Merhaba,
Gerçekten benim ve erkek arkadaşımın tarafından empati kurduğunuz yorumlara ihtiyacım var.
Ben karadeniz bölgesinden, kendi çekirdek ailem daha ılımlı olmakla beraber ülkücü bir akraba grubuna sahibim.
Erkek arkadaşım da doğu kültüründe büyümüş, aileside o gelenekte yaşayan tam tersi bir kültüre sahip.
Başında ben bunları anlattım. Nasıl olacak dedim. O da bunun önemli olmadığını, önemli olanın bizim sivri olmamamız ve konuşmalarımıza dikkat etmemiz gerektiği dedi. Saygı duyduk birbirimize. Onun ailesi beni, benim ailem onu sevdi.
Düğün, nişan yapmayacaktık. Ben annemi kırmamak adına nişan yapmaya karar verdim.
Bana nişan dans müziği atmış, kürtçe. Benden de birşey olaun dedi. Sonra dedi ki kırılırım hani bu müzik olmazsa. Bende dedimki dans müziği o olmaz, tamam benim için ama aile yapımı bilmiyor musun?
Oda bir bozuldu bu duruma. Neyse demedim say vs dedi. Bende bana bunu söylememen gerekirdi. Ben herşeye anlayışlıyım sen bunu söyleyerek bana vicdan yaptırıyorsun dedim.
Sizce bu konuda kim haklı? Olay canımı sıktı çok. Moralim bozuldu. Kimsenin kültürüne karşı değilim asla ama sonuçta ben de sessiz sakince herşey bitsin istiyorum. Yorumlarınız için şimdiden teşekkür ederim.
Türkiye gibi müslüman coğrafyalarda evlilikler tango değil, halay..iki kişi değil iki aile evleniyor . Kuzenim (makedon kızı) ve boşanmak için çırpınıp durduğu korkudan Üsküp'e kaçtığı motosikletli serseri hayatı yaşayan eşi Karadenizli ve ölümle tehdit ediyor kendisini. Farklı kültürden olduğu için amcam ve yengem hiç istemediler - mutfaklarına ne biz ne de kuzen adımımızı atamadık, kusma nöbetleri geçirirdi mutfak kültürünüz yüzünden 12 kilo vermişti kızcağız- karadeniz insanına has gereksiz asabiyet ani öfke patlamaları yüzünden panik atak krizleri geçiriyordu, memlekete gitti de gözlerinin içi gülüyor şimdilerde.
Eniştem Trabzon Of luydu, hamileyken teyzemi defalarca kilere kapatıp soğukta yatırdı hırpaladı zor kurtuldu 25 sene sonra. Eniştem g*berdi de oh çektik hem kendisinden hem sülalesinden.
Eski eşim Kayserili idi anamdan emdiğim sütü burnumdan getirdiler aşiret gibiydiler. Şimdiki eşim benim gibi Makedon da kurtuldum. Finlandiya'ya yerleştik bir ayı geçti. Ciddi uyum sorunu yaşıyorum.
Karadenizliler, Kürtlerin deniz görmüş versiyonu. Adetler, akraba evlilikleri, baskın çıkma, 7/24 dırdırcı kadınlar, saniyeler içinde makineli tüfek hızında cümle kurmalar..hamurunuz aynı.
Madem ki erkek arkadaşınızın kültürünü, anadilini, sayısız dayatmalarını sevmiyorsunuz hoşlanmıyorsunuz öyleyse o nikah masasına oturmayacaksınız.
Şimdi iyi anlaştığınızı düşünüyor olabilirsiniz. Evlenmeden uzun süre aynı evde dost hayatı yaşamış olup birbirinizi de iyi tanıdığınız yanılgısına sahip olabilirsiniz.
Asıl eğlence imzayı attıktan sonra başlıyor. Türkiye haritasında Ankara'dan sonra erkek anneleri karnaval havasında oğluşlarının evine yerleşiveriyor.
Kültür farklılığından zarar gören daima ve sadece kadındır. Hemcinslerim sevgiyle herşeyin üstesinden gelebileceğini düşünüyor, değiştirebileceğinizi düşünüyorsunuz ama hayır ! Genler davranışları etkiler.
Evladınız baba tarafına çekebilir. Eşinizin soyadını almak istemeyebilirsiniz hakkınızdır, ama çocuğunuz babasının soyadını alacak. Kütük baba tarafına geçiyor hem sizin de kütüğünüz eşinizin tarafına geçecek. Sizi de o memleketten değerlendirecekler. O aileye gelin gidiyorsunuz.
Erkekler değişmezler. Kimse değişmek zorunda değil. Siz sevgilinizi sevseydiniz bu yazdıklarınızın hiçbiri sorun olmazdı. Önce kendinizle yüzleşin. Madem ki ülkücüsünüz ki - Karadeniz bölgesi popülasyonu etnik genetik olarak Rum ve Hemşin (Müslüman Ermeni), Gürcü ağırlıkta - öyleyse kendi yörenizden ve ülküdaşınız bir beyfendi ile yolunuza devam edin.
Ne ailenizi, ne kendinizi ne de sevgilinizi üzmeyin. Gerçekçi olun. Yatağınızı, sofranızı, banyonuzu, bedeninizi kültürünü dilini beğenmediğiniz yasakladığınız bir adamla paylaşacaksınız. Bu adam ağaç kovuğundan mı çıktı kökü yok mu ki sizin için herşeyini silsin ? Mantıklı mı? İleride maddi manevi büyük kayıplar vermektense şimdiden bedel ödeyin. Ayrılın. Ayrılık acısı max. 6 ay sürer. Hiç kimse bulunmaz hint kumaşı değil.