• Merhaba, Kadınlar Kulübü'ne ÜCRETSİZ üye olarak yorumlar ile katkıda bulunabilir veya aklınıza takılan soruları sorabilirsiniz.

Kaynımı Evimizde İstemiyorum...

Çok üzüldüm sağlığına. Kimse senin canından mühim değil, eşin dahil. Eşinin inadını anlamadım. Yani karın ölümden dönmüş sen kardeşini eve alma derdindesin. Eşin de ayrı bir deli.

Bu arada bu kayın koca adamsa neden bakılma ihtiyacı duyuyor? Evi barkı yok mu? Ya da ailesinin evi? Neden kardeslerinde kalıyor? Bir de yılda toplam kaç gün kalıyor? 10 gün falansa toplam sorun değil ama aylarca kalıyorsa sorun.

Son 2 aydır -her hafta - bir gün geliyor gidiyor, 2 gün kalıyor 3 gün yoksonra bi rügn geliyor 2 gün yok 2 gün tekrar kalıyor tekrar gidiyor. Belli belirsiz ya nasıl anlatayım. Sonra bir kaç ay yok sonra tekrar başlıyor. Düzensiz.
 
Burdaki bazı konularda çok sık görüyorum.Konuyu muhattabi dışında herkesle konuşmak. Uzatmak. Bunun adını da kırmak istemedim koymak. Bosaniriz korkusu o. Boşanmadan, kötü olmadan cozeyim derdi. Şimdi de terapiste çok büyük bir misyon yükleme olayı. Konu sahibinin hastalığı olduğu için yalnız kalma korkusu olabilir. Eşine yarar mı bilemem ama konu sahibine terapi yarayabilir.

Hiç boşanırım vay efendim dul kalırım korkum yok. Ama bunu bayıla bayıla istemem tabi ki. Ben hep kurtarma taraftarı oldum. Terapiste misyon yüklemiyorum efendim. O uzmanlığının gerektirdiği işini yapacak. Kurtulursa ne ala, kurtulmaz ise ne yapayım ben de kimsenin ömürlük kurtarıcısı değilim. Yaşasın abi ile ne yapayım öyle mutlu demek ki der yoluma bakarım. ama bir günde kendime demem ki sen elinden geleni yapmadın. Bende mutlu olmanın bir çok yolunu biliyorum. Mutlu olmak evli olarak kalayımda nasıl olursa demek değil ki. Ne zorum var. Tek zorum evlenirken anlaştığım eşimle her şey mis gibi başlamışken bozulan şeyi düzelmeyi istemek. O da tek başına istenince olmaz.

Psikoloji dediğimiz şey öyle kolay çözülen bir şey mi? İnsanlar ne travmalar yaşıyorlar da atlatamıyorlar. İntiharı çözüm görüyorlar.

Bazılarınız bence empati yapsa çok tatlı olur. Bazı yorumlar acımasız.
Ömrümde böyle bir yere derdimi anlatmamıştım. Bende kendimi çıkmazda hissettim ki bakayım dedim insanlar ne yapıyor ne konuşuyor, benzer durum yaşayan varsa bir şey der mi. Paylaşırız.

Sabaha kadar mesajlarınızı cevapladım. Bana iyi uykular size iyi günler.
 
Hiç boşanırım vay efendim dul kalırım korkum yok. Ama bunu bayıla bayıla istemem tabi ki. Ben hep kurtarma taraftarı oldum. Terapiste misyon yüklemiyorum efendim. O uzmanlığının gerektirdiği işini yapacak. Kurtulursa ne ala, kurtulmaz ise ne yapayım ben de kimsenin ömürlük kurtarıcısı değilim. Yaşasın abi ile ne yapayım öyle mutlu demek ki der yoluma bakarım. ama bir günde kendime demem ki sen elinden geleni yapmadın. Bende mutlu olmanın bir çok yolunu biliyorum. Mutlu olmak evli olarak kalayımda nasıl olursa demek değil ki. Ne zorum var. Tek zorum evlenirken anlaştığım eşimle her şey mis gibi başlamışken bozulan şeyi düzelmeyi istemek. O da tek başına istenince olmaz.

Psikoloji dediğimiz şey öyle kolay çözülen bir şey mi? İnsanlar ne travmalar yaşıyorlar da atlatamıyorlar. İntiharı çözüm görüyorlar.

