Adem Güneşi bende takip ediyordum ama zamanla bende annelere çok fazla yüklendiğini görünce kendimi yetersiz hissetmeye başladımTabi ki anne .
Ne desin baba mı?
Annelik yaradılış olarak hem anne için hem bebek için bağlanış biçimidir.
Aynı bedenin içinde ,tam 9 ay birlikte yaşıyorsun,doğuyor ve sadece senin GÖĞSÜNDE kaç yıl kokunla sakinleşiyor.
Baba kim ? Akşamdan akşama seven bir birey.
Hissiyat olarak bile fıtrat olarak eksik.
Hep baba desen ne far keder ki, bebek zaten içgüdüsel olarak anne varken babayı red eder.
O yüzden ya ANNE olacaksın tüm zorluklarıyla,mutluluklarıyla ,yada sadece KADIN...
Adem Güneşi bende takip ediyordum ama zamanla bende annelere çok fazla yüklendiğini görünce kendimi yetersiz hissetmeye başladım
İkisine birden yetişmeye çalışırken bedenen,yetişemeyince de ruhen ve vicdanen kendimi çok zorladım
Babalardan bahsederken dış kapının mandalı gibi bahsetmenize de çok şaşırdım doğrusu
Elbette bizim kadar vakit geçiremezler çocuklarla ama en azından birlikte geçirdikleri zamanı en kaliteli şekilde kullanırlarsa,bu çocukların karakter oluşumunda hem kalıcı etki bırakıyor hemde anne yalnız olmadığını hissedip böyle ruhsal boşluklara düşmüyor
O çocuk acaba ne istiyor,oyun mu,birlikte birşeyler yapmak mı?
Oyun hamuru alın sağlıklılarından,serin yere bir örtü,tepsi sehpa ne varsa koyun,oturun yanına,hayvan figürleri yapın,ona da gösterin,güle eğlene zaman geçirin.Onun yaptıklarını babasına gösterin.Bunu öğrendikten sonra mutfak masasına hazırlarsınız aynı ortamı,örneğin siz yemek yparken "bakayım ne yaptın,ooo çok güzel"diyerek heveslendirin.Hem ilgilenmiş hem de işinizi yapmış olursunuz,inanın evde yaptırmadığım etkinlik yoktu.Bir gün kendi pişirdiğim oyun hamurunu vermiştim ellerine,çok eğlenmişlerdi.Sonra ellerini yıkar,biter gider,böylece deşarj olan çocuklar duvar kapı da boyamıyor çizmiyor,ne varsa örtü üzerinde kalıyor,pozitif bakın,çocukta değişiyor zamanla...
Aynı ben baba evinde borç nedir bilmeden yaşa, maaşımı bile vermez yer içer gezerdim. Evliliğim dönüm noktam oldu resmen dibe batıyorum. Bebek sahibi olmayı çok istedim tedavi gördüm bir kayıp yaşadım derken varlığına bin şükür 3 ayına girecek bir kızım var. Ama akıllara zarar bir bebek ben o gece yatış saatini sabahın 10 u gördüm hala daha yarım saat uykularla devam ediyorum. Bunlarin hepsini geçtim kocamin arkasını toplamak için çektiğim krediler 6 yıl devam edecek ev kredisi bıktım ziyadesiyle bazen dünyadan elimi eteğimi çekesim geliyor. Ek gıdasına geçişte bile yanında olamayacağım bebeğim için kocamı boşayasım evide yakasım geliyor. Eğer bu duruma geleceğimi bilsem evlenmezdim.Anlatmaya doyamıyorum resmen niye bilmiyorum :) 25 yaşıma kadar maddi sıkıntı görmedim. 22 de annemi kaybettim, 2 sene sonrası babam iflas etti 25' tim işte. Nişanlıydım, 2. gün tanıdık vasıtasıyla işe girdim, çay da verdim, tuvalette yıkadım, sindirmeye bile vaktim olmadı yaşadıklarımı. Evlendim, her şey daha güzel olacak diye inandım, hayallerim vardı. Henüz 1 aylık evliyim, işten çıktım çıkmak zorunda kaldım, düğünden çıktık borçlar var oradan çık koştura koştura iş ara, açığımız olmasın diye ilk bulduğun yere gir, acele verilmiş kararla her seferinde pişman ol, 1 seneye yakın sürdü. Her seferinde aynı stres iş bulabilecek miyim? Bulduğumda acaba kalıcı olacak mı?
