ya mesela ben zamanın en iyi üniversitesine burslu kazanıp gitmiştim
bizim okulda yılbaşıdır d.günüdür filan bölümde kutlamalar olduğunda şaraplar şampanyalar açılırdı
ve büyük kısmı frankofondu
bana asistanlardan birisi direkt "hayatında ilk kez mi şarap kadehi tutuyorsun" demişti
yaş 17.
evet ilk kezdi. biz öyle alt notasını üst notasını bilmiyorduk şarabın anacım üniversiteye gittiğimizde. evet bölümün alayı da monşerdi bizim. biz de öğrendik şarap menülerini masaya gelen şarbı önce kadının tadıp onay verdiğini filan ama anaanesinden şarap görmüş nesil gibi miyiz, değiliz.
hani benim ingilizcem, almancam, türkçede telaffuzum, genel kültürüm, akademik başarım vs vs bunlarda hiç sorunum yok ama fransızcam yok.
o zamanlar bb kremler cc kremler yoktu ben yaz fondöteniyle kış fondöteninin farklı olması gerektiğini bilmiyordum. yazın bronzlaştıkları için daha koyu fondöten kullanırlarmış.
ya da mesela klasik örnek ama eve ayakkabıyla girildiğini ben üniversiteye gelene kadar görmemiştim, ramazanda içkili düğün yapıldığını...
daha eskiye gidersem ortaokulda da böyle çok olay yaşamışımdır ben, ben yazın tarlada çalıştığım için yazın yaşadığım şehirde olmuyordum. köyde oluyordum. yanıp kavrulup geliyordum (zaten beyaz türklere göre esmer olmam sebebiyle direkt 2. sınıf vatandaş olmalıyım
). bu sarışın, beyaz türk arkadaşlarımın ise büyük kısmı ingiltereye isviçreye dil okullarına filan gidiyodu...bambaşka bir aile kültürleri vardı.
kast ettiğiniz böyle şeyler mi? bunları yaşamak için epey epey monşer bi çevreniz olması lazım yalnız.