Bazılarınız bence empati yapsa çok tatlı olur. Bazı yorumlar acımasız.
Ömrümde böyle bir yere derdimi anlatmamıştım. Bende kendimi çıkmazda hissettim ki bakayım dedim insanlar ne yapıyor ne konuşuyor, benzer durum yaşayan varsa bir şey der mi. Paylaşırız.

Sabaha kadar mesajlarınızı cevapladım. Bana iyi uykular size iyi günler.
Hah işte, forumda klasik bir gün daha yaşanıyor. Evde sesini çıkaramayan tatlis hanımlarımız onlara hiçbir çıkarı olmadan fikir yazan kişileri herhangi birşey ile suçlar. Bunun bir sonraki aşaması siz benim postumdan çıkar misiniz?😂 Bugün de derslerden empati😂Keşke evde de buradaki kadar cabar cevval olsaydınız diyoruz. Kendi açtığınız konudada bir zahmet mesajları cevaplayın. Babanız da bu üst tondan eşinizle konustuysa. Eşiniz de tepkisinde haklı.
 
Çok geçmiş olsun

Babanızı taktir ettim kapı gibi kızının arkasında her baba yapmaz

Eşinin abisiyle konuş biz evliyiz arada tabiki gelir misafir ederiz ama çok sık ve uzun misafirlik istemiyorum deyin eşinizde bir iki küser sonra düzelir diye düşünüyorum

Yahu koca adam ne işi evli çiftin yanında yet allahım ya
 
Merhaba kızlar,

3 yıldır evliyim. Ben 34, eşim 37 yaşında. Henüz çocuğumuz yok.

Evliliğimiz daha ilk yılını tamamlamamıştık ki eşimin abisi işinden dolayı belli belirsiz zamanlarda gelip bizde kalıyordu. Bu bazen 2 gün, bazen 10, bazen 20 gün oluyordu. İlk yılımızda başta sorun görmemiştim ama bazı düzen tertip ve temizlik konularında rahatsız olamaya başladım. Eşimle bu konuyu konuştum ve eşim biraz sabret dedi. Sabrettiğim her zamanda sorunlar gözümde öyle büyüyordu ki. Eşimle de bu konuda kavga eder olmuştuk. Evlilik terapisi almayı önerdim eşime ama kabul etmedi. Bizim çözemediğimiz şeyleri onlar nasıl çözecek dedi bana. Öyle okumamış görmemiş insanlarda değiliz ama konu insanın kendi ailesi olunca körleşebiliyormuş.

İkinci yılımızda da abinin ara ara gidip gelmesi devam etti. Rutinleşmiş gelip gitmenin kavgası da rutinleşti evimizde. Ve ben çözemediğim bu konuları eşimin büyük ablasıyla ve kendi ailemle paylaştım. Ailem kesinlikle karşıydı bu konuda. Eşimin büyük ablası kızım bizim zamanımızda bizde baktık ne var yani bunda dedi... Ben büyütüyormuşum. Tabi bu konu büyüklerle paylaşılınca yine ben suçlu oldum evde yaşanılan şeyleri, abisinin pasaklılığını ve özelini dışarı taşımaktan dolayı.

Tüm bunların yanında ben kalp kapak hastasıydım. Bu zaman aralığında ameliyat olmam gerekti. Ama ben çok mutsuzdum. Eşimi çok seviyordum ama bu şekilde bir evlilik hayatı yürütemeyecektim. Boşanma kararı aldığım noktada herkes bana hastasın sağlıklı düşünemiyorsun, ameliyatını ol ondan sonra ver kararını dediler.

Çocukluğumdan beri beklediğim ameliyatı olacağım için bir yanım çok mutluydu aslında. Koşup heyecanlı şeyler yapabilecektim. Daha eforlu bir hayat hep hayalimdi. Ama ameliyatım beklediğim gibi geçmemişti. Kalp kapağım tamir olacaktı ama olamamış. Biyolojik bir kapak takılmış. Ama bu seferde kalbim atmamış. 3 gün cihaza bağlı toplamda 10 gün yoğun bakımda kalmışım. 10 günde normal oda da. Meme altından küçük bir kesi ile ameliyat konuşulurken benim göğsüm yarılmış kasıklarımdan cihazlar bağlanmış her yerim delik deşikti. Tüm bunların üstüne birde sağ ayağımda sinir hasarı oluşmuş ve sakatlanmış. Yürüyemiyordum inanılmaz acılar çektim.

