Diğer konunuzdaki yorumlardan yola çıkarak,bu konunuzu merak etmiştim..
Nasılsa farklı bir karakter olarak çizmişim sizi bir anda.,
Halbu ki,'kediyi resmen sahiplenmişsiniz,ve bunları çok iyi niyetli olarak anlatmışsınız..(oğlunuza terlik vs ile terbiye etmeye çalıştığınızı es geçiyorum,görmedim o konunuzu)
Bende 'kediyi dövdüğünüzü' görünce,ne kadar kalpsiz,sanırım ruh hastası biri dedim içimden.
Günah vallahi,anında insan insanı yerin dibine geçiriyor hayret.
Halbu ki kedi aşırı agresifleştiği için,çocuklarınızda malum söz konusu olunca,malesef kendinize hakim olamamışsınız.
Hiç bir neden sessiz bir hayvancağıza vurmanızı gerektirmez,ama evlat söz konusu olunca otokontrolünüzü kaybettiniz sanırım.
Amacım konuyu güncellemek değil,ama sizin hiçte kedi konusunda kötü niyetli olmadığınız anladım en azından..
Eşinize ise söyleyecek sözüm yok,kalbi nasır tutmuş insanlardan sadece bir teki,Allah ıslah etsin.
Diğer konunuzdaki yorumlardan yola çıkarak,bu konunuzu merak etmiştim..
Nasılsa farklı bir karakter olarak çizmişim sizi bir anda.,
Halbu ki,'kediyi resmen sahiplenmişsiniz,ve bunları çok iyi niyetli olarak anlatmışsınız..(oğlunuza terlik vs ile terbiye etmeye çalıştığınızı es geçiyorum,görmedim o konunuzu)
Bende 'kediyi dövdüğünüzü' görünce,ne kadar kalpsiz,sanırım ruh hastası biri dedim içimden.
Günah vallahi,anında insan insanı yerin dibine geçiriyor hayret.
Halbu ki kedi aşırı agresifleştiği için,çocuklarınızda malum söz konusu olunca,malesef kendinize hakim olamamışsınız.
Hiç bir neden sessiz bir hayvancağıza vurmanızı gerektirmez,ama evlat söz konusu olunca otokontrolünüzü kaybettiniz sanırım.
Amacım konuyu güncellemek değil,ama sizin hiçte kedi konusunda kötü niyetli olmadığınız anladım en azından..
Eşinize ise söyleyecek sözüm yok,kalbi nasır tutmuş insanlardan sadece bir teki,Allah ıslah etsin.
Geçen haftalarda eşim eve bir yavru kedi getirdi. arkadaşının kedisinin yavrularından bir tanesiydi bu kedi. arkadaşının kedisi nazlı 2 ay önce doğum yapmıştı. 5 dünyalar tatlısı bebek dünyaya gelmişti. arkadaşı xx de bunları teker teker az bir miktar parayla sahiplendiriyordu. hatta sizde alın diye ısrar ediyolardı. zaten bizim afacanlarda ne zamandır yavru kedi yavru kedi diye başımızın etini yiyolardı. eşimde bana baskı yapıyodu. işte alalımda çocuklar oynasın sıkılmaz canları diye. bak başımın etini yediler. hevesleri geçsin sonra susarlar diyodu. ama ben asla evde olmaz diyodum. eşime trip atıyodum filan. eşimde susuyodu bişi demiyodu bende hayvanları çok severim ama evde asla istemem. neyse işte eşim bir gün yine herzamanki gibi iş çıkışı saatinde gelmişti. ben sakin sakin gidip kapıyı açmıştım. birde ne göriyim kedi. şok olmuştum. süprizz demişti. aklıma hiç gelmezdi eşimin bir gün kucağında kedi yavrusu ile geleceği. bende kapıda öğle kedi ile görünce almadım içeri hemen tabii. biraz tartıştık. ben diyorum kılı dökülür filan, yok bişi