umarım iyi bir tıp fakültesine girer,güzel bir doktor olursun.
canım senı ne kadar anlamısımdır bılmıyorum ama suna ınanmanı ıstıyorum senın bır aılen olucak ılerde ve sen ozlemını duydugun seylerı onlarla yasıyacaksın cok zor bılıyorum benımde babam 4 yasımdayken oldu ama sımdı evlendım ve esım benım herseyım sevgılım dostum babam .......... korkak yaklasma ınsanlara tabıykı kotu ınsanlar cıkcak hayatta cıkcak kı bızde ıyı ınsanların kıymetını bılelım onları hayatımızda tutalım sevelım dıye kotu ınsanlara bıle tesekkr etmelı:))))
Bazıları sen gibi anne baba hasretiyle yanar tutuşur,bazıları ise ben gibi bulmuşken onlara hayatı dar eder. annemin babamın değerini bilemedim çoğ uzaman,onları çok üzdüm. özellikle annem benim yüzümden ,stresten hastalandı,çok kötü günler geçirdi.zavallı annem. keşke sen benim yerimde olsaydın,onların değerini sen bilirdin mesela rast. her gün onlara yaptıklarım için ağlıyorum. yalnızlığımla başbaşa kaldığım her an kötü evlat olmanın vicdan azabıyla ağlıyorum. annem melek gibi bir kadın. ama onun değerini bilemedim hiçbir zaman. hala da devam ediyorum hata yapmaya
Ağlayarak okudum... Keşke elimden bir şeyler gelseydi şu cümleleri yazmaktan başka... Keşke yanında olabilseydim ki bunu şuan gerçekten çok istedim. Nereden başlayacağımı, neler söyleyeceğimi bilmiyorum aslında. Öncelikle başın sağ olsun, Allah ailenin mekanını cennet etsin... Hayatla çok erken tanışmışsın, daha doğrusu hayat sana kendini çok erken tanıtmış. Küçük yaşta omuzlarına ağır yükler bindiğine eminim. Üstesinden gelmişsin de elinden geldiğince -ki bunu söylemek belki bana çok kolay- Hamilelik, çeyiz, düğün hakkında yazdıklarını okuduğumda hıçkırarak ağlamaya başladım. Onun eksikliğini ben anlayamam belki ama kendimi yerine koyuyorum da.. Canım! Sen ne güçlü bir kızsın...
Yorumlarını okudum, ne kadar saygılı oluşunu, yaşının kat be kat üzerinde olgun düşüncelerini.. Seni tüm yüreğimle tebrik ediyorum. Evet belki bir anne olamayabilirim senin için hatta bunu belki yüzlerce kişi söyledi ama dost olurum, sırdaş olurum, arkadaş olurum, ablan olurum. Her zaman... Yalnızlığın bu kadar ağır bir yükümlülüğü olduğunun ilk kez bu yazıyla farkına vardım.
İnşallah ama inşallah bu hayatta tüm emellerine, hayallerine ve en önemlisi mutluluğa erişirsin. Etrafında hep seni anlayan, destek olan bir omuz olur umarım. Tüm iyi dileklerim seninle olacak. Bundan sonra sayfanı her gün ziyaret edeceğim.
merhaba,
hayatın acı tarafıyla çok erken tanışmışsın, hayatını kaybeden ailene Allah'tan rahmet diliyorum öncelikle. ben çok kalabalık bir ailedeyim 5 kardeşiz ama bahsettiğin yalnızlık yeri geliyor bende de oluyor. kimseye kendime bile anlatamadığım şeyler oluyor. benim asıl dikkatimi çeken arkadaş çevresi de edinmemen oldu. eksikliğini yaşadığın şeyleri kesinlikle doldurmazlar arkadaşlar ama en azından hayata bir adım atmış olursun. sahte arkadaşlarla dostluklarla herkes karşılaşır, bunu kendi iç yalnızlığına bağlama bence. üniversiteye gidicekmişsin inşallah gönlündeki yeri kazanırsın. üniversite çok güzeldir, doğru arkadaşlarla güzel paylaşımlar yaşayacaksın, belki hayatının aşkıyla karşılaşacaksın onunla bir aile kuracaksın :)
yeter ki umudunu yitirme. sahip olduklarımıza hergün şükretmeliyiz evet ama sahip olmadıklarımıza da 'henüz' sahip olmadığımızı düşünüp devamlı istemeliyiz yüce yaradandan.
sen çok güçlüsün bana kalırsa, bunları aşacağına eminimsırayla git, hayırlı iş, hayırlı aşk ve hayırlı eş. umarım bir faydam olur..