Benim kendimi bilmediğim bu süreçte hastanede babam ortalığı ayağa kaldırmış eşim ve ailesine sizin yüzünüzden böyle oldu kızım mutsuz girdi ameliyata vs acı içinde bayağı ağır şeyler konuşulmuş.

Ama bu süreçte eşim hep yanımdaydı bana baktı, yedirdi, içirdi, yürütmeye çalıştı... Çektiğim acıları eminim oda benimle yaşadı. Bu süreçte bir şeyler düzeldi sandım. Fizik tedavi vs 5-6 ay sonra tamamen yürümeye başladım. Ben yürümeye başlayınca abi yine bizde.........................

Yani gerçekten artık aklımı yitiricem. Eşimle üçüncü yılımızdayız. Yine aynı kavgalar! Onca acılar çekilmemiş gibi yine aynı sorunlar. Eşim abime evet diyeceksin dedi. Demeyeceğim dedim. O zaman boşanırız dedi. Boşanalım o zaman dedim. Babam konuya dahil olup eşime uyarıcı bir mesaj atmış. Bu mesajdan sonra eşim bana evlilik terapisini deneyelim dedi. Şuan terapist arayışındayım. Bir yandan gururum çok kırık. Bir yandan eşimi çok seviyorum. Bir yandan aileler işin içinde bu kadar laçkalaşmışken bu evlilik nasıl yürür bilmiyorum.

Siz olsanız ne yapardınız?
Tavsiye edebileceğiniz terapistler kimlerdir?
(Genç yaştaki terapistleri tercih etmiyorum. Erkek ve olgun yaşta bir terapistin eşim üzerinde daha etkili olacağına inanıyorum.)(Ünlü terapistler 3-4 haftadan önce randevu veremiyorlar. Benimse bu konuyu hızlı çözüme kavuşturmam gerekiyor.)

Sevgiler...
Bosanin, ameliyat olup kimseye kolelik yapmaniz gerekmiyor.
 
Bizim eşimle son kavgamızın çıkma sebebi şöyle :

Abi yine bir gün akşamdan gelmişti. Bir gece kalıp sabah işe gitmişti ve o gün akşam saatleri 4 gibi eve geldi. Kapıyı açtım o sırada telefonla konuşuyordum hiç ilgilenmedim ve o gün hastaydım direk odama çekildim. akşam 6 - 7 gibi odamdan çıktım baktım evde yok. Yemek hazırlayacaktım ona göre aradım. Konuşma şu şekilde :

Abi nerdesin ?
Otele geldim ben.
Ne oteli abi ?
Sen ortalıktan kaybolunca bende otele gitme gereği duydum.
Tamam abi.
Sırıtma keh keh keh Yaaaaa şaka yapıyorum. İş için başka bir şehre gidiyorum yoldayım.
Hiç bir şey demiyorum sana abi (deyip suratına kapattım.)

Bu konuyu eşimle telefonda konuşurken anlattım. (bu arada eşimde uzun zamandır hafta içi şehir dışında hafta sonu evde...)
Abin bana laf soktu resmen dedim konuşmamızı anlattım. Şaka yapmış büyütmene gerek yok dedi. Ben bu durumdan hoşlanmadığım için şaka olarak göremedim tabi. Dedim hem evimizi durak olarak kullanıyor hem de bana laf sokuyor. Eşim alındı bu cümleme ve tartıştık. Bana dedi ki ya sen bana her şeyi anlatıyosun ne istiyosun abimden kalıyor kızıyorsun git gel yapıyor kızıyorsun. ben senin kardeşinle yaşasam gelip sana anlatmam bile senin haberin bile olmaz ben kardeşinle çözerim dedi. Tamam bende öyle yapayım o zaman dedim.

