Kilo vereceğime dair inancım çok düşük. Ama bu kilolu halimle ben ben olmaktan çıktım artık.

ferb

Popüler Üye
Kayıtlı Üye
14 Kasım 2014
2.497
4.200
İyi geceler hanımlar. Biraz önce vücut ağrılarımdan yakınıyordum eşime. Aldığım kilolarda mı acaba diye söylendim. Sen çok kilo aldın dedi. Bana kaç kilosun dedi. Benim kilo almaya başladığımdan beri tartı fobim var. 75 kilo varımdır herhalde dedim. Bence fazlasın dedi. Tepki veremedim ama içimde fırtınalar koptu tabii. Aslında çok uzun yıllar fittim. Hatta şuan yedi yaşında olan oğlum doğduğunda kırkım çıktığında dal gibiydim. Ancak pamdemi dönemi ile beraber herşey alt üst olmaya başladı. Kayınpederin kanser tedavi sürecini bizde geçirmesi, eşimin online toplantıları ve hareketli olan oğlumun, onları rahatsız etmemesi üzerine kurduğum düzen ile bende düzenin bozulmasıyla başladı herşey. Sonra oğlumun davranış sorunları oluşmaya başladı. Kayınpederin vefatına yakın oğlumun otizm olabileceği gerçeği ile yüzleştik. Sonrası tamamen ona adanmış bir hayat. Bu arada çalışıyorum. Eğitimciyim. Benimle birlikte okula gidiyor, benimle çıkıyor. Hep benimle. Bu arada eşim çok yoğun çalıştığını, dikkatini işe vermek zorunda olduğunu söyleyerek bu süreçte çok da destek olmadı. Tabii eğitimlere giden paralar konusunda hiç ikilemedi, hep karşıladı. Açıkçası benim öğretmen maaşım asla bu giderleri karşılayamaz. Sadece o da yok. Büyük oğlumuzda özel okula gidiyor. Hal böyle olunca alt mesajlarında hep kendi işiyle tehdit etti beni. İşinin dikkat gerektirdiği, sadece işine yoğunlaşmazsa işinin tehlikeye gireceğini sık sık söyleyip durdu. Evde de öyle destekçi de değildir yani. İş yapmaz, önüne bekler. Of dediğin anda kapris yapar, küser. Baba oğul yemek beğenmezler. İstediğin gibi yapmazsan yine kapris yapar eşim. Biçare bende artık çeşit çeşit yapamayacağım için(vakit olmuyor, yoruluyorum) onların istediği hamur işi yağlı kızartma usulü yemekleri yapmaya başladım. Abur çuburlar yiyoruz çayla beraber. Eşim şeker hastası olduğu halde. Eskiden sabah yürüyüşü yapardım. Ama küçük oğlum beni yatakta bulamayıp babasını darlıyor diye, babasının uykusunu kaçırıyor diye onu da bıraktım. Anlayacağınız evdekilerin konforu üzerine kurduğum bir hayat benim yaşam disiplinimi benden aldı götürdü. Eşime bunu söylediğimde evde yürüme bandı var onu kullan diyor. Halbuki sen sabahları çık yürüyüşüne ben idare ederim demesini beklerdim. Şuan evden çalışıyor yine . Herkes evde. Benim işim bitmiyor ki yürüme bandına sıra gelsin. Zaten küçük oğlum hep ilgi alaka istiyor. Ne yemekleri bitiyor, ne talepleri. Belki bunlara rağmen dikkat etseydim yine bu hale gelmezdim ama bu yaşadıklarım bir etken. Aslında yavaş yavaş isyan bayrağımı kaldırmaya başlamıştım ki, Haziranda kalp krizi geçirdi. Üstelik yurt dışı tatilimizde. Konfor alanımız dışında. Çok zordu. Eve dönüşümüz çok zahmetli oldu. Yanımızda çocuklar. O zamandan beri sırtıma binen yük iki kat daha arttı. Artık daha kaprisli. Hem yemek beğenmiyor, hemde birçok yemeği sağlık sorunları yüzünden yiyemiyor. Ağzına uygun sağlıklı yemek yapmamı bekliyor. 17 yaşındaki oğlum bile yemek seçen bir çocuk olmasına rağmen sürece ona göre daha çok adapte oldu. Bunlar yaşanırken ben kendi önceliklerimi yok saydım. Süreçte içinde nasıl beslendim ne yaptım hiç önemsemedim. Zamanla midem de büyüdü. Doymuyorum. Ufaklık varken sporda yok. Artık kilo vereceğime dair motivasyonumda yok. Ama vücudumun ağırlaştığını, rahat hareket edemediğimi farkediyorum. Biraz fazla ayakta kalayım, kalçalarım eklemlerim ağrıyor. Daha önceden de 20 kilo vermişliğim var ama o zamanlar çok özgürdüm. Eşim daha anlayışlıydı. Büyük oğlumun her dakika yanında olmam gerekmiyordu. Söyleyin şimdi bu şartlarda ben nasıl motive olurum ve nasıl verebilirim. Verebileceğime dair inancım çok düşük. Ne olur beni motive edin😕
 
