- 8 Haziran 2014
- 1.962
- 4.967
- Konu Sahibi Cikita Muz
- #1
Öncelike herkese Merhabalar
Terk edildim.. Sevgilim değildi bu terk eden, en yakın arkadaşımdı.
Hani aldatıldığında dahi vazgeçemeyen kadınlar vardır ya, delirdin mi sen derdik. Unut derdik.
Arkadaş tarafından satılmak da, aşk açısından değil de, dostluk açısından aldatılmak değil midir?
Onca fedakarlık yaptığınız, sözlerini unutmadığınız halde affettiğiniz, sınav öncesi ders çalışma;benle buluş triplerini dinleyip de en önemli sınavlarınıza dahi çalışmayıp, onla konuşup gezdiğiniz.. Onun birden bire yaptığı (genelde diğer arkadaşlarıyla konuşup, onların onu bana karşı doldurduğu zamanlar) afra tafraları çektiğiniz.. Evet bunları bilerek yaptım, o zaman yapmasaydın diyeceksiniz ama bilerek yaptım ben bunları. Ama karşılığını beklerdim. Birçok olayda karşılığını bekledim, ama en küçük sorunumda yanımda olmayan, dinlemek istemeyen, sesime kadar laf söyleyen, dalga geçen, dinlemeyen, sadece kendi istedikleri olsun isteyen, bi foto yüzünden bile kavga başlatan bir insana yaptım fedakarlıklarımı.
Günlerce onun sevdiği kişi hakkında konuşmasını dinledim, ben konuşsam sevdiğim hakkında , geçiştirildim.
Aşık olduğum birisine, nedense o da hemen abayı yaktı. Bir çocuk yüzünden aylarca küs kalmıştık taa eskilerden.(yine ben barışma girişiminde bulundum).
Sonraki sevdiğim bi erkeği de beğendiremedim kendisine. Tipiyle konuşmasıyla dalga geçti. Buna mı aşıkmışım..
Tam sınav haftamda buluşamam dediğim için kötü arkadaş oldum. Ki bana kalsa saf ben yine buluşacaktım, ailem engel oldu. Halbuki onun beni anlaması, anlayışla karşılaması hatta beni motive etmesi gerekmez miydi?
Yeni okulumdaki arkadaşlarımla bi sorun yaşasam, hemen onlara karşı doldururdu beni.
Diğer arkadaşlarımla dalga geçti hep, yok bilmem gay ahahhahaha onla mı takılıyorsun demeler, bilmem bu kız çok çirkin niye arkadaş oldun, yok bu kız bilmemneye benziyor, yok şu çocuk sapık vs vs. Arkadaşlarım ona göre dünyanın en garip, en muhattap olunmaz şahısları. Sana ne arkadaşımın cinsel tercihinden, sana ne kaşından, sana ne saçından? ki tiplerinde dalga geçilecek birşey de yok. Karakterleri de gayet düzgün.
Biz aynı kolejdeydik, üst düzey bir devlet okulu kazandım ve orda okuyorum. Ama ona göre devlet okullarında fakirler okur. Devlet okulları iğrenç yerler. Cins insanlarla doludur. Hırsızlar sapıklar vardır. Halbuki burası sınavda yüksek başarı ile girilen, bundan dolayı da çalışkan insanlarla dolu. Ama o hayatttaaaa 34 kişiyle okuyamaz, daralırmış. Okulumun tuvaleti çok kötüymüş. Yok (eski kolejimde devam ediyor okula) kolejin tuvaleti çok güzelmiş. Ya sanki tuvalette işliyoruz dersi.
Neyse zaten aramızdaki sorunları anlatmaya kalksam, ben yazana kadar 1 yıl geçer, o kadar çoktu ki.
Bu kişi okulunda yaşıtlarıyla arkadaşlarıyla hep kavga edip( benim gibi onu sonuna kadar çeken saf yok çünkü), ablasının arkadaşlarıyla gezmeye çalışan ve kendinden küçük (baya küçük) kişilerle kanka olan (sahte dostluklar olduğu öyle belli ki) , ve gelip benim arkadaşlarıma az diyen (burda beynim error veriyor, 7-8 yakın kişi ne kadar da az) birisi.