Ertesi gün abisi şehir dışından geldi. Bende abi konuşabilir miyiz dedim. Önce bana neden bu şekilde laf soktuğunu sordum. Ben laf sokmadım şaka yaptım dedi. İnsan sevdiklerine şaka yapamaz mı dedi. Yapma abi dedim. Bunca şey yaşandı dedi ben bunu şaka olarak göremiyorum dedim. eşimle yine kavga ettik dedim. ben bu süreçten çok bıktım dedim. üstünü giyinmeye çalıştı kalkıp gidecekti. git diye söylemedim burası sonuçta kardeşinin evi dedim. burası senin ve kardeşimin evi dedi sonra ben daha konuşmamı tamamlayamadan sigara içmeye çıktı balkona bende biraz bekledim gelmeyince kalktım odama çekildim. konuşmaya devam etseydik şuan kardeşimde evimize yakın bi yerde çalışmaya başladı bizimle diyecektim ki onla birlikte eve çıkın ve lütfen kendinize bi düzen kurun. ama diyemedim. ertesi gün gitti ve bir daha gelmedi ve kavgalar böyle büyüdü.
Yani burada niye uzattiniz ki anlamadım.
Adam demiş senin ve kardeşimin evi diye.
Evet benim de evim ve ben evimin böyle durak olarak kullanılmasını istemiyorum kendine bir düzen kurarsan çok sevinirim.
Sana 1+1 ev filan tutalım diyebilirdiniz.r
Bunca zaman yüzüne karşı bir şey dememeniz de hata zaten.
Sizde de bir iyi gelin olma kaygısı olmuş bunca zaman.
Rahatsızlığınızi açık ve net dile getireceksiniz eşinizden beklemeyin konu o evreyi geçmiş artık.
 
Öncelikle geçmiş olsun. Ben terapistle düzeleceğini sanmıyorum eşinizin zira zoraki kabul etmiş ve bir iki kere gidip bırakacak.

Size zorla kimseyi kabul ettiremez, siz de ailenizi daha fazla müdahil etmeyin.

Boşanmanız ruh sağlığınız açısından daha olumlu görünüyor. Sevmenizi anlıyorum ama o sevgi bu ortamda zaten uzun vadeli olmayacak.
 
Merhaba kızlar,

3 yıldır evliyim. Ben 34, eşim 37 yaşında. Henüz çocuğumuz yok.

Evliliğimiz daha ilk yılını tamamlamamıştık ki eşimin abisi işinden dolayı belli belirsiz zamanlarda gelip bizde kalıyordu. Bu bazen 2 gün, bazen 10, bazen 20 gün oluyordu. İlk yılımızda başta sorun görmemiştim ama bazı düzen tertip ve temizlik konularında rahatsız olamaya başladım. Eşimle bu konuyu konuştum ve eşim biraz sabret dedi. Sabrettiğim her zamanda sorunlar gözümde öyle büyüyordu ki. Eşimle de bu konuda kavga eder olmuştuk. Evlilik terapisi almayı önerdim eşime ama kabul etmedi. Bizim çözemediğimiz şeyleri onlar nasıl çözecek dedi bana. Öyle okumamış görmemiş insanlarda değiliz ama konu insanın kendi ailesi olunca körleşebiliyormuş.

İkinci yılımızda da abinin ara ara gidip gelmesi devam etti. Rutinleşmiş gelip gitmenin kavgası da rutinleşti evimizde. Ve ben çözemediğim bu konuları eşimin büyük ablasıyla ve kendi ailemle paylaştım. Ailem kesinlikle karşıydı bu konuda. Eşimin büyük ablası kızım bizim zamanımızda bizde baktık ne var yani bunda dedi... Ben büyütüyormuşum. Tabi bu konu büyüklerle paylaşılınca yine ben suçlu oldum evde yaşanılan şeyleri, abisinin pasaklılığını ve özelini dışarı taşımaktan dolayı.

Tüm bunların yanında ben kalp kapak hastasıydım. Bu zaman aralığında ameliyat olmam gerekti. Ama ben çok mutsuzdum. Eşimi çok seviyordum ama bu şekilde bir evlilik hayatı yürütemeyecektim. Boşanma kararı aldığım noktada herkes bana hastasın sağlıklı düşünemiyorsun, ameliyatını ol ondan sonra ver kararını dediler.

Çocukluğumdan beri beklediğim ameliyatı olacağım için bir yanım çok mutluydu aslında. Koşup heyecanlı şeyler yapabilecektim. Daha eforlu bir hayat hep hayalimdi. Ama ameliyatım beklediğim gibi geçmemişti. Kalp kapağım tamir olacaktı ama olamamış. Biyolojik bir kapak takılmış. Ama bu seferde kalbim atmamış. 3 gün cihaza bağlı toplamda 10 gün yoğun bakımda kalmışım. 10 günde normal oda da. Meme altından küçük bir kesi ile ameliyat konuşulurken benim göğsüm yarılmış kasıklarımdan cihazlar bağlanmış her yerim delik deşikti. Tüm bunların üstüne birde sağ ayağımda sinir hasarı oluşmuş ve sakatlanmış. Yürüyemiyordum inanılmaz acılar çektim.

