Kıbrıs tüp bebek uzmanı Jin.Op.Dr. Mürüde Çakartaş Dağdelen ile tüp bebek hakkında herşey

Alkol Kullanımının Tüp Bebeğe Etkileri Nelerdir?

Sosyal ve hafif alkol kullanımı şeklinde gerçekleştirilen alkol kullanımı çok fazla zarar ortaya çıkarmazken; devamlı içicilik zararlı etkilerini süreç boyunca göstermektedir. Öyle ki; aşırı alkol kullanımı yapan annelerin bebeklerinde pierre-robin sendromu olarak anılan durumlar görülebilmekte. Alkol kullanımının aşırı olması durumunda bebeğin dışarıdan rahatlıkla görülebilecek şekilde yüz çene kemiklerinin değiştiği görülebilmekte.

Saygılar
Jin.Op.Dr. Mürüde Çakartaş Dağdelen
 
Tüp Bebek Tedavisi Olurken Saç Boyatabilir miyim?

Saç boyalarında bulunan kimyasal bileşenlerin erişkin kişilerde mutajente ve karsinogenez yönünde oluşturduğu etkiler ve fetüse geçiş çocukluk çağına kadar ilerleyebilen zararlı etkileri beraberinde getirebilmesi nedeniyle her zaman araştırma konusu olmuştur. Boyaların içeriğinde yer alan bileşenlerin mutajenik (genetik yapıyı bozucu) olduğu olduğu az çok bilinse de günlük yaşamda fetal ya da çocukluk çağında yaratabilmesi muhtemel mutajenik etkiler net bir şekilde görülememiştir.
hamilelik-dönemi-saç.jpg


Ayrıca; gebelik süresince transplasental olarak geçiş neticesinde bebekte yaratabileceği karsinojen (kanser yapıcı) etkiler henüz net olarak aydınlatılabilmiş değildir. Gebelikte saç boyası kullanımı yönünde elde net bir sonuç bulunmaması nedeniyle pek de güvenilir olduğu söylenemez. Gebe bayanların bu tarz maddelerden gebelik süreci boyunca olabildiğince uzak durması en güvenilir hamlelerden olacaktır.

Saygılar
Jin.Op.Dr. Mürüde Çakartaş Dağdelen
 
Tüp Bebek Tedavisi Süresinde Cinsel İlişkiye Girmenin Sakıncası Nedir?

Tüp bebek tedavilerinin altında yatan amacın kadının yumurtlamasını arttırmak olduğunu söylemek mümkün.Tam olarak bu tarz bir sonuç elde edebilmek adına kadınlar birtakım hormon iğneleri kullanmak durumundadır. Yumurtaların gerek sayıca artış göstermesi gerekse; büyümesi nedeniyle kadınlar cinsel ilişki esnasında ağrı hissedebilir. Tedavinin ilk aşamalarında cinsel ilişki yasağı bulunmamaktadır. Yumurta toplama ve anne rahmine yerleştirme işleminin ardından gebeliğe kadar geçen süre zarfı içerisinde cinsel ilişki kesinlikle önerilmez. Gebelik testinin gerçekleştirilmesi ve gebeliğin başlaması durumunda bebeğin kalp atışlarının alınmasına kadar bu yasak devam eder.
cinsel-iliski.jpg


Gebelik sürecinin sağlıklı bir şekilde ilerlemesi neticesinde ilk 3 gün sonunda cinsel ilişki yasağı ortadan kalkar. Tüp bebek tedavisine başlamış olan çiftlerin cinsel ilişkinin ne zaman yasak ne zaman serbest olduğu konusunda doktorlarından ayrıntılı bilgi istemeleri önemli hususlardandır. Sebebine gelecek olursak; hastanın durumuna bağlı olarak ne zaman serbest ya da ne zaman yasak olacağına uzman doktor karar verecektir. İlişki ile alakalı olarak önemli sorulardan bir tanesi de erkeğin yumurta toplama öncesi sperm vermeden önceki perhiz süresi yönündedir. İyi bir sperm oranı ve kalitesi yakalayabilme noktasında en az 3 en fazla 5 günlük perhiz süresinin olması gerektiği unutulmamalıdır. İlişki sıklığı da bu doğrultuda ayarlanmalıdır.

Saygılar
Jin.Op.Dr. Mürüde Çakartaş Dağdelen
 
Tüp Bebek Tedavisine Kimler Başvurmalı?