4 aylık evliydim çikolata kisti teşhisi kondu. Kısırlık sebebi o, bu eşimin çocuğumuz olmayacak diye ödü patladı. Bende gram üzüntü yok. Nasip kısmet olmazsa olmaz dedim geçtim. Hakikaten içimde analık iç güdüsü yok, halbuki yengeç burcuyum :) anaç olurlarmış ya sözde. Oturuyorum evin içinde koşturduğunu hayal ediyorum afakanlar basıyor. Sessizlikten gayet mutluyum, yalnızlıktan da öyle, hiç canım sıkılmıyor. Sırf canları sıkılıp evde eşiyle ne yapacaklarını bilemedikleri için çocuk yapanları tanıyorum da :) Altın top ya.
Eşim ileri de pişman olursan, ben baba olamayacak mıyım falan filan derken bende ona nasıl bakacağız, ben çalışamayacağım hem borçlar hem tek maaşa 3 kişi nasıl geçineceğiz? Benimde düşündüğüm bu o an. Eşim o kadar diretti, istedi ki olmayacak zaten, ne zaman olacağı belli değil diye diye okey dedim, hemen olmayacak ya pat bir sonraki ay aniden fenalaşınca 1,5 aylık hamile olduğumu öğrendik. İşten çıkardılar :)
Bütün hamileliğim stresle geçti. Doğumdan sonra düzelir, umudunu kaybetme dedim. Daha eve geldim bende bir hüzün, bitmişlik, sanki her şeyimi elimden aldılar. Oysa hamileyken çok farklı hissediyordum. O beklediğim kutsal his henüz gelmemiş bekliyorum. Kendimi suçlu hissediyorum ne istediğimi bilmiyorum ağla dur.
20 ayın 16 ayı en erken 2' de uyudum özetle, 5' i ve 7' i de gördük ama, rekor sabah 8 de gece uykusuna yatmaktı.
İşte 3 yılımın özeti, şuan ki aklım olsa ya da bana deseler ki bunları yaşayacaksın evlenirsen diye ''aman abi derim arkama bile bakmam yeminle '' anında topuk. Sonuçta insanlar mutlu olmak, birlikte bir şeylerden keyif almak için evlenir, birbirlerini yıpratmak için değil..
Ne güzel söylediniz..bazen derim keşke o kadar kaygılanmasaydım,o güzel yıllarımı daha güzel geçirseydim,her şey yolunu buluyor,yıpransan da,rahat olsan da...
Ay göğsüme su aygırı oturduAnlatmaya doyamıyorum resmen niye bilmiyorum :) 25 yaşıma kadar maddi sıkıntı görmedim. 22 de annemi kaybettim, 2 sene sonrası babam iflas etti 25' tim işte. Nişanlıydım, 2. gün tanıdık vasıtasıyla işe girdim, çay da verdim, tuvalette yıkadım, sindirmeye bile vaktim olmadı yaşadıklarımı. Evlendim, her şey daha güzel olacak diye inandım, hayallerim vardı. Henüz 1 aylık evliyim, işten çıktım çıkmak zorunda kaldım, düğünden çıktık borçlar var oradan çık koştura koştura iş ara, açığımız olmasın diye ilk bulduğun yere gir, acele verilmiş kararla her seferinde pişman ol, 1 seneye yakın sürdü. Her seferinde aynı stres iş bulabilecek miyim? Bulduğumda acaba kalıcı olacak mı?