Yeni okula geçiyormuş, orda hep 3 günde bi buluştuğu çok yakın arkadaşları varmış (aklınca kıskandırmaya çalışır zaten arada bir beni, yahu 3 güne dışarı çıkmamışsın swarmına bak bari yalan atarken. Demek istediği senle 3 aydır görüşmedik tatlım..) bende ne güzel dedim.
Telefonumda bir sorun oldu, garantiden gelene kadar 1 ay konuşamadık pek. Sonra ben ilk iş , diğer mesajlarıma, grup mesajlara bakmadan, direk ona yazdım biliyor musunuz? Ama karşımda soğuk bir duvar. Geç cevaplar. Nedenini sorduğumda gruptan arkadaşlarıyla konuşuyormuş da! Ben grup mesajlarımı açmadan, ondan cevap bekleyen salak ben.
Konuşacak konumuz da pek kalmamış, anladım. Anlatsam tatildeki bi olayımı, dinlemeyecek. Öyle az az konuştuk. Sonra günaydın 'ıma cevap yazmadı. Şakayla neden cevap atmıyorsun dediğimde de . İnstagramdan unfollowlamıştı sonra da. Sanırım sevgili arkadaşlarıyla güzel ilişkiler kurmuş ben 1 ay yokken. En yakın arkadaşının ben olduğumu , kimsenin benim yerimi tutmadığını söylerdi. Doğru. Ben artık onun hayatında yokum ki, benim yerimi tutabilsinler. YOKUM.
Bu kadar basit olmasaydı keşke. Senle konuşmak istemiyorum, arkadaşlığımızı bitirelim deseydi en azından. Onu bile demeye layık görmemiş beni.
Bir yanım hala onu düşünüyor-özlüyor. Mesaj atsam mı diyor. Diğer yanımda delirdin mi diyor, yokluğunu bile hisseymiyorsun diyor. Evet , ders çalışmaya başladım onla konuşmuyorken nedense, ve onsuzluğu pek hissetmiyorum. Ama bazen eski günlerimi özlüyorum
Baya uzun oldu, okuyanların gözlerine, cevaplayanların ellerine sağlık..
Terk edildim.. Sevgilim değildi bu terk eden, en yakın arkadaşımdı.
Hani aldatıldığında dahi vazgeçemeyen kadınlar vardır ya, delirdin mi sen derdik. Unut derdik.
Arkadaş tarafından satılmak da, aşk açısından değil de, dostluk açısından aldatılmak değil midir?
Onca fedakarlık yaptığınız, sözlerini unutmadığınız halde affettiğiniz, sınav öncesi ders çalışma;benle buluş triplerini dinleyip de en önemli sınavlarınıza dahi çalışmayıp, onla konuşup gezdiğiniz.. Onun birden bire yaptığı (genelde diğer arkadaşlarıyla konuşup, onların onu bana karşı doldurduğu zamanlar) afra tafraları çektiğiniz.. Evet bunları bilerek yaptım, o zaman yapmasaydın diyeceksiniz ama bilerek yaptım ben bunları. Ama karşılığını beklerdim. Birçok olayda karşılığını bekledim, ama en küçük sorunumda yanımda olmayan, dinlemek istemeyen, sesime kadar laf söyleyen, dalga geçen, dinlemeyen, sadece kendi istedikleri olsun isteyen, bi foto yüzünden bile kavga başlatan bir insana yaptım fedakarlıklarımı.
Günlerce onun sevdiği kişi hakkında konuşmasını dinledim, ben konuşsam sevdiğim hakkında , geçiştirildim.
Aşık olduğum birisine, nedense o da hemen abayı yaktı. Bir çocuk yüzünden aylarca küs kalmıştık taa eskilerden.(yine ben barışma girişiminde bulundum).
Sonraki sevdiğim bi erkeği de beğendiremedim kendisine. Tipiyle konuşmasıyla dalga geçti. Buna mı aşıkmışım..
Tam sınav haftamda buluşamam dediğim için kötü arkadaş oldum. Ki bana kalsa saf ben yine buluşacaktım, ailem engel oldu. Halbuki onun beni anlaması, anlayışla karşılaması hatta beni motive etmesi gerekmez miydi?