Erkekte sperm çıkışı bulunmuyor(azospermi) ise; tüp bebek tedavisi gerekecektir. Kesin tedavisi tüp bebek yöntemidir. Azospermi olan erkek adaylara verilen pregny ve pregon gibi yardımcı ilaçlarla testesteron seviyesi yüksek noktalara çekilerek sperm üretiminin desteklenmesi sağlanır. İlaç tedavisi yapılmasına rağmen; sperm üretimi halen yok ise; başka yollara başvurulur.

Uzman doktor tarafından mesa, tesa, tese ve mikro gibi uygun yöntemlerden biri kullanılarak erkekten sperm çıkışı amaçlanır. Bu yöntemlerin temeli testislerden parça ve kan örneği alınması üzerine kurulmuştur. Bunun yanı sıra; sperm morfolojisi düşük düzeylerde seyreden erkekler, hastalık taşıyan spermlere sahip olan erkekler ve sperm hareketliliği yeterli oranlarda olmayan erkekler içinde çocuk sahibi olabilmenin en garanti yolu tüp bebek tedavi yöntemidir.
tup-bebek.jpg


Kadın adaylarda yumurta sayısının yeterli seviyelerde olmaması, yumurtaların yeterli büyüklüğe ulaşamıyor olması, sperm hücrelerinin yumurtaları dölleyememesi gibi birtakım durumlardan dolayı kadınlarında hamile kalamadıkları dikkat çeker. Çocuk sahibi olmak isteyen kadınların bu noktada yine yararlanabilecekleri en uygun tedavi yöntemi tüp bebek tedavisi olacaktır. Tüp bebek tedavisini denemesine rağmen bebek sahibi olmayı başaramamış olan kadınlar donasyon işlemlerini gözden geçirebilir.

Donasyon işlemlerinde başarı oranı kesin denilebilecek oranlardadır. Çocuk sahibi olmayı arzulayan çiftlerde ekstrem durumlar olmadığı sürece tüp bebek tedavisi genelde başarı ile sonuçlanmakta. Tüp bebek tedavisine başvuru yapmadan önce çiftlerin gerekli motivasyona ulaşması ve bu doğrultuda hareket etmesi gerekiyor. Sebebine gelecek olursak; tüp bebek tedavisinde birden çok deneme yapılmak durumunda kalınabilir. Başarısız olunması durumunda tekrarlayacak denemelerde sabırlı motivasyonlu olmak gerçekten büyük önem taşımakta.

ÖZETLE TÜP BEBEK TEDAVİSİ;

· Her iki tüpü de tıkalı olan kadınlara,

· Açıklanamayan kısırlık durumunda,

· Sperm kalitesinde bozukluk yaşayan veya azospermi olan (hiç spermi olmayan) erkeklerde,

· Yumurta bozukluğu veya yetersizliği olan kadınlara,

· İleri derecede polikistik over sendromu olan kadınlara uygulanıyor...

Saygılar
Jin.Op.Dr. Mürüde Çakartaş Dağdelen

murude-cakartas-dagdelen.png
 
İyi akşamlar hocam, benim 6 tane dondurulmuş blast embriyom vardı. Bunlara trofekdoterm ile yani klasik fish yöntemiyle pgd yapıldı. Sadece 1 embriyo normal bulundu ve transfer edildi. Aklım çok karıştı. Çözülmüş bir embriyoya bu işlem yapıldığında zarar görmez mi? Tutunma olasılığı sizce nedir?
 
Yumurta Donasyonu ile Başarı Şansını Artırmak

Doğum yapma noktasında yeterli fonksiyonları olmayan kadınların başvurduğu yöntem olan yumurta donasyonu yönteminde; sağlıklı, genç bağışçının yumurtası ile eşin spermlerinin döllenip rahime transferi gerçekleştiriliyor.

Dolayısıyla yumurta donasyonu ile ortaya konulacak hamilelik şansı %80 gibi ciddi rakamlara ulaşıyor.

Sebebi: Yumurta donasyonu öncesinde detaylı aşamalar uygulanarak birçok veri aracılığıyla analizler gerçekleştirilir ve bu doğultuda hareket edilir.

