Sevgili Mavim1453, aramıza ve sayfamıza hoşgeldin... Şu anki duygularını çok iyi anlıyorum, ve sana yazacaklarım inan teselli vermek için değil, yaşanmış duygular. Biz insanlar doktora gittiğimizde ve doktor bize yeni bir teşhis koyduğunda teşhis ne olursa olsun ve hangi hastalık olursa olsun her zaman olumsuz düşünüyoruz, ve en kötüsü başımıza gelmiş gibi oluyoruz, inan hepimiz öyleyiz. Oysa ki çok daha kötü hastalıklarla mücadele eden, yüzde yüz ölümle sonuçlanacak hastalıklarla yaşam mücadelesi veren kardeşlerimiz var, onlar da muhakkak ilk öğrendiklerinde şok olmuş ve dünyaları başlarına yıkılmıştır. Oysaki bizim hastalığımız ne bulaşıcı ne de ölümcül... Düşünsenize HIV virüsü taşıdığını öğrenen AIDS hastası insanlar var, onlar için grip mikrobu bile hayati tehlike taşıyor, çünkü bağışıklık sistemleri çok zayıf. Bu nedenle psikolojik rahatsızlıklar ne utanılacak bir durum ne de saklanılacak bir ayıp. Bu nedenle senin söylemekten çekineceğin bir ayıbın yok, öncelikle sana bu sayfada hastalığını bir eksik bir ayıp gibi görmemeni, ardın da onunla yaşayabilmeyi, onunla yaşarken yeniden umut etmeyi, düştüğünde en az yara ile çabucak kalkabilmeyi, depresif atak yaşarken hayatı yavaş yaşamayı, mani atağı yaşarken taşan neşeni nasıl seveceğini, kısaca kendini nasıl yeniden seveceğini göstermeye çalışacağız... Burada hepimiz en az 3-5 yıldır tedavi gören arkadaşlarız.. Hepimizin az çok tecrübesi var. Ben 17. yılıma girdim. Hamdolsun ki kendimi idare etmeyi güzel öğrendim. Depresyonla yaşamak, güzel geçirdiğin her güne şükrederek yaşamaktır. Kendini cezalandırılmış, bu durumu dünyada yaşayan ve başetmeye çalışan tek senmişsin gibi hissedebilirsin. Tek "sen" olmadığını söylemek için buradayız.. Bizi takip et..
Gelelim evlilik meselesine.. Henüz seninle evlenmek için seni isteyenler arasında senin aşık olduğun, kalbinin aktığı biri olmadan "evleneceğim kişiye nasıl açıklarım" gibi bir düşünceye kapılma! Bulaşıcı bir hastalık taşıyormuş gibi kendine eziyet etme, bu ilaç tedavisinin sende iyileştirdiği yaraları tekrar açar, ve senin kendine olan özgüvenini de yitrmene sebep olur, öncelikle kendi değerini tekrar keşfetmen, aynada dimdik durabilmen, uzun soluklu bir yolda sabırla ilerleyeceğini bilmen önemli. Yılmak yok, olurmu? Bak biz buradayız, ben bu 17 yılda yüzlerce kez düştüm de hiç kalkamayacağım sandım, ama bak şimdi düşenlere el uzatabilir oldum çok şükür.. Bir gün bende düşünce sizlerden destek bekleyeceğim. Düşmemek için doktorun verdiği ilaçları kendi kafamdan kesmiyorum !!! Bu çok önemli. Artık iyiyim, 5-6 ay kullandım, bırakabilirim demek yapılan en büyük hatalardan biridir, ve hastayı taa en başa döndürür.
Sonuçta bu hastalık Allah korusun ölümcül bir hastalık olmadığına göre yolumuz uzun. Bu uzun yolda el ele tutuşup yürüyoruz, gel sen de bize katıl. Hastalığını kabullenmek tedavi olmayacağın anlamına gelmez ki, sadece onunla yaşamayı öğretir sana.. Hayat öyle mucizevi birşey ki, insan başına ne gelirse gelsin önce inkar sonra isyan ediyor, sonra sonra yavaş yavaş alışıyor.. İlk yıllarda ilaçlarımı kendi semtimdeki eczaneden aldırmazdım anneme, biliyormusun.. Kadıncağız gidip taa Üsküdar'daki bir eczaneden alırdı. O zaman 19 yaşındaydım, yani senin düşündüğün ya da düşünebildiğin birçok şey bizlerin hayatından geldi geçti. O nedenle buraya yazacağın hiçbir duygu ve düşünceyi garip karşılamayız. Aksine o düşünce ile nasıl mücadeleedeceğinin yolunu gösterebiliriz.
Endometriozis konusu ayrı bir konu, jinekoloji ile ilgili, o konuda birşey diyemem. Ama şimdi tıp çok ileri, bakarsın 2-3 seneye sen ilaçlarını kesinceye kadar bir yöntem bulunuverir. Bırak her yılı, hergün farklı birşey çıkıyor. Umut etmeden yaşayamaz insan. Sakın umut etmeyi bırakma. Bu geceden başlayarak her gece yataken şunu söyle kendi kendine.. "bugünü bitirdim çok şükür, yarın bugünden daha güzel olacak" . Bizler hergün buradayız. Ne zaman yazmak istersen, ne zaman müsait olursan yaz. Sadece bana değil, melek, zeynep, üçrenkmavi,ceren, nil (Nil ve Ceren'in yeni bebekleri oldu, taze anneler şimdilik yazamıyorlar) ve diğer arkadaşlarımız da tecrübeleri ile sana yol gösterir dertlerini paylaşırlar. Şimdilik hoşçakal, tüm soruların için ve herşey için buradayım.. Allah!a emanet ol canım, tekrar hoşgeldin aramıza..