Umarım hepsini okuyabilirsiniz. Öncelikle kendimle ilgili ufak bir bilgilendirme yapayım. Ben 4 yıldır OKB yle yabi bi bakıma ileri seviye temizlik takıntısıyla uğraşıyorum. Yeri geldi çamaşır suyuyla keselendiğimde oldu. Ve hep küçüklüğümden beri de kedi sahiplenmek istemiştim. Bir türlü denk gelmemişti. Geçen senenin kasım ayında kedi sahiplenmeye karar verdim. 2-3 aydır rahatsızlığımda iyi gidiyordum ve psikiyatristimle beraber buna hazır olduğuma karar verdik. 26 Kasım 2021 de oğlumu sahiplendim. Her şey başlarda iyi gidiyordu. Tüyleri, koltukları tırmalaması asla sorun olmuyordu bana. Ama zamanla kakasına basmaya başladı ve bu beni aşırı rahatsız hissettiriyordu. Temizlik yapmak için günlerce evden çıkmadığımı bilirim. 2 ay sabrettim ama daha fazla dayanamadığıma karar verdim. Ve sınav senemdi ama mezuna da kalacağım artık boşuna verdim oğlumu. Keşke çamaşır suyu kullanmaktan kemiklerim gözükseydi de vermeseydim oğlumu. Temizliği bitirdikten bir sonraki gün tekrar kakasına dağıtınca çıldırdım ve ona çok kızdım. 2 ay baktıktan sonra babamın işyerinde bakmaya karar verdik. Onu iş yerine bıraktığımız ilk gün dolabın altından çıkmamış bile. Yanına geldiğimde çıkmıştı anca. Belki iş yerinde tuvaletine basmasına çözüm buluruz ve eve geri alırız diye orada kaldı yaklaşık 2 ay. Ama hala kakasına basmaya devam ediyordu. Her ne kadar iş yerinde gayet iyi baksak da bir evi olmaması içimize sinmiyordu. Babamla onu sahiplendirmeye karar verdik her ne kadar istemesem de. Babam bir yuva bulmuştu ama ben istememiştim. Israr etmeye devam edince bende kabul ettim ve oğlumu onlara verdik takip şartıyla. Ama ne zaman resim istesem günler sonra atıyorlardı. Sonrasında 2 ay onlarda kalınca attıkları fotoğraflarda giderek zayıfladığını fark ettim. Onlar da kedi koktuğu için geri vermek istemişti zaten bende kabul ettim. Annemin evine götürmeye karar verdik bu sefer(annemle babam ayrı). Kedi onlarda kaldığı zaman içerisinde 2 kilo vermişti ve çok kötü bir haldeydi. Gözü enfeksiyon kapmıştı. Solunum ve sindirim sorunları çıkmıştı ama bir kez bile veterinere götürmemişlerdi miniği. Kediyi ne yapacağımıza karar vermek için bayramdan sonrasına kadar zaman tanımalarını istedik. Bayram bittikten birkaç gün sonra da geri aldık. Alır almaz veterinere götürdük. Tedavisi biraz yüksek olduğu için babam yaptırtmak istememişti ama ben yaptırttım. Sonrasında oğlumu annemin evine götürdük ve 2 hafta boyunca tekrar veterinere götürmedik iyileşir diye. Bir gün kedi kötüleşince annem veterinere götürdü. Yapılanlara göre götürdüğümüzde şeker komasındaymış. Böbrekleri iflas etmiş. Kanı kalmamış. 5 gün yoğun bakım mücadelesinin ardından da oğlumu kaybettik. Ölmeden bir gün önce onu yoğun bakımda ziyaret etmiştim ve hayvanın ruhu emilmiş gibiydi. Sevgi dolu gözlerinin arkasında hiçbir şey kalmamıştı. Böyle anlattığımda yine ne kadar bencil ve cani olduğumu bir kez daha hatırladım. Affet beni miniğim.