Konu sahibi malı mülkü görünce bir ay telefonda görüşerek evlenmiş kocasıyla. O o görüşmelerinde adam konu sahibine bol bol eski ilişkisini, ailesinin kapalı gelin isteği yüzünden ayrıldıklarını, kızın peşinden çok koştutuğunu, sevdiğini ve unutamadığını anlatmış, konu sahibi böyle bir adamla hemde , kapalı gelin istiyoruz diye oğlunu sevdiğinden ayıran ailenin üst katına gelin gitmiş paranın sıcak yüzüne kanıp, yetmemiş adam kız evlendi diye derbeder olmuş , ilk evladını gözü görmemiş,doğum gününü hatırlamamış, kadın bu rezilliğin üstüne iki çocuk daha yapmış. Yani baştan beri konu sahibinin derdi kocası değilmiş ki konu kocanın parasıymış. Kocasının ailesi ile bile bu yüzden kavgalar etmiş. Derdi koca sıcak yuva olan kim sadece telefonda sınırlı görüşme imkanı olduğu sürede bile eski aşkını ballandıra ballandıra anlatan , kendisini sevdiğine , hoşlandığına ilişkin tek laf etmeyen adamla evlenir. Kim eski sevgilisi evlendi diye, kendini alkole vuran adamla evliliği devam ettirip iki çocuk daha yapar. Burada konu sahibi beş kuruş almadan sokaklara düşsün diyen yok. Adamın kumaşı belliymiş, kimse kandırmamış. Biz konu sahibine kanunen hakkın olan malı nafakayı al önüne bak, kendine ye hayat kur diyoruz. Zaten adamda ev vermeye razı, arabasını da almış, yeterli miktar nafaka al hayatını yaşa diyoruz. Kocanın babadan kalan ve kalacak olan miras payı senin hakkın değil, hesabını yapmak senin haddin değil diyoruz. Sorunuza gelirsek , 26 yaşındayken sırf zengin diye , başkasına aşık ve sevgisine sahip çıkamamış bir sünepe ile evlenmezdim. Hadi bir salaklık yaptım evlendim diyelim, gözümün içine baka baka eski sevgilisi için ilk yası tuttuğunda delillerimi toplar , hakkım olanı alır önüme bakardım , benim zerre hakkı olmayan kocamın miras payı için milletle kavga etmeyede utanırdım.