- Konu Sahibi willedwoman
-
- #181
Ergenlik döneminde hepimizin vardır böyle anıları bence ya ben de berdan mardini hayranıydımgazeteden resim kesmeler, sabahlara kadar şarkı dinlemeler,defterlere adını yazmalar internet filan yok tabi olsa bizde bunları yapardık bence utancımdan eşime bile demedim geçeceğine inanıyorum ergenle uğraşmak zor iş Allah yardımcınız olsun
bu konu icin demiyorum genel.Çağın belası bunlar...
Bts öss kgs falan bunlardan bahsetmiyorum.
Şu anne baba çocuğuyla arkadaş gibi olmalı hezeyanından bahsediyorum. Maalesef günümüzde ebeveynlerin çocukları üzerinde bir otoritesi yok.
Bizim zamanımızda anne babamız bırak bts yi dinlemeyeceksin demesini nefes almayı kes dese anında soluğumuzu tutardık. Anne babamız kızacak diye ödümüz kopardı. Eksikde büyümedik. Şükür ki öyle yetiştirmişler.
Bizde olsa bts falan babam gelir koyardı tokadı ne bts kalırdı ne bişey...
Şimdi oğluşlar ve piremsesler devri olduğu için bana hiçkimse katılmayacak ama bakın karşılaştırın nesilleri hangisi daha iyiydi. Şimdi baba çocuğuna kızsa anne karşısına dikiliyor çocuğumla doğru konuş diye.
Elbette bunları konu sahibine tavsiye olarak yazmadım. Olan olmuş zaten. Bu saatten sonra sert davranmak herşeyi daha kötü yapar. Bence başka aktivitelere yönlendirin, olmazsa psikolog.
Off evet o dönemlerdi ya tv de çıkacak diye müzik kanallarının başında beklerdimsenden cocugum olsun istiyorum sarkisini bi donem amma dinlemistim hahahahahabana o donemi hatirlattiniz
bende uzay hepari'ya hayrandim☺
ah..Off evet o dönemlerdi ya tv de çıkacak diye müzik kanallarının başında beklerdimUzay heparı mekanı cennet olsun yaşadaydı neler yapardı acaba ‘ah benim örselenmiş incinmiş karanfilim ‘
Görüşünüz çok ilginç bunun eski nesille yeni nesille hiç ilgisi yok benim annem eski nesil ama deli gibi Tarık Akan hayranıymış babam da Filiz Akın’a aşıkmış o dönemler yani oluyor böyle şeyler o yaşlarda ergenler gençler falan hep idol arıyor kendine napalım tokatlayalım mıbu konu icin demiyorum genel.
resmen duygularima tercuman olmussunuz ❤
Aman da ne güzel yetiştirme tarzıymış aman da aman ne mükemmel nesil olmuşmuşlarÇağın belası bunlar...
Bts öss kgs falan bunlardan bahsetmiyorum.
Şu anne baba çocuğuyla arkadaş gibi olmalı hezeyanından bahsediyorum. Maalesef günümüzde ebeveynlerin çocukları üzerinde bir otoritesi yok.
Bizim zamanımızda anne babamız bırak bts yi dinlemeyeceksin demesini nefes almayı kes dese anında soluğumuzu tutardık. Anne babamız kızacak diye ödümüz kopardı. Eksikde büyümedik. Şükür ki öyle yetiştirmişler.
Bizde olsa bts falan babam gelir koyardı tokadı ne bts kalırdı ne bişey...
Şimdi oğluşlar ve piremsesler devri olduğu için bana hiçkimse katılmayacak ama bakın karşılaştırın nesilleri hangisi daha iyiydi. Şimdi baba çocuğuna kızsa anne karşısına dikiliyor çocuğumla doğru konuş diye.