Ayrıca eşinin saçma sapan konuşmaları seni köreltmesin hırslandırsın. Bi sınava hazırlanıyordum eski eşim bana sen yapamazsın kazanamazsın deyip durdu sınav günü git gir bakalım ne değişecek dedi. Sınavdan çok yüksek puan aldım o andaki suratını hiç unutmam.
Boşayamazsın diyodu onu da yaptım valla çok mutluyum
 
kilo en küçük en sonda gelen sorununuz bence. ayrıca 75 80 o kadar vahim sağlık sorunları yaratacak bir kilo değil. bu derece stresi bir şekilde yatıştırmanız gerekiyordu siz de yiyecekleri kullandınız. stresinizi üzerinizden almaya yardım etmeyen kimsenin kilonuza laf söyleme hakkı yok, başta da eşiniz. anladığım kadarıyla eşinizin eve para sağlamak dışında bir eş bir baba olarak hiçbir faydası yok. büyük oğlunuz büyümüş, bu sene üniversiteye de girer kendi bağımsız hayatı olur zaten. ayrılıp küçük oğlunuzla yeni bir yaşam kursanız mesela, eşiniz gene küçüğün maddi kısmını karşılasın, zaten şimdi de fazlasını yapmıyor. siz de en azından evde size Mobbing yapan birinden kurtulmuş olursunuz. çocuğunuzun özel durumundan dolayı zaten yeterince streslisiniz bakın vücudunuza vurmaya başlamış, eşiniz size destek olmuyorsa köstek de olmasın. varlığı bir işe yaramıyor hatta durumu zorlaştırıyorsa onsuz daha sakin olabilirsiniz. o zaman düşünürsünüz kilo vermeyi
 
Ramazan bayramından hemen sonra kilo verme sürecine girdim. İlk gün spor salonuna gidip yürüyüşümü yaparken aynaya bakıp “sen nasıl bu hale geldin” diye sordum kendime. Bu görüntünün toparlanacağına dair o kadar az umudum vardı ki. Pek aynaya bakmıyordum, tartılmıyordum, kilomu bilmiyordum.
Kendime bakınca çok üzülmüştüm ama ileriki ayları düşünerek, yavaş yavaş gidecek bu kilolar, 2-3 ay sonra çok daha farklı görüneceksin dedim kendime. Sabrettim, yemedim sporumu yaptım ve şu an yaklaşık 20 kilo gitti. Beni gören herkes kilo verdiğimi fark edip yorum yapıyor. Daha gitmesi
gereken kilolar var ama bu şekilde bile o kadar rahatladım ki. İyi ki başlamışım. Bence başlamak başarmanın yarısı. Bugün Pazartesi. Başlangıç için güzel bir gün.
 