Benim kendimi bilmediğim bu süreçte hastanede babam ortalığı ayağa kaldırmış eşim ve ailesine sizin yüzünüzden böyle oldu kızım mutsuz girdi ameliyata vs acı içinde bayağı ağır şeyler konuşulmuş.

Ama bu süreçte eşim hep yanımdaydı bana baktı, yedirdi, içirdi, yürütmeye çalıştı... Çektiğim acıları eminim oda benimle yaşadı. Bu süreçte bir şeyler düzeldi sandım. Fizik tedavi vs 5-6 ay sonra tamamen yürümeye başladım. Ben yürümeye başlayınca abi yine bizde.........................

Yani gerçekten artık aklımı yitiricem. Eşimle üçüncü yılımızdayız. Yine aynı kavgalar! Onca acılar çekilmemiş gibi yine aynı sorunlar. Eşim abime evet diyeceksin dedi. Demeyeceğim dedim. O zaman boşanırız dedi. Boşanalım o zaman dedim. Babam konuya dahil olup eşime uyarıcı bir mesaj atmış. Bu mesajdan sonra eşim bana evlilik terapisini deneyelim dedi. Şuan terapist arayışındayım. Bir yandan gururum çok kırık. Bir yandan eşimi çok seviyorum. Bir yandan aileler işin içinde bu kadar laçkalaşmışken bu evlilik nasıl yürür bilmiyorum.

Siz olsanız ne yapardınız?
Tavsiye edebileceğiniz terapistler kimlerdir?
(Genç yaştaki terapistleri tercih etmiyorum. Erkek ve olgun yaşta bir terapistin eşim üzerinde daha etkili olacağına inanıyorum.)(Ünlü terapistler 3-4 haftadan önce randevu veremiyorlar. Benimse bu konuyu hızlı çözüme kavuşturmam gerekiyor.)

Sevgiler...
yemek yapma o geldiğinde boş boş otur hem şikayet edip hem de herşeyi 4x4 lük yaparsan ne anlamı var şikayet etmenin?
 
Siz yine iyiymişniz ben kaynımı "hayatımda " istemiyorum. 15 yılın 12 yılı sürekli "kaynım"eksenli huzurumuz bozulup tartışma çıkınca sildim artık... inanın bi cinnet yetti,eşimede dedim diğer kardeşlerinin başmn üstünde yeri var( ki gelirler kalırlar hiç sorun yok) ama abin bu eve gelmeyecek sen gidebilirsin ama kızlar ve ben asla evine gitmicez kabul etmiyosan sen bilirsin... Allahtan eşim abisini tanıyor da sorun çıkarmadı... 3 senedir büyük kaynım benim için "yok"hükmünde... çok ciddi bir tepki vermeniz lazım hemde direk kaynınıza başka türlü çözülmez. Kırmayayım korkunuzla sadece kendinizi tüketirsiniz. Kusura bakmayın ama yok öyle hem ayranım dökülmesin hem yoğurdum ekşimesin, illa ki bi taraf kırılıp dökülecek!
 
Son düzenleme:
Çok geçmiş olsun. Her şeyden önce sağlığınızı düşünün. Annem de kalp kapağı ameliyatı olmuştu zorluğunu bilirim. Siz ekstra şeyler de atlatmışsınız.
Aradaki yorumların hepsini okumadım ama sanırım abi 55 yaşındaymış. O yaşlarda birçok insan böyle yeni evli çift saygı göstereyim diyemiyor. Gençliklerinde de öyle şeyler pek görmemişler. Zaten yurdumuzda birçok insan saygıdan bihaber. Muhtemelen kardeşimin evi benim evim, gelin değil mi tabi yapacak kafasındadır. Direkt bu kişiye istemediğinizi söylemeniz lazım. Ayıp olur diye düşünmeyin çünkü kendi bir hayli ayıp ediyor. Koskoca adam annesinin babasının evi gibi rahat rahat gidip geliyor olmaz öyle şey. Boşansanız da bu adama söyleyin yüzüne ki insanların huzurunu kaçırıp yuvalarını bozduğunu bilsin.
 
