Hayat standardı insandan insana değişir
kimine göre köyün birinde iki tavuk bir koyun tarlasında ekili üç beş sebzesi
sabahın erken saatinde ineklerin çıngıraklarını köpeklerin havlamalarını kuşların cıvıltılarını esen rüzgarla dinlemekten geçer
Kimisi de 30 dal bileziğini veya bilmem kaç karatlık elmasını takıp bilmem kaç metrekarelik villasından çıkıp son model arabası ile samimiyetsiz ruhsuz ortamlarda arkadaşları ile buluşmaya gider
kimisi ise sinema tiyatro tüm sanatsal etkinliklere dahil olup huzuru bulmaya çalışır
bir çoğunun dediği gibi tercih
tıpkı 1 2 3 çocuk doğurmak evlenip evlenmemek gibi
veya çok iyi huzurlu bir çalışma ortamında çalışırken 3 katı maaşla daha çok çalışacağı bir işi kabul etmemek gibi
örneklemeler çokca
biri ofis biri annemin oturduğu diğeri bizim oturduğumuz 3 dairemiz mevcut
babadan kalanları saymıyorum çünkü onlar benim birikimim değil
gün gelir 2 daire birleşir daha büyük bir daire alınabilir
bir önceki iş yerimde ınternet alışverişlerinden gelen kargolarla dolardı danışma odası
içinde sadece kitap olan kargoları ayırırlar ve neden siz alıveriş yapmıyprsunuz diye sorarlardı
içim acırdı o paketleri gördükçe
bir kaç ay giyilip sonra sıkılıp bir köşede kalacak olan kıyafetler ve ayakkabılar
tüketim denen şey maalesef ciddi derecede sardı insanoğlunu
bu arada yüksek lisans dönemimde alışveriş bağımlılığı üzerine çalışamalr yapmıştım
tatil denir örneğin
insan tatil için para harcamalı denir, kredi çekip tatile giden insan çok ülkemizde
bundan 25 yıl öncesinde nasıldı tatil planları düşünelim
maalesef az gelişmiş veya gelişmekte olan ülkelerin sancısıdır tüketim
iktisatta bir kural vardır gelişmiş ülkelerde gelir arttıkça tüketim azalır tasarruf artar
bunu çok basit cümle ile yazdım
uzuun lafın kısası
tasarruf güzeldir layıkıyla yapıldığı sürece