- 23 Temmuz 2014
- 6.277
- 17.662
Nasıl yani sizin temizlik takıntınızdan dolayı mı hasta olmuş hepsini okudum ama bağlantıyı kuramadım? Canilik değilde dikkatsizliğin bedeli olmuş birde zayıf bir kediymiş herhalde. İnsan çok vicdan azabı çekiyor. Ben bu yüzden sahiplenemiyorum sizin kadar takıntım yok ama ben hayatım düzene oturmadan onunla ilgilenecek vakti sahip olmadan düşünmüyorum çünkü kedi köpek dediğiniz ilgi sevgi ister ve tüyü bokunu aynı bebeğiniz gibi temizlemeyi de kabul etmeyi gerektirir. Bundan dolayı sadece bahçemde geldikçe besliyordum yıllarca hayatımda ilk defa 1.5 senedir inanılmaz bağ kurduğum bi kediyle tanıştım. Biz ev yaptırdık taşınalı 5 ay oldu inşaat sürecinde tanıştık boncukla ilk tanıştığım an bile boynuma atlamıştı resmen eve girincede böyle oldu benim uyanacağım saati bilir hemen pencerede belirirdi hatta o kadar çok miyavlar konuşurdu ki hahhh mahallemizin gürültücüsü belli oldu derdim yan komşumuz besliyordu normalde nasıl beslemişse ekmeğe aşkla bağlıydı kedi hiç mama yememiş :) Sonra fark etmeden evladım olmuş o benim evet eve almadım bizimkilerde istemiyordu ama gerçekten sokak kedisiydi artık o yerinde asla durmazdı. Her gün uyanır uyanmaz boncuğu arıyordu gözlerim resmen güne onunla başlamak bir hobiydi güven içinde hissettiriyordu. Derken daha bi hafta önce araba çarpmış kendisine bekçi söyledi banada ağlayarak belki o değildir diye seslendim boncuk diye bağırdım sürekli ama gelmedi. İçim o kadar çok acıyor ki hala kendimi terk edilmiş boşlukta hissediyorum. İşte o zaman anladım ben evde besleseymişim yıllarca kahrolurdum. İnanılmaz özlüyorum keşke olsada tüylerini bulaştırsa her yerime tırlamasa yine bıçak gibi. Ama yok işte. Ne kadar kedi beslesemde onun yerini tutmuyor işte bakışları, davranışı, yaklaşımı gerçekten çok başkaydı.. Boncuğuma çarpan şerefsizleri Allah'a havale ettim ama ne fayda...Umarım hepsini okuyabilirsiniz. Öncelikle kendimle ilgili ufak bir bilgilendirme yapayım. Ben 4 yıldır OKB yle yabi bi bakıma ileri seviye temizlik takıntısıyla uğraşıyorum. Yeri geldi çamaşır suyuyla keselendiğimde oldu. Ve hep küçüklüğümden beri de kedi sahiplenmek istemiştim. Bir türlü denk gelmemişti. Geçen senenin kasım ayında kedi sahiplenmeye karar verdim. 2-3 aydır rahatsızlığımda iyi gidiyordum ve psikiyatristimle beraber buna hazır olduğuma karar verdik. 26 Kasım 2021 de oğlumu sahiplendim. Her şey başlarda iyi gidiyordu. Tüyleri, koltukları tırmalaması asla sorun olmuyordu bana. Ama zamanla kakasına basmaya başladı ve bu beni aşırı rahatsız hissettiriyordu. Temizlik yapmak için günlerce evden çıkmadığımı bilirim. 2 ay sabrettim ama daha fazla dayanamadığıma karar verdim. Ve sınav senemdi ama mezuna da kalacağım artık boşuna verdim oğlumu. Keşke çamaşır suyu kullanmaktan kemiklerim gözükseydi de vermeseydim oğlumu. Temizliği bitirdikten bir sonraki gün tekrar kakasına dağıtınca çıldırdım ve ona çok kızdım. 2 ay baktıktan sonra babamın işyerinde bakmaya karar verdik. Onu iş yerine bıraktığımız ilk gün dolabın altından çıkmamış bile. Yanına geldiğimde çıkmıştı anca. Belki iş yerinde tuvaletine basmasına çözüm buluruz ve eve geri alırız diye orada kaldı yaklaşık 2 ay. Ama hala kakasına basmaya devam ediyordu. Her ne kadar iş yerinde gayet iyi baksak da bir evi olmaması içimize sinmiyordu. Babamla onu sahiplendirmeye karar verdik her ne kadar istemesem de. Babam bir yuva bulmuştu ama ben istememiştim. Israr etmeye devam edince bende kabul ettim ve oğlumu onlara verdik takip şartıyla. Ama ne zaman resim istesem günler sonra atıyorlardı. Sonrasında 2 ay onlarda kalınca attıkları fotoğraflarda giderek zayıfladığını fark ettim. Onlar da kedi koktuğu için geri vermek istemişti zaten bende kabul ettim. Annemin evine götürmeye karar verdik bu sefer(annemle babam ayrı). Kedi onlarda kaldığı zaman içerisinde 2 kilo vermişti ve çok kötü bir haldeydi. Gözü enfeksiyon kapmıştı. Solunum ve sindirim sorunları çıkmıştı ama bir kez bile veterinere götürmemişlerdi miniği. Kediyi ne yapacağımıza karar vermek için bayramdan sonrasına kadar zaman tanımalarını istedik. Bayram bittikten birkaç gün sonra da geri aldık. Alır almaz veterinere götürdük. Tedavisi biraz yüksek olduğu için babam yaptırtmak istememişti ama ben yaptırttım. Sonrasında oğlumu annemin evine götürdük ve 2 hafta boyunca tekrar veterinere götürmedik iyileşir diye. Bir gün kedi kötüleşince annem veterinere götürdü. Yapılanlara göre götürdüğümüzde şeker komasındaymış. Böbrekleri iflas etmiş. Kanı kalmamış. 5 gün yoğun bakım mücadelesinin ardından da oğlumu kaybettik. Ölmeden bir gün önce onu yoğun bakımda ziyaret etmiştim ve hayvanın ruhu emilmiş gibiydi. Sevgi dolu gözlerinin arkasında hiçbir şey kalmamıştı. Böyle anlattığımda yine ne kadar bencil ve cani olduğumu bir kez daha hatırladım. Affet beni miniğim.