Kendi çocukluğumu büyütüyorum

Bu aralar hormonların da etkisiyle çocukluğumu o kadar çok sorguluyorum ki. Annemden yediğim dayaklar gordugum psikolojik şiddetin yanında birşey değil. Neden bana karşı merhametli davranmadı? Neden beni bile isteye üzdü? Neden kimsenin beni sevmediğini defalarca tekrarlayıp beynime kazıdı? Daha ilkokul cagindaydim. Evet eskiler bilincsizdi ama bunlari yapmamak için psikoloji bilmeye de gerek yoktu. Sadece vicdan, merhamet, evlat sevgisi yeterliydi.
İlkokul çağında bir yegenim var yahu diyorum bu çocuğa seni baban istemedi aldırmadım diye haftalarca benimle konuşmadı desem, kız doğduğun için babanen, deden seni görmeye bile gelmedi, bebekken seni kucaklarına bile olmazlardı desem bu çocuk bunu atlatabilir mi? Ama ben de çok güçlüydüm!! Bunları defalarca anlatirken annemin yanında hic aglamadım. Çocukluğum ve ergenligim odamda hiç kimsenin sevmediği zavallı biri oldugumu dusunup ağlayarak geçti o ayrı.
Bu yaraları sarmak bir yana dursun bahsettiğiniz kitapları okuyunca aynen hortluyor. Annesinin birle sevmediği, uzmekten zevk aldığı bir çocuk büyüyünce ne kadar değerli hissedebilir ki kendini?
 
boğazımda bir yumruk yutkunamıyorum, gözlerim dolu okuyorum. kendi yaralarımı tedavi ettim diyordum ama yok sadece hatırlayana kadarmış unutmak.
aileme özellikle anneme öyle kırgınım ki, bu dünyadan giderken vedalaşamadım. babamla da keza. mezarlarını bilmiyorum bilmek de istemiyorum. bazen dua etmek istiyorum ama dilim dönmüyor. düşünürsem uykularım kaçıyor, kalbim kararıyor. bekar olduğum halde soyadlarını bile almadım. toplamda 6, aynı anne babadan 2 kız kardeşiz. belki 10 yıl oldu görüşmüyorum, onlarla ilgili bir kelime duymak istemediğimden akrabalarla bile görüşmüyorum.
öyle derin yaralar açtılar ki, benim için bir kaza oldu ve herkes öldü.
 

Aslında tam olarak affedememek mi, yoksa hayat devam ederken başka türlü mutsuzlukların karşısında tekrar tekrar hatırlamak mı bilmiyorum. Herkes şiddete takılmış ama ben o kısma takılmıyorum mesela. Şiddet anındaki tepkisizliğime, dolayısıyla bastırılmış halime takılıyorum. Sigara basmak evet dehşet verici bir olay. Ama annem o dönemlerde çok da normal değildi zaten. Ancak belli ki ben de sekiz yaşında bir çocuk olarak tam manasıyla çocuk değilmişim ki olağan tepkiler vermekten kaçınmışım.
 

AA yine iyiymiş ama sevgilim var diyebiliyormuşsunuz en azından. Bunu hiç diyemeyen de var :) üzmeyin kendinizi. Ben annemin ve babamın bana yaptıklarına üzülmüyorum aslında. O yaşadıklarımın anne kimliğimle karşıma çıkmasına üzülüyorum.

Yazdığınız ve yazılan onlarca hikayede de anladık ki herkes belli acılar yaşamış. Yalnız değilmişim.
 

Yapma yahu ben o kadar kötü düşünmüyorum annemle ilgili. Sevmediğini düşünmüyorum. Sadece aşırı bencil be ruhsal sorunları olan bir kadındı. Ama severdi çocuklarını. Kendi bildiği gibi. Sorun şu ki kendini pek sorgulamazdı. Bana gelince her şey günah ve ayıpken, çocuğa kötü muamele günah ve ayıp değildiyse demek...

Dediklerine yakın şeyler yapmak için adımlarımı attım :) spora başlıyorum. Niye yaptığımı bilmiyorum ama yeniden üniversite sınavına gireceğim. Okumayı seviyorum ve öğrenmeyi. Bir sonuç elde etmek gerekmiyor değil mi. Deneyeceğim. Ailemle bir süredir mesafeliyim zaten ama ben silemem. O kadar kin dolu değilim aileme karşı. Kötü olduklarını düşünmüyorum ya da.
 

Oğlumu dövmedim. Sigara basmak falan Allah korusun. Yaparsam eğer, o duruma gelirsem oğlumu benden alsınlar mümkünse. Düşüncesi bile korkunç.
 

Geçenlerde annemle yüzleşir gibi oldum :) beni cimri olmakla suçladı. Ben de ona "sen o kadar sorumsuz davrandın ki borç fobim oluştu. Korkuyorum borçlanmaktan" dedim. Sağolsun benim zamanımda eşimle ilgili anlattığım bir sıkıntıyı yüzüme vurup saldırıya geçti. Sen önce kocana bak diyerek :) yüzleşmek pek mümkün olmuyor o yüzden.

Savunmuyorum sadece annem ve babamın birçok konuda fedakarlıklarını da gördüm, yaşadım. Sevgilerini hissettim zaman zaman.
 

