kv bizim yanımıza yerleşmek istiyor

Zeynep sen Dr ile hep iletişim de ol. Terapi de almasi gerekir. Kocanın annesi ile ilişkisi normal bir ana oğul ilişkisinden farklı zaten.

Ayrica bu durumu bir avukat ile de görüş. Bu adam iyileşti deyip çıkıp sana ve çocuklara zarar vermeyi planlayabilir.

Babanın başka şehre taşınalim fikri de 10 numara. Senin bu işte tek şanslı yanın babanın böyle bir adam olmasi olmuş.
 
artık dayanacak gücüm kalmadı. cehennemin dibinde olsun evide evliliği de kocasıda istemiyorum. yakın zamanda boşanma davasını açıcam iyileşsede istemiyorum. babam emekli zaten babama boşanmak istiyorum dedim sevindi. boşanırsan başka şehre gider yerleşiriz durmayız burda dedi
kesinlikle. en hızlı şekilde boşan ve şehir değiştirin. hem senin için hem çocukların için en iyisi bu şimdilik.
tebdil-i mekanda ferahlık vardır derler, belki sen başka şehirde işe de girersin, en azından kafan dağılır. ailen de yanında. inşallah son kötü günlerin olur. bundan sonra çocukların ve ailenle mutlu olursun.
 
hepimiz beni merak ettiniz allah razı olsun herkezden çok zor günler geçiriyorum yazamadım özür dilerim. o gün eve gittim eşime bakmaya araba kapının önündeydi. zile bastım kapıyı açmadı seslendim bağırdım cevap vermedi karşı komşu çıktı akşam eve geldi bidaha çıktığını görmedim dedi. deli oldum bağırdım yalvardım açmadı. sonra içerden yanık kokuları almaya başladım. apartmanı ayağa kaldırdım hemen toplandı komşular polisi aradılar eşim evi ateşe verdi kanepeyi tutuşturmuş. kapıyı kırdılar içeri girdiler hemen söndürdüler kanepeyi allahtan diğer eşyalara sıçramadı. ama kanepeyle hali kullanamaz hale geldi. polisler eşimi aldı peşinden gittik karakola. orda konuşturmuşlar eşinizin sağlık durumu iyi değil dediler. hastaneye sevkettiler. eşim şuanda hastanede yatırdılar. tedavi görmedi gerekiyo dediler. doktor tedavi süresi hakkında net cevap veremem dedi. bende babamlar dayım pazartesi çocukların okul kaydını buraya alıcam. evimizin kilidini değiştirdik kitledik kapıyı. dün annemle temizledik evi. bu kadar acıya nasıl dayanabiliyorum nasıl sabredebiliyorum inanın bende bilmiyorum. bugün kaynımla görümcem geleceklerdi. beni arayan olmadı bilmiyorum ne yaptılar.

Çok geçmiş olsun. İnsanın aklına ister istemez farklı ihtimaller geliyor.

1) Eşiniz tamamen delirdi.

2) Eşinizin aklı tamamen başında, deli numarası yapıyor.

3) Eşiniz biraz delirdi, ses vs duydu belki, sonra da tamamen delirmiş gibi davranmaya başladı, ruhsal durumu bozuk ama aslında hareketlerini kontrol edebiliyor.

Son iki ihtimali düşündüm çünkü siz kapıya gidene kadar taşkın hiçbir hareketi yok. O koltuğu siz yokken yaksa, kendine bir şey olabilir, komşulara bir şey olabilir, ve ceza davası açıldığında savcı aslında deli olmadığını savunabilir vs.

Önce hafif kafayı sıyırıp sonrasında da bu işten karlı çıkacağını düşünüp iyice deli gibi davranmaya başlamış olabilir:

1) Babanızdan korkuyordu artık korkmasına gerek yok. Deli olunca sorumlu olmuyor nasılsa.

2) Sizi ve çocukları istemiyordu ama üç çocukla boşanması da zor, bunun tazminatı var, nafakası var. Delirince ondan bir an önce kurtulmak için nafaka tazminat vs bir şey istemeden boşanırsanız.

3) Evinizi çok sevdiğiniz için evi isteyebilirdiniz. Koltuğu yakıp, o evin sizin cennetiniz olmaktan çıkardı. Evden de soğudunuz, onu da istemezsiniz.

4) Maddi ve manevi olarak sizden çok kolayca boşanıp, boşandıktan sonra deliliği bitebilir. Toplumda da çok garip karşılanmayabilir. Anneme çok üzülmüştüm, geldi, geçti, şimdi iyiyim der. Zaten kadrolu devlet memuru, işini de kaybetmez.