4 aylık evliydim çikolata kisti teşhisi kondu. Kısırlık sebebi o, bu eşimin çocuğumuz olmayacak diye ödü patladı. Bende gram üzüntü yok. Nasip kısmet olmazsa olmaz dedim geçtim. Hakikaten içimde analık iç güdüsü yok, halbuki yengeç burcuyum :) anaç olurlarmış ya sözde. Oturuyorum evin içinde koşturduğunu hayal ediyorum afakanlar basıyor. Sessizlikten gayet mutluyum, yalnızlıktan da öyle, hiç canım sıkılmıyor. Sırf canları sıkılıp evde eşiyle ne yapacaklarını bilemedikleri için çocuk yapanları tanıyorum da :) Altın top ya.
Eşim ileri de pişman olursan, ben baba olamayacak mıyım falan filan derken bende ona nasıl bakacağız, ben çalışamayacağım hem borçlar hem tek maaşa 3 kişi nasıl geçineceğiz? Benimde düşündüğüm bu o an. Eşim o kadar diretti, istedi ki olmayacak zaten, ne zaman olacağı belli değil diye diye okey dedim, hemen olmayacak ya pat bir sonraki ay aniden fenalaşınca 1,5 aylık hamile olduğumu öğrendik. İşten çıkardılar :)
Bütün hamileliğim stresle geçti. Doğumdan sonra düzelir, umudunu kaybetme dedim. Daha eve geldim bende bir hüzün, bitmişlik, sanki her şeyimi elimden aldılar. Oysa hamileyken çok farklı hissediyordum. O beklediğim kutsal his henüz gelmemiş bekliyorum. Kendimi suçlu hissediyorum ne istediğimi bilmiyorum ağla dur.
20 ayın 16 ayı en erken 2' de uyudum özetle, 5' i ve 7' i de gördük ama, rekor sabah 8 de gece uykusuna yatmaktı.
İşte 3 yılımın özeti, şuan ki aklım olsa ya da bana deseler ki bunları yaşayacaksın evlenirsen diye ''aman abi derim arkama bile bakmam yeminle '' anında topuk. Sonuçta insanlar mutlu olmak, birlikte bir şeylerden keyif almak için evlenir, birbirlerini yıpratmak için değil..
Kesinlikle.Kurulu bir düzenden,bunun sonunun fiyasko olacağını bildiğimizden çıkıp kendimize sıfırdan yaşam kurduk.Harabe evlerde oturdum.Ne güzel söylediniz..
Bu her durum için geçerli..
Hiç alakası yok. Kim daha çok ilgilenirse çocuk onu sever, onu arar.Tabi ki anne .
Ne desin baba mı?
Annelik yaradılış olarak hem anne için hem bebek için bağlanış biçimidir.
Aynı bedenin içinde ,tam 9 ay birlikte yaşıyorsun,doğuyor ve sadece senin GÖĞSÜNDE kaç yıl kokunla sakinleşiyor.
Baba kim ? Akşamdan akşama seven bir birey.
Hissiyat olarak bile fıtrat olarak eksik.
Hep baba desen ne far keder ki, bebek zaten içgüdüsel olarak anne varken babayı red eder.
O yüzden ya ANNE olacaksın tüm zorluklarıyla,mutluluklarıyla ,yada sadece KADIN...
Adem Güneş cinsiyetçi ve çoçuğun tüm sorumluluğunu annenin üstüne atmaya çalışan bir adam(belki birkaç doğru yönergeleri vardır bozuk saat gibi düşünün)adamın çocukları o kadar agresifler ki oturduğu site sakinleri şikayetçi bile olmuş.Böyle popülerliği bol olan insanlara körü körüne bağlanmayın inanmayınAdem GÜNEŞ'in kitaplarını okumanızı tavsiye ediyorum...
Hiç alakası yok. Kim daha çok ilgilenirse çocuk onu sever, onu arar.