Ekmek elden su gölden demeyelim de. İyilikleri yok değil. Ama bu ev huzurumun kaçmadığı anlamına gelmiyor.
Son kavgamda bu dile getirildi. O yüzden ya boşanacağız ya terapistle bir şeyler deneceğiz...
Huzurun yoksa yaptıklarının ne anlamı var.
Ne şamın şekeri ne arabın yüzü bence.
 
Merhaba kızlar,

3 yıldır evliyim. Ben 34, eşim 37 yaşında. Henüz çocuğumuz yok.

Evliliğimiz daha ilk yılını tamamlamamıştık ki eşimin abisi işinden dolayı belli belirsiz zamanlarda gelip bizde kalıyordu. Bu bazen 2 gün, bazen 10, bazen 20 gün oluyordu. İlk yılımızda başta sorun görmemiştim ama bazı düzen tertip ve temizlik konularında rahatsız olamaya başladım. Eşimle bu konuyu konuştum ve eşim biraz sabret dedi. Sabrettiğim her zamanda sorunlar gözümde öyle büyüyordu ki. Eşimle de bu konuda kavga eder olmuştuk. Evlilik terapisi almayı önerdim eşime ama kabul etmedi. Bizim çözemediğimiz şeyleri onlar nasıl çözecek dedi bana. Öyle okumamış görmemiş insanlarda değiliz ama konu insanın kendi ailesi olunca körleşebiliyormuş.

İkinci yılımızda da abinin ara ara gidip gelmesi devam etti. Rutinleşmiş gelip gitmenin kavgası da rutinleşti evimizde. Ve ben çözemediğim bu konuları eşimin büyük ablasıyla ve kendi ailemle paylaştım. Ailem kesinlikle karşıydı bu konuda. Eşimin büyük ablası kızım bizim zamanımızda bizde baktık ne var yani bunda dedi... Ben büyütüyormuşum. Tabi bu konu büyüklerle paylaşılınca yine ben suçlu oldum evde yaşanılan şeyleri, abisinin pasaklılığını ve özelini dışarı taşımaktan dolayı.

Tüm bunların yanında ben kalp kapak hastasıydım. Bu zaman aralığında ameliyat olmam gerekti. Ama ben çok mutsuzdum. Eşimi çok seviyordum ama bu şekilde bir evlilik hayatı yürütemeyecektim. Boşanma kararı aldığım noktada herkes bana hastasın sağlıklı düşünemiyorsun, ameliyatını ol ondan sonra ver kararını dediler.

Çocukluğumdan beri beklediğim ameliyatı olacağım için bir yanım çok mutluydu aslında. Koşup heyecanlı şeyler yapabilecektim. Daha eforlu bir hayat hep hayalimdi. Ama ameliyatım beklediğim gibi geçmemişti. Kalp kapağım tamir olacaktı ama olamamış. Biyolojik bir kapak takılmış. Ama bu seferde kalbim atmamış. 3 gün cihaza bağlı toplamda 10 gün yoğun bakımda kalmışım. 10 günde normal oda da. Meme altından küçük bir kesi ile ameliyat konuşulurken benim göğsüm yarılmış kasıklarımdan cihazlar bağlanmış her yerim delik deşikti. Tüm bunların üstüne birde sağ ayağımda sinir hasarı oluşmuş ve sakatlanmış. Yürüyemiyordum inanılmaz acılar çektim.

Benim kendimi bilmediğim bu süreçte hastanede babam ortalığı ayağa kaldırmış eşim ve ailesine sizin yüzünüzden böyle oldu kızım mutsuz girdi ameliyata vs acı içinde bayağı ağır şeyler konuşulmuş.

Ama bu süreçte eşim hep yanımdaydı bana baktı, yedirdi, içirdi, yürütmeye çalıştı... Çektiğim acıları eminim oda benimle yaşadı. Bu süreçte bir şeyler düzeldi sandım. Fizik tedavi vs 5-6 ay sonra tamamen yürümeye başladım. Ben yürümeye başlayınca abi yine bizde.........................

Yani gerçekten artık aklımı yitiricem. Eşimle üçüncü yılımızdayız. Yine aynı kavgalar! Onca acılar çekilmemiş gibi yine aynı sorunlar. Eşim abime evet diyeceksin dedi. Demeyeceğim dedim. O zaman boşanırız dedi. Boşanalım o zaman dedim. Babam konuya dahil olup eşime uyarıcı bir mesaj atmış. Bu mesajdan sonra eşim bana evlilik terapisini deneyelim dedi. Şuan terapist arayışındayım. Bir yandan gururum çok kırık. Bir yandan eşimi çok seviyorum. Bir yandan aileler işin içinde bu kadar laçkalaşmışken bu evlilik nasıl yürür bilmiyorum.

