunun destek almaya başlamasını söylemistim bu evden ayrılma durumlari daha yokken. Çünkü cidden sinirleri yıpratıcı bir süreçten geciyordu zaten suanda da pik yaptı bu stres hali..

Ama nedense kocası bana umut vaadediyor ya, hani gerçekten toparlanabilirmis gibi her şey. Şurda bi ablam bi arkadasım yaşıyor sanki bu durumu cidden Üzgünüm ya.

canım biz de üzgünüz,
ayrılmasını teşvik eden arkadaşlar da üzgün.
kim bir yuvanın dağılmasını ister ki.
ama dediğin gibi yaşla ve durumla alakalı olabilir.
ya da seninle alakalıdır, sen her zaman aşk diyen birisisindir, ve öyle olacaksındır.

ben de öyleyimdir kendi içimde, aşk her şeyi yener diye düşünürüm ve inanırım. BDVde yorum yaptığım bir çok konuda çok iyimser olmakla suçlandım...
ama yaşımla alakalıdır belki,
o kadar aşkın yenildiğine şahit oldum ki, her seferinde şaşırıyorum umutsuzluğa kapılıyorum.
ama sanırım biz yanılıyoruz, selvi boylum al yazmalımda Asya ne demişti;

- sevgi neydi, sevgi emekti...

eşinin daha fazla emek vermesi gerekirdi, pembesunun yapabileceği çok da bir şey kalmadı.
 
Ama çocuğu olunca bakması için onu uygun görmüş konu sahibi o zamanda giricekti belkide anahtarı da kendileri verecekti . O yüzden bana tepkisi fazla geldi konu sahibinin .

Yavaş yavaş değişti. İlk zamanlar çamaşırımı karıştırmasın ama eve baksın madem diyordu. Ama zamanla insanı iyi niyetten uzaklaştırıyorlar.
Bilmiyorum ben mi keskinim nedir?
Bizim de yengemiz kuzenlerin çocuklarına bakıyor ama kendi evinde bakıyor. Mesafeli bir aileyizdir kimse de kimsenin anahtarı yoktu ve o evin sahibi evde yokken anne baba dahi girmez. Saygısızlık gibi geliyor bana.
Haliyle çocuk işi de bana yumuşatmıyor. Ben konu sahibinin yerinde olsam ilk zaman o anahtarı vermemek için kavga çıkarırdım. Hiç tahammül edemem özel alanımın anahtarının olmasına.
Benim anahtarım kimse de yok. Anahtarımı evde unutursam çilingir çağırıyorum. Evden çıkmadan her yeri kontrol ediyorum. Herkes birine anahtar vermek zorunda da değil. Bana normal geliyor bu nedenle tepkisi
 
Aşkla ilgili sorun yaşadığın için böyle seni anladım şimdi.
Ama emin ol evlendiğinde aşkın önüne çıkan şeyler oluyor, mesela huzur.
Kayınvalide kayınpeder vb sorunlarla da ben empati yapıyorum. Ki anahtarım kimse de yok, ayrı şehirdeyim ayda bir görüşüyoruz ona rağmen. Çünkü ne kadar da sevsen eşinin anne babasıyla yaşadığın sorun kendi annenle yaşadığın sorun gibi olmuyor.
Ne kadar da sevsen evine huzursuzluk girerse mutlu olamıyorsun. Aşk bitince huzur ve mutlulukta yoksa sonu hüsran oluyor.
En önemlisi bir insan kendini evinde hissedemiyorsa, evim diye güvende oturamıyorsa o evlilikten de hayır gelmez. Zaten mutlu olamaz.
Odana sürekli annenin girip sağı solu kurcaladığını düşün bir kendi annen olduğu halde özeline girdiği için sinirlenirsin bi de kendi evine yapıldığını düşün. İnsan delirir.
Sabrın da sonu var yani.

Evet, bu yüzden de düzeltmek icin her seyi denememisken birbirini seven insanlar birbirini bırakmasn diyorum.

Aşkla ilgili sorun yaşayıp yaşamamam da degil açıkçası mesela, çünkü adam umut vaadediyor. Kv ise düzelme ihtimali var. Ya da güzelce konusulsa belki de taşınma konusunda anlaşılabilir.. yani umutlar tükenmemisken henüz, vazgecmek içindaha vakit vardır diye kabul ederim ben hep her konuda.

