Mazi Sevenler Kulübü

rıdvanın şeytan tanjunun kral olduğu zmanlardı...
pazar günleri hürriyet gazetesi redkitin çizgi romanın verirdi..
şebneme elbiseler keserdik kartondan..
evler kaleler yapardık gazete eşantiyonlarından ellerimiz yapış yapış olurdu uhudan...
dantel yakalar kolalı saçlar kurdelalı..siyah önlük beslenme çantası okula giderdik...arı maya silgiler..mon ami pastel boyalar..renk renk keçeli kalem setleri...
magic box kanalı hayatımıza giren ilk özel televizyon oldu...hbb vardı..kanal 6..teleon...
oya-bora..ara beniii öptüümm seni senii.çok özledim deliii gibiii...
ramazanda topun patlamasını beklerdik...
cumartesi gecelerinin vazgeçilmez programı..biiirrr başşşkaaa geceeee...bu gece bu gecee...
 
ve tabiki vazgeçilmez unutulmaz susam sokağı....edi büdü kırpık hakan abi...sayılar kontu..ne eğitici ne öğretici ne seviyeli bir program...şimdi wingsmidir nedir bütün çocuklar onların peşinde..karakterler nasıl ama..ne çocuk ,ne genç kız arada kalmış birşey...
bir kelime bir işlem..
erkan yolaçla evet hayır..
tombi..
leblebi tozu..
cicoz sakız..hani şu 3lü mavi pembe sarı renkte olan...
horoz şeker...
bide evlerin duvarlarında şu zenci sarı küpeli kırmızı bandanalı bayan figürü asılırdı..
misafir odasında sehbanın üzerinde gondolun içinde çeşit çeşit sigaralar dururdu...içen içmeyen oradan mutlaka alır yakardı..
 
sevgili pinky star mazi seven dostlarımı burada görmek beni nasıl mutlu ediyor anlatamam..kaydirigubbakcemile5
bir anda herşeyi anlatmaya başlamışsın ,sanki eski bir mahalle arkadşım var şu an karşımda ..
hoşgeldin sefalar getirdin , ne iyi ettinde geldin pinkystarcımm opuyorumnanaktan
 
eskilerden birşey olurda ben hiç kaçırırmıyım sergüzeştçiğiimm sositososito bundan sonra buralarda daimiyim hihoyyyt
gelelim bugece aklımın en ücra köşelerinde hatırlanmayı bekleyen güzelliklere...
blendax şampuanın kutusunu hatırlıyorum mavi ortası incelen tırtıklı bir kutuydu..hatırladığım ilk şampuandır o benim..içi sarı renkliydi..
oyuncak arabaların ismi fiks kara şimşek , tüm köpeklerin ismi lassie :) başka isim yokmuş gibi..
org çalmak moda ama..sanırsın başka enstürman yok..her evde var..
biz izmirliyiz ya trtden başka kanallarımızda var yunan kanalları çekiyordu burada arada sıkılırsak anlamasakta onları izliyorduk..
kaset alırdık hatta boş kaset alıp sesimizi kaydeder kaydeder dinlerdik..şimdi koy videonu youtube dünya izlesin herşey ne kadar kolay ama bir o kadar zevksiz..ne büyük bir mutluluktu yaptığımız çekimleri dinlemek değil mi:)
radyoda piyesler olurdu..öğleden sonraları..onları dinlerdik dizi izliyor gibi arkası yarınları olurdu...hey gidi günler heeeyyyyy.....
sokakta oynarken ilaçlama arabaları geçerdi yaa..ne kadar haşere varsa artık allah allahh..bütün çocuklar o zehiri yutmak için koşturup dururduk peşinden deli gibiiii :):)
kolanın kola olduğu yıllardı..cam şişede depozitoluydu...şimdikilerde öyle bir tat yok yoksa bana mı öyle geliyor..
birde domates..hatırlarmısınız domates yemek için yaz olmasını beklememiz gerekirdi..çıktığı zman yediğim ilk anları hatırlıyorum ne güzel kokardı o mübarek ya mis mis...
kutu kola çıktığındada...ayağımızla ezip ortasından onun üstünde yürüyorduk..
herkesin cebinde telefon jetonu olurdu..büyük küçük jetonlar vardı..sarı renkte kulübelere girer arardık.makine bazen şaşırıp jetonu geri verirdi konuşmamıza rağmen bazende konuşmadığımız halde jetonu yutardı...ejderha sanki jetonu yutuyor :)
 
sevgili pinky harikasın ne diyeilirim ki mazi köşemizew renk ve can getirdin..
hepsi birbirinden değerli bu eşsiz paylaşımların için..çok teşekkür ederim..

