GÜNCELLEME:
Hanımlar kendisiyle buluştum.
Buluşmada negatif bir durum yok. Tabii ki his anlamında öyle uçuş uçuş olamıyorum o ilk görüşte etkilenmeler, aşırı beğenmeler, dibi düşmeler yok bende. Galiba artık o his benden geçti, geri gelmeyecek 18 yaşımda falan kalmış olabilir bunlar. Neyse yedik, içtik, sohbet ettik, eğlenceli zaman geçirdim. Ben bununla ikinci kez buluşmam moduna girmedim. Kendisi de görüşmelerin devamı gelmesini istediğini söyledi. Evlere gittiğimizde de iletişimde kaldık, bugün de aynı şekilde. Eğer kendi konfor alanımda kalsaydım açıkçası kaybettiğime üzülürdüm. Aramızdaki ilişki nereye evrilir bilmiyorum ama en azından insan olarak tanımak keyifli oldu. Bundan sonrasını zaman gösterecek. Eğer bir şeyler çok hızlı gelişip tükenmezse (ki bu tamamen ona bağlı ben ağır biriyimdir o konularda) alıştıra alıştıra yalnızlık fikrimden uzaklaşabilirim. Tamam yalnızlık, kendine yetebilmek de güzel ama insan sevip sevilmek de istiyor doğal olarak. Göreceğiz bakalım, hepinize yorumlarınız için teşekkürler :)
--------
merhaba kk'nın güzel hanımları, bu bir iç dökme yazısıdır :) belki benimle aynı duyguları paylaşan insanlar da vardır diye konu açıyorum aslında. amacım evet evet sen haklısın cevabını duyup kendimi rahatlatmak falan değil. sadece objektif yorumlara ihtiyacım var.
şimdi ben 28 yaşında bekar bir kadınım ve çok uzun süredir hayatımda kimse yok. bayağı uzun bir süredir aşık da olmuyorum. aşık olmayı geçin, gerçekten sanırım 5 senedir falan tam anlamıyla kuvvetli duygular da hissetmiyorum kimseye karşı. evet şöyle bir beğendiklerim falan oluyor ama çok kısa sürüyor hislerim ve devamı gelmiyor. zaten yaklaşık 2 senedir pandemi yüzünden hiç sosyal hayat da yok, yeni insanlarla tanışacak ortam da yok biliyorsunuz. işte internetten birileri denk gelirse ve sohbet sararsa tek tük öyle kişiler oluyor. en son internet buluşmamı geçen sene temmuzda yaptım, fos çıktı devamı gelmedi. işte 1 sene aradan sonra yine biriyle kafalarımız falan uydu ve görüşelim bugün diye sözleştik.
tabii ki diğerlerinden daha farklı ve kendimce bi görmeye, bi kahve içmeye değer buldum bu nedenle kabul ettim kahve teklifini. ama kafamı kurcalayan şey başlı başına ''ben''. bu kişi çok hevesli, tanımayı çok istiyor. söylediğine göre onun da uzun zamandır hayatında kimse yokmuş. bu doğru da olabilir yalan da olabilir ama çok yoğun çalışan biri. sosyal hayata zamanı olmuyor. işi gücü olan birisi, tek başına yaşıyor ailesi başka bir ilçede.
ben de çalışıyorum ama benim işimin saatleri çok düzenli. mesela sırf onun iş çıkış saati sebebiyle bu akşam buluşmamız biraz geç olacak. ben ailemle yaşıyorum ailem geç saati sorun etmez ama ben öyle gece geç saatlere kadar ev dışında olan biri değilim en basit örnek. ben hafta sonları tatilim o harıl harıl çalışıyor. izin günleri bile belirsiz yani. aslında yönetici pozisyonunda ama her hafta salı atıyorum izin günümdür diyemiyor. işe göre ayarlıyormuş ve ani belli oluyormuş.
e şimdi ben düşünüyorum bu kişiyle birbirimizden etkilensek ve bir ilişkimiz olsa. tatillerimiz hiç denk gelmeyecek. ben bayramda 9 gün tatilim, o 2 kat çalışacak mesela. merak ediyorum biz ne ara buluşup birbirimizi görürüz? evlerimiz çok uzak değil otobüsle birkaç durak mesafe var. onda araba var geçe kalırsak ben seni eve bırakırım falan diyor. şimdi sakın bana dereyi görmeden paçayı sıvama demeyin çünkü ben detayları düşünen ve hesaplayan bir insanımdır. plansız değilimdir. açıkçası uzun zaman sonra ilk kez bu kadar ayakları yere basan biri denk geldi, iş yoğunluğu yüzünden kestirip atmak istemiyorum. çok eskiden bir dönem ben de haftanın 7 günü çalıştım ve gerçekten yapabileceğim bişey yoktu, iş gerçekten zorunluluk, bişey de diyemiyorum.
ama en basidinden bugün sordum mesela akşam işten kaçta çıkacaksın dedim, bilmiyorum dedi. ben de bunun üzerine istersen izin gününün akşamında görüşelim daha rahat olur dedim. başladı bu e senin saatle ilgili problemin mi var, fikir değiştiriyorsun, benim izin günüm vs aniden belli olur önceden belirsizdir falan dedi. sonra hep böyle mi olacak dedi. bunları ses kaydı şeklinde iletmişti ve ben ses tonundan hoşlanmadım çünkü biraz sinirli gibiydi sesi ve kendisine söyledim. kaydı tekrar dinle, ses tonun sinirli gibiydi dedim. sonra güldü, evet dinledim sen yanlış anladın, işe yeni geldim dışarıdan, hava da sıcak nabzım yüksekti yanlış anladın falan dedi. bilemem tabii öyle midir sahiden. şu an yazıp duruyor ama cevapsız bırakıyorum zira ne diyeceğimi bilmiyorum, işim var sana yazıcam dedim geçtim.
bilmiyorum hanımlar ya, yalnız olmaya öyle çok alıştım ki sanki birisi bana fazlalık olacak gibi geliyor. ne bileyim böyle nerde olduğunu, nereye gittiğini, ne yaptığını falan söylüyor. benim de mi söylemem lazım? her adımımdan haberi mi olmalı insanın? kafamda oturtamadım. bende oturmayan başka şeyler de var ama artık onu zaman gösterir çünkü ikimiz de birbirimizi daha tanımıyoruz sayılır.
normalde içimin kıpır kıpır olması gerekmez miydi bu akşam buluşacağım için? ama bende hiç öyle bişey yok. aksine, gerginim. bu da mı fos çıkacak diye. kimseden bir his, elektrik alamıyorum. kendi sakin ve yalnız dünyama gömülmüş durumdayım. sebebi sanırım düzgün birinin çıkmaması. bu kişiye de şans vermek, en azından bir kahvelik bari zaman ayırmak istiyorum. nedense o sonrası için çok umutlu. ben neden umutlu olamıyorum? içimdeki hisleri kim, hangi şeyler öldürdüyse alacağım olsun artık ne diyeyim yani
bunlar size de oluyor mu acaba? yeni birini tanımak niye zor?
Hanımlar kendisiyle buluştum.
Buluşmada negatif bir durum yok. Tabii ki his anlamında öyle uçuş uçuş olamıyorum o ilk görüşte etkilenmeler, aşırı beğenmeler, dibi düşmeler yok bende. Galiba artık o his benden geçti, geri gelmeyecek 18 yaşımda falan kalmış olabilir bunlar. Neyse yedik, içtik, sohbet ettik, eğlenceli zaman geçirdim. Ben bununla ikinci kez buluşmam moduna girmedim. Kendisi de görüşmelerin devamı gelmesini istediğini söyledi. Evlere gittiğimizde de iletişimde kaldık, bugün de aynı şekilde. Eğer kendi konfor alanımda kalsaydım açıkçası kaybettiğime üzülürdüm. Aramızdaki ilişki nereye evrilir bilmiyorum ama en azından insan olarak tanımak keyifli oldu. Bundan sonrasını zaman gösterecek. Eğer bir şeyler çok hızlı gelişip tükenmezse (ki bu tamamen ona bağlı ben ağır biriyimdir o konularda) alıştıra alıştıra yalnızlık fikrimden uzaklaşabilirim. Tamam yalnızlık, kendine yetebilmek de güzel ama insan sevip sevilmek de istiyor doğal olarak. Göreceğiz bakalım, hepinize yorumlarınız için teşekkürler :)
--------
merhaba kk'nın güzel hanımları, bu bir iç dökme yazısıdır :) belki benimle aynı duyguları paylaşan insanlar da vardır diye konu açıyorum aslında. amacım evet evet sen haklısın cevabını duyup kendimi rahatlatmak falan değil. sadece objektif yorumlara ihtiyacım var.
