- 13 Nisan 2012
- 32
- 12
-
- Konu Sahibi gonulcelen91
- #1
Merhaba arkadaşlar öncelikle konum biraz uzun olacak zahmet edip okuduğunuz için çok teşekkür ederim.
Gerçekten artık benim durumumda olan birileri veya bu yollardan geçmiş birileri varsa onlardan fikir almak istiyorum.Çünkü tek başıma işin içinden çıkamayacak duruma geldim. Bugün okuduğum bir kitapta büyük depresyonların sebebi geçmişte kafaya takılan küçük küçük şeylerdir diye bir söz gördüm. Depresyonda olduğumu düşünmeye başladığım için de size ayrıntılı anlatmak istedim belki benim göremediğim şeyleri siz görürsünüz. Benim başlardaki flört dönemi dahil 3 buçuk yıllık bir
ilişkim var. Yaşım 25. Erkek arkadaşım ise 28. Üniversitede kendimi kötü hissettiğim bir zamanda karşıma çıktı tanıştık. İlişkimizin yedinci ayında aslında benimle olan üç dört aylık flört döneminde zaten sevgilisi olduğunu öğrendim. Biz ilişkimizin adını koyduktan üç gün sonra kızdan ayrılmış. Bunu kızın erkek arkadaşımın Facebook adresine seni çok özledim diye mesaj atmasıyla öğrendim ve ben bu mesajı tesadüfen gördüm. Yani özelini karıştırmak amaçlı girmemiştim.Görünce sanki erkek arkadaşımmış gibi onunla
konuştum ve bana yaşadıkları güzel şeylerden, neden kendisinden ayrılmak istediğini anlamadığından, her şey çok güzel giderken kendisini üzdüğünden bahsetti ve barışmak istediğini söyledi. Ben de erkek arkadaşıma söylediğimde o anlık korkusu ve heyecanıyla bir sürü yalan söyledi. Sonra kızla kendi adıma konuştum ve her şeyi öğrendim. Kız da erkek arkadaşıma bir sürü beddualar edip çıktı bir daha da yazışmadık. Biraz vakit geçti küs kaldık sonuç olarak beni sevdiğine inandığım için affettim ve
hiçbir zaman bir tartışmada konusunu açıp yüzüne vurmadım.
İlişkimizin birinci yılında yine tesadüfen bilgisayarında başka kızlarla konuşmasını yakaladım. Tesadüfen diye özellikle belirtiyorum çünkü ben ona çok yoğun aşkla bağlı olduğum için Allah'ın özellikle karşıma çıkarttığını düşünüyorum. ''Çok güzelsin, afetsin, harikasın'' falan tarzında o sırada ailesi yemeğe çağırmıştı oradaydım ve
herkese istemsizce bu durumu yansıttım. Zaten sonra onlar da öğrenmişler, kızmışlar. Ağladı günlerce kapımda. Gerçekten aşkımın en yoğun, en deli dolu olduğu günlerdi ve ondan vazgeçmek fikri ölüm gibi geliyordu.Yine affettim. Yine hiç yüzüne bu konuyu açmadım. Madem affettim üstünde durmamalıyım ilişkiye zarar vermemeliyim diye düşündüm. Sonra bir daha sorun yaşamadık. Bu olaylarda da hiç ayrılmadık sadece üç beş gün küs kaldık.
İki buçuk yılı doldurduğumuzda sürekli kavga ediyorduk en ufak şeylerden bile tartışma çıkıyordu. Kendisi ara vermek istedi. Kabullenemedim ilk beş gün ağladım sızladım yalvardım. İstemedi zamana ihtiyacı
olduğunu artık kavga etmekten yorulduğunu söyledi. Tamam diyip geri çekildim. On gün sonra onu sürekli gece yarıları whatsappta görmekten, artık dönmeyeceğini düşünmekten yorulmuştum ve buluşmak isteyip ayrılmamız gerektiğini bu şekilde belirsiz ara vermelerin bana göre olmadığını söyledim. Çok üzüldü seni çok özledim sadece bu zamanın bize iyi geleceğini düşündüm hala da iyi geleceğine inanıyorum devam edelim bence bazı şeylerin farkına vardık bu süreçte dedi. Tamam dedim o gün bugündür hiç kavga etmedik yedi ay oldu.