bunlarda benden opuyorumnanaktan


nils ve uçan kaz

Yayın Tarihi : 1980 - 1981
Nils Holgersson, ailesiyle beraber ısveç’te bir çiftlikte yaşayan ve yiyip içmekten başka bir iş yapmayan haylaz bir çocuktur. Canı sıkıldığında çiftlikteki hayvanlara türlü işkenceler yapan Nils, bir gün çiftlikte bir cin bulur ve ona da tıplı çiftlikteki hayvanlar gibi davranır. Bu aşağılamaya dayanamayan cin, Nils’i cezalandırarak onu bir cüceye çevirir. Nils’in nerdeyse bir böcek kadar ufaldığı gören çiftlikteki hayvanlar Nils’den intikam almak için onu kovalamaya başlarlar. Nils ve küçük dostu Carrot, çiftlikten bir kaz olan Morten’in sırtına atlayarak kaçar.

Nils, Carrot ve Morten, bir süre sonra Akka’nın kaz sürüsüne katılarak onlarla beraber ısveç üzerinde yolculuklarına başlarlar. Nils, tekrar büyümenin bir yolunu aradığı bu yolculukta, yeni arkadaşlarının güvenini kazanırken iyiliğin, dostluğun ve diğerlerine değer vermemenin güzelliğini keşfedecektir.
 
bugün neyi özledim biliyormusunuz?gökyüzünden geçen uçağa ağzımıza elimizi kapatıp açarak çıkartığımız a-a--a-a-a-a--a-a- seslerini....belki çocuklukla ilgisi var ama herkesin çocukluğuda mazide kalmadımı nasıl olsa...
 
hatırlarmısınız? yılbaşı kurban ve ramazan bayramlarında eşe dosta akrabaya sms hatta mms ve hatta hatta email atarak geçiştirmez kırtasiyeden herkese göre günün anlam ve önemine uygun türlü türlü kartpostallar alıp hepsinin içine kişilere özel hiç sıkılmadan duygularımızı yazar kalkıp postaneye götürüp pul yalayıp kutuya atardık..hatta zarfı açık gönderirsen daha ucuz giderdi öyle bir uygulama vardı..yalayıp zarfı kapatırsan o mektup uygulamasına girer biraz daha fazlasını öderdik..kurban bayramında şööyllee en koca boynuzlusunda nazar boncuklu bir koç resmi olandan , ramazan bayramında çocuklu dedeli anneli babalı aile portreli olanından , yılbaşında da üzeri yapıştırma simli kar yağmış olması şartı ile ren geyiği yada noel baba resimlilerinden alırdık..hepsinde yazı olarak ortak nokta şu olurdu" büyüklerimin ellerinden küçüklerimin gözlerinden öperim"....... ben buna bi sigara yakarım arkadaş
 
bir bayram arifesinde bulunduğum şu anda , yarın kapıyı çalıp el öpüp şeker toplayan,harçlık verilmesini gönlünden geçiren çocuklar olmayacağını bilmek beni üzüyor.paylaşmak istedim..
keşke şöyle bir 20 yıl önceye gitsek hepimiz...3-5 arkadaş toplansak , sokaklara dalsak ,kapıları çalsak,el öpsek bayram kutlasak şeker toplasak..elimize bozuk paralar bölüştürülse .tandık evlere denk geldiğimizde içeri çağrılsak mendilin içinde verilen kağıt paraları gizliden zulaya atsak :) aaahhhh ahhhhh
birde inşallah ramazan davulcumuz bahşişini almaya gelir...zilini çaldığı ,kapının açılmadığı komşulara inat güzel bir bahşiş vereceğim sırf bu işi yapmaktan vazgeçmesin diye.ne var 3-5 birşeyler verse herkes...sizde verin lütfen elinizden ne gelirse...bu gelenek devam etse ölmese...çocuklarımızda görse...davulcu geldiğinde ailemizin yaptığı gibi bizde çocuğumuza mani okutsak kültürümüzü korusak fena mı olur?
 