şimdi ben 28 yaşında bekar bir kadınım ve çok uzun süredir hayatımda kimse yok. bayağı uzun bir süredir aşık da olmuyorum. aşık olmayı geçin, gerçekten sanırım 5 senedir falan tam anlamıyla kuvvetli duygular da hissetmiyorum kimseye karşı. evet şöyle bir beğendiklerim falan oluyor ama çok kısa sürüyor hislerim ve devamı gelmiyor. zaten yaklaşık 2 senedir pandemi yüzünden hiç sosyal hayat da yok, yeni insanlarla tanışacak ortam da yok biliyorsunuz. işte internetten birileri denk gelirse ve sohbet sararsa tek tük öyle kişiler oluyor. en son internet buluşmamı geçen sene temmuzda yaptım, fos çıktı devamı gelmedi. işte 1 sene aradan sonra yine biriyle kafalarımız falan uydu ve görüşelim bugün diye sözleştik.
tabii ki diğerlerinden daha farklı ve kendimce bi görmeye, bi kahve içmeye değer buldum bu nedenle kabul ettim kahve teklifini. ama kafamı kurcalayan şey başlı başına ''ben''. bu kişi çok hevesli, tanımayı çok istiyor. söylediğine göre onun da uzun zamandır hayatında kimse yokmuş. bu doğru da olabilir yalan da olabilir ama çok yoğun çalışan biri. sosyal hayata zamanı olmuyor. işi gücü olan birisi, tek başına yaşıyor ailesi başka bir ilçede.
ben de çalışıyorum ama benim işimin saatleri çok düzenli. mesela sırf onun iş çıkış saati sebebiyle bu akşam buluşmamız biraz geç olacak. ben ailemle yaşıyorum ailem geç saati sorun etmez ama ben öyle gece geç saatlere kadar ev dışında olan biri değilim en basit örnek. ben hafta sonları tatilim o harıl harıl çalışıyor. izin günleri bile belirsiz yani. aslında yönetici pozisyonunda ama her hafta salı atıyorum izin günümdür diyemiyor. işe göre ayarlıyormuş ve ani belli oluyormuş.
e şimdi ben düşünüyorum bu kişiyle birbirimizden etkilensek ve bir ilişkimiz olsa. tatillerimiz hiç denk gelmeyecek. ben bayramda 9 gün tatilim, o 2 kat çalışacak mesela. merak ediyorum biz ne ara buluşup birbirimizi görürüz? evlerimiz çok uzak değil otobüsle birkaç durak mesafe var. onda araba var geçe kalırsak ben seni eve bırakırım falan diyor. şimdi sakın bana dereyi görmeden paçayı sıvama demeyin çünkü ben detayları düşünen ve hesaplayan bir insanımdır. plansız değilimdir. açıkçası uzun zaman sonra ilk kez bu kadar ayakları yere basan biri denk geldi, iş yoğunluğu yüzünden kestirip atmak istemiyorum. çok eskiden bir dönem ben de haftanın 7 günü çalıştım ve gerçekten yapabileceğim bişey yoktu, iş gerçekten zorunluluk, bişey de diyemiyorum.
ama en basidinden bugün sordum mesela akşam işten kaçta çıkacaksın dedim, bilmiyorum dedi. ben de bunun üzerine istersen izin gününün akşamında görüşelim daha rahat olur dedim. başladı bu e senin saatle ilgili problemin mi var, fikir değiştiriyorsun, benim izin günüm vs aniden belli olur önceden belirsizdir falan dedi. sonra hep böyle mi olacak dedi. bunları ses kaydı şeklinde iletmişti ve ben ses tonundan hoşlanmadım çünkü biraz sinirli gibiydi sesi ve kendisine söyledim. kaydı tekrar dinle, ses tonun sinirli gibiydi dedim. sonra güldü, evet dinledim sen yanlış anladın, işe yeni geldim dışarıdan, hava da sıcak nabzım yüksekti yanlış anladın falan dedi. bilemem tabii öyle midir sahiden. şu an yazıp duruyor ama cevapsız bırakıyorum zira ne diyeceğimi bilmiyorum, işim var sana yazıcam dedim geçtim.
bilmiyorum hanımlar ya, yalnız olmaya öyle çok alıştım ki sanki birisi bana fazlalık olacak gibi geliyor. ne bileyim böyle nerde olduğunu, nereye gittiğini, ne yaptığını falan söylüyor. benim de mi söylemem lazım? her adımımdan haberi mi olmalı insanın? kafamda oturtamadım. bende oturmayan başka şeyler de var ama artık onu zaman gösterir çünkü ikimiz de birbirimizi daha tanımıyoruz sayılır.
normalde içimin kıpır kıpır olması gerekmez miydi bu akşam buluşacağım için? ama bende hiç öyle bişey yok. aksine, gerginim. bu da mı fos çıkacak diye. kimseden bir his, elektrik alamıyorum. kendi sakin ve yalnız dünyama gömülmüş durumdayım. sebebi sanırım düzgün birinin çıkmaması. bu kişiye de şans vermek, en azından bir kahvelik bari zaman ayırmak istiyorum. nedense o sonrası için çok umutlu. ben neden umutlu olamıyorum? içimdeki hisleri kim, hangi şeyler öldürdüyse alacağım olsun artık ne diyeyim yani
bunlar size de oluyor mu acaba? yeni birini tanımak niye zor?
Son düzenleme: