Köylülüğüm nasıl geçer

Biz köyden kopalı yarım asırdan fazla oldu. Ailem şehir yaşamına entegre oldular; fakat sonuçta köy kökenliler. Zaten yedi sekiz göbek İstanbullu veya levanten değilseniz; köy kökenlisinizdir. Ben İstanbul’da doğdum ve ben kopmamıza rağmen -ki ailedeki en fanatik Trabzon milliyetçisi benim; İstanbulluyum demem Trabzonluyum derim. Bu bir problem ya da utanılacak bir durum değildir. Bulunduğunuz ortama entegreyseniz, yani kendiniz olarak uyumlu bir kombinasyon oluşturuyorsanız; eğreti durmazsınız.

Bakın benim annem köylü, yoksul, çiftçi babasının tek göz köy evinden okula bile gönderilmeden çıkıp gelen emektar bir kadındır, ki aramızda jenerasyon farkı var kendisi büyükannem olacak yaştadır; yıllarca bu koca şehirde babamla beraber emeğiyle para kazandı, çok efendi, vakur, asil bir duruşu vardı gençken, ona şehir kültürünü babam verdi açıkçası; giyinmesini, oturmasını, kalkmasını, konuşmasını bilirdi. Apartmanda yaşadığının ayrımındaydı mesela merdivenlerde sokakta çekirdek çitleyen, gelenin geçenin dedikodusunu yapan, umumi alanları işgal eden, çocuklarıyla gürültü çıkarıp rahatsızlık veren, milletin tepesinden halı döven, su döken biri hiç olmadı. Bizim yedi göbek Kadıköylü öğretmenlerimiz annem için “Sultan getir, Bey/Sultan doğursun.” demişti. Annem öğretmenlerimiz karşısında siz dili kullanırdı, saygıda kusur etmez, kıldan inceydi; sözünü kesmez, çocuğuna bir harf öğretene minnetle yaklaşırdı. (Öğretmenlere asker arkadaşı gibi davranılan, hesap sorulan bu devire göre kıyaslayın), öğretmenlerimize elleriyle yaptığı el oyası fularlardan hediye ederdi. Çok övgü ve takdir alırdı. Benim öğretmenim boynunda sürekli takardı annemin işlediği oyaları. Elleriyle kete yapar götürürdü öğretmenlerimize. Kendi gelemiyorsa bizim elimize verirdi, biz götürürdük; ne utanırdık ne bu tarz düşüncelere girerdik. Bu kompleks yapılacak bir durum değil, kendine özgülük, adeta bir renk.
Renklilik olduğunu inkar etmesem de siz köylü hareketler sergilememişsiniz ve bunu dezavantajlarını da yaşamamışsınız nasıl empati kurabilirsiniz ki benimle ben burda köylülüğün güzelliklerini bizzat yaşamış biri olarak sayfalarca anlatırım ama eleştirince vay sen utanıyorsun oluyorum bu ikiyüzlülük net. Zaten aileniz de köylü kökenli olmasına rağmen medeni hareketlerini övüyorsunuz burda kaba saba olmasını değil burada bir çelişki var yani övdüğünüz kibar hareketler benim de özendiğim şeyler işte aynı şeyi savunuyoruz
 
Renklilik olduğunu inkar etmesem de siz köylü hareketler sergilememişsiniz ve bunu dezavantajlarını da yaşamamışsınız nasıl empati kurabilirsiniz ki benimle ben burda köylülüğün güzelliklerini bizzat yaşamış biri olarak sayfalarca anlatırım ama eleştirince vay sen utanıyorsun oluyorum bu ikiyüzlülük net. Zaten aileniz de köylü kökenli olmasına rağmen medeni hareketlerini övüyorsunuz burda kaba saba olmasını değil burada bir çelişki var yani övdüğünüz kibar hareketler benim de özendiğim şeyler işte aynı şeyi savunuyoruz
Ben mi görmedim? Kaba saba hareketten kastınız nedir? Ben kendinizle ilgili anlattıklarınızda henüz kaba saba, aykırı, eğreti, ayrıksı diyebileceğim bir şeye rastlamadım.
 
Renklilik olduğunu inkar etmesem de siz köylü hareketler sergilememişsiniz ve bunu dezavantajlarını da yaşamamışsınız nasıl empati kurabilirsiniz ki benimle ben burda köylülüğün güzelliklerini bizzat yaşamış biri olarak sayfalarca anlatırım ama eleştirince vay sen utanıyorsun oluyorum bu ikiyüzlülük net. Zaten aileniz de köylü kökenli olmasına rağmen medeni hareketlerini övüyorsunuz burda kaba saba olmasını değil burada bir çelişki var yani övdüğünüz kibar hareketler benim de özendiğim şeyler işte aynı şeyi savunuyoruz

Bizim kucuk kasabada yaşamiş, çalismis yaşlilarimiz babanizin bu bagirmali cagirmali hareketlerinden yapmaz. 🙄
Köylülük diyince illa böyle olmuyor ki herkes.
Bu köyde büyümekle alakalı tamamen mesela çat kapı girilir yüksek sesle konuşulur sofra adabı yoktur çinkü tarlada bağdaş kurup ortadaki tabağa ekmek banarsınız ben böyle büyüdüm en azından şehirde işçi ailede bile olsam bunların yerini daha medeni hareketler alacaktı , babam örneğin oturduğum binaya bağıra çağıra girer espri sanır ama kaba şeyler söyler, eşantiyon ürün için açılışlara gider ben bunları tasvip etmesem de mesela market market gezerim indirimli ürün için oysa arada az fark var başkası alıp geçer hepsi olmasa da çoğu köylülük ruhuyla alakalı şimdi herkesin köylü güzelleşmesini şaşırmıyorum klasik toplum ikiyüzlülüğü marketteki çalışan bile köylüye özensiz davranırken diğerine daha hoş konuşuyor kimse kimseyi kandırmasın
 
Merhaba arkadaşlar ben memurum aktif çalışıyorum ailem çiftçi atanana kadar da köyde yaşadım o ortamda büyüdüm ailem genel nezaketten yoksundu köyde nezaket olmaz zaten bilirsiniz ben çok kitap okudum büyükşehirlerde yaşadım ama özümdeki o köylü kızı silinmiyor sanki o üstüme yapışmış modern birisi olsam da ailesi memur olan öyle yetişmiş biriyle aynı ortamda bazı detaylarda geri kaldığımı hissediyorum misal ben birine misafir giderken ev yapımı şeyler ( reçel , evde yapılan ekmek vs ) götürmeyi hoş bulurum ama diğerleri daha şık ( çikolata, paketli bişi ) götürüyor, sohbette de içimdeki kısıtlı görmüşlük acaba belli olıyor mu diye düşünüyorum diğerlerinin sanki duruşu bakışı bile daha kendinden emin hatta sokakta kim köylü bi aileden gelmiş kim modern bi ortamda büyümüş anlıyorum bakışından duruşundan yanlış anlaşılmasın köylülükle bir derdim yok zaten her fıssatta köyde büyüdüğümü söylerim ama her ortamın farklı bir dokusu oluyor ya ben bi tık üst ortamlarda kendimi pek iyi hissetmiyorum, kendimi her açıdan geliştirmiş olmama rağmen, sizler bu konuda neler düşünüyorsunuz, benim gibi hisseden varsa dertleşmek isterim.
Böyle bir akrabam var kafayı köylü olması ile bozmuştu, sürekli kendini insanlarla kıyaslardı, bir ortama girince herkesi kıskanır sürekli birilerini taklit ederdi ve çevresi ile de hep kavgalıydı, aşağılık sendromundan kurtulamadı, ben de dahil herkes uzak duruyoruz, bence psikolojik yardım alın bu bir kerede geçecek bir sendrom değil, bu duygu sizi hasta eder , belli ki elinizde değil bu duygular ...
 