Babamın çalışma süreleri daha kısa olduğu için benimle daha çok ilgilenirdi ve onu daha çok severdim. Beni kucağına alınca deli gibi üzüldüğümü hatırlıyorum ona yük oluyorum diye. Annem hayvanları hiç sevmez ve ölesiye korkar, hayvan sevgimi, doğa sevgimi, merhameti hep babam aşıladı. Anılarımda küçüklüğümde hep babam var, parktayız, kuşlara bakıyoruz, beni sallıyor, böceklerin adlarını öğretiyor, İngilizce cümleler öğretmeye çalışıyor falan. Annem ise neredeyse hiç yok, işten gelip yemek ve ev işi yapan bir kadın anılarımda. Büyüdükçe bakış açım değişti elbette ama sevgi anlamında ben babama daha düşkündüm ve onu daha çok özlerdim.
Adem Güneş cinsiyetçi ve çoçuğun tüm sorumluluğunu annenin üstüne atmaya çalışan bir adam(belki birkaç doğru yönergeleri vardır bozuk saat gibi düşünün)adamın çocukları o kadar agresifler ki oturduğu site sakinleri şikayetçi bile olmuş.Böyle popülerliği bol olan insanlara körü körüne bağlanmayın inanmayın
Bu annemin vazifesi değil ki. Hiç bir kadının vazifesi çocuk bakmak değil. Hayatta her şey müşterek. Anne ilgiyi veremiyorsa, yeterli zamanı yoksa baba da gayet yapabilir. Kadına bu kadar yüklenmek manasız yani. Annenin verdiği sevgi özel olarak farklı bir sevgi değil sonuçta. Babam öğretmendi daha az çalışıyordu, annem memurdu akşam 5'e 6'ya kadar, kimi zaman hafta sonlar nöbeti de oluyordu. İmkanlar öyle elverdi öyle yaptı demek ki, o kadarı geldi elinden.Annenin vazifesini yapamadığını kendin yazmışsın .
Ve senin bile bilinç altın annene hala hicap duyuyor .
Çocuk bilinç altı ilerki yaşamda hislerini şekillendirir .
İnsan 4 yaşına kadar yaşadığını büyükken hatırlamaz ama hisleri yani kime karşı ne hissettiğini dejavu gibi yaşlansa bile unutmaz.
Hiç alakası yok dediğiniz noktada ne anlatmaya çalıştığımı anlamamışsınız .
Bence bir çok alakası var .
O kadar pişmanım ki anne olduğum için...5,5 senedir kapana sıkışmış cebelleşiyorum.Bekarlıgımda ağlayan zırlayan çocuklara bakıp anneleri hakkın da “bi kadın neden çocuk yapar ki hayatını mahvetmek için mi?”diye düşünür çocuk yapmalarına hayret ederdim.Çünkü özgürlük kelimesinden oluşuyordum ben.Evliliğimden 2,5 sene sonra çocuk sahibi olmaya karar verdim fıtrat gereği sanırım.O dönem net hatırlayamıyorum nasıl karar verip nasıl cesaret ettim hiç bilemiyorum .İkincisi ise kazara oldu ...
5,5 senedir ben diye birşey yok .7/24 bakıcı olarak kiralanmışım.Sosyallik şöyle dursun bi banyo/wc ye bile insan gibi girip çıkamıyorum.
Annem destek olmadı hiç bir zaman sadece bir ben vardım .7 ay baktı hergin oğlum oraya bırakırken yalvarıyordu bırakmamam için.Ve her hafta beni twl de rahatsız ediyordu su gün izin al günüm var su gün izin al gezim var vs saçma sapan sepeblerden .Sanırım anaç olmamam ondan gelen bi kalıntı .Ama ondan daha çok sevgi verdiğimi düşünüyorum evlatlarıma .
Çocuklarımı kaybetsem dünya basıma yıkılır onları çok seviyorum ama onlar doğmamış olsaydı onları hiç tanımamış hiç sevmemiş olacaktım.O zaman olmayan bişeyin yokluğu için ağlamayacaktım .