Yeni okulumdaki arkadaşlarımla bi sorun yaşasam, hemen onlara karşı doldururdu beni.
Diğer arkadaşlarımla dalga geçti hep, yok bilmem gay ahahhahaha onla mı takılıyorsun demeler, bilmem bu kız çok çirkin niye arkadaş oldun, yok bu kız bilmemneye benziyor, yok şu çocuk sapık vs vs. Arkadaşlarım ona göre dünyanın en garip, en muhattap olunmaz şahısları. Sana ne arkadaşımın cinsel tercihinden, sana ne kaşından, sana ne saçından? ki tiplerinde dalga geçilecek birşey de yok. Karakterleri de gayet düzgün.
Biz aynı kolejdeydik, üst düzey bir devlet okulu kazandım ve orda okuyorum. Ama ona göre devlet okullarında fakirler okur. Devlet okulları iğrenç yerler. Cins insanlarla doludur. Hırsızlar sapıklar vardır. Halbuki burası sınavda yüksek başarı ile girilen, bundan dolayı da çalışkan insanlarla dolu. Ama o hayatttaaaa 34 kişiyle okuyamaz, daralırmış. Okulumun tuvaleti çok kötüymüş. Yok (eski kolejimde devam ediyor okula) kolejin tuvaleti çok güzelmiş. Ya sanki tuvalette işliyoruz dersi.
Neyse zaten aramızdaki sorunları anlatmaya kalksam, ben yazana kadar 1 yıl geçer, o kadar çoktu ki.
Bu kişi okulunda yaşıtlarıyla arkadaşlarıyla hep kavga edip( benim gibi onu sonuna kadar çeken saf yok çünkü), ablasının arkadaşlarıyla gezmeye çalışan ve kendinden küçük (baya küçük) kişilerle kanka olan (sahte dostluklar olduğu öyle belli ki) , ve gelip benim arkadaşlarıma az diyen (burda beynim error veriyor, 7-8 yakın kişi ne kadar da az) birisi.
Yeni okula geçiyormuş, orda hep 3 günde bi buluştuğu çok yakın arkadaşları varmış (aklınca kıskandırmaya çalışır zaten arada bir beni, yahu 3 güne dışarı çıkmamışsın swarmına bak bari yalan atarken. Demek istediği senle 3 aydır görüşmedik tatlım..) bende ne güzel dedim.
Telefonumda bir sorun oldu, garantiden gelene kadar 1 ay konuşamadık pek. Sonra ben ilk iş , diğer mesajlarıma, grup mesajlara bakmadan, direk ona yazdım biliyor musunuz? Ama karşımda soğuk bir duvar. Geç cevaplar. Nedenini sorduğumda gruptan arkadaşlarıyla konuşuyormuş da! Ben grup mesajlarımı açmadan, ondan cevap bekleyen salak ben.
Konuşacak konumuz da pek kalmamış, anladım. Anlatsam tatildeki bi olayımı, dinlemeyecek. Öyle az az konuştuk. Sonra günaydın 'ıma cevap yazmadı. Şakayla neden cevap atmıyorsun dediğimde de . İnstagramdan unfollowlamıştı sonra da. Sanırım sevgili arkadaşlarıyla güzel ilişkiler kurmuş ben 1 ay yokken. En yakın arkadaşının ben olduğumu , kimsenin benim yerimi tutmadığını söylerdi. Doğru. Ben artık onun hayatında yokum ki, benim yerimi tutabilsinler. YOKUM.
Bu kadar basit olmasaydı keşke. Senle konuşmak istemiyorum, arkadaşlığımızı bitirelim deseydi en azından. Onu bile demeye layık görmemiş beni.
Bir yanım hala onu düşünüyor-özlüyor. Mesaj atsam mı diyor. Diğer yanımda delirdin mi diyor, yokluğunu bile hisseymiyorsun diyor. Evet , ders çalışmaya başladım onla konuşmuyorken nedense, ve onsuzluğu pek hissetmiyorum. Ama bazen eski günlerimi özlüyorum
Baya uzun oldu, okuyanların gözlerine, cevaplayanların ellerine sağlık..
Son düzenleme: