arkadaşım, kaçmak değil mesele. aslında tam olarak olduğun yerde kalıp kendine gelebilmek.
böyle bir şey hiç yaşamadım, ama anlattıklarını, son yorumlarınla birlikte okuyunca neredeyse birebir yaşamış çok yakın bir arkadaşımın ızdırabına şahit oldum.
yıllarca süren iniş-çıkışlar, ayrılıp barışmalar.. unutamamalar.. işin ilginci, sizin kendinizi ve sevdiğinizi tarifiniz ile onun durumu bile aynen oturuyor...
yakıştırmama değil mesele. ben hiç yakıştıramıyordum, o ayrı.. bunu da arkadaşımı sakinleştirmek için bir zaman kullandım. ama onun umurunda değildi. hiçbir zaman bunu dert etmemişti ve etmeyecekti. bizim ne dediğimiz, onun o adamdan kurtulmak için nerelere kaçtığı çok da önemli değildi. önemli olan, onun kendini bulmasıydı. zamanla düzeldi her şey. "düzeldi" diyorum, çünkü hayatı o hale gelmişti ki, sürekli acı çekiyordu. adam gidip başkasıyla evlendi, arkadaşım üzerinden yıllar geçmesine rağmen ağlama krizine girmiş bir şekilde beni aradı. adamın çocuğu oldu, yine aynı şekilde... ama sonunda kendi yolunu çizdi. şimdi dönüp bakıyor ve "geçti" diyor. senin için de aynı durum olacak. bugün değil, yarın da değil. acı da çekeceksin, ama bitecek. o yüzden kendine eziyet etme derim. yaşanacak şeyleri yaşayacaksın. ama maalesef bu zamana kadar yaşadıkların, sağlıklı bir ilişkiye benzemiyor bence.