Köylülüğüm nasıl geçer

Ben sizi anladım,ama bahsettiğiniz şeyin adına siz köylülük diyorsunuz ben görgu kuralı sıkıntısı yaşamak diyeyim,daha kibar olsun. Zira köylülük geçmez ama görgü kuralını öğrenebilirsiniz zamanla. Bahsettiğiniz duruş ve asalet insanın kendinde olur,yetiştiği kişilerden gelir. Sonradan kazanılmaz. Ama kuralları öğrenebilirsiniz. Ben eşimin köyüne çok sık giderim ama duruşumdan bellidir oralı olmadığım. Yürürken anlar sorarlar sen kimin gelinisin diye mesela. Bunun gibi. Sofradaki eliniz,bir yere gittiğinizde çantanızı koyduğunuz yer,garsonla konuşmanız,arabaya binip inmeniz sizi ele verir genelde.

Ailenizin ilk okumuş kuşağı sizseniz bunun da sıkıntısını yaşarsınız. Büyük şehir görmek,okumak eski kuşaklarda çok önemli ve değerli çünkü. Geriye doğru 4 kuşak okumuş olmalı ki siz (sizin tabirinizle) köylü görünmeyin. Sizin torunlarınızın torunlarınızın torunları okumuş olursa tabii duruşu bakışı farklı olacak. Bu sadece sizin çözebileceğiniz bir durum olmayabilir yani. Ama görgü kuralları şart,sofra adabı,misafirlik adabı şart elbette. Resmi bir misafirliğe giderken reçel götürülmez. Elbette hazır bir şey alınmalı. Bu ayrımları nerede yapmanız gerekir onları öğrenmeye bakın.
 
Köylü olmak şehirli olmak kavramı kalmadı artık şimdi herkesin elinde bir telefon tiktok çekiyorlar mahremiyet kalmadı herkesin toprağı bir köyden geliyor ayıp birsey deıgl önemli olan insan olmak edepli ahlaklı temiz bir hayat yasamak
 
sofra adabı ve konuşma meselesini anladım.

-hoş benim babam da annem de aynı köylü, kuzenler, aynı köyün içinde bile annemler çok çok daha görgülüdür, vakurdur, babamlarda o zerafet, medeniyet yoktur mesela, her köylü de aynı değil. ama anladığım kadarıyla sizinkiler kaba saba şekilde köylü.

ama market gezmenin köylülükle hiçbir alakası yok. o köy ruhu değil fakirlik ruhu. kıtlık bilinci. köyde büyümeyen ama fakir büyüyen ve kıtlık psikolojinde olan çoğu kişi bunu yapar, yapıyor emin olun.

hatta şöyle ki: mesela benim köyümde çoğu şeyi biz kendimiz üretiyorduk. marketle filan bi işimiz olmadı çok uzun süreler. hep bir en kötü kendimiz eker biçer üretir yeriz kafası vardır mesela bizimkilerde, minnet etmezler. ekmeyi biçmeyi bilmeyen düşünsün derler. benim annem babam asla bir yere gidip birşeylere "saldırmaz". 5 yıldızlı otellerde açık büfeye saldıranların hepsi de köyden bugün gelmedi...

köy güzellemesi yapmıyorum ben. kesinlikle kültürel sermayeye çok önem veriyorum. tam olarak köylülük diye tanımladığınız davranış kalıbınızı anlamaya çalışıyorum sadece.
Her köylünün ayni olmaması da yine aileden ama. Benim anne tarafımda dedem okumuş mesela. Okumuş dediğim ilkokul :) dönemin şartlarına göre okumuş sayılıyor bizim köye göre. Ve sanırım onun babası da maddi olarak iyi oldugu için köyün ileri gelenlerindi. Dolayısı ile dedem koyun en entelektüel kendini gelistirmis, ince zevkleri olan adamdı. Takım elbisesiz gezmezdi tarla zamanı hariç. Ve iyi para harcardi takimlarina. Çok titizdi falan. Annemle babam aynı köyden ama annemin gorgusu ve şehre uyumu çok daha kolaydı.
Anne tarafı ile baba tarafi arasında bariz kültür farkı var. Aynı köy hatta cok uzaktan akrabalar. Baba tarafımdan çok zengin olanlar var ama daha paralarını kendilerine harcamayi bile son bir kaç yılda öğrendiler.
Yani aslında bence konu sahibinin derdi de bu. Aileden gelen öğrenilen şeyleri sonradan öğrenmek zor. İlla öğrenilir ama daha çok o çevrede kalmak gerekir.
 
