Herkese hayırlı kandiller dilerim kardeşlerim. 2 sene oldu evleneli. Eşimin ailesi evlendiğimiz ilk geceden itibaren üzerimizde hep baskı kurdular. Sürekli yönetmeye çalıştılar. Hergün rahatsızlık verdiler... başlarda hoşuma gitti ama özellikle hamilelikten sonra zorlanmaya başladım. Anahtarla girme mevzusu felan iyice beni öfkelendiriyordu. Derken bizim eşimle kavgalarımız arttı bu sebepten. Sonra ben de eşimin annesine durumdan rahatsız olduğumu açıkça söyledim. Ve ortalık karıştı. Çok büyüttüler. Hamile halimle hergün ağladım. Eşimi doldurdular eşim üzerime geldi. En sonunda da eşimin bizi düşünmeden yaptığı hareketler sonrasında ailesinin de bana ve anneme ne haliniz varsa görün diyip gitmesiyle stresten sıkıntıdan erken doğum yaptım. Doğum sonrasında dolayısıyla iyice bilendim eşimin ailesine. Ve yüzlerini bile görmek istemiyordum. Ki zaten onlar da bana meraklı değillerdi. Yine kayınvalidem oğlunun yanında başka, bana bambaşkaydı. O zamana kadar hep böyleydi. Sonra hiç vakit kaybetmeden ben daha 2 haftalık lohusayken üst katımı yapıp "çocuğu buraya çıkarıp severiz sizin evinize adım atmayız" demeler başladı. Ben de eşime sert konuştum. Beni lohusa halimle babamın kapısına bıraktı. Al kızını napıyorsan yap dedi anneme. Biz boşanma aşamasına geldik. Gerekli evraklar hazırlandı. İmzalandı. Eşimin babası avukat arkadaşını ayarladı. Falan filan. Eşimin yakın akrabaları yanı sürekli iç içe oldukları halaları bildiğiniz kutlama yapmak için pikniklere gittiler. Sonra da bana laf saymak için kızımı hastanede göreceğim gün geldiler. Bi tanesi laf saydı ağzıma ne gelirse saydım. Konuşturmadım dahi. Bu dönemde eşimin babası 2 senedir kanser hastasıydı bu arada. Ama atlatıyordu yavaş yavaş ve iyiydi. Bu yüzden de lohusa halimle suçlandım. Sabredemedin, benim abim kanser hastası dendi. Benim kızım küvezde yaşamaya çalışırken. 26 haftalık doğmuşken. Benim öleceğimi, kızımın öleceğini düşünerek geçirdiğim zamanlardı. Ben normal doğumla doğurdum kızımı. Ve doktorun mucize dediği bir şekilde doğdu. Allahıma hamd olsun. Onun acısını bana, benim acımı anneme ve babama yaşatmadı Rabbım. Ben sürekli ah ettim. Allahım dedim yaşadığımı görüyorsun. Lohusayım, kucağım boş. Önümde boşanma evrakları var. Sen büyüksün dedim. Sana bırakıyorum. Benim amcamlar dayımlar eşyalarımın alınacağı gün toplandılar. Bu iş böyle olmaz diyip gittiler eşimin ailesinin kapısına. Bir sürü yalan dolan, olmadık şeyler anlattılar akrabalarıma. Döndükten bir saat sonra sakın kimse kımıldamasın yerinden tek başıma geliyorum dedim. 10 dakikalık mesafedelerdi. Aile apartmanıydı kimse kalmamış. Herkesi toplayıp kaçırmışlar korkudan. Çünkü biliyorlar ben herkesin yüzüne her şeyi çatır çatır yalansız söylicem. Yine ah ettim. Yalanlarınızda boğulun dedim. Ve bu ahlar hep devam etti. Çocuk geldikten sonra da beni çok bunalttılar. Neyi yememesi gerekiyor dediysem zorla verdiler. Neyi yapmayın dediysem inadına yaptılar. Yine ah ettim. Çocuğumun canına kastınız var dedim. Şimdi kayınpederim 4 aydır acı içinde yaşıyor. Hergün ağrıları artıyor. Ne bir ağrı kesici işe yarıyor ne bir şey. Hastaneye yatıracaklar şimdi. Biz kızımı daha fazla görsün diye sürekli gidiyoruz. Hiçbir şey olmamış, bunlar yaşanmamış gibi davranıyorum barıştığımızdan beri. 1 yıl oldu.
(Tabi ki yeri geldiğinde ben de laf söylüyorum artık. Geçmiş kurcalandığında hiç susmuyorum. Canım yandığında da. Ama boşveriyorum hep yine gidip geliyoruz) Hainlik asla etmiyorum. İçimden bile geçirmek istemiyorum. Ama bana annem sürekli hakkını helal et adama çok acı çekiyor diyip duruyor. Ahirette yine hesaplaşacaksınız diyor. Bense bunları düşünüyorum. Bana kim acıdı diyorum. Sıra hepsine gelecek diyorum. Eşim de dahil. Helal etmiyorum. Ama bugün kandil. Yine kafamda bunlar var. Dua ederken nasıl edeyim şimdi? Siz ne düşünüyorsunuz? Helal etmeli miyim hakkımı? Hiç içimden gelmese de...