canım arkadaşım yine ballar damlamış klavyenden, ahh o bayram mendilleri, mendil verme alışkanlığıma uzun bi süre ara vermiştim, bu bayram geçti ama gelecek bayrama inşallah,
artık bez mendilde bulmakda o kadar kolay değil ,
kullan at mendiller gibi oldu hayatımızda senağlama
teşekkür ederim canımcım iyiki varsın..a.s.


 
nrsnkma39 .!.:
Kavun: Türkiye?nin en lezzetli müzik topluluğu!
şu an dinliyorum,yeşilçam filmleri aklıma geldi bir dinleyin bakalıma.s.
Genişletmek için tıkla...

ahh ahh nursencim nasılda bilmiş benim türk sanat müziği sevdalısı olduğumu listede benim en sevdiğim şarkılardan biri olan '' kimseye etmem şikayet ağlarım ben halime'' vardı ve bende bi hevesle dinledim,yalnız şarkı yarımdı o nedendiki acep:1no2:, nese bende player'den açtım hemde müzeyyen senar'dan , şimdi dinliyorum.. yerimseniben
öptüm seni..opuyorumnanaktan
sözlerinide paylaşıvereyim hemencecik sırnaşık şey

Kimseye Etmem Şikayet

Kimseye etmem şikayet, ağlarım ben halime
Titrerim mücrim gibi baktıkça istikbalime
Perde-i zulmet çekilmiş, korkarım ikbalime
Titrerim mücrim gibi baktıkça istikbalime

Kemani Serkis Efendi
 
Son düzenleme:
canım bilmem mi?üye girişi yapman gerek,o zaman tamamını dinliyorsun..sağlıcakla sevgiyle kal.Bak Buluşmaya mutlaka bekliyorum,gelmezsen küserim....ŞenizŞeniza.s.
 
bende nostaljik geldim sibelden lale devri çoçuklaryız bizz
--------------------Çok geç kalmışız canım, vakit bu vakit değil.
Eski radyolar gibi, çatıya saklanmış aşk.
Öyle sanmışız canım, artık ölümsüz değil.
Leyla ile Mecnun gibi, çoktan masal olmuş aşk.

Lale devri çocuklarıyız biz, zamanımız geçmiş.
Aşk şarabından kim bilir en son, hangi şanslı içmiş.
Lale devri çocuklarıyız biz, zamanımız geçmiş.
Aşk şarabından kim bilir en son, hangi şanslı içmiş.
Ben derim utanma iftihar et, sevmeyenler utansın.
Aşksızlığa Mahkûm edildiyse, bu dünya yansın.
Ben derim utanma iftihar et, sevmeyenler utansın.
Aşksızlığa Mahkûm edildiyse, alıntı
 
Cevap yazabilmek için giriş yapmalı veya kayıt olmalısınız.

Benzer Konular

Mutlaka Görülmesi Gereken Ege Köyleri
Yorumlar
2
Görüntüleme
5K
GeyikliGece
R
Erkek arkadaşımın prensesi olmak, evlenmeye ikna etmek istiyorum
Yorumlar
8
Görüntüleme
4K
gulsevdanur
G
T
aşk acısı çekenler mutlaka okuyun!!
2
Yorumlar
25
Görüntüleme
8K
erva147
Moda Haberleri 2009 ilkbahar-yaz modasından ilk izlenimler
Yorumlar
2
Görüntüleme
2K
MATMAZEL87
P
Erkeklerin haklı olduğu 10 aşk ve seks gerçeği..
Yorumlar
8
Görüntüleme
2K
bloodrayne__
B
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…