Ayrılıktan ziyade benim kendime bir konfor alanı açmam gerek. Daha geçen yıl söyledim. Gelecek eğitim öğretim de ya küçükle ilgilenecek birini tutarsın yada ücretsiz izin alırım dedim. İkisi birlikte olmuyor dedim. Oda kabul etti. Tüm gün istiyorum. Çünkü iş çıkışı spor sosyalleşme hepsine ihtiyacım var. İki yıldır anasınıfındaydı. Yine ablası vardı ama sadece okulda duruyordu. Şimdi ufaklığın okula gitmediğinde eve de gelebilecek, okul çıkışında eve gelip derslerinde yardımcı olacak oyun oynayacak biri olmalı. Birde yemek konusunda dize getirirsem ilk etapta bir rahatlamış olurum diye düşünüyorum
 
Ayrılıktan ziyade benim kendime bir konfor alanı açmam gerek. Daha geçen yıl söyledim. Gelecek eğitim öğretim de ya küçükle ilgilenecek birini tutarsın yada ücretsiz izin alırım dedim. İkisi birlikte olmuyor dedim. Oda kabul etti. Tüm gün istiyorum. Çünkü iş çıkışı spor sosyalleşme hepsine ihtiyacım var. İki yıldır anasınıfındaydı. Yine ablası vardı ama sadece okulda duruyordu. Şimdi ufaklığın okula gitmediğinde eve de gelebilecek, okul çıkışında eve gelip derslerinde yardımcı olacak oyun oynayacak biri olmalı. Birde yemek konusunda dize getirirsem ilk etapta bir rahatlamış olurum diye düşünüyorum
Bunu kabul etmesi çok güzel
Boşanmanizi gerektirecek bir durum yok bence
Bakın bende bugün Allah izin verirse spora başlıyorum üstelik kilom sizden 25 kilo kadar fazla ama inanın azimliyim
Benimde aman çocuklarım canım çocuklarım dediğim bin türlü fedakarlık sürecinde gelip bindi üstüme kilolar
Siz bence söylediğiniz gibi kendinize bir konfor alanı açın. Spor ile beraber diyetisyen de olsun ( benim başlayacağım salonda varmış diyetisyen desteği)
Emin olun 75 li kilolar beni asla uzmezdi sizi de üzmesin Allah sağlık ve afiyetle zayıflamak nasip etsin benim birde yaşım sebebiyle (46) çok zor gidiyor kilolar daha menopoza girmedim bir belirtide yok buna dair ama o döneme kilolu girmek istemiyorum o sebepten ve tabii yaşam kalitesini bir hayli düşmesi sebebiyle de bir an evvel başlama kararı aldım geç de olsa zararin neresinden dönülse kârdir
Size de bana da kolay gelsin o halde bol eksiler 😊
 
Ay canınız sağ olsun kilo dediğiniz nedir 3-5 aylık çabaya bakar. Spora yazılmakla başlayın bence çocuklarınız büyümüş. Benim bebeğim olduğu için henüz başlayamadım ama en yakın zamanda başlamak istiyorum, çünkü spor insanı çok kamçılıyor kıyamıyorsun emeğine yemiyorsun da 😁
 
O kadar parasi varsa evde hergun yemek yapacak birini tutssun madem. Kadinlari koleleri yapmayi cok iyi biliyor bu adamlar. Paşaya bak kadin hem calissin, hem cocuk baksin, hem yemek yapsin, adam da kalkip yemek begenmesin, yok canim. Insan icindeyken farkina varmiyor ama, siz de okumus, kendi parasini kazanan bir kadinsiniz, hem de ogretmensiniz, size saygi duymadi gerekiyor, ihtiyaclarinizi goz atdi edemez, o bencil olacak, hep ben hep ben, siz sacinizi supurge edeceksiniz. Bence ciddi bir posta koyup, onun sizi kaybetmekten korkmasini saglamalisiniz, bu adam sizi fazla garantiye almis.
 
İyi geceler hanımlar. Biraz önce vücut ağrılarımdan yakınıyordum eşime. Aldığım kilolarda mı acaba diye söylendim. Sen çok kilo aldın dedi. Bana kaç kilosun dedi. Benim kilo almaya başladığımdan beri tartı fobim var. 75 kilo varımdır herhalde dedim. Bence fazlasın dedi. Tepki veremedim ama içimde fırtınalar koptu tabii. Aslında çok uzun yıllar fittim. Hatta şuan yedi yaşında olan oğlum doğduğunda kırkım çıktığında dal gibiydim. Ancak pamdemi dönemi ile beraber herşey alt üst olmaya başladı. Kayınpederin kanser tedavi sürecini bizde geçirmesi, eşimin online toplantıları ve hareketli olan oğlumun, onları rahatsız etmemesi üzerine kurduğum düzen ile bende düzenin bozulmasıyla başladı herşey. Sonra oğlumun davranış sorunları oluşmaya başladı. Kayınpederin vefatına yakın oğlumun otizm olabileceği gerçeği ile yüzleştik. Sonrası tamamen ona adanmış bir hayat. Bu arada çalışıyorum. Eğitimciyim. Benimle birlikte okula gidiyor, benimle çıkıyor. Hep benimle. Bu arada eşim çok yoğun çalıştığını, dikkatini işe vermek zorunda olduğunu söyleyerek bu süreçte çok da destek olmadı. Tabii eğitimlere giden paralar konusunda hiç ikilemedi, hep karşıladı. Açıkçası benim öğretmen maaşım asla bu giderleri karşılayamaz. Sadece o da yok. Büyük oğlumuzda özel okula gidiyor. Hal böyle olunca alt mesajlarında hep kendi işiyle tehdit etti beni. İşinin dikkat gerektirdiği, sadece işine yoğunlaşmazsa işinin tehlikeye gireceğini sık sık söyleyip durdu. Evde de öyle destekçi de değildir yani. İş yapmaz, önüne bekler. Of dediğin anda kapris yapar, küser. Baba oğul yemek beğenmezler. İstediğin gibi yapmazsan yine kapris yapar eşim. Biçare bende artık çeşit çeşit yapamayacağım için(vakit olmuyor, yoruluyorum) onların istediği hamur işi yağlı kızartma usulü yemekleri yapmaya başladım. Abur çuburlar yiyoruz çayla beraber. Eşim şeker hastası olduğu halde. Eskiden sabah yürüyüşü yapardım. Ama küçük oğlum beni yatakta bulamayıp babasını darlıyor diye, babasının uykusunu kaçırıyor diye onu da bıraktım. Anlayacağınız evdekilerin konforu üzerine kurduğum bir hayat benim yaşam disiplinimi benden aldı götürdü. Eşime bunu söylediğimde evde yürüme bandı var onu kullan diyor. Halbuki sen sabahları çık yürüyüşüne ben idare ederim demesini beklerdim. Şuan evden çalışıyor yine . Herkes evde. Benim işim bitmiyor ki yürüme bandına sıra gelsin. Zaten küçük oğlum hep ilgi alaka istiyor. Ne yemekleri bitiyor, ne talepleri. Belki bunlara rağmen dikkat etseydim yine bu hale gelmezdim ama bu yaşadıklarım bir etken. Aslında yavaş yavaş isyan bayrağımı kaldırmaya başlamıştım ki, Haziranda kalp krizi geçirdi. Üstelik yurt dışı tatilimizde. Konfor alanımız dışında. Çok zordu. Eve dönüşümüz çok zahmetli oldu. Yanımızda çocuklar. O zamandan beri sırtıma binen yük iki kat daha arttı. Artık daha kaprisli. Hem yemek beğenmiyor, hemde birçok yemeği sağlık sorunları yüzünden yiyemiyor. Ağzına uygun sağlıklı yemek yapmamı bekliyor. 17 yaşındaki oğlum bile yemek seçen bir çocuk olmasına rağmen sürece ona göre daha çok adapte oldu. Bunlar yaşanırken ben kendi önceliklerimi yok saydım. Süreçte içinde nasıl beslendim ne yaptım hiç önemsemedim. Zamanla midem de büyüdü. Doymuyorum. Ufaklık varken sporda yok. Artık kilo vereceğime dair motivasyonumda yok. Ama vücudumun ağırlaştığını, rahat hareket edemediğimi farkediyorum. Biraz fazla ayakta kalayım, kalçalarım eklemlerim ağrıyor. Daha önceden de 20 kilo vermişliğim var ama o zamanlar çok özgürdüm. Eşim daha anlayışlıydı. Büyük oğlumun her dakika yanında olmam gerekmiyordu. Söyleyin şimdi bu şartlarda ben nasıl motive olurum ve nasıl verebilirim. Verebileceğime dair inancım çok düşük. Ne olur beni motive edin😕
Okurken bi 100-120 kiloyum dersiniz diye düşündüm, 75 kilo yazınca şaşırdım. Boyunuz kaç bilmiyorum ama 10 yada 15 kilo verirseniz gayet fit olursunuz bence. Oda verilmeyecek bir kilo değil. Bukadar drama gerek yok, kilo verirken kimsenin desteğine ihtiyacınız yok. Herkesin çoluk çocuğu, yemek isteyen ailesi, evi, işi gücü var. Hepimiz pandemi geçridik. Sizin ekstradan stressiniz olmuş ama bunlar bahane değil bence. En kötü sabah 30 dk erken kalkar koşu bandında yürüseniz yada akşam herkes yattıktan sonra 30 dk yürüseniz, bir diyetisyen eşliğinde beslenmeyi oturtsanız 3 maksimumum 4 ayda bayağı hafiflersiniz. Ağrılarınızın kilodan olduğunu düşünmedim, öyle ağrı yapacak bir kilonuz yok bence daha çok stress kaynalıklı yaşadıklarınızın yükü gibi geldi bana ama tabii ben dr değilim.
 