İş hayatım bittikten sonra çocuklar daha ağır gelmeye başladı.Ve durmadan kavga eden iki erkek çocuk .Büyüdüler iş kolaylaşacak diye beklerken gün ve gün benim isyanım artıyor .Onlara yapabildiğim tek şey avazım çıktığı kadar “yeter “diye bağırmak oluyor .Anlamıyorlar tatlı tatlı anlatsam da beş dakika sonra herşey yine aynı.Büyük oğlum doğduğundan bu yana zor bi çocuktu hala öyle .Küçük nispeten daha sakindi artık o da ön teker arka teker misali abisinden geri kalır yanı kalmadı .
Büyük oğlumu cimnastik,yüzme futbol aktivitelerine gönderdim yaz okullarına gitti hiç bir fayda göremedim ,enerjisi yine hiç tükenmedi .
Evin her yerine yiyecek taşıyorlar şeftali ile duvar kapı pencere siliyorlar .Birbirlerini meyve suyu ile yıkıyorlar.Birbirleri ile çoğu zaman kavga halindeler küçük canı hep acıtılan taraf .Tv den nefret ederim hiç açmam ;büyük oğlum çizgi film bagımlısı ev de gün boyu tv bangır bangır.Şöyle rahat rahatı elime kitap ,telefon alıp keyif yapamıyorum .Yani yazacak çok sey var ama şimdi öyle aklıma gelenler .
Ben anaç bi kadın değilmişim .Keşke hiç evlenmeseydim keşke hiç çocuk sahibi olmasaydım boguluyorum.Anne olmak böyle birşey mi yoksa benim çocuklarım mı böyle bilmiyorum çok daralıyorum .
İlk oğlum doğduğundan 2 yaşınadek mükemmel besledim 2 sene mememde uyudu resmen emme refleksi çok güçlüydü çok düşkündü sütüm çok güzeldi .Sabahlara kadar emerdi.Özellikle hayatımda ki o 1 yıl sadece meme vermek üzerine kurulu idi hayatım .Banyo için bile 1 saat hazırlık yapardım .Cocuklarıma bir kez emzik dahi vermedim emmelerini etkilemesin diye .
Büyük oğlumu büyütürken kardeşi doğmadan önce bi kere kızıp bağırmadım .Suan ise evde her gün sesi göklerde bi anne olmaktan bitap düştüm yıldım arkadaşlar ben ....[/QUOT
Dunyanin en guzel hissi hakkinda boyle konusmak birazcik yaradana sitem olmus. Kendini toplamaya calis. Isteyipte olamayan o kadar cok insan var ki..
4 yaşına kadar hatırlamaz mı,ben 2,5 yaşımdakileri bile hatırlıyorum,annem diyor ki mümkün değil,anlatınca şaşırıyor:))Annenin vazifesini yapamadığını kendin yazmışsın .
Ve senin bile bilinç altın annene hala hicap duyuyor .
Çocuk bilinç altı ilerki yaşamda hislerini şekillendirir .
İnsan 4 yaşına kadar yaşadığını büyükken hatırlamaz ama hisleri yani kime karşı ne hissettiğini dejavu gibi yaşlansa bile unutmaz.
Hiç alakası yok dediğiniz noktada ne anlatmaya çalıştığımı anlamamışsınız .
Bence bir çok alakası var .
Bu annemin vazifesi değil ki. Hiç bir kadının vazifesi çocuk bakmak değil. Hayatta her şey müşterek. Anne ilgiyi veremiyorsa, yeterli zamanı yoksa baba da gayet yapabilir. Kadına bu kadar yüklenmek manasız yani. Annenin verdiği sevgi özel olarak farklı bir sevgi değil sonuçta. Babam öğretmendi daha az çalışıyordu, annem memurdu akşam 5'e 6'ya kadar, kimi zaman hafta sonlar nöbeti de oluyordu. İmkanlar öyle elverdi öyle yaptı demek ki, o kadarı geldi elinden.