Ben mi görmedim? Kaba saba hareketten kastınız nedir? Ben kendinizle ilgili anlattıklarınızda henüz kaba saba, aykırı, eğreti, ayrıksı diyebileceğim bir şeye rastlamadım.
kendisi değil de mesela babasının yüksek sesle konuştuğundan, apartman hayatına uyumsuz olduğundan, köydeki sofra adabının şehre uymadığından bahsetmiş...ama kendisi öyle konuşup o şekil yemek yemiyordur.

kendisi ile ilgili verdiği tek somut örnek tatilin fiyatını sorması - ki bu da köylülük değil aslında. ucuz diye market market geziyorum demiş, bu da köylülük değil bence. eşantiyon için açılışa gitmeyi köylülük olarak göremedim.
bir diğeri de şivenin kayması sanırım. ben başka göremedim. şiveyi ben de istemsiz takıyorum bu arada ama erkek arkdaşım full şive bir insan :KK70:

ben bazı örnekler vermiştim, sushi denilmiş, öyle de değil daha olağan gündelik yaşama dair şeyler diyor.

valla tam çözemedik.
 
Böyle bir akrabam var kafayı köylü olması ile bozmuştu, sürekli kendini insanlarla kıyaslardı, bir ortama girince herkesi kıskanır sürekli birilerini taklit ederdi ve çevresi ile de hep kavgalıydı, aşağılık sendromundan kurtulamadı, ben de dahil herkes uzak duruyoruz, bence psikolojik yardım alın bu bir kerede geçecek bir sendrom değil, bu duygu sizi hasta eder , belli ki elinizde değil bu duygular ...
Yok gayet sakin ve farkındayım ben psikolojimi bozmuyor bu durum kimseyle de kavgalı değilim aksine sevilen biriyim ben kendimi geliştirmek ve medeni bir duruş sergilemek istiyorum çocuğum var ileride ona da doğru örnek olmak adına
 
Bu köyde büyümekle alakalı tamamen mesela çat kapı girilir yüksek sesle konuşulur sofra adabı yoktur çinkü tarlada bağdaş kurup ortadaki tabağa ekmek banarsınız ben böyle büyüdüm en azından şehirde işçi ailede bile olsam bunların yerini daha medeni hareketler alacaktı , babam örneğin oturduğum binaya bağıra çağıra girer espri sanır ama kaba şeyler söyler, eşantiyon ürün için açılışlara gider ben bunları tasvip etmesem de mesela market market gezerim indirimli ürün için oysa arada az fark var başkası alıp geçer hepsi olmasa da çoğu köylülük ruhuyla alakalı şimdi herkesin köylü güzelleşmesini şaşırmıyorum klasik toplum ikiyüzlülüğü marketteki çalışan bile köylüye özensiz davranırken diğerine daha hoş konuşuyor kimse kimseyi kandırmasın

sofra adabı ve konuşma meselesini anladım.

-hoş benim babam da annem de aynı köylü, kuzenler, aynı köyün içinde bile annemler çok çok daha görgülüdür, vakurdur, babamlarda o zerafet, medeniyet yoktur mesela, her köylü de aynı değil. ama anladığım kadarıyla sizinkiler kaba saba şekilde köylü.

ama market gezmenin köylülükle hiçbir alakası yok. o köy ruhu değil fakirlik ruhu. kıtlık bilinci. köyde büyümeyen ama fakir büyüyen ve kıtlık psikolojinde olan çoğu kişi bunu yapar, yapıyor emin olun.

hatta şöyle ki: mesela benim köyümde çoğu şeyi biz kendimiz üretiyorduk. marketle filan bi işimiz olmadı çok uzun süreler. hep bir en kötü kendimiz eker biçer üretir yeriz kafası vardır mesela bizimkilerde, minnet etmezler. ekmeyi biçmeyi bilmeyen düşünsün derler. benim annem babam asla bir yere gidip birşeylere "saldırmaz". 5 yıldızlı otellerde açık büfeye saldıranların hepsi de köyden bugün gelmedi...

köy güzellemesi yapmıyorum ben. kesinlikle kültürel sermayeye çok önem veriyorum. tam olarak köylülük diye tanımladığınız davranış kalıbınızı anlamaya çalışıyorum sadece.
 
kendisi değil de mesela babasının yüksek sesle konuştuğundan, apartman hayatına uyumsuz olduğundan, köydeki sofra adabının şehre uymadığından bahsetmiş...ama kendisi öyle konuşup o şekil yemek yemiyordur.