İyi geceler hanımlar. Biraz önce vücut ağrılarımdan yakınıyordum eşime. Aldığım kilolarda mı acaba diye söylendim. Sen çok kilo aldın dedi. Bana kaç kilosun dedi. Benim kilo almaya başladığımdan beri tartı fobim var. 75 kilo varımdır herhalde dedim. Bence fazlasın dedi. Tepki veremedim ama içimde fırtınalar koptu tabii. Aslında çok uzun yıllar fittim. Hatta şuan yedi yaşında olan oğlum doğduğunda kırkım çıktığında dal gibiydim. Ancak pamdemi dönemi ile beraber herşey alt üst olmaya başladı. Kayınpederin kanser tedavi sürecini bizde geçirmesi, eşimin online toplantıları ve hareketli olan oğlumun, onları rahatsız etmemesi üzerine kurduğum düzen ile bende düzenin bozulmasıyla başladı herşey. Sonra oğlumun davranış sorunları oluşmaya başladı. Kayınpederin vefatına yakın oğlumun otizm olabileceği gerçeği ile yüzleştik. Sonrası tamamen ona adanmış bir hayat. Bu arada çalışıyorum. Eğitimciyim. Benimle birlikte okula gidiyor, benimle çıkıyor. Hep benimle. Bu arada eşim çok yoğun çalıştığını, dikkatini işe vermek zorunda olduğunu söyleyerek bu süreçte çok da destek olmadı. Tabii eğitimlere giden paralar konusunda hiç ikilemedi, hep karşıladı. Açıkçası benim öğretmen maaşım asla bu giderleri karşılayamaz. Sadece o da yok. Büyük oğlumuzda özel okula gidiyor. Hal böyle olunca alt mesajlarında hep kendi işiyle tehdit etti beni. İşinin dikkat gerektirdiği, sadece işine yoğunlaşmazsa işinin tehlikeye gireceğini sık sık söyleyip durdu. Evde de öyle destekçi de değildir yani. İş yapmaz, önüne bekler. Of dediğin anda kapris yapar, küser. Baba oğul yemek beğenmezler. İstediğin gibi yapmazsan yine kapris yapar eşim. Biçare bende artık çeşit çeşit yapamayacağım için(vakit olmuyor, yoruluyorum) onların istediği hamur işi yağlı kızartma usulü yemekleri yapmaya başladım. Abur çuburlar yiyoruz çayla beraber. Eşim şeker hastası olduğu halde. Eskiden sabah yürüyüşü yapardım. Ama küçük oğlum beni yatakta bulamayıp babasını darlıyor diye, babasının uykusunu kaçırıyor diye onu da bıraktım. Anlayacağınız evdekilerin konforu üzerine kurduğum bir hayat benim yaşam disiplinimi benden aldı götürdü. Eşime bunu söylediğimde evde yürüme bandı var onu kullan diyor. Halbuki sen sabahları çık yürüyüşüne ben idare ederim demesini beklerdim. Şuan evden çalışıyor yine . Herkes evde. Benim işim bitmiyor ki yürüme bandına sıra gelsin. Zaten küçük oğlum hep ilgi alaka istiyor. Ne yemekleri bitiyor, ne talepleri. Belki bunlara rağmen dikkat etseydim yine bu hale gelmezdim ama bu yaşadıklarım bir etken. Aslında yavaş yavaş isyan bayrağımı kaldırmaya başlamıştım ki, Haziranda kalp krizi geçirdi. Üstelik yurt dışı tatilimizde. Konfor alanımız dışında. Çok zordu. Eve dönüşümüz çok zahmetli oldu. Yanımızda çocuklar. O zamandan beri sırtıma binen yük iki kat daha arttı. Artık daha kaprisli. Hem yemek beğenmiyor, hemde birçok yemeği sağlık sorunları yüzünden yiyemiyor. Ağzına uygun sağlıklı yemek yapmamı bekliyor. 