Köylülüğüm nasıl geçer

Çok değişik bir site iki dakikada herkes nasıl saldırmış 😂 köylülüğümden utanıyorum demedim buraya da belirttim zaten aksine becerilerim konusunda mutluyum fakat atıyorum bir iş yemeği ya da resmî bir ortamda bazı şeylerden emin olamıyorum mesela eşimin akrabası hakim onlar tatillerinden bahsediyordu ben de ne kadara mal oldu demiştim aslında bir bayanın böyle şeyler sorması hoş değil para sorma demişti eşim benim aklıma kaba olacağı gelmezdi , bu tip detaylar demek istiyorum anlatabildim inşallah
Bunun köylülükle alakası yok kendini geliştirmekle alakası var.
Annem her şeyin fiyatını söyler. Kv her şeyin fiyatını sorar. İkisi de köylü değil ama kendilerini geliştirmemekte ısrarcılar. Bir de bayan değil kadın.
Ben çatal, kaşık, el , kolayıma ne geldiyse öyle yemek yerim. Eşim çatal bıçakla yer. Sanırsın lord. 🙄
Yeni tanışılan kişilerle ya da tanımadıklarımızla siz şeklinde konuşmak makbul olandır.
Bacaklar ayrılarak oturulmaz. Asansöre ya da bir taşıta binerken önce inenler beklenmelidir. Samimi olmadığımız kişilere el yapımı götürmek olmaz. Teklif edilmedikçe su dışında bir şey istenmez. Maaş, bebek, ev, araba sorulmaz. Kadın erkek fark etmeksizin yaş, kilo sorulmaz. Her şeye gülünmez, asık suratlı da olunmaz.
Yazdım ama amann boşverin. Bunları uygulayan insan sayısı o kadar az ki. Artık herkes hödö höt konuşup hareket ediyor. Emin olun sandığınız kadar sırıtmıyorsunuzdur.
 

Eklentiler

  • IMG_1154.jpeg
    IMG_1154.jpeg
    35,6 KB · Görüntüleme: 55
ya mesela ben zamanın en iyi üniversitesine burslu kazanıp gitmiştim

bizim okulda yılbaşıdır d.günüdür filan bölümde kutlamalar olduğunda şaraplar şampanyalar açılırdı
ve büyük kısmı frankofondu

bana asistanlardan birisi direkt "hayatında ilk kez mi şarap kadehi tutuyorsun" demişti
yaş 17.

evet ilk kezdi. biz öyle alt notasını üst notasını bilmiyorduk şarabın anacım üniversiteye gittiğimizde. evet bölümün alayı da monşerdi bizim. biz de öğrendik şarap menülerini masaya gelen şarbı önce kadının tadıp onay verdiğini filan ama anaanesinden şarap görmüş nesil gibi miyiz, değiliz.

hani benim ingilizcem, almancam, türkçede telaffuzum, genel kültürüm, akademik başarım vs vs bunlarda hiç sorunum yok ama fransızcam yok.

o zamanlar bb kremler cc kremler yoktu ben yaz fondöteniyle kış fondöteninin farklı olması gerektiğini bilmiyordum. yazın bronzlaştıkları için daha koyu fondöten kullanırlarmış.

ya da mesela klasik örnek ama eve ayakkabıyla girildiğini ben üniversiteye gelene kadar görmemiştim, ramazanda içkili düğün yapıldığını...

daha eskiye gidersem ortaokulda da böyle çok olay yaşamışımdır ben, ben yazın tarlada çalıştığım için yazın yaşadığım şehirde olmuyordum. köyde oluyordum. yanıp kavrulup geliyordum (zaten beyaz türklere göre esmer olmam sebebiyle direkt 2. sınıf vatandaş olmalıyım :KK70: ). bu sarışın, beyaz türk arkadaşlarımın ise büyük kısmı ingiltereye isviçreye dil okullarına filan gidiyodu...bambaşka bir aile kültürleri vardı.

kast ettiğiniz böyle şeyler mi? bunları yaşamak için epey epey monşer bi çevreniz olması lazım yalnız.
Ben ilk sushimi 20 yaşımdan sonra yedim. Kalabalık bir ortamdı ve yabancı arkadaşlar da vardı, açık açık hiç bilmiyorum bu çubukları kullanmayı dedim. Hepsi seferber oldu bana öğretmek için, tatlı görüntüler ortaya çıktı. Hatta sushi elle de yiyilebiliyormuş. Elle yememde bir mahsur yokmuş. Biliyormuş gibi yapıp komik duruma düşmektense, iyi ki bilmiyorum demişim. Kimse de kınamadı, aşağılayan gözlerle bakmadı. Olabilir çünkü, yememiş olabilirim.
 