kendisi ile ilgili verdiği tek somut örnek tatilin fiyatını sorması - ki bu da köylülük değil aslında. ucuz diye market market geziyorum demiş, bu da köylülük değil bence. eşantiyon için açılışa gitmeyi köylülük olarak göremedim.
bir diğeri de şivenin kayması sanırım. ben başka göremedim. şiveyi ben de istemsiz takıyorum bu arada ama erkek arkdaşım full şive bir insan :KK70:

ben bazı örnekler vermiştim, sushi denilmiş, öyle de değil daha olağan gündelik yaşama dair şeyler diyor.

valla tam çözemedik.
İşte böyle minik minik detaylar yani ben işim gereği farklı insanları çok görüyorum köyde büyümüş insanlar konuşurken daha gevşek daha rahat espri anlayışı farklı , ailesi görece kültürlü olanlar ise daha net ve kararlı duruyor, üslupları samimi değil ama kibirli de değil ,kabalaşmadan hakkını aramak da buna dahil , ben ya çok soğuk duruyorum ya da çok samimi oluyorum dengeyi kurmakta da zorlanıyorum insan ilişkilerinde
 
Ben şeyi anlamadım. Kamuda kendinizi nasıl bu kadar aşağıda gördünüz ki:KK70: Ben de kamuda çalışıyorum. Çankaya Köşkü dahil bulundum vs vs. Ama zaten kamu şu an frankafon bir yapıda değil. Haa ne zaman kendimi garip hissettim. İş adamları ve STK başkanları ile olduğum ortamlarda. Çünkü onlar zenginler bilmem kaç göbekten beridir. Ben İstanbulda büyüdüm ama yani İstanbul vaaarrr İstanbul var. Adamlar kimbilir hangi kolejlerde okudular, kaç yaşında yurtdisina çıktılar, kimlerle oturup kalktılar. Kışları kayağa yazın göcekte tekne turuna giden insanla, tatillerde köye giden ben bir olamam.
Ben evet çok iyi okullarda okudum ama nihayetinde devlet okuluydu hepsi. Yurtdisina çıktım ama taa 27 yaşında:KK70: Zaten alkol almayan biri olarak belli bir kültüre uzak bir insanım. Lise ve üniversitede arkadaşlarımın ailelerinden memur, beyaz yaka filan olanlar vardı ama bu insanı öyle ahım şahım farklı kılar mı derseniz. Bence hayır. Onların da anne babası çoğunlukla köylü insanlar tarafından yetiştirilmiş, üniversite okuyarak bir adım atmış kişiler nihayetinde.
Bence önemli olan şey öncelikle işini çok iyi yapmak. Sonra da okumak. Ama kişisel gelişim tırıvıları değil. Klasik okumak çok önemli, tarihi ve kültürel arkaplani olan kitaplar okumak gerekiyor. Biraz dünya tarihinden haberdar olmak, gündemden haberdar olmak, azcık ekonomiden anlamak, bazı filmleri/dizileri izlemiş olmak(film konusu benim zayıf yonumdur malesef) insanlarla ortak müşterek oluşturabilecek ama bomboş olmayan muhabbet çevirebilmek güzel bir şey.
Gerisiyle de barışık olmak durumundayız. Başka bir arkadaşın da dediği gibi bazı şeyler biz ortalama insanlara çok uzak. Ailemizi seçemiyoruz sonuçta.

Kendinizi çok garip hissediyorsanız o ortama ait değilsinizdir. Mecburen bulunuyorsanız az konuşun:KK70: Bir şey sorarken bi kere daha düşünün özel/hassas/sorulması nahoş bir şey olabilir mi diye.
Eşinizin ailesi ve çevresi sizden çok mu farklı acaba?
 
Yok gayet sakin ve farkındayım ben psikolojimi bozmuyor bu durum kimseyle de kavgalı değilim aksine sevilen biriyim ben kendimi geliştirmek ve medeni bir duruş sergilemek istiyorum çocuğum var ileride ona da doğru örnek olmak adına
Siz en azından farkındasınız biseylerin, bu bahsettiğim kişi köylü olmasından çok utanıyordu misal anne babası köyde yaşıyorlardı sürekli ama o sanki sehirdelermiş gibi anlatırdı, ailesi ile ilgili de hep yalan konuşurdu, tanımasam inanırdım , bence siz görgü kuralları ve özgüven ile ilgili konularda yardım almalısınız , kendinizi törpüleyebilirsiniz, aslında konuda köylü vurgusu yapmanız yanlış anlaşılmasınıza neden olmuş olabilir...
 