Üç buçuk yıllık ilişkimde yaşadığım üç büyük problem budur bunun dışındakiler ufak tefek sıkıntılardı belki aştık belki kafama taktım bilinçaltımda duruyor bilemiyorum. Sevgilim çok anlayışlı, romantik, temiz, kıskanç ve biraz sorumsuz biridir. Ben de aşırı derecede planlı yaşayan biriyim. Ailesiyle ilişkimizin sekizinci ayında tanıştım.Kendilerini seviyorum saygıda kusur etmedim onlar da bana karşı hep anlayışlı ve sevgi doluydu.
Tanıştıktan sonra ciddi olduğumuz kesinleştiğinde para biriktirmemiz gerektiğini, artık borçlarını kapatması gerektiğini konuşmaya başladık. Bir buçuk yıl boyunca kenara para atmasını bekledim ama malesef olmadı ya şartlar izin vermedi ya ailesiyle ilgili problemler oldu ya da sorumsuzluğundan yapmadı. Ben biriktirmeye başladım fakat onun daha umursamaz davrandığını görünce sanırım kafama çok taktım bu meseleyi.
Bir buçuk ay önce işten eve geldim ve birden hiçbir sebep yokken bir gün öncesinde sevgi sözcükleri havada uçuşurken ona soğuk davrandım. Geçici bir şey sandım. Ama tam bir buçuk aydır geçmedi.
Kendime kızdım çünkü tam her şeyi yoluna koymaya başlamıştık üç beş de olsa bir şeyler yapmaya başlamıştı. Hiç yüzükten bahsetmeyen adam bana yüzük zevkimi sormuştu. Ama bana ne olduysa geçmedi. Seviyorum sevdiğimi biliyorum. Onunla buluşurken mutluyum konuşurken mutluyum ama ne zaman eve geliyorum bin bir tane soru aklımı kemiriyor. Doğru kişiyle mi devam ediyorsun ? Seviyor musun? Emin misin?
Ailesinden uzaklaştım. Çok uzun zamandır görüştüğümüz, çok iç içe olduğumuz, her şeylerine şahit olduğum içindir diye düşündüm en başta ama sonra geçmedi, geçmiyor. Ne yapacağımı bilmiyorum. 250 metre öteden gördüğümde kalbimin pır pır attığı günleri geri istiyorum ki bu günler bir buçuk ay kadar uzakta. Haftada bir gün buluşuruz. Şuan o gün gelecek de ben bu durumumu yansıtacağım diye ödüm kopuyor. Nasıl çıkacağım bu işin içinden?
Geçici bir soğukluk evresi sandım ama içimdeki o eksikliğin adı ne bilmiyorum. Her şey yoluna girmeye başladı ama bana bir şey oldu adını koyamadığım bir şey. Şımardım mı? Egom mu ön planda? Benden ayrılsa o zaman mı anlayacağım neyin ne olduğunu? diye düşündüğüm çok oldu ama ben zaten kendimden önce onu düşünüyorum bu süreçte onu kıracak, üzecek bir şey yapmamak için o kadar uğraştım ki. Kendimle baş başa kaldığımda sorularla boğuşmaktan yoruldum. Öğretmenim sınıfta ders anlatmakta zorlanıyorum. Durduk yere ağlayasım geliyor. Tabi bunun dışında ailevi problemlerim de var bir buçuk aydır ilk kez bugün çocuklara vaziyetimi yansıtmak zorunda kaldım. Kendime, gözyaşlarıma engel olamadım. Böyle bir dönemden geçen kimse var mıdır forumda? Lütfen arkadaşlar fikirlerinizi esirgemeyin. Belki fikrinizle bir yardımınız dokunur. Çok teşekkür ediyorum okuyan, ilgilenen herkese...