Merhaba arkadaşlar ben memurum aktif çalışıyorum ailem çiftçi atanana kadar da köyde yaşadım o ortamda büyüdüm ailem genel nezaketten yoksundu köyde nezaket olmaz zaten bilirsiniz ben çok kitap okudum büyükşehirlerde yaşadım ama özümdeki o köylü kızı silinmiyor sanki o üstüme yapışmış modern birisi olsam da ailesi memur olan öyle yetişmiş biriyle aynı ortamda bazı detaylarda geri kaldığımı hissediyorum misal ben birine misafir giderken ev yapımı şeyler ( reçel , evde yapılan ekmek vs ) götürmeyi hoş bulurum ama diğerleri daha şık ( çikolata, paketli bişi ) götürüyor, sohbette de içimdeki kısıtlı görmüşlük acaba belli olıyor mu diye düşünüyorum diğerlerinin sanki duruşu bakışı bile daha kendinden emin hatta sokakta kim köylü bi aileden gelmiş kim modern bi ortamda büyümüş anlıyorum bakışından duruşundan yanlış anlaşılmasın köylülükle bir derdim yok zaten her fıssatta köyde büyüdüğümü söylerim ama her ortamın farklı bir dokusu oluyor ya ben bi tık üst ortamlarda kendimi pek iyi hissetmiyorum, kendimi her açıdan geliştirmiş olmama rağmen, sizler bu konuda neler düşünüyorsunuz, benim gibi hisseden varsa dertleşmek isterim.
Nezaketi bilmem de beyin yapınız değiştirseniz keşke... Korkunç beyin yapınız var
 
Bu köyde büyümekle alakalı tamamen mesela çat kapı girilir yüksek sesle konuşulur sofra adabı yoktur çinkü tarlada bağdaş kurup ortadaki tabağa ekmek banarsınız ben böyle büyüdüm en azından şehirde işçi ailede bile olsam bunların yerini daha medeni hareketler alacaktı , babam örneğin oturduğum binaya bağıra çağıra girer espri sanır ama kaba şeyler söyler, eşantiyon ürün için açılışlara gider ben bunları tasvip etmesem de mesela market market gezerim indirimli ürün için oysa arada az fark var başkası alıp geçer hepsi olmasa da çoğu köylülük ruhuyla alakalı şimdi herkesin köylü güzelleşmesini şaşırmıyorum klasik toplum ikiyüzlülüğü marketteki çalışan bile köylüye özensiz davranırken diğerine daha hoş konuşuyor kimse kimseyi kandırmasın
Marketteki çalışan derken onun özensiz davranışına göre kendi değerinizi belirlemeyin yani kişisel gelişim kitabı okumalısınız net söylüyorum bunu
 
Bunun köylülükle alakası yok kendini geliştirmekle alakası var.
Annem her şeyin fiyatını söyler. Kv her şeyin fiyatını sorar. İkisi de köylü değil ama kendilerini geliştirmemekte ısrarcılar. Bir de bayan değil kadın.
Ben çatal, kaşık, el , kolayıma ne geldiyse öyle yemek yerim. Eşim çatal bıçakla yer. Sanırsın lord. 🙄
Yeni tanışılan kişilerle ya da tanımadıklarımızla siz şeklinde konuşmak makbul olandır.
Bacaklar ayrılarak oturulmaz. Asansöre ya da bir taşıta binerken önce inenler beklenmelidir. Samimi olmadığımız kişilere el yapımı götürmek olmaz. Teklif edilmedikçe su dışında bir şey istenmez. Maaş, bebek, ev, araba sorulmaz. Kadın erkek fark etmeksizin yaş, kilo sorulmaz. Her şeye gülünmez, asık suratlı da olunmaz.
Yazdım ama amann boşverin. Bunları uygulayan insan sayısı o kadar az ki. Artık herkes hödö höt konuşup hareket ediyor. Emin olun sandığınız kadar sırıtmıyorsunuzdur.
Bir şey daha ekliyim asansöre binince veya tanımadığımız bir ortama girerken hafif bir gülümseme ile Merhaba demek
 
Çok değişik bir site iki dakikada herkes nasıl saldırmış 😂 köylülüğümden utanıyorum demedim buraya da belirttim zaten aksine becerilerim konusunda mutluyum fakat atıyorum bir iş yemeği ya da resmî bir ortamda bazı şeylerden emin olamıyorum mesela eşimin akrabası hakim onlar tatillerinden bahsediyordu ben de ne kadara mal oldu demiştim aslında bir bayanın böyle şeyler sorması hoş değil para sorma demişti eşim benim aklıma kaba olacağı gelmezdi , bu tip detaylar demek istiyorum anlatabildim inşallah
Bayan değil kadın ve gerçekten memur olsanız da bilgi ve kültür eksiğiniz var ama konunun köyde büyüme ile ilgisi yok
 