Yumurta donasyonu için başvuru yapan çiftler ve yumurta bağışı gerçekleştirecek donor, işlem öncesinde geçirilen yoğun sağlık kontrolleri ile uygunluğu saptanılıyor. Donör ve çiftler arasında gerçekleştirilen testler neticesinde bir uyum olması şarttır.
yumurta-donasyonu (2).jpg


Yumurta donasyonunda başarıya ulaşmak, sağlıklı bir gebeliğin oluşması ve ardından sağlıklı bir bebeğin doğumunun gerçekleşmesi anlamına gelmekte. Başarılı bir uygulama için aşamaların her birinden doğru geçmek gerek. Uygun kriterleri yakalamak ise; ayrı bir önem taşımakta. Yalnızca an ile kısıtlı olmayıp beraberinde sağlık durumu ve tedavi şekli ile de önem arz etmekte. Doğru analiz ve teşhisler ile devamı getirilecek olan tedavinin başarı oranı büyük oranlarda olacaktır.

Yumurta donasyonu uygulamasının başarı şansı birden fazla veriyi bünyesinde barındıran bol unsurlu bir denkleme benzetilebilir. Başarı oranı ise; bu denklemin sonucuna bağlı olarak farklılık gösterebilir. Herhangi bir unsurun eksikliğinde denklem bozularak tedavi başarısızlıkla sonuçlanır. Bu yüzden tüm unsurların tam bir vaziyette olması gerekir. Örnekle daha da açıklamak gerekirse; 30 yaşından küçük olan genç donörler tercih edildiğinde başarı oranı %70 30 yaş üstü donörler değerlendirildiğinde başarı oranı %40’larda olmakta.

Saygılar
Jin.Op.Dr. Mürüde Çakartaş Dağdelen
 
Oligospermi ve Azospermi

Erkeklerde bulunan sperm sayısı 20 milyonun altında ise normalden az kabul ediliyor ve buna Oligospermi olarak ifade ediyoruz.

Erkeğin meni örneğinde yapılan incelemeler neticesinde sperm sayısının sıfır düzeyinde olması yani; hiç bulunmaması durumu Azospermi olarak isimlendirilir.

Menide spermin bulunmaması birçok nedenden ortaya çıkabilir. Kanallardaki tıkanıklık, spermin dışarı çıkamayışı veya doğuştan ya da genetik nedenlerle testislerde sperm üretiminin olmamasından kaynaklanabilmekte.

Herhangi bir erkek hastada hiç sağlıklı spermin bulunmadığını ifade edebilmek adına Azospermi durumunu yaşayan erkeklerde testis dokularda, TESA/TESE ya da Micro TESE ismi verilen cerrahi bir operasyon yardımıyla canlı sperm araştırması yapılır.

Tıkanıklıktan kaynaklanan bir problem durumunda %100 sağlıklı spermler bulunabilmektedir. Ancak, genetik bir sorundan kaynaklanması halinde sağlıklı sperm bulabilme olasılığı da ciddi manada düşüş göstermekte. Canlı spermin bulunması tüp bebek tedavisi uygulanabilmekte. Doğal bir düzeyde sperm barındıran erkeklerle testis dokusunda sperm yer alan erkeklerin spermleriyle aynı düzeylerde sağlıklı gebelikler oluşturulabilmekte.

Eğer ki; Mikro TESE yöntemi uygulanmasına rağmen canlı sperme rastlanamadıysa; bu sonucu yaşayan çiftlere Kıbrıs Tüp Bebek Merkezi’mizde Sperm Donasyonu yöntemi uygulaması yapılmakta. Bu yöntem ile gebelik şansının son derece yükseltilebildiğini söylemek mümkün.
azospermi.jpg


Erkeklerde normal şartlarda bulunması gereken 20 milyon/ml sperm sayısının altında olan sperm değerlerinin normalden az kabul edilerek Oligospermi olarak anıldığını ifade etmekte fayda görüyoruz. Erkeğin meni örneğinde yapılan incelemeler neticesinde sperm sayısının sıfır düzeyinde olması yani; hiç bulunmaması durumu Azospermi olarak isimlendirilir. Menide spermin bulunmaması birçok nedenden ortaya çıkabilir. Kanallardaki tıkanıklık, spermin dışarı çıkamayışı veya doğuştan ya da genetik nedenlerle testislerde sperm üretiminin olmamasından kaynaklanabilmekte.

Herhangi bir erkek hastada hiç sağlıklı spermin bulunmadığını ifade edebilmek adına Azospermi durumunu yaşayan erkeklerde testis dokularda, TESA/TESE ya da Micro TESE ismi verilen cerrahi bir operasyon yardımıyla canlı sperm araştırması yapılır. Tıkanıklıktan kaynaklanan bir problem durumunda %100 sağlıklı spermler bulunabilmektedir. Ancak, genetik bir sorundan kaynaklanması halinde sağlıklı sperm bulabilme olasılığı da ciddi manada düşüş göstermekte. Canlı spermin bulunması rahatlıkla tüp bebek tedavisi uygulanabilmekte. Doğal bir düzeyde sperm barındıran erkeklerle testis dokusunda sperm yer alan erkeklerin spermleriyle aynı düzeylerde sağlıklı gebelikler oluşturulabilmekte.

Eğer ki; Mikro TESE yöntemi uygulanmasına rağmen canlı sperme rastlanamadıysa; bu sonucu yaşayan çiftlere Kıbrıs Tüp Bebek Merkezi’mizde Sperm Donasyonu yöntemi uygulaması yapılmakta. Bu yöntem ile gebelik şansının son derece yükseltilebildiğini söylemek mümkün.

Saygılar
Jin.Op.Dr. Mürüde Çakartaş Dağdelen
 
Kadınlarda vajinismus ve ilişkiye girememe sorunu

Vajinismus tüm kadınların yaklaşık %1'inde ortaya çıkan bir durumdur ve vajinanın dış 1/3'lük kısmında yeralan kaslarda, penis, parmak, vajinal tampon ya da muayene spekulumu yerleştirme girişimi olduğunda ortaya çıkan istemsiz kasılmalardır.
vajinismus 1.jpg


Bu kasılmalar gerçek bir girişim yanında yanlızca girişimin hayal edilmesiyle bile ortaya çıkabilir. Bazı durumlarda vajinismus o kadar ağır olur ki, gerçek bir cinsel ilişki mümkün bile olmaz.

Hatta muayene esnasında da kasılmalar ortaya çıktığından böyle bir durumda normal vajinal doğum bile mümkün olmayabilir. Vajinismusu olan kadınların büyük kısmında cinsel istek ve uyarılma tamamen normaldir ve orgazm da olabilirler.
vaginismus-nedir-1.jpg


Bazı kadınlarda vajinismus baştan beri vardır, bazılarında ise sağlıklı bir cinsel yaşamı takiben sonradan ortaya çıkar. İkincil vajinismus adı verilen bu durum genellikle disparoniye (ilişki esnasında ağrı) bağlı olarak gelişir.

Saygılar
Jin.Op.Dr. Mürüde Çakartaş Dağdelen
 
31 Yaşındayım 5 yıllık evliyiz. 2007 yılından beri FMF hastasıyım. Amh değerim 0,40 7 ayda 3 döllenmiş yumurta elde edilmiş ve dondurulmuştu. 3.gün embryosu olarak 8 Mayıs tarihinde transfer yapıldı. Fakat sonucum maalesef negatif oldu. Doktorumla yapmış olduğum görüşmede 2.denememizde de yüksek olasılıkla negatif sonuç alacağımızı söyledi. Hatta 2.denemeyi yapmamızda ısrar edip 3.sünde yumurta donasyonu kullanmamızı tavsiye etti. Fazlasıyla umutsuzluğa kapıldım ne yapacağımı bilemez haldeyim. Lütfen bana yardım edin.
 
ADET KANAMASI NEREDEN GELİR? NASIL OLUŞUR?

Adet (regl, mens) kanı rahim iç tabakasının her adet döngüsü sonunda dökülmesi sonucu oluşur. Bu tabakaya endometrium denir. Adet döngüsünün başlangıcında rahim iç tabakası östrojen hormonunun etkisi ile kalınlaşır buna proliferasyon fazı denir. Adet döngüsünün ikinci safhasında progesteron hormonu etkisi ile sekretuar faz görülür. Daha sonra progesteron hormonunun azalması neticesinde rahim iç tabakası dökülür ve kanar.

Yani adet kanaması rahim iç tabakasının parçalarından ve bir miktar da kandan oluşur. Bir kaç gün içerisinde rahim iç tabakası tekrar kalınlaşmaya başlar, bu arada dökülme ve kanama durur, adet kanaması biter. Her ay bu döngü bu şekilde sırayla devam eder. Adet kanı karın içerisinden veya yumurtalıklardan gelmez. Sadece rahim içerisinden gelir.
logo k.jpg


Saygılar
Jin.Op.Dr. Mürüde Çakartaş Dağdelen
 
GEBELİKTE ADET KANAMASI OLUR MU?

Bazen hastalar hamile kaldıktan sonra bir veya birkaç kere adet gördüklerini ifade ederler. Gebeyken adet görülmez ancak gebeyken kanama olabilir. Adet görmek yani menstruasyon hamile olmayan kadınlarda hormonal değişikliklere bağlı oluşan vajinal kanamadır. Her vajinal kanamaya adet görme denilmez.

hamilelikte adet.jpg


Hamileyken görülen vajinal kanamalar da adet değildir. Gebeliğin başlangıcında oluşan implantasyon kanaması şeklinde lekelenmeleri anne adayı adet sanabilir, bu kanama embriyonun rahime yerleşmesine bağlıdır. Bunun dışında hamileliğin ilerleyen haftalarında düşük ile ilgili kanamalar olabilir, bunlar da adet değildir. Hamilelikte olan herhangi bir kanama durumunda hemen doktora başvurulması gerekir.

Saygılar
Jin.Op.Dr. Mürüde Çakartaş Dağdelen
 
REGL / Adet Düzensizliği nedir?

Bir adetin başlangıcından diğer adetin başlangıcına kadar geçen süre (1 siklus) 21-35 gün arasında olmalıdır. Kanama süresi 2-7 gün olması normaldir. Ortalama kan kaybı ise bir adet döneminde 35-40 ml civarındadır. Bu da genellikle günde 3-5 pet eder.

Genellikle 80 ml’nin üzerindeki kanamalar fazla olarak değerlendirilir. Bu normal düzenden daha uzun süren kanamalar, daha seyrek olan kanamalar, daha sık olan kanamalar veya ara kanamalar olması adet düzensizlikleri olarak adlandırılır.
murude_cakartas_dagdelen.png


Saygılar
Jin.Op.Dr. Mürüde Çakartaş Dağdelen
 
Son düzenleme:
Adet kanamasının zamanlanması

Adet kanaması, çok özel durumlarda doktor önerisiyle ve kendi kendine alınan bazı önlemlerle ileri alınabilir. Sağlıklı bir kadın her ay genital ve hormonal sisteminin "yenilenme" sürecinin önemli bir parçası olarak 1 ile 5 gün arasında süren bir adet kanaması döneminden geçer. Kanama bazı kadınlarda iş yaşamı ve sosyal yaşamı etkileyen kramp tarzında sancılarla da beraber olabilir. Kadınların önemli bir kısmı bu adet günlerinden rahatsız olmazlar ve günlük yaşam bu kanamalardan az etkilenir. Nitekim bazı durumlar vardır ki burada beklenen adet kanamasının rastlayacağı tarihler hiç de uygun olmayan günlere denk gelebilir.
adet ayarlaması.jpg


Tam evlilik ve balayı günlerine rastlayacak olan, ya da tam önceden planlanmış bir tatile (özellikle de yaz tatiline) denk gelen bir adet kanaması, ya da yoğun bir iş temposunda oluşacak adet sancıları kadın için bir dezavantaj teşkil edebilir. İşte bu durumlarda doktor önerisiyle ve çok özel durumlarda kendi kendine alınan bazı önlemlerle beklenen adet kanamasının ileri alınması mümkündür. Adet kanamasının senede bir ya da iki kez bu şekilde düzenlenmesinin kadının sağlığı üzerinde olumsuz bir etki yaratması teorik olarak mümkün gözükmemektedir.. Bu, yalnızca doktor önerisiyle doğum kontrol hapı kullanmakta olan kadınlar için söz konusudur.
 
İyi akşamlar hocam, benim 6 tane dondurulmuş blast embriyom vardı. Bunlara trofekdoterm ile yani klasik fish yöntemiyle pgd yapıldı. Sadece 1 embriyo normal bulundu ve transfer edildi. Aklım çok karıştı. Çözülmüş bir embriyoya bu işlem yapıldığında zarar görmez mi? Tutunma olasılığı sizce nedir?

Selamlar zey90nep...

Embriyolara hangi işlem yapılacaksa, gerekli durumlarda yapılmalıdır. Eminim ki doktorunuz bunu gerekli gördüğü için yapmıştır.
Endikasyon çerçevesinde yapılan her işlem sizin iyiliğiniz içindir.
Bol şans dilerim…

Saygılar
Jin.Op.Dr. Mürüde Çakartaş Dağdelen
 
İnfertilitenin Sık Görülen Nedenleri

Kadınlarda görülen nedenlere bakıldığında; yumurtlama bozuklukları veya yumurtalık kanallarında görülen problemler olabilmekte. Endometriozis ve farklı hormonal bozukluklar nedeniyle de görülebilmekte.

Erkeklerde görülen nedenler incelendiğinde; sperm sayısının ya da hareketlerinde problemler olabildiği dikkat çekmektedir. Sperm sayısının azlığı erkeklerin çocuk sahibi olamamasının temel nedenleri arasındadır. Bunun altında pek çok neden yatabilmekte. Sperm yapısında bozukluk, sperm çıkışında karşılaşılan engel ya da sperm fonksiyonlarını etkileyen yapısal ya da bağışıklık sistemi ile alakalı problemler olabilmekte.

Saygılar
Jin.Op.Dr. Mürüde Çakartaş Dağdelen
 
Tüp Bebekte Mikroenjeksiyon Yapılma Nedeni Nedir?

Mikroenjeksiyon yöntemine erkek üreme hücresi olan sperm hücresinin az olduğu durumlarda ya da yumurtayı aşılamakta problem olduğu takdirde başvurulur. Spermlerde bir sorun bulunmaması halinde normal tüp bebek yöntemi ile devam edilir.

Saygılar
Jin.Op.Dr. Mürüde Çakartaş Dağdelen
 
Fetal Reduction (Gebeliğin İndirgenmesi)

Tüp bebek uygulamaları noktasında son yıllarda sıkça tartışılan konulardan birtanesi kaç adet embriyo transferi yapılacağı yönünde gerçekleşmektedir. Bu tartışmanın ilk kez tüp bebek uygulaması yaptıran ve genç hastalardan daha ziyade deneme yapmış, düşük yapmış ya da bir seferde ikiz bebek isteyenler ve çoğul gebeliklerin komplikasyonlarını daha fazla dikkate alan bilim adamları, devlet adamları ve sigorta kurum ve kuruluşları arasında yapılmakta.

Tek embriyo transferinin yapılması gereken durumlar hastalarda mevcuttur. Özellikle son yıllarda tek embriyo transferi yönünde kararların alındığı ve faydalarından bahsedildiği dikkatlerden kaçmamakta. Bu noktada gebelik şansı az olan zor olarak tanımlanan hastalarda halihazırda zaten düşük olan gebelik şansını az embriyo transferi ile daha da düşürmek pek de mantıklı görülmemekte. İskandinav ülkelerinin tek embriyo transferi konusunda öncülük ettiklerini söylemek mümkün. TC. Sağlık Bakanlığı bu yönde bir kararla gündeme gelmiştir. ABD ve Batı kaynaklı ülkelerde bu hususta çok farklı kısıtlamalar olduğundan bu husus halen tartışılmaya devam etmektedir.

Tam anlamıyla hazırlanabilmiş olan bir hastada her embriyonun bir gebelik oluşturma ihtimali vardır. 10 adet embriyonun tek tek ya da bir anda verilmesi hangi embriyonun gebe bırakacağı sonucu etkilememektedir. Örneğin, 10 embriyodan 2’si hamile bırakacaktır ve bu 2 embriyo sona kaldığında hastanın sabrı gün geçtikçe her denemenin ardından tükenecek ve maddi anlamda tam bir yıkım oluşturacaktır. 3 embriyo verimi yapıldığında ilk iki denemenin ardından gebe kalma olasılığı son derece yükselmektedir ancak; bu husustaki tartışmalara aşağıdaki bilgilerin yardımcı olacağını düşünmekteyiz.

Saygılar
Jin.Op.Dr. Mürüde Çakartaş Dağdelen
 
Tüp Bebekte Tek Embriyo Transferinin Avantajları

Tek embriyo transferinde fetüste anomali olasılığının daha az olduğuna dair yayınların bulunmasının yanı sıra; buna karşı olan görüşlerinde mevcut olduğunu söylemek mümkün.

Bu görüşü savunanların yararlandıkları argüman ise; bir ya da iki embriyonun sağlıklı olması halinde sonucu değiştirmeyeceği yönünde olduğunu söylemek mümkün. Kısacası; embriyoların yerleştirilmesinin genetik bozukluk oluşturmayacağını savunmaktalar.

Tekil gebelik döneminde hamilelik süresi boyunca gelişen rahatsızlıklar ve komplikasyonlar yani; ortaya çıkan olumsuz durumlar çok daha az görülmekte. (Preeklampsi, Diabete bağlı sorunlar).
Erken doğum gerçekleşmesi ve düşük ağırlığa sahip bebek doğurma riski daha azdır.

Saygılar
Jin.Op.Dr. Mürüde Çakartaş Dağdelen
 
Tüp Bebekte Birden Fazla Embriyo Transferi: Gerekli Haller ve Avantajları

Gebelik ve İmplantasyon oranları çok daha yüksek bir embriyo transferidir. İmplantasyon sonrasında bebek %15-20 canlılığını yitirmekte. Çoğul gebelik durumunda kucağa canlı bebek alma olasılığı çok daha yüksektir. Kliniğimize başvuru gerçekleştiren hastalarımızla alakalı olarak yaptığımız istatistiklere göre sınıflandırmamız aşağıdadır:

Yumurta donasyonu denemesi yapmış hastalar %20
Tüp bebek denemesi yapmış hastalar %63
Birden çok tüp bebek denemesi yapmış hastalar %57
İkiden çok tüp bebek denemesi yapmış hastalar %54
Üçten çok tüp bebek denemesi yapmış hastalar %40
Sperm donasyonu denemiş hastalar %2

Yukarıda da görüldüğü üzere; bizim gibi donasyon işlemleri ile uğraşan kliniklerde başarısız denemeler gerçekleştirmiş olarak bizlere gelen çok sayıda hasta bulunmakta. Doğal olarak bakıldığında da bu hasta grubuna yapılacak olan transferin 2-3 embriyo transferi olduğu gerekli görülmekte. Hasta grubu bu konuda çeşitli isteklerde bulunabilmekte. 3 embriyo transferine olan gereklilik nadiren kendini hissettirmekte. 2 embriyo ile çoğu zaman sonuç alınabilmekte. Çoğul embriyo transferinin en doğal sonucu çoğul gebeliktir.

Özellikle de üçüz ve dördüz gebeliklerde anne ve bebek sağlığı açısından fetal redüksiyon çocuk sayısını azaltma işlemi birçok anne adayının tüm bebeklerini birden kaybetmelerini engelleyebilecektir. Tecrübelerimize dayanarak söylüyoruz ki; ikiz gebeliklerin idaresi iyi yapıldığında beklenmeyen durumlarla karşılaşılmamakta ve sonuçlar yüz güldürücü doğrultuda olmakta.

Son yılların gelişen bilgi ve teknolojileri doğrultusunda çoğul gebelik durumlarında erken doğumu önleme ve bebekleri yaşatma eskiye nazaran çok daha başarılı bir hale gelmiştir. Klinik olarak; belirgin ya da kontrol edilemeyen kronik bir hastalığa sahip olmayan kadınların yaşı her ne aralıkta olursa olsun ikiz gebeliğini sorunsuz olarak sürdürebileceğini ve kaldırabileceğiniz ifade etmekteyiz.

Saygılar
Jin.Op.Dr. Mürüde Çakartaş Dağdelen
 
Redüksiyonda Teknik

Gebeliğin 11. ve 12. haftalarında yapılır. Karın ya da vajinadan ultrason yardımıyla gerçekleştirilen görerek yapılan bir işlemdir. Potasyum barındıran bir ilaç yardımıyla bebeğin kalp boşluğuna iğne ile enjekte işlemi yapılır. Bu ilacın verilmesindeki temel amaç: bebeğin kalbinin durdurulmasıdır. Yapılan ultrason neticesinde bebeklerin ense kalınlıkları ve anatomik oluşumları değerlendirmeye alınır.

Yapılan değerlendirmenin ardından hangi fetüsün durdurulacağı yönünde karar verilir. Bebeğin kürtaj yardımıyla alınması gerekli bir durum değildir. Bebek vücut içerisinde zamanla küçülerek genellikle kaybolur. İşlem esnasında diğer bebekleri kaybetme olasılığı %1-5 oranlarındadır. Kliniğimizde yaptığımız bu işlemin uzun yıllar boyunca ortaya çıkardığı istatistik %0.5 gibi yok sayılabilecek düzeylere düşüldüğünü göstermiştir.

Saygılar
Jin.Op.Dr. Mürüde Çakartaş Dağdelen
 
X