Bir de bazı kurallar zamanla esner. Yukarda biri demiş reçel götürülmez hazır götürülmelidir diye. Bence bu ortamda reçel götürmek daha anlamlı. Veya geçen bir kadının videosu baya yayıldı. Restorana kab götürüp artan yemeği almakla ilgili. İsraftan nefret ederim. Eğer yemek kalırsa ve paket yapılan bir yerse ben paket alırım. İsterse beni tüm dünya bu konuda yargılasın. Benim kendi değerlerim benim için daha önemli. Görgü kurallarında tabağı tam bitirmemek falan da var mesela. Böyle kasıntı, vaktiyle birilerinin uydurduğu birşeylere uyum sağlamaya çalışmam.
Ya da tüketim çılgınlığına ayak uydurmam. Sırf birileri hep aynı montu giyiyor demesin diye 4-5 tane mont almam.
Konforumu severim. Topuklu ayakkabı sadece kendi nişan düğünümde bir de birinci dereceden yakinlarimin dugununde giydim.

Eskiden çocukken metro çok kullanıyorduk. Metro kültürü de daha azdı haliyle. Geç kalmamak için yürüyen merdivenden yürüyerek çıkardık. Bazıları bize bu yürüyen merdiven yurunmez derdi. Şimdi ne oldu onun ayrı bir kullanım biçimi oldu. Yürümek istemeyenler sağ tarafa yürümek isteyenler sol tarafa geçiyor.
Eskiden jilet gibi ütüler makbuldu şu an cocu üretilen şey utusuz giyilebilecek şeyler oluyor aynı zamanda.
Eskiden renk uyumu vardı. Su an alakasız renkleri kombin yapabiliyorsunuz.
Ben kendi degerlerimi önemsiyorum, sonra toplum gelir. Çocukken ve gençken başkaları ne der diye çok fazla düşünen biri olduğumdan sanırım artık başkaları ne der diye düşünmüyorum. Bu konuda baya rahatladım. Vicdanım rahat olsun yeter.
Yani özetle köylü olduğunuz belli olsun ne çıkar ki. Çocuğunuz da köylü yetişsin ne çıkar. Yeni nesil daha esnek zaten. Bunlara dikkat eden son nesil biz olabiliriz.
 
Misal ben çatalı sağda gördüğüm an deliriyorum, bu yaşta hala nasıl yapılıyor bu hata, çorba kaşığını ağzına dik sokanı görünce ‘hımm’ diyorum.
Bunlara bir de yemeği kaşıkla yiyenleri ekleyebilir miyiz 🙄 tam bir köylülük turnusolu bence. Aha linç geliyorum diyor 😂😂😂
 
Şehirlerde şöyle bir durum vardır. İlçeden ilçeye semtten semte değişen nezihlik seviyesi. Hiç de nezih sayılmayacak bir ilçede büyüdüm. Liseye gidince yaşadığım ilçenin dalga konusu olduğunu fark ettim. Üniversite okumak, devlete atanmak benim için hedefken okulun bir çoğu zaten o hayatın içine doğmuşlardı. Benim de zorlamdığım şeyler oldu tabi ama ergen zamanlar onların da kaba davranışları, tüketimleri özenilecek şeyler değildi benim için. Şimdiki aklım olsa yakın da olmasa bir arkadaşlık kurardım onlarla. Başka bir kız vardı sınıfta ve benim ilçemden daha varoş denebilecek yerde bir gecekonduda oturduğunu açıkça ifade edip gülüyordu, onunla gayet güzel arkadaşlıkları oldu sınıftakilerin. Yetişkin hayata gelirsek hemşireyim, bana iş ortamında köylüce gelen şeyler bunu yapanların ağırlıkta olduğu ortamlarda beni dışlayan şeyler oldu. Örneğin sürekli akşam ne yemek yapılacağının konuşulması, yok şuradan yumurta getirdim, salça getirdim çok güzel diye satma amaçlı uzun uzun övülmesi, özel hayatla ilgili çok soru sorulması..Bir dönem bunu yapanların çoğunlukta olduğu bir çalışma ortamım vardı ve ben onlara garip, cahil, genç işte gibi geliyordum. Her ortama %100 uyum sağlamamız gerektiğine inanmıyorum. Gerek kendimizden aşağıda görelim gerekse yukarıda.
 