Ben ilk sushimi 20 yaşımdan sonra yedim. Kalabalık bir ortamdı ve yabancı arkadaşlar da vardı, açık açık hiç bilmiyorum bu çubukları kullanmayı dedim. Hepsi seferber oldu bana öğretmek için, tatlı görüntüler ortaya çıktı. Hatta sushi elle de yiyilebiliyormuş. Elle yememde bir mahsur yokmuş. Biliyormuş gibi yapıp komik duruma düşmektense, iyi ki bilmiyorum demişim. Kimse de kınamadı, aşağılayan gözlerle bakmadı. Olabilir çünkü, yememiş olabilirim.
Hayır sushi zaten bizim mutfağımız değil bunh bilmediğimi ben de açıkça söylerim şaraptan anlamadığımı kayak yapmayı bilmediğimi demek istediğim daha günlük ve ortalama ortamlarda genel kabul görmüş davranıştan bahsediyorum yoksa starbaksa gittiğimde pek anlamıyorum isimlerinden siz yumuşak bişi verir misiniz demiştim anlatmak istediğim farklı
 
Ay dövme beni ama sarabi kim sectiyse o tadar, onay verirse önce hanimlara servis edilir bxbxbxh😐
uluslararası kuralı bilmem valla tr'de her türlü kadına tattırıp onaylatıyorlar
İstanbul’un göbeğinde doğup büyüyen değil 17, 30 yaşındakiler bile bilmeyebilir bunu mesela kölülükle alakası yok

onu geçtim
belki dini vs. sebeplerle içmiyorum krdeş, belki 60 yşında da olsam içmeyecem.

ama gerek ortaokul ortamımda gerek üni ortamımda böyleydi. zengin, kentsoylu, frankofon, ailesi alayı akademisyen büyükelçi vs vs olan bir grup vardı, acaip de networkleri vardı, hani kalan kesimi bastırıyorlardı.
(köylülük de değil yani mesele aslında, beyaz türk belli bir çevreden olmamak yoksa kimseden "köylü" diye bir laf duymuşluğum filan yok, demezler zaten bu tipler gözleriyle, tavırlarıyla aşağılarlar.)

ilk mesajda da belirttiğim gibi bunu hissetmek için ciddi böyle monşer, uçuk bir çevresi olması lazım.

yok böyle bir çevresi yoksa, kim köylü değil ki? hepimiz az çok köylüyüz. bu ilginç marjinal çevrem sadece ortaokulda ve üniversitede vardı mesela benim başka zibilyon tane ortamım oldu. bunların içinde başbakan yardımcısı, bakanlar vs. de var, en zengin iş adamlarıyla heyetlere filan da katıldım, mesela ben o ortamlar haricinde yaşamadım bu duyguyu.
 
Bir şey daha ekliyim asansöre veya tanımadığımız bir ortama girerken hafif bir gülümseme ile Merhaba demek
Aslında evet katı da sorup basılmadıysa basmak gerekir. Fakat bizim toplumda gülümsemeyi "bana yazdı" merhabayı "sana merhaba" dercesine bir bakışla karşılıksız bırakmayı adet edinme var artık. Ben de zamanlamdonuklaştım nezaket konularında. 😔
 
Hayır sushi zaten bizim mutfağımız değil bunh bilmediğimi ben de açıkça söylerim şaraptan anlamadığımı kayak yapmayı bilmediğimi demek istediğim daha günlük ve ortalama ortamlarda genel kabul görmüş davranıştan bahsediyorum yoksa starbaksa gittiğimde pek anlamıyorum isimlerinden siz yumuşak bişi verir misiniz demiştim anlatmak istediğim farklı
Hamsi tavayı nasıl yiyorsunuz hanımefendi ben kılçıkları elimle ayıklayıp yiyorum ben ezik miyim şimdi? 😂
 
Marketteki çalışan derken onun özensiz davranışına göre kendi değerinizi belirlemeyin yani kişisel gelişim kitabı okumalısınız net söylüyorum bunu
Valla fazlasıyla okuyorum fakat kişisel gelişim kitaplarının içi boş olduğuna sayfalarca aynı şeyleri tekrarladığına karar kıldım en iyi yöntem maruz kalmak bence
 
Valla fazlasıyla okuyorum fakat kişisel gelişim kitaplarının içi boş olduğuna sayfalarca aynı şeyleri tekrarladığına karar kıldım en iyi yöntem maruz kalmak bence
Yanlış kitap seçiminiz var o zaman belli başlı görgü kurallarını öğrendikten sonra şehirliden ne farkınız olacak gerçi şehirde yaşayan birçokları kural tanımaz olmuş
 
Bir de şu var ben de diksiyonum tam İstanbul Türkçesi değil şive yok ama vurgu ve tonlamalar istediğim kadar düzgün değil konuşma şekli de bence önemli ailesi öğretmen ya da okumuş olanlar daha güzel konuşurken ben bunlar için düşünmek zorundayım
Olması gerekmiyor, bu bir zorunluluk değil ki; zaten İstanbul’da doğmadıysanız kırıklık olur. Düşünmek zorunda değilsiniz. Eşim Trabzon’da geçirdi yarı ömrünü, İstanbul Türkçesi konuşurken Trabzonluluğu belli oluyor, az biraz kırık. Hatta sempatik bile geliyor.
 
X