Kendimi herhangi biri gibi hissediyorum. Mutsuzum iki gündür, yazıp sizin de enerjinizi düşürmek istemedim kızlar...
Sanki boşuna çırpınıyormuşum gibi geliyor. Hep bir şeyleri kökten değiştirebilmek istedim. Bir icat, bir keşif, bir kitap, ya da ne bileyim öyle bir şey yapayım ki insanlığın hayatına dokunayım istedim. Biliyorum tüm insanların içinde olan sonsuzluk isteğinden bir parça bu isteğim... Ama fark ettim ki daha keErndi hayatımı değiştirmekten acizim...
Yenilikçi fikirlerim en yakınlarımın bile umurunda değil, artık onlar bile heyecanlanmıyor ben anlatırken...
Size anlatmadım, ama küçük icatlarım var benim. İcat demek için henüz erken, ama savunma sanayisinde kullanılacak türde fikirler... Sırf bu yüzden fizik çalışıyorum hala... Branşımla hiç ilgisi olmadığı için kimse umursamıyor... İş yerimde projeler konusunda ağır sözleşmeler imzaladığım için dışarıya sunmam yasak fikirlerimi, ama şirketim de bu işle ilgilenmediği için ölüyor icatlarım. Eş-dost yalvar yakar bir kaç yarışmaya soktum, eksikler var diye tamamlanmak üzere geri döndü, ama bana fikirlerimi çalmadan mühendislik desteği verecek kimsem olmadığı için eksikleri tamamlayamadım ve elimde ölüyorlar. Patent almadığım için paylaşamıyorum da kimseyle... Bugün yine heyecanla bir şeyler anlatıyordum arkadaş grubuma, "klasik cemre" der gibi baktılar, eşim de sanırım bıktı benden... Önceden heyecanla dinlerlerdi, artık umursamıyorlar.
Ne kadar hayalperest göründüğümün farkındayım, ama ben bu fikirlerime güvenmesem, inanmasam bu kadar tutturmazdım, bunca uğraşmazdım.
Bazen susmak daha güzel galiba... Sessizce çabalamak... Kendi adımla TÜBİTAK'a sunacağım, galiba Ocak ayında bir yarışmaları var. Eşime bile haber vermeden katılacağım.
Bu yaştan sonra neden ispanyolca için uğraşıyorum, neden trikotillomaniyle savaşıyorum, neden kendimi geliştirmeye çalışıyorum, bu hayal panoları neden? Neden kitap yazmaya çalışıyorum? Neden işime hiç bir katkısı olmasa da yüksek lisans peşindeyim? Neden açıköğretim okuyorum? Kazandığım para mı az geliyor? Neyin peşindeyim?
Ruhum çırpınıyor...
Sanki o icatı sunmazsam Allah bana kızacak, çünkü bu fikri O koydu aklıma ve her sene binlerce insanın ölmesini engelleyeceğim belki bu fikirle,parası umrumda değil, kimse alkışlamasa da olur...
Sanki o romanı yazmazsam o karakterlere hayat vermediğim için onlar da bana rahat vermeyecekler ömrümce...
Daha otuz olmadım, orta yaş bunalımı mı yaşıyorum? " he he cemre, taam taam sen hayal kur" denmesi beni mahvetti. Şimdiye kadar neyin hayalini kurdum da gerçekleştirmedim? Okuduğum okul, çalıştığım şirket, evim, arabam hepsi hayalimdi ve şimdi benim. Nasıl hayallerimin gerçekleşmeyeceğini düşünürler. Nasıl kafa yorduğum şeyler onlar için bu kadar basit olur? İlla günlük saçma sapan şeylerden mi konuşmalıyım? Ne zaman bir şeyleri değiştirme isteğinden vazgeçti sevdiğim insanlar? Ne zamandan beri hayallerle dalga geçer oldular?
Ağır geliyor kızlar... Daha da ağır gelecek olan onların haklı olması olur...
Sessiz sessiz başarıp, sonra ortaya çıkmak en iyisi...
Çok yorgunum, çok kırgınım, ve yine çare benim kendime, yine baştan her şeye BİSMİLLAH...