Belki de bunlar tamamen yanlış. Belki de gerçekten delirdi. Bunu bilemeyiz. Ama her ne olursa olsun yapmanız gereken şey aynı: Tüm yasal haklarınızı (ev, çocuklar için nafaka, kendiniz için nafaka) talep ettiğiniz bir boşanma davası açmanız. Siz uğraşmazsınız, direkt maaşından kesilip hesabınıza yatar sanırım. İşini de kaybedeceğini sanmıyorum. Tedavi olup işine geri döner. Sonuçta hastalık hali. En kötü ihtimalle malulen emekli ederler, yine maaşı olur. O evi de kesin almalısınız. Dünyanın bin türlü hali var. Oturmak veya elinizde tutmak zorunda değilsiniz. Satıp parasıyla yeni ev alırsınız., yeni evimizi cennetiniz yaparsınız.
 
Çok geçmiş olsun. İnsanın aklına ister istemez farklı ihtimaller geliyor.

1) Eşiniz tamamen delirdi.

2) Eşinizin aklı tamamen başında, deli numarası yapıyor.

3) Eşiniz biraz delirdi, ses vs duydu belki, sonra da tamamen delirmiş gibi davranmaya başladı, ruhsal durumu bozuk ama aslında hareketlerini kontrol edebiliyor.

Son iki ihtimali düşündüm çünkü siz kapıya gidene kadar taşkın hiçbir hareketi yok. O koltuğu siz yokken yaksa, kendine bir şey olabilir, komşulara bir şey olabilir, ve ceza davası açıldığında savcı aslında deli olmadığını savunabilir vs.

Önce hafif kafayı sıyırıp sonrasında da bu işten karlı çıkacağını düşünüp iyice deli gibi davranmaya başlamış olabilir:

1) Babanızdan korkuyordu artık korkmasına gerek yok. Deli olunca sorumlu olmuyor nasılsa.

2) Sizi ve çocukları istemiyordu ama üç çocukla boşanması da zor, bunun tazminatı var, nafakası var. Delirince ondan bir an önce kurtulmak için nafaka tazminat vs bir şey istemeden boşanırsanız.

3) Evinizi çok sevdiğiniz için evi isteyebilirdiniz. Koltuğu yakıp, o evin sizin cennetiniz olmaktan çıkardı. Evden de soğudunuz, onu da istemezsiniz.

4) Maddi ve manevi olarak sizden çok kolayca boşanıp, boşandıktan sonra deliliği bitebilir. Toplumda da çok garip karşılanmayabilir. Anneme çok üzülmüştüm, geldi, geçti, şimdi iyiyim der. Zaten kadrolu devlet memuru, işini de kaybetmez.

Belki de bunlar tamamen yanlış. Belki de gerçekten delirdi. Bunu bilemeyiz. Ama her ne olursa olsun yapmanız gereken şey aynı: Tüm yasal haklarınızı (ev, çocuklar için nafaka, kendiniz için nafaka) talep ettiğiniz bir boşanma davası açmanız. Siz uğraşmazsınız, direkt maaşından kesilip hesabınıza yatar sanırım. İşini de kaybedeceğini sanmıyorum. Tedavi olup işine geri döner. Sonuçta hastalık hali. En kötü ihtimalle malulen emekli ederler, yine maaşı olur. O evi de kesin almalısınız. Dünyanın bin türlü hali var. Oturmak veya elinizde tutmak zorunda değilsiniz. Satıp parasıyla yeni ev alırsınız., yeni evimizi cennetiniz yaparsınız.
En aklı başında en makul yorum bu. Çok güzel analiz etmişsiniz. İnşaallah bundan sonrası zeynep hanım ve çocuklar için güzellikler getirir.
 
Kesinlikle o evi al zeynep, çocuklarının rızkını bu sözde deli adama yedirtme. Arkadaş çok güzel yazmış adamın zaten maaşı var anasının da evi var. Birkaç aya kendine gelir hayatına devam eder. He pişman olur (yersen) size ve çocuklara dönmek isteyebilir; sonuçta alışmış yediği önde yemediği arkada yaşamaya. Bu noktada da nasıl neye güvenip o adamla aynı eve tekrar gireceksiniz?? Bile bile lades demek olur bu. Ya da başka bir kadın başka bir aile kurmaya kalkabilir... siz bunları haketmediniz şüphesiz ama içiniz çok rahat olmalı. o adama haketmediği kadar değer verdiniz; senin gibi bir kadınla mutlu olamayan daha da kimseyle mutlu olamaz. Mustafa büyük oynadı ve büyük kaybetti...
 