İşte böyle minik minik detaylar yani ben işim gereği farklı insanları çok görüyorum köyde büyümüş insanlar konuşurken daha gevşek daha rahat espri anlayışı farklı , ailesi görece kültürlü olanlar ise daha net ve kararlı duruyor, üslupları samimi değil ama kibirli de değil ,kabalaşmadan hakkını aramak da buna dahil , ben ya çok soğuk duruyorum ya da çok samimi oluyorum dengeyi kurmakta da zorlanıyorum insan ilişkilerinde
Kaç yaşındasınız? Belki de biraz tecrübeye ihtiyacınız vardır.
 
Ben şeyi anlamadım. Kamuda kendinizi nasıl bu kadar aşağıda gördünüz ki:KK70: Ben de kamuda çalışıyorum. Çankaya Köşkü dahil bulundum vs vs. Ama zaten kamu şu an frankafon bir yapıda değil. Haa ne zaman kendimi garip hissettim. İş adamları ve STK başkanları ile olduğum ortamlarda. Çünkü onlar zenginler bilmem kaç göbekten beridir. Ben İstanbulda büyüdüm ama yani İstanbul vaaarrr İstanbul var. Adamlar kimbilir hangi kolejlerde okudular, kaç yaşında yurtdisina çıktılar, kimlerle oturup kalktılar. Kışları kayağa yazın göcekte tekne turuna giden insanla, tatillerde köye giden ben bir olamam.
Ben evet çok iyi okullarda okudum ama nihayetinde devlet okuluydu hepsi. Yurtdisina çıktım ama taa 27 yaşında:KK70: Zaten alkol almayan biri olarak belli bir kültüre uzak bir insanım. Lise ve üniversitede arkadaşlarımın ailelerinden memur, beyaz yaka filan olanlar vardı ama bu insanı öyle ahım şahım farklı kılar mı derseniz. Bence hayır. Onların da anne babası çoğunlukla köylü insanlar tarafından yetiştirilmiş, üniversite okuyarak bir adım atmış kişiler nihayetinde.
Bence önemli olan şey öncelikle işini çok iyi yapmak. Sonra da okumak. Ama kişisel gelişim tırıvıları değil. Klasik okumak çok önemli, tarihi ve kültürel arkaplani olan kitaplar okumak gerekiyor. Biraz dünya tarihinden haberdar olmak, gündemden haberdar olmak, azcık ekonomiden anlamak, bazı filmleri/dizileri izlemiş olmak(film konusu benim zayıf yonumdur malesef) insanlarla ortak müşterek oluşturabilecek ama bomboş olmayan muhabbet çevirebilmek güzel bir şey.
Gerisiyle de barışık olmak durumundayız. Başka bir arkadaşın da dediği gibi bazı şeyler biz ortalama insanlara çok uzak. Ailemizi seçemiyoruz sonuçta.

Kendinizi çok garip hissediyorsanız o ortama ait değilsinizdir. Mecburen bulunuyorsanız az konuşun:KK70: Bir şey sorarken bi kere daha düşünün özel/hassas/sorulması nahoş bir şey olabilir mi diye.
Eşinizin ailesi ve çevresi sizden çok mu farklı acaba?
İnanır mısınız çok okurum sanat tarihinden klasiklere çoğu kitabı okudum daha ilkokula giderken ansiklopedi okurdum , bahsettiğim kültürel birikim değil adabımuaşeret gibi daha çok o kaslarım gelişmemiş bence , örneğin kuzenlerim İstanbul’da doğup büyüdüler ve benden kültürel olarak aşağıda olmalarına rağmen o şehirlilik onlarda mevcut kısaca bu bence okumakla alakalı değil
 
Eşimde köyde büyümüş ailesi hala köyde yaşıyor.sizin dediklerinizi hiç katilmiyorum,eşim gayet kibar ve dışarıdan bakıldığında asla anlamazsın köyde büyümüş olduğunu.siz bence ozguvensiz olduğunuz için gözünüzde buyutuyosunuz.
 