Gerçekten artık benim durumumda olan birileri veya bu yollardan geçmiş birileri varsa onlardan fikir almak istiyorum.Çünkü tek başıma işin içinden çıkamayacak duruma geldim. Bugün okuduğum bir kitapta büyük depresyonların sebebi geçmişte kafaya takılan küçük küçük şeylerdir diye bir söz gördüm. Depresyonda olduğumu düşünmeye başladığım için de size ayrıntılı anlatmak istedim belki benim göremediğim şeyleri siz görürsünüz. Benim başlardaki flört dönemi dahil 3 buçuk yıllık bir
ilişkim var. Yaşım 25. Erkek arkadaşım ise 28. Üniversitede kendimi kötü hissettiğim bir zamanda karşıma çıktı tanıştık. İlişkimizin yedinci ayında aslında benimle olan üç dört aylık flört döneminde zaten sevgilisi olduğunu öğrendim. Biz ilişkimizin adını koyduktan üç gün sonra kızdan ayrılmış. Bunu kızın erkek arkadaşımın Facebook adresine seni çok özledim diye mesaj atmasıyla öğrendim ve ben bu mesajı tesadüfen gördüm. Yani özelini karıştırmak amaçlı girmemiştim.Görünce sanki erkek arkadaşımmış gibi onunla
konuştum ve bana yaşadıkları güzel şeylerden, neden kendisinden ayrılmak istediğini anlamadığından, her şey çok güzel giderken kendisini üzdüğünden bahsetti ve barışmak istediğini söyledi. Ben de erkek arkadaşıma söylediğimde o anlık korkusu ve heyecanıyla bir sürü yalan söyledi. Sonra kızla kendi adıma konuştum ve her şeyi öğrendim. Kız da erkek arkadaşıma bir sürü beddualar edip çıktı bir daha da yazışmadık. Biraz vakit geçti küs kaldık sonuç olarak beni sevdiğine inandığım için affettim ve
hiçbir zaman bir tartışmada konusunu açıp yüzüne vurmadım.
İlişkimizin birinci yılında yine tesadüfen bilgisayarında başka kızlarla konuşmasını yakaladım. Tesadüfen diye özellikle belirtiyorum çünkü ben ona çok yoğun aşkla bağlı olduğum için Allah'ın özellikle karşıma çıkarttığını düşünüyorum. ''Çok güzelsin, afetsin, harikasın'' falan tarzında o sırada ailesi yemeğe çağırmıştı oradaydım ve
herkese istemsizce bu durumu yansıttım. Zaten sonra onlar da öğrenmişler, kızmışlar. Ağladı günlerce kapımda. Gerçekten aşkımın en yoğun, en deli dolu olduğu günlerdi ve ondan vazgeçmek fikri ölüm gibi geliyordu.Yine affettim. Yine hiç yüzüne bu konuyu açmadım. Madem affettim üstünde durmamalıyım ilişkiye zarar vermemeliyim diye düşündüm. Sonra bir daha sorun yaşamadık. Bu olaylarda da hiç ayrılmadık sadece üç beş gün küs kaldık.
İki buçuk yılı doldurduğumuzda sürekli kavga ediyorduk en ufak şeylerden bile tartışma çıkıyordu. Kendisi ara vermek istedi. Kabullenemedim ilk beş gün ağladım sızladım yalvardım. İstemedi zamana ihtiyacı
olduğunu artık kavga etmekten yorulduğunu söyledi. Tamam diyip geri çekildim. On gün sonra onu sürekli gece yarıları whatsappta görmekten, artık dönmeyeceğini düşünmekten yorulmuştum ve buluşmak isteyip ayrılmamız gerektiğini bu şekilde belirsiz ara vermelerin bana göre olmadığını söyledim. Çok üzüldü seni çok özledim sadece bu zamanın bize iyi geleceğini düşündüm hala da iyi geleceğine inanıyorum devam edelim bence bazı şeylerin farkına vardık bu süreçte dedi. Tamam dedim o gün bugündür hiç kavga etmedik yedi ay oldu.