olmaz süpürürsün diyo. nasıl bakcaz buna diyorum, bak mama aldım filan diyo. ben iyice sinirlenmiştim ama sonra kucağıma verdi bu minik kediciği bende o zaman resmen eridim. çok sevdim bu pisiciği. adınıda şirine koydukhemen ısındım. eşimden daha çok üstüne titremeye başlar olmuştum. hergün maması,tuvaleti benim üstüme kaldı. ilk başta tabii biraz iğrenerek yapsamda artık evladım saydığım için hiç tiksinmiyorum. neyse, resmen ailemizin maskotu olmuştu. çocuklarımızlada arası iyiydi. ama nedense zamakla bu pisicik bir canavara dönüştü. hiç tanıyamıyorum artık şirineyi. çocuklarımızı ısırmaya başladı. oğlumun kolu çizik içinde kaldı. bende çok sinirlendim bir iki kere sineklik ile dövmüştüm belki uslanır diye ama nafile. hep hep bizi ısırmaya başladı benim kollarımda yara bere içinde. artık çocuklarımızdan uzak tutmaya çalışıyoruz. bu seferde hep bana saldırıyor. eşime hiç saldıramyıyor çünkü eşim onu hep dövüyor. artık eline ne geçerse sopa,terlik,kumanda. emgel olmaya çalışıyorum. yapma öldürceksin hayvanı diyorum ama dinlemiyor. ısırmasın oda gebertirim diyor. geçen akşamda pencereden aşaya atmaya kalktı zor engel oldum. eşimle resmen aramız açıldı. her gece kavga ediyoruz. hatta eşimle arkadaşının arası bile açıldı. bende vermek istemiyorum bu kediciği neyapıyım kıyamıyorum bu cana. benden habersiz bir gün bir şey yapıcak diye ödüm kopuyor. tamam bende kızıyorum ama böğlede hep döverek olmazki. sokağada atmak istemiyorum. hernekadar kızsamda kıyamıyorum işte kızlar. sokakta ne yapar bu yavru. kışın ayazda donucak aç susus kalıcak. hep bunları düşünüyorum. alıştım artık bu kediye. annelik duygusu olsa gerek. ısırılmakta istemiyorum. yara bere içinde kaldık. ama zamnla geçer diyorum. bilmiyorum çok kararsızım kızlar. neden bir den içine cin girmiş gibi oldu bu kedi? sonra değişirmi? sizce ne yapmalıyız? bi akıl verin lütfen.....
Yazımı iyi okumadığın belli. Diğer yorumlarımıda okudunmu peki? Arkadaşımızın gözü şuan kısmen kör. bunuda biliyormuydun? O lanet kediye çok acıdıysan gelde şimdi o adamcağızın gözünü sen geri getir. çünkü o gözün bedeli yok. aslada birdaha geri gelemiyecek
Kendini birazda olsun o adamın yerine koy. gözüne tam 12 iğne yedi. yemeyede devam ediyor. ameliyat oldu. gözü tam 2 hafta sargıda kaldı. ağır ilaçlar kullanıyor. gözü kör oldu KÖR. Ve bir hiç uğruna kör oldu. Benim çocuklarımın veya bizim başımızada gelebilirdi bu olay. bizide zamanında çizdi. çocuklarımın ve benim kollarım kesik içindeydi. saatlerce ağladı çocuklarım. eşimin kulağını ısırdı. her tarafımızı dişledi mikrop. haç günler sonra geçti o izler. sadece sevmek istemiştik başımıza gelmeyen kalmadı. yinede insaflı çıktıkta sokağa attık. mataraktı o kedi. layığını buldu şimdi. ya bunları sen yaşamış olsaydın ne yapardın? bize vicdansız diyorsunuz, hala bu anlattıklarıma rağmen bizi suçluyorsunuz. yazıklarım olsun. Sende biraz ara yüreğinde vicdan varmı diye?