Elbette bunları konu sahibine tavsiye olarak yazmadım. Olan olmuş zaten. Bu saatten sonra sert davranmak herşeyi daha kötü yapar. Bence başka aktivitelere yönlendirin, olmazsa psikolog.
tokatlayinGörüşünüz çok ilginç bunun eski nesille yeni nesille hiç ilgisi yok benim annem eski nesil ama deli gibi Tarık Akan hayranıymış babam da Filiz Akın’a aşıkmış o dönemler yani oluyor böyle şeyler o yaşlarda ergenler gençler falan hep idol arıyor kendine napalım tokatlayalım mı
Tüm sayfaları okumadım, belki soran olmuştur o nedenle tekrara düşüyorsam kusuruma bakmayın ama tam olarak hayatında ne eksik bu çocuğun? Çünkü belli ki ortada doldurulması gereken bi boşluk var ve çocuk bu yolu seçmiş ki o yaşlarda çok normal.günaydın arkadaşlar,
fikirlerinize ihtiyacım var. 12 yaşında bir kızım var. bu grubun bağımlısı oldu. bir arkadaşı aracılığıyla tanıdı bu gurubu başta şarkılarını falan dinliyordu ses etmiyordum çok doğal geliyordu bana sonra posterlerini dergilerini hayat hikayelerini anlatan kitaplarını falan almaya başladı arada uyardım yeter dedim daha fazla alma dedim ama eline geçen her kuruşu bu gurup harcamaya başladı. anlamaya çalıştım hayran dedim. o dinlerken şarkılarını bende onunla birlikte dinleyip ona eşlik ettim ki ters tepki olmasın diye. onu anlamaya çalıştığımı bilsin diye. ama kızlar artık işler çığırından çıkmaya başladı. geçen hafta kuaföre gidelim dedi saçlarını guruptaki bi üyenin saçları gibi kestiricekmiş uzasın diye gün saydığı özenle baktığı saçlarını onların ki gibi kısacık kestirmek istedi. neyse konuştuk ikna ettik vazgeçirdik. son bir haftadır durduk yere ağlamalar başladı. uzun uzun resimlerine bakıyor. çok mutluyken bir anda ağlamaya başlıyor. gece gündüz kulaklıkla sürekli, onları dinliyor. akşam balkonda oturmuş ağlıyor gözleri kıpkırmızı annem niye ağlıyorsun dedim. anne şunu izle diye bir klip izletti altta fon müziği slayt şeklinde bunların resimleri geçiyor resimlerin altında yazılar yazıyor. yazılar şöyle ''biliyorum bts i çok seviyorsun onu bir kez olsun görmek istiyorsun tüm gün resimlerine bakıyorsun ama bu hayalin gerçekleşmeyecek biliyorsun bir kez görsen canını vermeye hazırsın'' falan filan. sanki hipnoz olmuş gibi. boş boş etrafa bakıyor durduk yere ağlıyor durduk yere gülüyor. kızlar çok üzülüyorum kızımın psikolojisi hiç iyi değil. yemeği falanda bıraktı iştahsız keyifsiz mutsuz sürekli karalar bağlayan bir çocuk haline geldi. bende babası da arkadaş gibiyiz kızımla eşimde çok üzülüyor ama üstüne gidip ters etki yapmaktan korkuyoruz. nasıl çözeriz bu sorunu bir akıl verin. nette araştırdığımda çok şeyle karşılaştım 15 yaş altı çocuklarda bağımlılık yapıyormuş bu gurup cinsiyetsizliği benimsemiş hem erkek hem kadın gibi yaşıyorlarmış. 40 dan fazla çocuk intihar etmiş. bir akıl verin lütfen...
Harry potter hayranligimin dozunu anlatmaya kalksam akşama kadar yazmam gerekir. Oyunculara mektuplar mi yollamadım? Her filmi 50 kere izleyip kitapları sayfa sayfa mi ezberlemedim, forumlara üye olup diğer hayranlarla mi arkadaş olmadım, oyuncuların bazıları Türkiye ye tanıtıma gelince kazik kadar olmama rağmen gitmedim mi...sonuçta geçiyor.
Harry potter hayranligimin dozunu anlatmaya kalksam akşama kadar yazmam gerekir. Oyunculara mektuplar mi yollamadım? Her filmi 50 kere izleyip kitapları sayfa sayfa mi ezberlemedim, forumlara üye olup diğer hayranlarla mi arkadaş olmadım, oyuncuların bazıları Türkiye ye tanıtıma gelince kazik kadar olmama rağmen gitmedim mi...sonuçta geçiyor.
Tüm sayfaları okumadım, belki soran olmuştur o nedenle tekrara düşüyorsam kusuruma bakmayın ama tam olarak hayatında ne eksik bu çocuğun? Çünkü belli ki ortada doldurulması gereken bi boşluk var ve çocuk bu yolu seçmiş ki o yaşlarda çok normal.