Son düzenleme:
Çok geçmiş olsun. İnsanın aklına ister istemez farklı ihtimaller geliyor.

1) Eşiniz tamamen delirdi.

2) Eşinizin aklı tamamen başında, deli numarası yapıyor.

3) Eşiniz biraz delirdi, ses vs duydu belki, sonra da tamamen delirmiş gibi davranmaya başladı, ruhsal durumu bozuk ama aslında hareketlerini kontrol edebiliyor.

Son iki ihtimali düşündüm çünkü siz kapıya gidene kadar taşkın hiçbir hareketi yok. O koltuğu siz yokken yaksa, kendine bir şey olabilir, komşulara bir şey olabilir, ve ceza davası açıldığında savcı aslında deli olmadığını savunabilir vs.

Önce hafif kafayı sıyırıp sonrasında da bu işten karlı çıkacağını düşünüp iyice deli gibi davranmaya başlamış olabilir:

1) Babanızdan korkuyordu artık korkmasına gerek yok. Deli olunca sorumlu olmuyor nasılsa.

2) Sizi ve çocukları istemiyordu ama üç çocukla boşanması da zor, bunun tazminatı var, nafakası var. Delirince ondan bir an önce kurtulmak için nafaka tazminat vs bir şey istemeden boşanırsanız.

3) Evinizi çok sevdiğiniz için evi isteyebilirdiniz. Koltuğu yakıp, o evin sizin cennetiniz olmaktan çıkardı. Evden de soğudunuz, onu da istemezsiniz.

4) Maddi ve manevi olarak sizden çok kolayca boşanıp, boşandıktan sonra deliliği bitebilir. Toplumda da çok garip karşılanmayabilir. Anneme çok üzülmüştüm, geldi, geçti, şimdi iyiyim der. Zaten kadrolu devlet memuru, işini de kaybetmez.

Belki de bunlar tamamen yanlış. Belki de gerçekten delirdi. Bunu bilemeyiz. Ama her ne olursa olsun yapmanız gereken şey aynı: Tüm yasal haklarınızı (ev, çocuklar için nafaka, kendiniz için nafaka) talep ettiğiniz bir boşanma davası açmanız. Siz uğraşmazsınız, direkt maaşından kesilip hesabınıza yatar sanırım. İşini de kaybedeceğini sanmıyorum. Tedavi olup işine geri döner. Sonuçta hastalık hali. En kötü ihtimalle malulen emekli ederler, yine maaşı olur. O evi de kesin almalısınız. Dünyanın bin türlü hali var. Oturmak veya elinizde tutmak zorunda değilsiniz. Satıp parasıyla yeni ev alırsınız., yeni evimizi cennetiniz yaparsınız.
Vay beeee nadil tespitler öyle. :eğlence:
Daha fazla yorum yapmıyorum.
 
Çok geçmiş olsun. İnsanın aklına ister istemez farklı ihtimaller geliyor.

1) Eşiniz tamamen delirdi.

2) Eşinizin aklı tamamen başında, deli numarası yapıyor.

3) Eşiniz biraz delirdi, ses vs duydu belki, sonra da tamamen delirmiş gibi davranmaya başladı, ruhsal durumu bozuk ama aslında hareketlerini kontrol edebiliyor.

Son iki ihtimali düşündüm çünkü siz kapıya gidene kadar taşkın hiçbir hareketi yok. O koltuğu siz yokken yaksa, kendine bir şey olabilir, komşulara bir şey olabilir, ve ceza davası açıldığında savcı aslında deli olmadığını savunabilir vs.

Önce hafif kafayı sıyırıp sonrasında da bu işten karlı çıkacağını düşünüp iyice deli gibi davranmaya başlamış olabilir:

1) Babanızdan korkuyordu artık korkmasına gerek yok. Deli olunca sorumlu olmuyor nasılsa.

2) Sizi ve çocukları istemiyordu ama üç çocukla boşanması da zor, bunun tazminatı var, nafakası var. Delirince ondan bir an önce kurtulmak için nafaka tazminat vs bir şey istemeden boşanırsanız.

3) Evinizi çok sevdiğiniz için evi isteyebilirdiniz. Koltuğu yakıp, o evin sizin cennetiniz olmaktan çıkardı. Evden de soğudunuz, onu da istemezsiniz.

4) Maddi ve manevi olarak sizden çok kolayca boşanıp, boşandıktan sonra deliliği bitebilir. Toplumda da çok garip karşılanmayabilir. Anneme çok üzülmüştüm, geldi, geçti, şimdi iyiyim der. Zaten kadrolu devlet memuru, işini de kaybetmez.