Geçen haftalarda eşim eve bir yavru kedi getirdi. arkadaşının kedisinin yavrularından bir tanesiydi bu kedi. arkadaşının kedisi nazlı 2 ay önce doğum yapmıştı. 5 dünyalar tatlısı bebek dünyaya gelmişti. arkadaşı xx de bunları teker teker az bir miktar parayla sahiplendiriyordu. hatta sizde alın diye ısrar ediyolardı. zaten bizim afacanlarda ne zamandır yavru kedi yavru kedi diye başımızın etini yiyolardı. eşimde bana baskı yapıyodu. işte alalımda çocuklar oynasın sıkılmaz canları diye. bak başımın etini yediler. hevesleri geçsin sonra susarlar diyodu. ama ben asla evde olmaz diyodum. eşime trip atıyodum filan. eşimde susuyodu bişi demiyodu bende hayvanları çok severim ama evde asla istemem. neyse işte eşim bir gün yine herzamanki gibi iş çıkışı saatinde gelmişti. ben sakin sakin gidip kapıyı açmıştım. birde ne göriyim kedi. şok olmuştum. süprizz demişti. aklıma hiç gelmezdi eşimin bir gün kucağında kedi yavrusu ile geleceği. bende kapıda öğle kedi ile görünce almadım içeri hemen tabii. biraz tartıştık. ben diyorum kılı dökülür filan, yok bişi olmaz süpürürsün diyo. nasıl bakcaz buna diyorum, bak mama aldım filan diyo. ben iyice sinirlenmiştim ama sonra kucağıma verdi bu minik kediciği bende o zaman resmen eridim. çok sevdim bu pisiciği. adınıda şirine koydukhemen ısındım. eşimden daha çok üstüne titremeye başlar olmuştum. hergün maması,tuvaleti benim üstüme kaldı. ilk başta tabii biraz iğrenerek yapsamda artık evladım saydığım için hiç tiksinmiyorum. neyse, resmen ailemizin maskotu olmuştu. çocuklarımızlada arası iyiydi. ama nedense zamakla bu pisicik bir canavara dönüştü. hiç tanıyamıyorum artık şirineyi. çocuklarımızı ısırmaya başladı. oğlumun kolu çizik içinde kaldı. bende çok sinirlendim bir iki kere sineklik ile dövmüştüm belki uslanır diye ama nafile. hep hep bizi ısırmaya başladı benim kollarımda yara bere içinde. artık çocuklarımızdan uzak tutmaya çalışıyoruz. bu seferde hep bana saldırıyor. eşime hiç saldıramyıyor çünkü eşim onu hep dövüyor. artık eline ne geçerse sopa,terlik,kumanda. emgel olmaya çalışıyorum. yapma öldürceksin hayvanı diyorum ama dinlemiyor. ısırmasın oda gebertirim diyor. geçen akşamda pencereden aşaya atmaya kalktı zor engel oldum. eşimle resmen aramız açıldı. her gece kavga ediyoruz. hatta eşimle arkadaşının arası bile açıldı. bende vermek istemiyorum bu kediciği neyapıyım kıyamıyorum bu cana. benden habersiz bir gün bir şey yapıcak diye ödüm kopuyor. tamam bende kızıyorum ama böğlede hep döverek olmazki. sokağada atmak istemiyorum. hernekadar kızsamda kıyamıyorum işte kızlar. sokakta ne yapar bu yavru. kışın ayazda donucak aç susus kalıcak. hep bunları düşünüyorum. alıştım artık bu kediye. annelik duygusu olsa gerek. ısırılmakta istemiyorum. yara bere içinde kaldık. ama zamnla geçer diyorum. bilmiyorum çok kararsızım kızlar. neden bir den içine cin girmiş gibi oldu bu kedi? sonra değişirmi? sizce ne yapmalıyız? bi akıl verin lütfen.....