kendisi değil de mesela babasının yüksek sesle konuştuğundan, apartman hayatına uyumsuz olduğundan, köydeki sofra adabının şehre uymadığından bahsetmiş...ama kendisi öyle konuşup o şekil yemek yemiyordur.

kendisi ile ilgili verdiği tek somut örnek tatilin fiyatını sorması - ki bu da köylülük değil aslında. ucuz diye market market geziyorum demiş, bu da köylülük değil bence. eşantiyon için açılışa gitmeyi köylülük olarak göremedim.
bir diğeri de şivenin kayması sanırım. ben başka göremedim. şiveyi ben de istemsiz takıyorum bu arada ama erkek arkdaşım full şive bir insan :KK70:

ben bazı örnekler vermiştim, sushi denilmiş, öyle de değil daha olağan gündelik yaşama dair şeyler diyor.

valla tam çözemedik.
Ben direkt ilk mesajından konuya göre yorumladım. Kendi genelgeçer görgü, adabı muaşeret kurallarına göre yaşıyorsa sorun yoktur. Ailesi köyde yaşıyor, bizim köydeki akrabalarımız da aynı. Ailemizi de akrabamızı da seçemiyoruz; ama kendimizi yetiştirebiliriz.
 
Siz en azından farkındasınız biseylerin, bu bahsettiğim kişi köylü olmasından çok utanıyordu misal anne babası köyde yaşıyorlardı sürekli ama o sanki sehirdelermiş gibi anlatırdı, ailesi ile ilgili de hep yalan konuşurdu, tanımasam inanırdım , bence siz görgü kuralları ve özgüven ile ilgili konularda yardım almalısınız , kendinizi törpüleyebilirsiniz, aslında konuda köylü vurgusu yapmanız yanlış anlaşılmasınıza neden olmuş olabilir...
Herkes tetiklenmiş ama köylülük demeye devam edeceğim eşim şehirde memur aileyle büyümüş iki satır kitap okumamıştır hayatında ama toplumsal kurallarda benden daha başarılı nerde nasıl davranılır çocukluktan beri görmüş ben ne otel ne tatil ne de restoran gördüm otomatikleşmedim yani çatal bıçak kullanmakta ustadır oysa ailesi gel öğretelim dememiştir eminin zaten öyle göre göre pratikleşmiş babam Veli toplantısına gelmezdi ben okurken öyle ortamlara giremem derdi korkardı yani öğretmenle konuşmaktan ben de bi tık resmî ortamlarda stres oluyorum ama bazı arkadaşlarımın evine öğretmenleri gelirdi misafir bir samimiyet oluşurdu
 
İnanır mısınız çok okurum sanat tarihinden klasiklere çoğu kitabı okudum daha ilkokula giderken ansiklopedi okurdum , bahsettiğim kültürel birikim değil adabımuaşeret gibi daha çok o kaslarım gelişmemiş bence , örneğin kuzenlerim İstanbul’da doğup büyüdüler ve benden kültürel olarak aşağıda olmalarına rağmen o şehirlilik onlarda mevcut kısaca bu bence okumakla alakalı değil
sizin kast ettiğiniz şeyler

konuşma sırasındaki beden dili
kişisel alanı korumak
nerede nasıl konuşulur oturulur kalkılır, kiminle ne derece samimi olur nasıl hitap edilir
diksiyon, usul, yerine göre konuşma yerli yerinde tavır, gerekirse kendini saydırma, çizgi çekme, ağırlığını koyma, saygın bir tarz edinme, yaptığını da kendine yakıştırma böyle eli ayağı birbirine dolanmadan, teklemeden tutuk olmadan...

böyle şeyler sanırım...
 
Eşimde köyde büyümüş ailesi hala köyde yaşıyor.sizin dediklerinizi hiç katilmiyorum,eşim gayet kibar ve dışarıdan bakıldığında asla anlamazsın köyde büyümüş olduğunu.siz bence ozguvensiz olduğunuz için gözünüzde buyutuyosunuz.
Ben direkt yaşadığımı köyde gördüğümü söylüyorum nasıl büyütüyor olabilirim sizin eşinizin ailesi öyle olmayabilir ama dar bir orana göre yorum yapıyorsunuz asla diyerek
 
X