- 28 Kasım 2010
- 41.700
- 138.208
- 798
- Konu Sahibi portakalkeki
-
- #161
Her köylünün ayni olmaması da yine aileden ama. Benim anne tarafımda dedem okumuş mesela. Okumuş dediğim ilkokul :) dönemin şartlarına göre okumuş sayılıyor bizim köye göre. Ve sanırım onun babası da maddi olarak iyi oldugu için köyün ileri gelenlerindi. Dolayısı ile dedem koyun en entelektüel kendini gelistirmis, ince zevkleri olan adamdı. Takım elbisesiz gezmezdi tarla zamanı hariç. Ve iyi para harcardi takimlarina. Çok titizdi falan. Annemle babam aynı köyden ama annemin gorgusu ve şehre uyumu çok daha kolaydı.sofra adabı ve konuşma meselesini anladım.
-hoş benim babam da annem de aynı köylü, kuzenler, aynı köyün içinde bile annemler çok çok daha görgülüdür, vakurdur, babamlarda o zerafet, medeniyet yoktur mesela, her köylü de aynı değil. ama anladığım kadarıyla sizinkiler kaba saba şekilde köylü.
ama market gezmenin köylülükle hiçbir alakası yok. o köy ruhu değil fakirlik ruhu. kıtlık bilinci. köyde büyümeyen ama fakir büyüyen ve kıtlık psikolojinde olan çoğu kişi bunu yapar, yapıyor emin olun.
hatta şöyle ki: mesela benim köyümde çoğu şeyi biz kendimiz üretiyorduk. marketle filan bi işimiz olmadı çok uzun süreler. hep bir en kötü kendimiz eker biçer üretir yeriz kafası vardır mesela bizimkilerde, minnet etmezler. ekmeyi biçmeyi bilmeyen düşünsün derler. benim annem babam asla bir yere gidip birşeylere "saldırmaz". 5 yıldızlı otellerde açık büfeye saldıranların hepsi de köyden bugün gelmedi...
köy güzellemesi yapmıyorum ben. kesinlikle kültürel sermayeye çok önem veriyorum. tam olarak köylülük diye tanımladığınız davranış kalıbınızı anlamaya çalışıyorum sadece.
Bunlara bir de yemeği kaşıkla yiyenleri ekleyebilir miyizMisal ben çatalı sağda gördüğüm an deliriyorum, bu yaşta hala nasıl yapılıyor bu hata, çorba kaşığını ağzına dik sokanı görünce ‘hımm’ diyorum.
Sen köylüye kurban ol,anan baban nerden gelmiş hödö hödö hödöBunlara bir de yemeği kaşıkla yiyenleri ekleyebilir miyiztam bir köylülük turnusolu bence. Aha linç geliyorum diyor
N’olur durun, daha yer sofrası lincini yeni yeni atlatıyorumSen köylüye kurban ol,anan baban nerden gelmiş hödö hödö hödö
Aaa kaçırmışım ben onu, gidip bulayımN’olur durun, daha yer sofrası lincini yeni yeni atlatıyorum
Hamsi tavayı nasıl yiyorsunuz hanımefendi ben kılçıkları elimle ayıklayıp yiyorum ben ezik miyim şimdi?
Görgü kurallarını diyorsunuz aslında siz. Kalkıp ıstakoz çatalını ayırt etmek değil bahsettiğiniz daha basit şeyler aslında.Evet bence aynı yoldan geçtiğimiz için beni anladınız demek istediğim bu nerde nasıl davranılır ne konuşulur yemek yerken bile temel becerileri sonradan öğrenmek cidden yorucu ve özünde öyle olan gibi rahat olamıyorsun gene de benim de ailem kalpleri çok iyi fakat asla resmî ortamlarda bulunmamış doğal tipler ben köyde çok rahat kendim olabilirken bazı ortamlarda kendim olduğumda sakil duruyor bunu neden anlamamış yazarlar ilginç bence şehirde yaşayan kişi kalbi karakteri kötü de olsa bazı becerileri aileden görüyor daha otomatik davranıyor terapiste gitmeyi de düşünüyorum çünkü özgüvensiz biri değilim bence , daha eleştirel bakıyorum bazı şeylere , kaçmak yerine bunu yenmek düzeltmek istiyorum samimi yorumunuz için sağolun
Bunlara bir de yemeği kaşıkla yiyenleri ekleyebilir miyiztam bir köylülük turnusolu bence. Aha linç geliyorum diyor
Buyuksehirde buyudum yetıstım. Suan kucuk bır kasabadayım ve o koylu dedıgınız kesımın bır kısmı kendı ozunu begenmeyıp modern gorunme sonradan gorme hareketlerı o kadar irite duruyor kı anlatamam. Kendınız gıbı olun.Merhaba arkadaşlar ben memurum aktif çalışıyorum ailem çiftçi atanana kadar da köyde yaşadım o ortamda büyüdüm ailem genel nezaketten yoksundu köyde nezaket olmaz zaten bilirsiniz ben çok kitap okudum büyükşehirlerde yaşadım ama özümdeki o köylü kızı silinmiyor sanki o üstüme yapışmış modern birisi olsam da ailesi memur olan öyle yetişmiş biriyle aynı ortamda bazı detaylarda geri kaldığımı hissediyorum misal ben birine misafir giderken ev yapımı şeyler ( reçel , evde yapılan ekmek vs ) götürmeyi hoş bulurum ama diğerleri daha şık ( çikolata, paketli bişi ) götürüyor, sohbette de içimdeki kısıtlı görmüşlük acaba belli olıyor mu diye düşünüyorum diğerlerinin sanki duruşu bakışı bile daha kendinden emin hatta sokakta kim köylü bi aileden gelmiş kim modern bi ortamda büyümüş anlıyorum bakışından duruşundan yanlış anlaşılmasın köylülükle bir derdim yok zaten her fıssatta köyde büyüdüğümü söylerim ama her ortamın farklı bir dokusu oluyor ya ben bi tık üst ortamlarda kendimi pek iyi hissetmiyorum, kendimi her açıdan geliştirmiş olmama rağmen, sizler bu konuda neler düşünüyorsunuz, benim gibi hisseden varsa dertleşmek isterim.