17 yaşındaki oğlum bile yemek seçen bir çocuk olmasına rağmen sürece ona göre daha çok adapte oldu. Bunlar yaşanırken ben kendi önceliklerimi yok saydım. Süreçte içinde nasıl beslendim ne yaptım hiç önemsemedim. Zamanla midem de büyüdü. Doymuyorum. Ufaklık varken sporda yok. Artık kilo vereceğime dair motivasyonumda yok. Ama vücudumun ağırlaştığını, rahat hareket edemediğimi farkediyorum. Biraz fazla ayakta kalayım, kalçalarım eklemlerim ağrıyor. Daha önceden de 20 kilo vermişliğim var ama o zamanlar çok özgürdüm. Eşim daha anlayışlıydı. Büyük oğlumun her dakika yanında olmam gerekmiyordu. Söyleyin şimdi bu şartlarda ben nasıl motive olurum ve nasıl verebilirim. Verebileceğime dair inancım çok düşük. Ne olur beni motive edin😕
bana kızacaksınız belki ama bahanelerin ardına sığınmayın derim. aynı yaşlarda olmalıyız. benim de iki çocuğumun da ciddi sağlık sorunları var. küçük de hafif otizm tanılı. eşim ise dipsiz bir kuyu gibi yer. geçen seneye kadar düzenli günlük üç çeşit yemek yapıyordum, bu sene isyan ettim artık. bir iki çeşit yapıp bırakıyorum. beni gören herkes tebrik ediyor. kilomu korumamla ilgili. yakınlarım, ailemi bilenler ise sen nasıl bunlarla yaşadığın halde böyle kalabildin, diyorlar. büyük oğlum da 100 kiloyu geçmişti bir ara. düşünün yani babalı oğullu değirmen gibi öğütüyorlar. ve evet maalesef onların konforuna göre düzenlenmiş bir hayatım var ve ben de çalışıyorum.
motivasyonuma gelince net olucam. hastalık, hormonlar ya da ciddi bir psikolojik sıkıntısı olmadığı halde kilolu olan hiç kimseye saygı duymuyorum. giyinmeyi, iyi görünmeyi çok seviyorum. küçük oğlumun doğumu sonrası eşim kilomla ilgili bir şaka yapmıştı. o gün hayatımda ilk kez diyetle tanıştım ve o zamandan beri de kilo kontrolünü hiç bırakmadım. 3-5 kilo alır veririm ama o kadar. hatta şu an diyet günlükleri başlığında konum var. 3 kg fazlamı vermek hedefim. hiçbir zaman salmadım çünkü toparlamak çok zor. derhal günde iki öğün düşük karbonhidratlı bir diyete başlayın ve son nefesinize kadar bırakmayın. o yazdığınız kilo alma sebeplerini yarın bir gün eşinize ya da oğlunuza söyleseniz almasaydın, yemeseydin olur.
başka bir motivasyon daha diyeyim. oğlum benim yaşıtlarıma göre çok genç gözüktüğümü ve çok güzel giyindiğimi söyler. ki çok dobradır yalandan gönül almak için konuşmaz. onun böyle beni beğenmesi de beni motive ediyor mesela. her şeyden önce sağlınız için sonra çevreniz için hemen başlayın. eşim ve annem az yiyorum diye sürekli bir de bana mobbing yaparlar. e ben eşimin yeme düzenine uysam stress, yorgunluk onun bunun arkasına sığınsam olurdum 80 kilo. annem zaten kilolu. hiç uslanmamış hala bana ye diyor. bakın bunlara süpürge olduğum yetmiyor gibi bir de annemle eşimin saygısızca daha çok yemem konusundaki tavsiyelerine maruz kalıyorum. hayat sizin hayatınız. bu kilonun sorumluluğunu alın öncelikle. dramatize etmeden bir de eşinize ve oğlunuza da baştan deyin, bu süreçte. nasıl bir sofra kurarsanız kurun sizin protein ve sebze tabağınız da bir kenarda olsun muhakkak. verirsiniz merak etmeyin. şu yürüyüş bandını da kullanın. bende yok mesela. artı yönlere yönelin hep eksilere bakmayın.
 