Belki de bunlar tamamen yanlış. Belki de gerçekten delirdi. Bunu bilemeyiz. Ama her ne olursa olsun yapmanız gereken şey aynı: Tüm yasal haklarınızı (ev, çocuklar için nafaka, kendiniz için nafaka) talep ettiğiniz bir boşanma davası açmanız. Siz uğraşmazsınız, direkt maaşından kesilip hesabınıza yatar sanırım. İşini de kaybedeceğini sanmıyorum. Tedavi olup işine geri döner. Sonuçta hastalık hali. En kötü ihtimalle malulen emekli ederler, yine maaşı olur. O evi de kesin almalısınız. Dünyanın bin türlü hali var. Oturmak veya elinizde tutmak zorunda değilsiniz. Satıp parasıyla yeni ev alırsınız., yeni evimizi cennetiniz yaparsınız.
Tek tek her ayrıntısıyla yazmışsınız. Bu adam deli değil asla. Zeynep hanıma diyorki, annemi yatırmadığın bu koltuğu yakarım dikkat et sana neler yaparım!
İstese o koltuğu çıkarıp atabilirdi kafası hinliği çok iyi çalışıyo.

Sadece Zeynep hanımda çok kıskandığım olay babası. Ne güzel baba öyle, tanısam öperdim ellerinden. Maaşallah..
 
Konuyu başından beri takip ediyorum şimdiye kadar sessizdim ama şimdi bir şeyler söylemek istiyorum.

Zeynep ne desem nasıl başlasam bilmiyorum da... Başın sağ olsun ve de geçmiş olsun.

Boşanma kararında çok haklısın öyle bir adamla daha fazla evli kalma. Benim bebeğim doğduktan bir ay sonra kayınvalidem öldü, eşim depresyona girdi. Bir süre kızının yüzüne bile bakmadı ama bi sorunu var mı diye sordu hep. Sonra zamanla düzeldi. Ama senin kocan düzelecek gibi değil.

Asıl gelmek istediğim konu ise çocuklar. Parçalanmış ailelerin çocuklarıyla bir dönem çok haşır neşir oldum, öğretmenim. Bu süreçte onlarda kalıcı bir etki bırakmamaya azami özen göster. Yaşadıkların çok zor ve çok ağır. Eminim iyi değilsindir. Mümkünse iki üç gün çocukları bırak kendini iyi hissettiğin bi arkadaşının, akrabanın yanına git. Kafanı topla sonra güçlü bir anne güçlü bir kadın olarak her şeyi arkada bırakıp çocuklarına dört elle sarıl. Çünkü bu dönemdeki travmalar ilerde kalıcı etki bırakıyor çocuklarda ve kendini farklı şekilde gösteriyor.
 
Lutfen bu yorumlari goz ardi etme. Psikolojisi bozuk insan senin kapiya dayanmani beklemezdi. Esin hirsli sana kizgin ofkesini sana ve cocuklara bu sekilde zarar vererek cikartiyor. Konuyu en basa cekmem istemiyorum ama yine de yazayim, kimse kimin ne zaman olecegini bilemez ve kimse kv ya da kp ile yasamak zorunda degil. Ona gore herkes bir gun olecek hic evleri ayirmadan koloni halinde yasayalim? Benim anneannem 102 Yasinda vefat etti. Nasilsa yasli dememeyi ogrendim ben kimse kusura bakmasin. Once kendini suclu gormemeyi ogren iyice. O cocuklarin basinda sadece sen kaldin bunu unutma.
Esinin uzerine dustukce sana daha cok hirslanabilir, zaten siddet egilimi olan biri yani kim kimin kafasinda saksi kirabilir burada? En en sinir aninda bile nefret etsen bile, ya ölürse diye dusunur normal mantikli biri. Tum parcalari birlestir ve kendini yipratma. Sen fazla iyi ve naif bir kadinsin. Bu evlilik yillarca iyi gittiyse senin hic karsi cikmaman, sorun cikarmamandan olmustur. Cok mutluyduk diye dusunup kendini yipratma.
 
Adam siz gelince koltuğu yakmış acaba amacı kendini öldürmek mi iyi düşünün? Kendini öldürmek isteyen adam kimseye duyurmadan yapar işini. Bak tekrar yazıyorum SEN GELİNCE yakmış bence amacı bariz sana zarar vermekti Zeynep. Siz mutluysaniz bile senin alttan alman sayesinde mutluydunuz. Bunu idrak et lutfen. Adamın seni çocuklarını sevdiği önemsedigi falan yok. Acilen taşın. Sonra kendine avukat ve psikolog bul.
 
X