Köylülüğüm nasıl geçer

Yani cidden bir kez haklı olmak yetmemiş, üstüne defalarca yorumlara yorum yapmışsınız. Bence de empatiden uzak bi yaklaşım, özgüven sorunu diyenlere katılıyorum ki biri özgüvenli deği

Bu soruyu terapistime sormuşluğum var 😅😅😅 şimdi tabi garip de bir soru tepji çekmesi normal ama ben anlıyorum sizi. Aslında köylülükten ziyade aile yapısı ve kültürle de ilgili. Bizim köyde de sevgisiz, aşırı kıyaslamacı, iletişimsiz.. berbat bir ortam var. Annem babam o kültürle büyümüş; ben de kendisine aşırı eleştirel yaklaşan biriyim bu durumda. Bahsettiğiniz o özgüvensizlik niraz da ailenin biz büyürken katamadığı sosyal becerilerden kaynaklanıyor bence. Nerde ne yapacağını ne diyeceğini bilememe hali… kendini geliştireceksin başka yolu yok sanırım. Oku, gez, öğren, yaşa, iletişim kur… işte klasik özgüveni geliştirecek şeyler önerilebilir heralde ki yazanlar olmuş zaten.
Çok güzel ozetlemissiniz.Ben de böyleyim.Ortaokul ,lise çağlarında bile sohbet eden , içe kapanık biriydim.Hep yanlış şeyler soyleeim hissim vardı.Kitap okuyup,film dizi izleyip,yeni insanlar tanıyıp gözlemledikce attim üzerimden.Universite yıllarımda köylüyüm demeye utanan ben şimdi çok rahat söylerim.Soriun kalmadi.Ama çok elit ortamlarda bulunuyor muyum.Hayir.Kendi sosyal çevreme uyum sağladım daha cok
 
Ben de çocuğunkini tabağa koyuyorum anası gibi köylü olmasın geliştirsin kendini 😂
Ya geyiğini yapıyoruz da çok güzel bir o kadar özel alt kültürlerimiz var. Konu saptı işin gırgırındayız lakin konu sahibinin resmi bir topluluk içerisinde yol yordam olarak noksanlıkları olabileceğini şahsen düşünüyorum.
Memur ama ne memuru bilmem, diplomat da memur veznedar da.
Hangi memur yani ama verdiği hakim örneğinde para muhabbeti can sıkıcı.
Köylülük değil onun bahsettiği, bayağı resmiyet ayıramama bence.
 
Elle yeme örneği doğu kültürü eşittir arap migrenimsi. Çok eşelemişsin basitti halbuki…
ahahah
asıl hintliler yiyor yahu elle

bir de o mesajda mesele elle yemek değildi diye hatırlıyorum.

orada konu şuydu: avrupada feodal aristokratik kesimin parayı bol bulup kendilerine meşgale icat etmesiyle oluşturulmuş bir şey sofrada 18 tane kaşık çatal bıçak olması, doğu toplumlarında durum bu değil, deniyordu. doğu toplumları elle yer denmiyordu....
 
Ya geyiğini yapıyoruz da çok güzel bir o kadar özel alt kültürlerimiz var. Konu saptı işin gırgırındayız lakin konu sahibinin resmi bir topluluk içerisinde yol yordam olarak noksanlıkları olabileceğini şahsen düşünüyorum.
Memur ama ne memuru bilmem, diplomat da memur veznedar da.
Hangi memur yani ama verdiği hakim örneğinde para muhabbeti can sıkıcı.
Köylülük değil onun bahsettiği, bayağı resmiyet ayıramama bence.
Evet geyiğini yapmak eğlenceli diye yaptık falat gerçekten köylü olmak yerde yemek patik giymekden daha çok sınırını bilmemek aslında. Köy kültürüyle yetişmiş insanlarda bu sorun var. Çünkü köy çok küçük bir yer köyün çoğu akraba kimse kimseden çekinmiyor o samimiyet de şehire büyük yerlere gelince sırıtıyor
 
Bu meselelere kendi özel hayatımızda istediğimiz şekilde davranabilirken, resmi gayri resmi ve samimi ortamların farkından düştük.
Bilmek ve uygulamak farklı şeyler.
Konu sahibi kendimi geliştirmek istiyor, bununla alakalı çeşitli adap örnekleri verildi.
Bu demek değil ki evinde otur kuru fasulyeyi çatalla ye ya da salata suyuna ekmek banma, wrapları tacoları bıçakla ye.
İşte adap bilmenin önemi burada çıkıyor, nerede isen usulüne uygun davranmakta bitiyor.
Bil, uygulayacağın yer gelir kullanırsın.
Öyle bir ortam olmaz asla kullanmazsın ama bilmekten kimseye zarar gelmez.
Daha önce yer sofrası meselesi vardı benzer, bunu da bilmek, görünce uzaylı gibi bakmamak gerek.
O ortama uyup çökeceksin elinle ekmeği böleceksin, davette de gümüş çatal bıçakla pilavını çatalına ittirip yiyebilecek kapasiten olacak.
Bu kadar meselenin özü☺️
Bir insanın yelpazesinin geniş olması, her ortama sorunsuzca uyum sağlaması buradan geçer.
tabii geniş olsun. fakat kendisinin kast ettiği böyle upper class davetlerdeki etiket değil. muhtemelen buradaki çoğu kişi gibi gümüş çatallı servisli yemeğe hiç gitmedi ve hiç de gitmeyecek (ha onu da bilsin, ne mahsuru olabilir de amacı onu öğrenmek değil yani)

kadın çok daha gündelik hayata dair bir içselleştirmenin peşinde...
 
burası buna dönüşmüş :KK70:
 

Eklentiler

  • IMG_1170.jpeg
    IMG_1170.jpeg
    70,1 KB · Görüntüleme: 77
Arkadaşlar Türkler kaşık kullanmaya çoook önceden başlamışlardır. Yani bizim elle yeme gibi bir adetimiz yok . Hatta misafirliğe giderken kasiklarini taşıdıklarını okumuştum . Biz önceden beri elle pilav yemiyoruz . Ha şimdiler yiyor derseniz inanirim. Malesef evrim bizi ileriye götürürken biz Arapsevmek için geriye gidebiliyoruz. Doğaüstü bir milletiz 🤣
evet o bir seyyahın yazısında var, tarhana içiyorlar kaşıklarını götürüyorlar filan yazıyor.

Konya'da çok yakın zamana kadar, düğünlere giderken (pilavlı!) kaşığını cebinde götürmek vardı, sonra da o kaşıklarla kaşık havası....
 
Arkadaşlar Türkler kaşık kullanmaya çoook önceden başlamışlardır. Yani bizim elle yeme gibi bir adetimiz yok . Hatta misafirliğe giderken kasiklarini taşıdıklarını okumuştum . Biz önceden beri elle pilav yemiyoruz . Ha şimdiler yiyor derseniz inanirim. Malesef evrim bizi ileriye götürürken biz Arapsevmek için geriye gidebiliyoruz. Doğaüstü bir milletiz 🤣
Ümit Özdağ gelecek dertler bitecek skdkkdkd
 
evet o bir seyyahın yazısında var, tarhana içiyorlar kaşıklarını götürüyorlar filan yazıyor.

Konya'da çok yakın zamana kadar, düğünlere giderken (pilavlı!) kaşığını cebinde götürmek vardı, sonra da o kaşıklarla kaşık havası....
Evet bir yerden aklımda kalmış . Hatta bununla ilgili çok fazla deyim var eski Türkçe sözlüklerde de.
 
İlk köy görmem 27 yaşında evlendiğimde eşimin köyüyle oldu. Ama ben pandemi ve çocuktan sonra köyü sevdim. 😁
Bende 25 yaşındaydım . Hala gittigimde kültür şoklamasi yaşıyorum. Bence de bu arada çok güzel birşey . Gerçi eşimin ailesinin evi yerden ısıtmalı falan sobalı olsa bir yerlerimiz donsa sevemezdim herhalde 🤣
 
X