fee fi fo fee fi fo Yazınız bana çok iyi geldi. Yazdıklarınız inanın beni çok motive etti. Aşağı yukarı şartlarımız aynı. Söylediklerinize sonuna kadar katılıyorum. Bir tek kilolu insanlara saygı duyma konusunda fikir ayrılığımız var. Tabii ancak düşüncenize saygı duyuyorum. Yazdıklarınızı birkaç kez daha sindire sindire okuyacağım. Çok teşekkür ederim
 
Çok çalışan eş ve yemek seçen çocuk sorunları bende de var. Meslektaşız sizinle. Haftad bir temizlik dışında eve gelen yardımcım da yok. Yorgun olunca bulduğunu yemek, kendine diyet yiyecekler hazırlayamamak, günboyu koşturduktan sonra akşam yürüyüş bandına çıkamamak nasıl oluyor çok iyi biliyorum. Yalnız değilsiniz demeye geldim. Ben genetiğimde minyon tip olmasa sanırım sizden daha kilolu olurdum, 75i okuyunca bişey değilmiş dedim. Bir şekilde bir yerden başlamak zorundasınız. Lezzetli diyet yiyeceklere başlamak ilk adım olmalı bana kalırsa. Bu bütün aileye gerekiyor belli ki sadece size değil
 
75 kiloyu okuyunca çok şaşırdım. Çokta abartılacak bir kilo değilki bu? Boyunuz kaç? Bu arada yaşadığınız zorluklar için sizin adınıza çok uzuldum. Kilodan ziyade sizin biraz rahatlamaya, yukunuzu hafifletmeye ihtiyacınız var. Umarım biraz rahatlar daha sressiz bir yasantiya sahip olursunuz..
 