Merhaba.
Hayat işte. Farklı olaylar farklı hikayelerle dolu hep. Otobüste seyahat ederken yanı başımızdaki insanın içini okuyamıyoruz. Acısını bilemiyoruz.
Şu sitede bile onlarca ayrı hikaye var.
Ailenin değerini bilmediğin hikayene gelirsem eğer... İnsan hata yapmaya meyilli yaratılmıştır. Hatasız olmak bizlere özgü değil peygamberlere özgüdür. Burada öğüte tavsiyeye falan girmeyeceğim. Sen kendini zaten iyi biliyorsun. Buraya yazacak cesaretin de var.
Bu durumu toparlayabilirsin. Çevrene bak ne insanlar ne hikayelerle dolu. Ne insanlar ailesinin olmasını istiyor. Ne insanlar ailesini kaybetmiş. Ne insanlar hala yetimhane de yalnız... Ve onlar bir anne kucağını bir baba şefkatini bilmiyor. Bilmeyenler var inan bana. Hayata baştan küsmüş onlarca binlerce insan var.
Toparlayabilirsin kendini. Bu o kadar zor bir şey değil. Üstelik ailende de pek sorun yokmuş "annem melek gibi bir kadın". O halde meleğinin yanından ayrılma. Onun kanatları altına gir.
Sen her şeyin farkındasın üstelik bu yaptıklarından pişmansın.
Merhaba.
Hayat işte. Farklı olaylar farklı hikayelerle dolu hep. Otobüste seyahat ederken yanı başımızdaki insanın içini okuyamıyoruz. Acısını bilemiyoruz.
Şu sitede bile onlarca ayrı hikaye var.
Ailenin değerini bilmediğin hikayene gelirsem eğer... İnsan hata yapmaya meyilli yaratılmıştır. Hatasız olmak bizlere özgü değil peygamberlere özgüdür. Burada öğüte tavsiyeye falan girmeyeceğim. Sen kendini zaten iyi biliyorsun. Buraya yazacak cesaretin de var.
Bu durumu toparlayabilirsin. Çevrene bak ne insanlar ne hikayelerle dolu. Ne insanlar ailesinin olmasını istiyor. Ne insanlar ailesini kaybetmiş. Ne insanlar hala yetimhane de yalnız... Ve onlar bir anne kucağını bir baba şefkatini bilmiyor. Bilmeyenler var inan bana. Hayata baştan küsmüş onlarca binlerce insan var.
Toparlayabilirsin kendini. Bu o kadar zor bir şey değil. Üstelik ailende de pek sorun yokmuş "annem melek gibi bir kadın". O halde meleğinin yanından ayrılma. Onun kanatları altına gir.
Sen her şeyin farkındasın üstelik bu yaptıklarından pişmansın.
Bu kez evimden yazmıyorum hatta bu kez çok farkl yeredn yazıyorum cerrahpaşa hastanesinden yazıyorum.
Buraya ne zaman getirildiğim neden getirildiğim hakkında bir fikrim yok. Aslında şuan var ama bir gün öncesine kadar yoktu.
Bana anlatılana göre kısaca şşöyle özetlemek isterim
Bir haftadır hiçbir yaşam belirtisi göstermiyormuşum yani bir haftadır bu yatakta ki bu yatakta olduğu da kesin değil yatıyormuşum.
sebebini söyleyemem çünkü bilmiyorum yine bana söylenen kadarıyla ileri derecede krizmiş.
Kolumun halini anlatamam. Bant takılı her yerime. Ve yatmaktan sırtım aşırı derecede ağrıyo. Bir gündür gözlemlediğim kadarıyla ara ara serum ara ara iğne vuruluyor. Daha ne kadar vurulacak bilmiyorum ama sanırım bir haftadır vuruluyor. Bu kollar başka türlü moraramaz. Yanımda elbette ki dedem babaannem var. Dün akşam bir grup akraba teyzemler amcamlar kuzenler vsvs baya a bi kişi de geldi.