Konunun tamamını okudum, takıldığım birkaç noktaya değineceğim. Benim köyümde, bir eve uğrar bişey sorarsan yada köye misafir gidersen yada ne bileyim imam öğretmen hemşire olarak gitmişsen seni ağırlamak için ne yapacaklarını şaşırırlar. Köyümde gördüğüm nezaketi misafirperverliği alçakgönüllülüğü kaç tane şehir gezmeme rağmen göremedim, bu bir

İkincisi o sizin aileniz ve anladığım kadarıyla sizi yetiştirme hallerinden tavırlarından memnun değilsiniz, bu ailenizin köyde olmasıyla alakalı değil, şehirde de olsanız bazı aileler kendini yetiştirmiş okumuş araştırmış her daim öğrenmeye açık insanlar olurken bazı aileler olamıyor maalesef bu kimsenin suçu değil, görgülü kuşlar gördüğünü işler..

İçten içe kompleks haline getirmişsiniz bu durumu, yarın bir gün biriyle evlenme yoluna girseniz ve eş adayının ailesi okumuş vs olsa bu sizi yer bitirir mutluyken mutsuz olur ve edersiniz. Yol yakınken destek almanızı tavsiye ederim bazen içimizdeki sesleri susturmaya gücümüz yetmiyor içten içe örümcek ağı gibi tüm sistemimizi tutuyor dilimiz hayır öyle değil aslında dese de zihnimiz bambaşka düşünüp yönetiyor durumu. Destek alın rahat edin 💞💞


Dipnot, ev yapımı hediyelere bayılırım bence devam edin şahane bir durum bu, her zaman özeni el emeğini anımsatır bana sadece naçizane fikrim reçeli süslü kavanozlara ekmeği kurdelalı paketlere sarıp götürebilirsiniz çok cici olur 🌸
 
Evet bence aynı yoldan geçtiğimiz için beni anladınız demek istediğim bu nerde nasıl davranılır ne konuşulur yemek yerken bile temel becerileri sonradan öğrenmek cidden yorucu ve özünde öyle olan gibi rahat olamıyorsun gene de benim de ailem kalpleri çok iyi fakat asla resmî ortamlarda bulunmamış doğal tipler ben köyde çok rahat kendim olabilirken bazı ortamlarda kendim olduğumda sakil duruyor bunu neden anlamamış yazarlar ilginç bence şehirde yaşayan kişi kalbi karakteri kötü de olsa bazı becerileri aileden görüyor daha otomatik davranıyor terapiste gitmeyi de düşünüyorum çünkü özgüvensiz biri değilim bence , daha eleştirel bakıyorum bazı şeylere , kaçmak yerine bunu yenmek düzeltmek istiyorum samimi yorumunuz için sağolun
Görgü kurallarını diyorsunuz aslında siz. Kalkıp ıstakoz çatalını ayırt etmek değil bahsettiğiniz daha basit şeyler aslında.
Mesela starbucks örneği vermişsiniz. Bunlar biraz dikkat ederseniz çözeceğiniz basit şeyler. Hafif kahve istiyorsanız bir kaç tip kahve denersiniz beğendiğiniz bir kahveyi bulursanız direkt ismen isterseniz bir süre sonra zaten.
Zamanla oturur sosyal ortamda bu tip sorunlarınız.
Köylü var köylü var şimdi insanın kendini geliştirmesiyle alakalı. Vizyonla alakalı bu tip şeyler biraz da.
 