75 kiloyu okuyunca çok şaşırdım. Çokta abartılacak bir kilo değilki bu? Boyunuz kaç? Bu arada yaşadığınız zorluklar için sizin adınıza çok uzuldum. Kilodan ziyade sizin biraz rahatlamaya, yukunuzu hafifletmeye ihtiyacınız var. Umarım biraz rahatlar daha sressiz bir yasantiya sahip olursunuz..
Boyum 158 cm. Yaş 47.
Yazdıklarınızda haklısınız. Ama bu kiloda beni zorluyo bence. Öyle hissediyorum
 
fee fi fo fee fi fo Yazınız bana çok iyi geldi. Yazdıklarınız inanın beni çok motive etti. Aşağı yukarı şartlarımız aynı. Söylediklerinize sonuna kadar katılıyorum. Bir tek kilolu insanlara saygı duyma konusunda fikir ayrılığımız var. Tabii ancak düşüncenize saygı duyuyorum. Yazdıklarınızı birkaç kez daha sindire sindire okuyacağım. Çok teşekkür ederim
sizi motive ettiyse ne mutlu bana. ama keyfi olarak kilo alan insanlara saygı duyup sevimli bulsam inanın ben de salardım. o düşünce de beni motive ediyor.
bu arada etrafımda kilo problemi olan çok arkadaşım var hiç birine ne yorum yaparım, ne modunu düşürürüm. hatta öyle mutlu olanlar bile var. ama kendime bakış açım biraz acımasız olmak zorunda. yoksa ben de ipin ucunu salardım.
 
Ayrılıktan ziyade benim kendime bir konfor alanı açmam gerek. Daha geçen yıl söyledim. Gelecek eğitim öğretim de ya küçükle ilgilenecek birini tutarsın yada ücretsiz izin alırım dedim. İkisi birlikte olmuyor dedim. Oda kabul etti. Tüm gün istiyorum. Çünkü iş çıkışı spor sosyalleşme hepsine ihtiyacım var. İki yıldır anasınıfındaydı. Yine ablası vardı ama sadece okulda duruyordu. Şimdi ufaklığın okula gitmediğinde eve de gelebilecek, okul çıkışında eve gelip derslerinde yardımcı olacak oyun oynayacak biri olmalı. Birde yemek konusunda dize getirirsem ilk etapta bir rahatlamış olurum diye düşünüyorum
Valla bence tüm gün sana yardımcı olacak kişinin parasını ödüyorsa evde bişi yapmasına gerek yok 😅 yemek konusunda eşinle beraber bir diyetisyenle görüşüp o listeye uygun yemekler yaparsan eğer aklında sürekli yemek problemi olmaz.
20 gün önce şeker ve paketli gıdaları bıraktım bu sabah tartıldım 5 kilo vermişim
 
Boyum 158 cm. Yaş 47.
Yazdıklarınızda haklısınız. Ama bu kiloda beni zorluyo bence. Öyle hissediyorum
aynı boy ve yaştayız:) 53 kiloydum ameliyat oldum sonrasında 56 oldum diye diyete girdim. hemen başlayın. diyetisyene hiç gitmedim ben. you tube da keto diyeti ve az karbonhidratlı beslenme diyetleri var. onları izleyerek başlayın. çok hızlı vereceksiniz hiç şüpheniz olmasın. yalnız sağlıklı beslenin, iki öğün yiyin evet ama 1000-1200 kalori arasında gidip gelin. 1000 kalorinin altına inmeyin 1200'ün üstüne çıkmayın. diyetarkadaşım diye bir site var, ben oradan kalori hesabı yapıyorum. ama tekrarlıyorum kalori hakkınızı çöp gıdalar için değil sağlıklı gıdalar için kullanın. haftada bir de kaloriyi aşmamak kaydıyla kaçamak yapın. oldu bitti. bu kadar:)
 
X