Sahsen bana bi paket janjanli ciko gelmesindense bi bidon yaprak gelmesi daha samimi gelir. Hep buyuksehirde yasadim koye belki 3 kez gitmedim bilmem. Ama bu sehirde buyumus bu koyde diye ayrim yapan kimseyi tanimadim. Siz cok incelediginiz taktiginiz icin bence farkediyosunuz.Merhaba arkadaşlar ben memurum aktif çalışıyorum ailem çiftçi atanana kadar da köyde yaşadım o ortamda büyüdüm ailem genel nezaketten yoksundu köyde nezaket olmaz zaten bilirsiniz ben çok kitap okudum büyükşehirlerde yaşadım ama özümdeki o köylü kızı silinmiyor sanki o üstüme yapışmış modern birisi olsam da ailesi memur olan öyle yetişmiş biriyle aynı ortamda bazı detaylarda geri kaldığımı hissediyorum misal ben birine misafir giderken ev yapımı şeyler ( reçel , evde yapılan ekmek vs ) götürmeyi hoş bulurum ama diğerleri daha şık ( çikolata, paketli bişi ) götürüyor, sohbette de içimdeki kısıtlı görmüşlük acaba belli olıyor mu diye düşünüyorum diğerlerinin sanki duruşu bakışı bile daha kendinden emin hatta sokakta kim köylü bi aileden gelmiş kim modern bi ortamda büyümüş anlıyorum bakışından duruşundan yanlış anlaşılmasın köylülükle bir derdim yok zaten her fıssatta köyde büyüdüğümü söylerim ama her ortamın farklı bir dokusu oluyor ya ben bi tık üst ortamlarda kendimi pek iyi hissetmiyorum, kendimi her açıdan geliştirmiş olmama rağmen, sizler bu konuda neler düşünüyorsunuz, benim gibi hisseden varsa dertleşmek isterim.
Köyde büyümedim ama bende bir arkadaşıma giderken ev yapımı şeyler götürmeyi tercih ederim, hatta bana da öyle gelsin isterim. Daha emek olan şey ve daha değerli.Merhaba arkadaşlar ben memurum aktif çalışıyorum ailem çiftçi atanana kadar da köyde yaşadım o ortamda büyüdüm ailem genel nezaketten yoksundu köyde nezaket olmaz zaten bilirsiniz ben çok kitap okudum büyükşehirlerde yaşadım ama özümdeki o köylü kızı silinmiyor sanki o üstüme yapışmış modern birisi olsam da ailesi memur olan öyle yetişmiş biriyle aynı ortamda bazı detaylarda geri kaldığımı hissediyorum misal ben birine misafir giderken ev yapımı şeyler ( reçel , evde yapılan ekmek vs ) götürmeyi hoş bulurum ama diğerleri daha şık ( çikolata, paketli bişi ) götürüyor, sohbette de içimdeki kısıtlı görmüşlük acaba belli olıyor mu diye düşünüyorum diğerlerinin sanki duruşu bakışı bile daha kendinden emin hatta sokakta kim köylü bi aileden gelmiş kim modern bi ortamda büyümüş anlıyorum bakışından duruşundan yanlış anlaşılmasın köylülükle bir derdim yok zaten her fıssatta köyde büyüdüğümü söylerim ama her ortamın farklı bir dokusu oluyor ya ben bi tık üst ortamlarda kendimi pek iyi hissetmiyorum, kendimi her açıdan geliştirmiş olmama rağmen, sizler bu konuda neler düşünüyorsunuz, benim gibi hisseden varsa dertleşmek isterim.
Taharetlendiğin elle yemek yenmezmiş şeklinde açıklıyorlar. Benim solak kuzenim çok çekti, sağ elle yemek yiyecek diye bwl yapan bebek önlüğüne dönüyordu kıyafeti.Bazı insanların kendi tercihi bence bu. Sağ elle yemek dinen makbul olanı. Sanırım hadis ya da öyle bir şey. Ben sol elle yediğimde babaannem illa sağ elime aldırırdı çatalı kaşığı.
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?