Mesela benim anneannem ve dedem köyden ilk çocukları küçükken göç etmişler. Dedem daha kendini geliştirmeyi seven biriymiş. İşleri oturduktan sonra kenar mahalledeki evden kurtulup direkt düzgün bir daireye taşınmış, tüm kızlarını üniversiteye göndermiş 70li yılların başında. Yemek yerken masaya önem verirmiş. Herkes otursun masaya beraber ama kendi tabağından yemek yesin diye dikkat edermiş. Köylü aslında yani ama duruşları daha farklıdır. dedemin kardeşinin kızı hep aynı köylüyüz ama sizinkiler daha farklı duruyor bizimkilerden der. Köyse aynı köy aslında ama değişmeye çaba olunca değişiyor demek ki
Eşimin ailesi de köylü. Ama onlar ortaya yemek koyup kaşıklama meyilindeydi. Akşamları çorba kaşığı yanına tatlı çatalı koyar yerlerdi. Ben her seferinde ayrı tabak ve yemek çatalı istedim. Artık en azından çatalın boyuna dikkat etme noktasına geldiler. Ayrı tabaklara yemek koymaya geçtiler. Daha böyle ufak tefek sorunları var hala tabii. Zamanla onlar da değişecektir eminim.
 
Buckingham sarayına atanmadıysanız herkes köylü zaten. Herkes köylü diye düşünün, rahatlama gelir. Köysüz insan mı olur? Kıyısından köşesinden orda bir köy var uzakta o köy bizim köyümüz. Şehir gibi görünse de hep köy içindeyiz. Bi de hepimiz tüketeniz üstelik. Git Kadıköy’e essah Kadıköylü var mı? E orası da köymüş sakiden ama ordan bile yok. İçerden kıyıdan köşeden köylüler gelmiş.
Mesel köyde değil yeğen mesele köyü yoksaymakta.
 
Merhaba arkadaşlar ben memurum aktif çalışıyorum ailem çiftçi atanana kadar da köyde yaşadım o ortamda büyüdüm ailem genel nezaketten yoksundu köyde nezaket olmaz zaten bilirsiniz ben çok kitap okudum büyükşehirlerde yaşadım ama özümdeki o köylü kızı silinmiyor sanki o üstüme yapışmış modern birisi olsam da ailesi memur olan öyle yetişmiş biriyle aynı ortamda bazı detaylarda geri kaldığımı hissediyorum misal ben birine misafir giderken ev yapımı şeyler ( reçel , evde yapılan ekmek vs ) götürmeyi hoş bulurum ama diğerleri daha şık ( çikolata, paketli bişi ) götürüyor, sohbette de içimdeki kısıtlı görmüşlük acaba belli olıyor mu diye düşünüyorum diğerlerinin sanki duruşu bakışı bile daha kendinden emin hatta sokakta kim köylü bi aileden gelmiş kim modern bi ortamda büyümüş anlıyorum bakışından duruşundan yanlış anlaşılmasın köylülükle bir derdim yok zaten her fıssatta köyde büyüdüğümü söylerim ama her ortamın farklı bir dokusu oluyor ya ben bi tık üst ortamlarda kendimi pek iyi hissetmiyorum, kendimi her açıdan geliştirmiş olmama rağmen, sizler bu konuda neler düşünüyorsunuz, benim gibi hisseden varsa dertleşmek isterim.
Buyuksehirde buyudum yetıstım. Suan kucuk bır kasabadayım ve o koylu dedıgınız kesımın bır kısmı kendı ozunu begenmeyıp modern gorunme sonradan gorme hareketlerı o kadar irite duruyor kı anlatamam. Kendınız gıbı olun.
Ev yapımı seyler goturmek hazırdan daha makbuldur nezakettır.
Çogu o avrupa dıye medenıyet dedıgınız ulkelerde bıle ev yapımı sekerlemeler, kurabıyelr ıkram edılıyor. Begenmeyen de gorgusuzdur
 