Geçen haftalarda eşim eve bir yavru kedi getirdi. arkadaşının kedisinin yavrularından bir tanesiydi bu kedi. arkadaşının kedisi nazlı 2 ay önce doğum yapmıştı. 5 dünyalar tatlısı bebek dünyaya gelmişti. arkadaşı xx de bunları teker teker az bir miktar parayla sahiplendiriyordu. hatta sizde alın diye ısrar ediyolardı. zaten bizim afacanlarda ne zamandır yavru kedi yavru kedi diye başımızın etini yiyolardı. eşimde bana baskı yapıyodu. işte alalımda çocuklar oynasın sıkılmaz canları diye. bak başımın etini yediler. hevesleri geçsin sonra susarlar diyodu. ama ben asla evde olmaz diyodum. eşime trip atıyodum filan. eşimde susuyodu bişi demiyodu bende hayvanları çok severim ama evde asla istemem. neyse işte eşim bir gün yine herzamanki gibi iş çıkışı saatinde gelmişti. ben sakin sakin gidip kapıyı açmıştım. birde ne göriyim kedi. şok olmuştum. süprizz demişti. aklıma hiç gelmezdi eşimin bir gün kucağında kedi yavrusu ile geleceği. bende kapıda öğle kedi ile görünce almadım içeri hemen tabii. biraz tartıştık. ben diyorum kılı dökülür filan, yok bişi olmaz süpürürsün diyo. nasıl bakcaz buna diyorum, bak mama aldım filan diyo. ben iyice sinirlenmiştim ama sonra kucağıma verdi bu minik kediciği bende o zaman resmen eridim. çok sevdim bu pisiciği. adınıda şirine koydukhemen ısındım. eşimden daha çok üstüne titremeye başlar olmuştum. hergün maması,tuvaleti benim üstüme kaldı. ilk başta tabii biraz iğrenerek yapsamda artık evladım saydığım için hiç tiksinmiyorum. neyse, resmen ailemizin maskotu olmuştu. çocuklarımızlada arası iyiydi. ama nedense zamakla bu pisicik bir canavara dönüştü. hiç tanıyamıyorum artık şirineyi. çocuklarımızı ısırmaya başladı. oğlumun kolu çizik içinde kaldı. bende çok sinirlendim bir iki kere sineklik ile dövmüştüm belki uslanır diye ama nafile. hep hep bizi ısırmaya başladı benim kollarımda yara bere içinde. artık çocuklarımızdan uzak tutmaya çalışıyoruz. bu seferde hep bana saldırıyor. eşime hiç saldıramyıyor çünkü eşim onu hep dövüyor. artık eline ne geçerse sopa,terlik,kumanda. emgel olmaya çalışıyorum. yapma öldürceksin hayvanı diyorum ama dinlemiyor. ısırmasın oda gebertirim diyor. geçen akşamda pencereden aşaya atmaya kalktı zor engel oldum. eşimle resmen aramız açıldı. her gece kavga ediyoruz. hatta eşimle arkadaşının arası bile açıldı. bende vermek istemiyorum bu kediciği neyapıyım kıyamıyorum bu cana. benden habersiz bir gün bir şey yapıcak diye ödüm kopuyor. tamam bende kızıyorum ama böğlede hep döverek olmazki. sokağada atmak istemiyorum. hernekadar kızsamda kıyamıyorum işte kızlar. sokakta ne yapar bu yavru. kışın ayazda donucak aç susus kalıcak. hep bunları düşünüyorum. alıştım artık bu kediye. annelik duygusu olsa gerek. ısırılmakta istemiyorum. yara bere içinde kaldık. ama zamnla geçer diyorum. bilmiyorum çok kararsızım kızlar. neden bir den içine cin girmiş gibi oldu bu kedi? sonra değişirmi? sizce ne yapmalıyız? bi akıl verin lütfen.....
