Bu modellerden ne kadar çok varmış ya, aynı yerlerde mi oturuyoruz yoksa diye düşündüm konuyu okurken. Benim üsttekiler de zırt pırt bir şeyler çekerler, sürüklerler, gece 1 buçuklara kadar çamaşır makinesi çalıştırırlar, hele yazın iki buçukta bile çalıştırıyorlardı ki makine sıkmaya geçti mi bina uçuyo resmen. Üniversite mezunu, çalışan bekar kızlar ama medeniyet sıfır. Çokta süslüler ama şu topuklarımızı en azından gece gece bari fazla vurmayalım demezler. Kaçıncıya silkeleme konusunda uyardım, anca aldı kafaları. Hatta en son bir sabah bir baktım balkonum saç içinde, günahlarını almiyim belki benim çamaşırlarımdan düşmüştür diye inceledim, yok onların saçı. Çıktım saçlarla, biz silkmedik diğer komşulardan gelmiştir dedi, elindeki kupadan rahat rahat çayını yudumlarken. Gözümün içine baka baka yalan söyledi yani, imkanı yok başka yerden gelmesinin ve kızın saçları elimdekilerle birebir ve zaten kaç defa yakalayıp uyarmıştım o balkondan bir şeyler silkelerlerken. Yani bir de böyle yüzsüz yüzsüz, onu ben yapmadım, başkası yapmıştır diye dalga geçer gibi hareketleri sinir ediyor insanı. Bir kere olsun uygunsuz vakitteki gürültülerinden şikayetçi olmadım, olmalıyım demek ki yoksa görgüsüzlüğün, medeniyetsizliğin sınırını zorluyorlar iyice. Öööf yazarken yoruldum be.