Köylülüğüm nasıl geçer

Çok güzel ozetlemissiniz.Ben de böyleyim.Ortaokul ,lise çağlarında bile sohbet eden , içe kapanık biriydim.Hep yanlış şeyler soyleeim hissim vardı.Kitap okuyup,film dizi izleyip,yeni insanlar tanıyıp gözlemledikce attim üzerimden.Universite yıllarımda köylüyüm demeye utanan ben şimdi çok rahat söylerim.Soriun kalmadi.Ama çok elit ortamlarda bulunuyor muyum.Hayir.Kendi sosyal çevreme uyum sağladım daha cok
 
Ben de çocuğunkini tabağa koyuyorum anası gibi köylü olmasın geliştirsin kendini
Ya geyiğini yapıyoruz da çok güzel bir o kadar özel alt kültürlerimiz var. Konu saptı işin gırgırındayız lakin konu sahibinin resmi bir topluluk içerisinde yol yordam olarak noksanlıkları olabileceğini şahsen düşünüyorum.
Memur ama ne memuru bilmem, diplomat da memur veznedar da.
Hangi memur yani ama verdiği hakim örneğinde para muhabbeti can sıkıcı.
Köylülük değil onun bahsettiği, bayağı resmiyet ayıramama bence.
 
Elle yeme örneği doğu kültürü eşittir arap migrenimsi. Çok eşelemişsin basitti halbuki…
ahahah
asıl hintliler yiyor yahu elle

bir de o mesajda mesele elle yemek değildi diye hatırlıyorum.

orada konu şuydu: avrupada feodal aristokratik kesimin parayı bol bulup kendilerine meşgale icat etmesiyle oluşturulmuş bir şey sofrada 18 tane kaşık çatal bıçak olması, doğu toplumlarında durum bu değil, deniyordu. doğu toplumları elle yer denmiyordu....
 
Evet geyiğini yapmak eğlenceli diye yaptık falat gerçekten köylü olmak yerde yemek patik giymekden daha çok sınırını bilmemek aslında. Köy kültürüyle yetişmiş insanlarda bu sorun var. Çünkü köy çok küçük bir yer köyün çoğu akraba kimse kimseden çekinmiyor o samimiyet de şehire büyük yerlere gelince sırıtıyor
 
tabii geniş olsun. fakat kendisinin kast ettiği böyle upper class davetlerdeki etiket değil. muhtemelen buradaki çoğu kişi gibi gümüş çatallı servisli yemeğe hiç gitmedi ve hiç de gitmeyecek (ha onu da bilsin, ne mahsuru olabilir de amacı onu öğrenmek değil yani)

kadın çok daha gündelik hayata dair bir içselleştirmenin peşinde...
 
evet o bir seyyahın yazısında var, tarhana içiyorlar kaşıklarını götürüyorlar filan yazıyor.

Konya'da çok yakın zamana kadar, düğünlere giderken (pilavlı!) kaşığını cebinde götürmek vardı, sonra da o kaşıklarla kaşık havası....
 
Ümit Özdağ gelecek dertler bitecek skdkkdkd
 
Evet bir yerden aklımda kalmış . Hatta bununla ilgili çok fazla deyim var eski Türkçe sözlüklerde de.
 
İlk köy görmem 27 yaşında evlendiğimde eşimin köyüyle oldu. Ama ben pandemi ve çocuktan sonra köyü sevdim.
Bende 25 yaşındaydım . Hala gittigimde kültür şoklamasi yaşıyorum. Bence de bu arada çok güzel birşey . Gerçi eşimin ailesinin evi yerden ısıtmalı falan sobalı olsa bir yerlerimiz donsa sevemezdim herhalde
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…