Babaannem yanı başımda kuran okuyor bilmiyorum biliyor musunuz ama bu çok garip bir his… soyutlanmış gibiuyim. Bilincimde hiçbir şey yok sabah yemek yedim mi yedimse ne yedim hiçbir şeyi hatırlamıyorum. Yanımda tarık tufan ın ve sen kuş olur gidersin adlı kitabı var görünen o ki 87. Sayfadayım zaten pek kalım bi kitap değil fakat inanır mıınız hiçbir şey hatırlamyorum ne zmana bu kitaba başladım ne zaman bu kadar okudum hiçbir şey…
Gözlerim fena şekilde kararıyor, her türden nesneyi iki ,li üçlü görüyorum.midem de hiç olmadığı kadar bulanıyor. Şuan burdaki ortamı pek tasvir edemem. O gücü hissedemiyorum. İşin garibi bilgisayarım odamdaki ayım daktilom ve daha bir sürü şey yanımda. Neler olduğunu gerçekten merak ediyorum.işin kötüs ne zaman çıkacağım belli değil.
Daha fazla yazmak isterdim ama çok yorgunum ve pek bir şey bilmiyorum her şey bulanık görünüüyo.böyle olurmuş bunu da hemşirelerden öğrendim. Ve bir de tegretol diye bir ilaç yutmaktayım.her şei buna bağlıyorlar. Şimdilik benden bukadar.
Aslında yazamadğım ik üç bir şey var korkuyorum hemde .ok korkuyorum. Bir anönce buradan ve bu durumdan çıkmak istiyorum. Annem annemi özlüyorum yanımda olsaydı keşke.
Bu kez evimden yazmıyorum hatta bu kez çok farkl yeredn yazıyorum cerrahpaşa hastanesinden yazıyorum.
Buraya ne zaman getirildiğim neden getirildiğim hakkında bir fikrim yok. Aslında şuan var ama bir gün öncesine kadar yoktu.
Bana anlatılana göre kısaca şşöyle özetlemek isterim
Bir haftadır hiçbir yaşam belirtisi göstermiyormuşum yani bir haftadır bu yatakta ki bu yatakta olduğu da kesin değil yatıyormuşum.
sebebini söyleyemem çünkü bilmiyorum yine bana söylenen kadarıyla ileri derecede krizmiş.
Kolumun halini anlatamam. Bant takılı her yerime. Ve yatmaktan sırtım aşırı derecede ağrıyo. Bir gündür gözlemlediğim kadarıyla ara ara serum ara ara iğne vuruluyor. Daha ne kadar vurulacak bilmiyorum ama sanırım bir haftadır vuruluyor. Bu kollar başka türlü moraramaz. Yanımda elbette ki dedem babaannem var. Dün akşam bir grup akraba teyzemler amcamlar kuzenler vsvs baya a bi kişi de geldi.
Babaannem yanı başımda kuran okuyor bilmiyorum biliyor musunuz ama bu çok garip bir his… soyutlanmış gibiuyim. Bilincimde hiçbir şey yok sabah yemek yedim mi yedimse ne yedim hiçbir şeyi hatırlamıyorum. Yanımda tarık tufan ın ve sen kuş olur gidersin adlı kitabı var görünen o ki 87. Sayfadayım zaten pek kalım bi kitap değil fakat inanır mıınız hiçbir şey hatırlamyorum ne zmana bu kitaba başladım ne zaman bu kadar okudum hiçbir şey…
Gözlerim fena şekilde kararıyor, her türden nesneyi iki ,li üçlü görüyorum.midem de hiç olmadığı kadar bulanıyor. Şuan burdaki ortamı pek tasvir edemem. O gücü hissedemiyorum. İşin garibi bilgisayarım odamdaki ayım daktilom ve daha bir sürü şey yanımda. Neler olduğunu gerçekten merak ediyorum.işin kötüs ne zaman çıkacağım belli değil.
Daha fazla yazmak isterdim ama çok yorgunum ve pek bir şey bilmiyorum her şey bulanık görünüüyo.böyle olurmuş bunu da hemşirelerden öğrendim. Ve bir de tegretol diye bir ilaç yutmaktayım.her şei buna bağlıyorlar. Şimdilik benden bukadar.
Aslında yazamadğım ik üç bir şey var korkuyorum hemde .ok korkuyorum. Bir anönce buradan ve bu durumdan çıkmak istiyorum. Annem annemi özlüyorum yanımda olsaydı keşke.
Öncelikle merhabalar,
Nereden başlayacağım konusunda bir fikrim yok. Konuyu açmadan önce günlerdir de düşünmekteyim. Genelde konuların kimileri tarafından çok sert eleştirildiği kimileri tarafından da çok sıcak kanlı bakıldığı bir sitedeyim. Açtığım konu hakkında ne düşünürsünüz bilmem ama amacım sadece biraz rahatlamak ve biraz kendi içimde yalnızlığımı yenmek. Bunun için o değerli vaktinizi bana ayıranlar için hatta dahası yorum yapanlar için minnettarım.
Şükür ki bir kaç cümleyle giriş bölümünü bitirmiş bulunmaktayım. Biraz geçmişimden bahsedip sonlandırmak istiyorum konuyu;
Henüz 5-6 yaşlarımdayken bir trafik kazası sonucu ailemde ölmeyi başaramayanlardan biriyim. Belki de kader dediğimiz şey bu olmalı ki ailemi o günlerde bağlılığın tam olarak ne olduğunu bilmediğim ailemi kaybettim. İlk ciddi gözyaşlarım da o zamanlarda akmaya başladı ve ilk ciddi yalnızlığımın çatısı o zamanlarda örüldü. Hatırladığım o kadar az şey var ki o günlere dair geçmişim kapkara bir geceden ibaret. Anneannemlerde kalışım, günlerce büyük kalabalıklar, telaşlar...
İnsan çok sonraları alışıyor derler ama öyle bir şey yok. Alışmıyor insan, sadece farkına varıyor geçmişin.
Yalnızlığa çok küçük yaşlarda alıştım, hayatın şu evrelerinde bir yetişkinin sahip olabileceği her şeye sahibim ama bir aile sıcaklığının bir aileyle yenilebilecek akşam yemeğinin ya da bir aileyle toplanıp muhabbet edilebilecek bir ortamın yoksunluğuyla dolu içim.
Her şeye rağmen hayatta sırtımı dayayabileceğim bir anneanne bir babaanne bir dedeye sahibim. Ama sahip olamadığım şeylere bakılırsa devede kulak kalıyor bunlar benim için. Yanlış anlaşılmak istemem elbette ki çok şükür. Hiçbirine ters tepkim yok. Bir zamanlar ciddi bir sorgulamaya düştükten sonra varlığını kabul ettim Yüce Yaradanın. O'nunla hiçbir problemim yok şükürler olsun ki.
Gel zaman git zaman özlem duydum her şeye. Yazın ailesiyle gidilen pikniklere, akşam olunca ailesiyle içilen çaya, anne kız arasında olan muhabbetlere... Aklınıza gelebilecek her şeye.
Ve yalnız kaldım bilmem kaç milyon dünyada. Çıkarcı arkadaşlarımı tanımam en fazla aylarımı aldı, pek de arkadaş çevrem olmadı, psikolojik olarak uzun yıllar herkese şüpheyle baktım. Ve insan çocukluğunu yaşayamayınca da pek bir arkadaş çevresi kurmakta zorlanıyor, içine kapanık oluyor. Ben de bunlardan biriyim. Hiçkimseyle konuşamaz arkadaşlık kuramaz oldum, anlatacak bir şeylerim olmadı hiç. Yalnızlığımı son zamanlarda internetle yenmeye çalıştım fakat o bile şuan etkisiz kaldı diyebilirim. Kadınlar kulübü'ne üye olmadan önce izlediğim kadarıyla hoş bir yer olarak aklımda kaldı, üye oldum, geçen zamana bakıyorum da gözümde hala hoş bir site olarak kalmış. Fakat bunun yanında koskoca da bir yalnızlık var.
Buradaki hemcinslerimin açtığı konular gerek hamilelik olsun gerek evlilik olsun gerek zayıflama olsun gerek ilişkiler olsun hep ben kendi çevremden baktım. Ve yalnızlığımı bir kez daha burada da kabullenmiş oldum. Bir kaç arkadaşlık kurmak dert ortağı olmak iyi gelirdi ama yapamadım, yazışmaya çalıştım ama gece yatağıma yattığım zaman hep aynı şeyi hissettim; yalnızlık. Bir ailemin olmayışı. Burada hazırlanan çeyizlere baktığımda hep benim için çeyizleri hazırlayacak bir annemin olmayışından yakındım. Buradaki hamilelik haberlerine baktığımda hep benim hamilelik zamanımda yanımda bana destek çıkacak ailemin olmayışından yakındım, evleneceğim zaman okuldaki mezuniyet töreninde... hayatın her yerinde...
Hep içimde hissettim yalnızlığı ve yazma ihtiyacı duydum... En azından ben de buradayım demek, bir ortama girmek, içimdekileri paylaşabilmek istedim.
Biliyorum uzun konular herkesi bir hayli sıkar ve sanırım okurken yarıda kesilir okuma. Bu yüzden kısa yazmak istedim lakin olmadı bunu da beceremedim. Neyse. Ben sadece içimdekileri paylaşmak istemiştim.
Çok şaşırtıcı bir durum,o hastanede olma sebebini bilmiyor musun?Kaza, veya kalp krizi gibi bir şey mi acaba?Çok şaşırdım.Bu kez evimden yazmıyorum hatta bu kez çok farkl yeredn yazıyorum cerrahpaşa hastanesinden yazıyorum.
Buraya ne zaman getirildiğim neden getirildiğim hakkında bir fikrim yok. Aslında şuan var ama bir gün öncesine kadar yoktu.
Bana anlatılana göre kısaca şşöyle özetlemek isterim
Bir haftadır hiçbir yaşam belirtisi göstermiyormuşum yani bir haftadır bu yatakta ki bu yatakta olduğu da kesin değil yatıyormuşum.
sebebini söyleyemem çünkü bilmiyorum yine bana söylenen kadarıyla ileri derecede krizmiş.
Kolumun halini anlatamam. Bant takılı her yerime. Ve yatmaktan sırtım aşırı derecede ağrıyo. Bir gündür gözlemlediğim kadarıyla ara ara serum ara ara iğne vuruluyor. Daha ne kadar vurulacak bilmiyorum ama sanırım bir haftadır vuruluyor. Bu kollar başka türlü moraramaz. Yanımda elbette ki dedem babaannem var. Dün akşam bir grup akraba teyzemler amcamlar kuzenler vsvs baya a bi kişi de geldi.
Babaannem yanı başımda kuran okuyor bilmiyorum biliyor musunuz ama bu çok garip bir his soyutlanmış gibiuyim. Bilincimde hiçbir şey yok sabah yemek yedim mi yedimse ne yedim hiçbir şeyi hatırlamıyorum. Yanımda tarık tufan ın ve sen kuş olur gidersin adlı kitabı var görünen o ki 87. Sayfadayım zaten pek kalım bi kitap değil fakat inanır mıınız hiçbir şey hatırlamyorum ne zmana bu kitaba başladım ne zaman bu kadar okudum hiçbir şey
Gözlerim fena şekilde kararıyor, her türden nesneyi iki ,li üçlü görüyorum.midem de hiç olmadığı kadar bulanıyor. Şuan burdaki ortamı pek tasvir edemem. O gücü hissedemiyorum. İşin garibi bilgisayarım odamdaki ayım daktilom ve daha bir sürü şey yanımda. Neler olduğunu gerçekten merak ediyorum.işin kötüs ne zaman çıkacağım belli değil.
Daha fazla yazmak isterdim ama çok yorgunum ve pek bir şey bilmiyorum her şey bulanık görünüüyo.böyle olurmuş bunu da hemşirelerden öğrendim. Ve bir de tegretol diye bir ilaç yutmaktayım.her şei buna bağlıyorlar. Şimdilik benden bukadar.
Aslında yazamadğım ik üç bir şey var korkuyorum hemde .ok korkuyorum. Bir anönce buradan ve bu durumdan çıkmak istiyorum. Annem annemi özlüyorum yanımda olsaydı keşke.
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?