Üç buçuk yıllık ilişkimde yaşadığım üç büyük problem budur bunun dışındakiler ufak tefek sıkıntılardı belki aştık belki kafama taktım bilinçaltımda duruyor bilemiyorum. Sevgilim çok anlayışlı, romantik, temiz, kıskanç ve biraz sorumsuz biridir. Ben de aşırı derecede planlı yaşayan biriyim. Ailesiyle ilişkimizin sekizinci ayında tanıştım.Kendilerini seviyorum saygıda kusur etmedim onlar da bana karşı hep anlayışlı ve sevgi doluydu.
Tanıştıktan sonra ciddi olduğumuz kesinleştiğinde para biriktirmemiz gerektiğini, artık borçlarını kapatması gerektiğini konuşmaya başladık. Bir buçuk yıl boyunca kenara para atmasını bekledim ama malesef olmadı ya şartlar izin vermedi ya ailesiyle ilgili problemler oldu ya da sorumsuzluğundan yapmadı. Ben biriktirmeye başladım fakat onun daha umursamaz davrandığını görünce sanırım kafama çok taktım bu meseleyi.
Bir buçuk ay önce işten eve geldim ve birden hiçbir sebep yokken bir gün öncesinde sevgi sözcükleri havada uçuşurken ona soğuk davrandım. Geçici bir şey sandım. Ama tam bir buçuk aydır geçmedi.
Kendime kızdım çünkü tam her şeyi yoluna koymaya başlamıştık üç beş de olsa bir şeyler yapmaya başlamıştı. Hiç yüzükten bahsetmeyen adam bana yüzük zevkimi sormuştu. Ama bana ne olduysa geçmedi. Seviyorum sevdiğimi biliyorum. Onunla buluşurken mutluyum konuşurken mutluyum ama ne zaman eve geliyorum bin bir tane soru aklımı kemiriyor. Doğru kişiyle mi devam ediyorsun ? Seviyor musun? Emin misin?
Ailesinden uzaklaştım. Çok uzun zamandır görüştüğümüz, çok iç içe olduğumuz, her şeylerine şahit olduğum içindir diye düşündüm en başta ama sonra geçmedi, geçmiyor. Ne yapacağımı bilmiyorum. 250 metre öteden gördüğümde kalbimin pır pır attığı günleri geri istiyorum ki bu günler bir buçuk ay kadar uzakta. Haftada bir gün buluşuruz. Şuan o gün gelecek de ben bu durumumu yansıtacağım diye ödüm kopuyor. Nasıl çıkacağım bu işin içinden?
Geçici bir soğukluk evresi sandım ama içimdeki o eksikliğin adı ne bilmiyorum. Her şey yoluna girmeye başladı ama bana bir şey oldu adını koyamadığım bir şey. Şımardım mı? Egom mu ön planda? Benden ayrılsa o zaman mı anlayacağım neyin ne olduğunu? diye düşündüğüm çok oldu ama ben zaten kendimden önce onu düşünüyorum bu süreçte onu kıracak, üzecek bir şey yapmamak için o kadar uğraştım ki. Kendimle baş başa kaldığımda sorularla boğuşmaktan yoruldum. Öğretmenim sınıfta ders anlatmakta zorlanıyorum. Durduk yere ağlayasım geliyor. Tabi bunun dışında ailevi problemlerim de var bir buçuk aydır ilk kez bugün çocuklara vaziyetimi yansıtmak zorunda kaldım. Kendime, gözyaşlarıma engel olamadım. Böyle bir dönemden geçen kimse var mıdır forumda? Lütfen arkadaşlar fikirlerinizi esirgemeyin. Belki fikrinizle bir yardımınız dokunur. Çok teşekkür ediyorum okuyan, ilgilenen herkese...