Merhaba arkadaşlar ben memurum aktif çalışıyorum ailem çiftçi atanana kadar da köyde yaşadım o ortamda büyüdüm ailem genel nezaketten yoksundu köyde nezaket olmaz zaten bilirsiniz ben çok kitap okudum büyükşehirlerde yaşadım ama özümdeki o köylü kızı silinmiyor sanki o üstüme yapışmış modern birisi olsam da ailesi memur olan öyle yetişmiş biriyle aynı ortamda bazı detaylarda geri kaldığımı hissediyorum misal ben birine misafir giderken ev yapımı şeyler ( reçel , evde yapılan ekmek vs ) götürmeyi hoş bulurum ama diğerleri daha şık ( çikolata, paketli bişi ) götürüyor, sohbette de içimdeki kısıtlı görmüşlük acaba belli olıyor mu diye düşünüyorum diğerlerinin sanki duruşu bakışı bile daha kendinden emin hatta sokakta kim köylü bi aileden gelmiş kim modern bi ortamda büyümüş anlıyorum bakışından duruşundan yanlış anlaşılmasın köylülükle bir derdim yok zaten her fıssatta köyde büyüdüğümü söylerim ama her ortamın farklı bir dokusu oluyor ya ben bi tık üst ortamlarda kendimi pek iyi hissetmiyorum, kendimi her açıdan geliştirmiş olmama rağmen, sizler bu konuda neler düşünüyorsunuz, benim gibi hisseden varsa dertleşmek isterim.
Sahsen bana bi paket janjanli ciko gelmesindense bi bidon yaprak gelmesi daha samimi gelir. Hep buyuksehirde yasadim koye belki 3 kez gitmedim bilmem. Ama bu sehirde buyumus bu koyde diye ayrim yapan kimseyi tanimadim. Siz cok incelediginiz taktiginiz icin bence farkediyosunuz.
 
Merhaba arkadaşlar ben memurum aktif çalışıyorum ailem çiftçi atanana kadar da köyde yaşadım o ortamda büyüdüm ailem genel nezaketten yoksundu köyde nezaket olmaz zaten bilirsiniz ben çok kitap okudum büyükşehirlerde yaşadım ama özümdeki o köylü kızı silinmiyor sanki o üstüme yapışmış modern birisi olsam da ailesi memur olan öyle yetişmiş biriyle aynı ortamda bazı detaylarda geri kaldığımı hissediyorum misal ben birine misafir giderken ev yapımı şeyler ( reçel , evde yapılan ekmek vs ) götürmeyi hoş bulurum ama diğerleri daha şık ( çikolata, paketli bişi ) götürüyor, sohbette de içimdeki kısıtlı görmüşlük acaba belli olıyor mu diye düşünüyorum diğerlerinin sanki duruşu bakışı bile daha kendinden emin hatta sokakta kim köylü bi aileden gelmiş kim modern bi ortamda büyümüş anlıyorum bakışından duruşundan yanlış anlaşılmasın köylülükle bir derdim yok zaten her fıssatta köyde büyüdüğümü söylerim ama her ortamın farklı bir dokusu oluyor ya ben bi tık üst ortamlarda kendimi pek iyi hissetmiyorum, kendimi her açıdan geliştirmiş olmama rağmen, sizler bu konuda neler düşünüyorsunuz, benim gibi hisseden varsa dertleşmek isterim.
Köyde büyümedim ama bende bir arkadaşıma giderken ev yapımı şeyler götürmeyi tercih ederim, hatta bana da öyle gelsin isterim. Daha emek olan şey ve daha değerli.
Bence sizin kafanızda bir köylü-modern çizgisi ve kriterleri var. Siz onları aşın önce. Aştığınızda bu düşüncelerde olmayacak aklınızda.
 
Bazı insanların kendi tercihi bence bu. Sağ elle yemek dinen makbul olanı. Sanırım hadis ya da öyle bir şey. Ben sol elle yediğimde babaannem illa sağ elime aldırırdı çatalı kaşığı. 🤣
Taharetlendiğin elle yemek yenmezmiş şeklinde açıklıyorlar. Benim solak kuzenim çok çekti, sağ elle yemek yiyecek diye bwl yapan bebek önlüğüne dönüyordu kıyafeti.
 
X