Bugun yine telefon çaldı annen cok ağliyor pişman gelmek istiyor dediler..Hayir dedim bitti sildim onu çunkü beni sevmedigine inaniyorum bunu o yaptı,inandırdi beni,bu 40 ima yanastim acittigi yerler hala aciyor yazik bize de..
 

Annem ayrım yapmaz da, eşimi pek sevmediğinden aman bu da babasına benziyor falan der şaka ile. Yeğenlerimin annesi vefat ettiği için onlara daha ilgili ve sevgi doludur falan. Benim oğlumun kimsenin sevgisine ihtiyacı yok ki grill. Ben annemin yaptığını asla yapmıyorum. Eş doa akraba için oğlumu ezdirmiyorum.
 

Annem ilgiliydi ama kendi ailesi önceliğiydi. Biz hep ikinci plandaydık. Abim de anneme göre desteklenmesi ve kol kanat gerilmesi gereken "ezik" bir karakter olduğundan, ben hepten yoktum :)
 
Annem asla adım atmaz.
Olur da pişman derlerse görüşürüm ama el gibi.
Eski sıcaklığı bulamaz.
 
Gerçi çok okumuşsunuz belli bu konuda takıldığınız noktaların cevaplarını “İyi Aile Yoktur”da bulacaksınız. Benim çocuklarımla, kendimle ve annemle olan düşüncelerimi/ilişkimi/tutumlarımı gözden geçirmemi ve tekrar yapılandırmamı sağladı.
Ebeveyn aklayan, o zaman öyleydi/cehalet vardı diyen yahut olayları, kişileri şartlar içinde değerlendirmeli diyen bir kitap değil. Aksine oldukça acımasızca yüzleştiriyor insanı ve kendi anneliğimizin henüz başındayken çok iyi geliyor bu. Aklınızda olsun.
 
Bilmiyorum yaşadıklarını yani sürekli mı oldu seni hiç sevmedi mı ? Gerekirse psikolojik destek almalısınız.
Ben kendimi anlatmak iaterim. Benim sorunum abimin eşiydi. Beni nerede görse nefret ettiğini belli etti. Çocuktum , ufaciktim daha. Hayatım boyunca kimseyle kavga etmedim. Onunla bile. Aşırı sessizdim. Ama yine de sevmedi beni. Nefretini hissettirdi. Saklanirdim yinede yanıma gelir bana hakaretler ederdi. Sağlık nedeniyle normalden küçüktüm zaten ve o çok uzun boyluydu yapılıydi. Sesimi çıkaramadım. Ama en çok koyan ben bu kadar sessizken, saklanırken ailem gelmedi yanıma . Susmayi tercih etti. Görmezden geldi ve yıllarca devam etti bu. Yıllarca. Bende bu konu ile ilgili bi başlık açmak istiyorum ama ne zaman olur bilmiyorum. Çok çok uzun bir konu. Yıllar geçti ama hala acisı etkisi her yerde. Tüm ilişkilerimi etkiliyor.
Kendinize geçti deyin anneniz neticede. Eğer iyi anlariniz varsa onları hatırlayın. Ne yazık ki benim yok
 
Sizi o kadar iyi anlıyorum ki. Konunuzdan cesaret alıp sonunda bende anlattım içimdekileri. Basit bir olayda geçmişteki o olay aklınıza gelip başa sardırıyor biliyorum. Tek tavsiyem evladınıza sarılıp unutmaya çalışmak. Geçmiş düzelmeyecek keşke eternal sunshine of the spotless mind filmindeki gibi bir makine olsa da geçmişteki o anıları silebilsek.
 
Şiddet nesilden nesile aktarılan kısır bir döngü maalesef . Siz okuyan , araştıran , sorgulayan bir anne olarak bu döngüyü kirmişsiniz tebrik ederim. Umarım sigarayı da hayatınızdan tamamen çıkarırsınız. Çünkü çocuklar sözlerimizden ziyade davranışlarımızı örnek alıyor.
Zor bir çocuğunuz varsa ' çocuğunuza sınır koyma ' diye bir kitap var. Faydalı olur sanırım . Kolaylıklar.
 

Teşekkür ederim güzel düşünceleriniz için. Aslında babam çok daha fazla etkiledi hayatımı. Baskıları, yobazlığı, sevgisizliği. Ama babama öfkem daha az. Çünkü çocukluk be gençlik zamanlarının ne kadar zor olduğunu biliyorum. Gerçekten yobaz bir adam olduğunu biliyorum. Ama annem öyle değildi. Rahat bir çocukluk ve gençlik geçirmiş, babama göre daha açık görüşlü bir aileyle büyümüş. Annem beni anlayabilirdi. Biraz çaba gösterse yapabilirdi. O yüzden anneme daha kızgınım.
 
Kitabi okumadim ama notumu aldim en kisa zamanda okuyacagim
Su zaman oyleydi , cehalet vs olaylari insanlarin kendini yada sevdiklerini aklamasi bana gore
Cok cahil , okul yuzu gormemis , okuma yazma bilmeyrn , koyunden kafasini disari uzatmamis ama sevgi dolu , fedakar anne kayniyor dunya
Bu tamamen karakter meselesi , crhaletle , zamanla hic ilgisi yok konunun
Konu tamamen insanlikla alakali
Burada da benzer yorumlari gordum sinirim bozuldu , yani o zamanlar cocuklarin yaninda sigara icilmesini cehaletle aciklayabiliriz ama kolunda sigara sondurmeyi cehaletle aciklayamayiz
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…