4 yaşına kadar hatırlamaz mı,ben 2,5 yaşımdakileri bile hatırlıyorum,annem diyor ki mümkün değil,anlatınca şaşırıyor:))
Bu annemin vazifesi değil ki. Hiç bir kadının vazifesi çocuk bakmak değil. Hayatta her şey müşterek. Anne ilgiyi veremiyorsa, yeterli zamanı yoksa baba da gayet yapabilir. Kadına bu kadar yüklenmek manasız yani. Annenin verdiği sevgi özel olarak farklı bir sevgi değil sonuçta. Babam öğretmendi daha az çalışıyordu, annem memurdu akşam 5'e 6'ya kadar, kimi zaman hafta sonlar nöbeti de oluyordu. İmkanlar öyle elverdi öyle yaptı demek ki, o kadarı geldi elinden.
Zekayla filan ilgisi olmayabilir de gerçekten br akrabaya gitmiştik,bahçelerinde bir meyve ağacı kesmişlerdi,ben de onlara bakıyordum,bunu hatırlıyorum.Ben farklısını iddia etmiyorum ki ?
Elbette müşterek kaldı ki ö
Cidden mümkün değil :)
Süper zekasın demek ki :)
Ben de cok ev isi yaparim mecburen ve baba ilgilenir o esnada hafta sonu..ama cok da severim cok operim sariliriz .Acaba size sarilma opme sac oksama gibi onemli seyler mi yapilmadi neden sevmediniz ozel degilse merak ettim...Yemin ederim babam aynısını söyledi ilgi istiyor dikkat cekmeye çalışıyor dedi o cocuk. Ilgi verilmezse tabi isteyecek cocuk.Biz ailecek tanışıyoruz cocuktan biraz bahsettim. Babam cok denk gelmedi yaramazligina,dedesiyle arkadas.Annesi eline ceptelefonu veriyor yeterki sussun yaramazlik yapmasin diye. Bende ona lego alin birlikte oynayin barbie evi alin birlikte oynayın falan dedim. Cocugu kendi basının caresine bakmaya birakiyor. Bu ceptelefonu olayi cok yanlis tablet olsa onu da verirdi ayni sey. Aman aglamasin da aman dursun da falan diyor. Cocuk zaten anneyi ele geçirmiş durumda.benim annemde böyleydi. Ve bende cok hırçın,bir cocuktum. Hic bir zaman benimle oyun oynadığını hatirlamiyorum ve annemde aramda cok buyuk kopukluk olarak büyüdüm. Ergenlik doneminde bile annem ev isi derdindeydi hic ilgilenmedi. Boy abdestinin ne oldugunu teyzem öğretti mesela hic unutmam. Ben ped takmak adet olmak hepsini kendim ogrendim. O zamanlar ilk baslarda adet duzensizlikleri olurdu kadin dogumcumu,bogazim mi agriyor atesimmi çıktı hep babam götürürdü hastaneye. Okul velisi babamdı. Kalem mi bitti silgi mi yok babam hallederdi. Okulda biri beni dövse öldürse annemin umrunda olmazdi.Annem benim sevgililerimi bile bilmezdi. Evlendim tek basima yemek nasil yapilir,ev isleri nelerdir vs herseyi kendi basima hallettim. Annemi hicbir zaman affetmicem unutamıyorum bunlari. Hayatimda gördüğüm en vurdumduymaz ev isi yani temizlik ve yemek yapmayi annelik zanneden bir insan ona bi laf ettiğimizde "ben uvey annemiyim sizin her istediginizi yapiyorum "derdi. Yemek olarak kast ediyor kofte canimiz çekerdi hemen yapardi mesela.
Anneme hic guvenmem ve onu sevmiyorum insallah o cocukta benim gibi olmaz annem sağ hayatta ama neden se babam bana hem anne hem baba oldu