Bu çocuk neleri sever, yetenekleri, ilgi alanları ve hobileri nelerdir, yaşıyla orantılı neleri başardı bugüne kadar, neleri başarmak istiyor? Başarmaya, üretmeye teşvik ediyor musunuz, merak duygusunu körüklüyor musunuz? Hedefleri, hayalleri var mı? Nasıl bi arkadaş çevresiyle muhatap oluyor (ki bu çevreyi o yaşta kendisi seçmiyor bi yerde, yaşadıgınız semtten gittigi okula kadar siz seçtiginize göre siz seciyorsunuz) o çevrede kabul görüyor mu? Daha önemlisi ailesinde kabul görüyor mu? Çocuğunuzu sevdiğinize hic süphem yok ama kabul görmek çok farklı bi şey. Yaptıklarıyla, söyledikleriyle iyi ve kötü yönlerde bi yer ediniyor mu ailede?
Bu soruların bi kısmının cevapları yok ki çocuk her sorunun cevabını o hayranlıkla doldurmaya başlamış. Kayda deger bi hayatının olmadıgını düsündügünden baska hayatlara fazlaca özeniyor. Çocuklara yaşanacak gercek bi hayat vermiyoruz, sonra neden başka hayatları izlemeye daldılar diye kara kara düşünüyoruz, saçma değil mi?
Odaklanmanız gereken mesele bi gruba fazla kaptırıp saçını kestirmesi değil yani. Bıraksaydınız kestirseydi hatta keşke, şekilci degisikliklerin hayatında gerçek bi seyleri degistirmedigini görür yeni bi arayışa girerdi.
Anlıyorum siz hayranlığın dozunun kaçmasından haklı olarak rahatsızsınız ama işte o dozun ne olduğunun keşfedileceği yaş da tam olarak bu yaşlar. Önce uçlara gidip gelecekler ki sonra ortası neresi bulabilsinler.
Gruba da çok takılmayın, zira ergenlikte tapınırcasına rol model alınan ünlüler özünde hep aynıdır. Çocuk özünde tanınan, sevilen, hayranlık duyulan, özgür bir birey olmak, sıradan olmayan ve refah içinde geçen bir hayat yaşamak istiyor, hepsi bu. Bunlara gercekten ulaşmak zaman ve emek isterken bunları bi ünlüde cisimleştirip ona hayranlık duymak, o hayata dahil olabilmek icin cocukca evlilik hayalleri kurmak, ulaşılmaz geldikce aglamak daha kolay. Cünkü cocugunuz ulaşamadıgı bi Koreli için degil, sahip olamayacagını düsündügü sevgi saygı güc yetenek icin aglıyor aslında.
Yoksa rock ve metal müzik grupları modayken de anne babalar çocuğum kedi kesmeye başlayacak diye korkuyolardı. Rap müzik modayken Eminemle ilgili son derece marjinal ve ailelerin uykularını kaçıran şehir efsaneleri dönerdi. Takıldıgınız seyler bunlar olmasın, cocuga bi hayat vermeye bakın. O zaman zaten baskasının hayatına tapacak vakti olmayacak kendi hayatını yasamaktan.
Not: Uzun yazmışım ama bir de not düşeceğim. Yine Nazi Kampı ögretileri, Otoriter Evebeynlik Modeline övgüler görüyorum aralarda ve gerçekten üzüldüm. O modellerin en büyük sorunu ne biliyo musunuz, insan bi yanlışı sadece kendisi yanlış olduguna inanırsa tekrarlamaz. Bi otorite figüründen gelen her doğru ve yanlış o otorite varken vardır, onlar yoksa yoktur. Çocuk evin kapısından çıkıp otoriteniz gevşediginde yanlışlarla doğrular da gevşer. Çocuk başka şehre okumaya gider, otoritenin izi silikleşir, çocugun dogruyu yanlıstan ayırma becerisi de siliklesir. Kendi cocugunuz dahil kimseyi kendi zihninizin ürünü kafeslerde tutamazsınız. Ögrenmesine izin vermek ve yardım etmek zorundasınız. Anlayamaya çalışmak yerine höt derim durur demek korkunç bi kolaycılıktan ve kısa vadeli verimsiz bi yatırımdan başka bi şey değil.
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?