Huzur elbette en önemlisi, güven duygusu da. Zaten huzur getirmeyen sey de aşk olmaktan cıkıyor. Ama burda tek problem kv iken.. ne biliyim ya üzülüyorum pembesu için, kac yıldır birlikte yaşadığı adam..
 
Evet, bu yüzden de düzeltmek icin her seyi denememisken birbirini seven insanlar birbirini bırakmasn diyorum.

Aşkla ilgili sorun yaşayıp yaşamamam da degil açıkçası mesela, çünkü adam umut vaadediyor. Kv ise düzelme ihtimali var. Ya da güzelce konusulsa belki de taşınma konusunda anlaşılabilir.. yani umutlar tükenmemisken henüz, vazgecmek içindaha vakit vardır diye kabul ederim ben hep her konuda.

Huzur elbette en önemlisi, güven duygusu da. Zaten huzur getirmeyen sey de aşk olmaktan cıkıyor. Ama burda tek problem kv iken.. ne biliyim ya üzülüyorum pembesu için, kac yıldır birlikte yaşadığı adam..

İnsanlar değişmezler ne yazık ki.
Kayınvalidesi 45 yaşında neyse öyle gider. Hatta annem yaşlandıkça kötü huylar daha da baskın oluyor diyor. Haklı da. Yaşlandıkça daha da kötü huylar da edinecek, huysuzlaşacak.
Haliyle aşk için dahi bir insanın bir kötü huylu insanlarla yüz göz olmasının sonu hep pişmanlıktır. Buradaki konulara bak. Başta aşk için her şeyi kabul ederim sanan ama sonrasında mutsuz olan kadın dolu.
Ha evliyken mutsuz ha boşanmış ve mutsuz bir fark yok. Eninde sonunda o aşk acısı geçer, zamanla unutur insan.
 
canım biz de üzgünüz,
ayrılmasını teşvik eden arkadaşlar da üzgün.
kim bir yuvanın dağılmasını ister ki.
ama dediğin gibi yaşla ve durumla alakalı olabilir.
ya da seninle alakalıdır, sen her zaman aşk diyen birisisindir, ve öyle olacaksındır.

ben de öyleyimdir kendi içimde, aşk her şeyi yener diye düşünürüm ve inanırım. BDVde yorum yaptığım bir çok konuda çok iyimser olmakla suçlandım...
ama yaşımla alakalıdır belki,
o kadar aşkın yenildiğine şahit oldum ki, her seferinde şaşırıyorum umutsuzluğa kapılıyorum.
ama sanırım biz yanılıyoruz, selvi boylum al yazmalımda Asya ne demişti;

- sevgi neydi, sevgi emekti...

eşinin daha fazla emek vermesi gerekirdi, pembesunun yapabileceği çok da bir şey kalmadı.

O zaman insallah esi de emek verir biraz daha, pembesu da gayret eder.. toparlanabilecek durumdalar çünkü, isi inada bindirmeden sakin kafayla düşünmeleri konusmaları gerek. Anlayamıyorlar birbirlerini, anlayamadıkları için de orta noktada bulusamıyorlar. Iletisimi tam kurabilseler belki de daha kolay olacak her sey.
 
İnsanlar değişmezler ne yazık ki.
Kayınvalidesi 45 yaşında neyse öyle gider. Hatta annem yaşlandıkça kötü huylar daha da baskın oluyor diyor. Haklı da. Yaşlandıkça daha da kötü huylar da edinecek, huysuzlaşacak.
Haliyle aşk için dahi bir insanın bir kötü huylu insanlarla yüz göz olmasının sonu hep pişmanlıktır. Buradaki konulara bak. Başta aşk için her şeyi kabul ederim sanan ama sonrasında mutsuz olan kadın dolu.
Ha evliyken mutsuz ha boşanmış ve mutsuz bir fark yok. Eninde sonunda o aşk acısı geçer, zamanla unutur insan.

Tabiki, kimse aşktan ölmüyor sonucta. Ve cok şükür insan da unutan bir canlı. Ne diyim eğer pembesu kararnda netse Allah yardımcısı olsun. Bir kadının mutlu olmasi için bir erkeğe ihtiyacı yok elbette tek basına da mutlu olabilir, umarım pisman olmaz.
 
Back
X