Allah sizin gibi yaratıkları ıslah etsin ne demek hayvanı dövmek siz nasıl insansınız size insan demek bile yanlış.Sen kimsin ki Allah’ın yarattığı sessiz kuluna acı çektiriyorsun birde sokağa atmak istemiyorum demişsin vicdan mı rahatlatıyorsun aklınca sokakta bile sizdekinden daha mutlu yaşar.Merhametsiz yaratıklar 2 çocuğunuz var ama Allah öyle büyükki o hayvan ettiğiniz eziyeti öyle bir cezalandırır ki biz naptık dersiniz.Sizin gibiler çocuk sahibi olmamalı hayvanlara acımayan insanlarada acımaz.Allah sizi nasıl biliyorsa öyle yapsın ömür boyu o hayvanın vebalini inşallah ödeyemeyin.Sizin gibi iki ayaklı hayvanlar sayesinde bu canlara rahat yok ama sesi çıkmayan bu hayvanlar öteki dünyada öyle bir dile gelecek ki vay halinize utanmadan yazmış bideGeçen haftalarda eşim eve bir yavru kedi getirdi. arkadaşının kedisinin yavrularından bir tanesiydi bu kedi. arkadaşının kedisi nazlı 2 ay önce doğum yapmıştı. 5 dünyalar tatlısı bebek dünyaya gelmişti. arkadaşı xx de bunları teker teker az bir miktar parayla sahiplendiriyordu. hatta sizde alın diye ısrar ediyolardı. zaten bizim afacanlarda ne zamandır yavru kedi yavru kedi diye başımızın etini yiyolardı. eşimde bana baskı yapıyodu. işte alalımda çocuklar oynasın sıkılmaz canları diye. bak başımın etini yediler. hevesleri geçsin sonra susarlar diyodu. ama ben asla evde olmaz diyodum. eşime trip atıyodum filan. eşimde susuyodu bişi demiyodu bende hayvanları çok severim ama evde asla istemem. neyse işte eşim bir gün yine herzamanki gibi iş çıkışı saatinde gelmişti. ben sakin sakin gidip kapıyı açmıştım. birde ne göriyim kedi. şok olmuştum. süprizz demişti. aklıma hiç gelmezdi eşimin bir gün kucağında kedi yavrusu ile geleceği. bende kapıda öğle kedi ile görünce almadım içeri hemen tabii. biraz tartıştık. ben diyorum kılı dökülür filan, yok bişi olmaz süpürürsün diyo. nasıl bakcaz buna diyorum, bak mama aldım filan diyo. ben iyice sinirlenmiştim ama sonra kucağıma verdi bu minik kediciği bende o zaman resmen eridim. çok sevdim bu pisiciği. adınıda şirine koydukhemen ısındım. eşimden daha çok üstüne titremeye başlar olmuştum. hergün maması,tuvaleti benim üstüme kaldı. ilk başta tabii biraz iğrenerek yapsamda artık evladım saydığım için hiç tiksinmiyorum. neyse, resmen ailemizin maskotu olmuştu. çocuklarımızlada arası iyiydi. ama nedense zamakla bu pisicik bir canavara dönüştü. hiç tanıyamıyorum artık şirineyi. çocuklarımızı ısırmaya başladı. oğlumun kolu çizik içinde kaldı. bende çok sinirlendim bir iki kere sineklik ile dövmüştüm belki uslanır diye ama nafile. hep hep bizi ısırmaya başladı benim kollarımda yara bere içinde. artık çocuklarımızdan uzak tutmaya çalışıyoruz. bu seferde hep bana saldırıyor. eşime hiç saldıramyıyor çünkü eşim onu hep dövüyor. artık eline ne geçerse sopa,terlik,kumanda. emgel olmaya çalışıyorum. yapma öldürceksin hayvanı diyorum ama dinlemiyor. ısırmasın oda gebertirim diyor. geçen akşamda pencereden aşaya atmaya kalktı zor engel oldum. eşimle resmen aramız açıldı. her gece kavga ediyoruz. hatta eşimle arkadaşının arası bile açıldı. bende vermek istemiyorum bu kediciği neyapıyım kıyamıyorum bu cana. benden habersiz bir gün bir şey yapıcak diye ödüm kopuyor. tamam bende kızıyorum ama böğlede hep döverek olmazki. sokağada atmak istemiyorum. hernekadar kızsamda kıyamıyorum işte kızlar. sokakta ne yapar bu yavru. kışın ayazda donucak aç susus kalıcak. hep bunları düşünüyorum. alıştım artık bu kediye. annelik duygusu olsa gerek. ısırılmakta istemiyorum. yara bere içinde kaldık. ama zamnla geçer diyorum. bilmiyorum çok kararsızım kızlar. neden bir den içine cin girmiş gibi oldu bu kedi? sonra değişirmi? sizce ne yapmalıyız? bi akıl verin lütfen.....