Siz olsanız ne yapardınız?
Tavsiye edebileceğiniz terapistler kimlerdir?
(Genç yaştaki terapistleri tercih etmiyorum. Erkek ve olgun yaşta bir terapistin eşim üzerinde daha etkili olacağına inanıyorum.)(Ünlü terapistler 3-4 haftadan önce randevu veremiyorlar. Benimse bu konuyu hızlı çözüme kavuşturmam gerekiyor.)

Sevgiler...
Geçmiş olsun. Sizin canınızın kıymeti yok bu adamın gözünde, deyim yerindeyse evin hizmetçisini iyileştirip yerine getirmiş şimdi işe yeniden devam ettiriyor, aklı başına gelmemiş ki. Bu adama terapist fayda etmez sizin bulmanız gereken kişi dişli bir boşanma avukatı terapist değil. Kimseyi de alttan almayın
 
Benim en büyük korkularımda işte böyle günlerde eşimle yaşayacağımız günlerdi. Çünkü abinin evi olmadığı için alışmış bi kardeş bi bu kardeş yaşamaya. Özeliniz olamıyor. Yahu çocuğum olsa bu amcayı mı örnek alacak. Benim kocamla bir özelim olsun diye niye birilerinin evden gitmesini beklemek zorundayım. Saçma sapan konular evliliğin bütün dinamiğini bütün heyecanını mahvediyor. Ben iki erkek bakmak için mi evlendim diye sorguluyorsunuz. Üstelik durumu da var. Ev tutabilir. Berbatoğluberbat konular!
Aklı başında bir insan, özellikle 50 yaş üstü bir düzeni olsun ister. Nasıl kardeşlerinde kalıyor akıl alır gibi değil. Bir kısmet bulun evlenmesine vesile olun ☺️
 
Son düzenleme:
canım benim çok geçmiş olsun evet evlilik terapisti sizin evliliğiniz kavgalarınızla alakalı bitakım yollar gösterebilir lakin eşinizin önce abisine bi hayır demesi lazım artık.
 
Ben ölümle cebelleşirken 'yeter ki dönsün ne isterse yapıcam' diye ağlıyormuş eşim.
Demek ki insan yaşadığı acıyı da unutuyormuş.
Makarnayı falan kastedio şair orda bence. Kardeslerini anasi babasi yerine koymuş. Sizi de o koyduğu yerlerde pek sağlam bi yere koyamamis. Ilk itirazinizda bosanalim diyor. Değer veren insan bunu nasi der pat diye. Kendi kendinize umut besliyorsunuz. Şu yaşlarınıza ziyan ederseniz 40i gectiginizde hayat daha zor gercekten insan gibi insana ihiyac duyuyor insan.
 
Hah işte, forumda klasik bir gün daha yaşanıyor. Evde sesini çıkaramayan tatlis hanımlarımız onlara hiçbir çıkarı olmadan fikir yazan kişileri herhangi birşey ile suçlar. Bunun bir sonraki aşaması siz benim postumdan çıkar misiniz?😂 Bugün de derslerden empati😂Keşke evde de buradaki kadar cabar cevval olsaydınız diyoruz. Kendi açtığınız konudada bir zahmet mesajları cevaplayın. Babanız da bu üst tondan eşinizle konustuysa. Eşiniz de tepkisinde haklı.

Evde sesini çıkaramayan tatlış bir hanım gibi davranmadım aslında. Sadece cevalliğimi yanlış tarafa gösterdim sanırım. Kimseyi de suçlamıyorum sayın sasifelek. Postumda da kalabilirsiniz. Mesajları da gayet cevapladım. Geciktiğim için kusura kalmayın. Babamda eşimle hiç bir zaman üst tonda konuşmadı. Hep kendi oğlu gibi konuştu. Sadece ameliyat zamanı evet 'Kızınız kalbi durdu' denilince ortalık alevlenmiş. O zaman kimse babamı suçlayamadı. O konu zaten kapanmıştı üzerinden 10 ay geçti.
 
Yani burada niye uzattiniz ki anlamadım.
Adam demiş senin ve kardeşimin evi diye.
Evet benim de evim ve ben evimin böyle durak olarak kullanılmasını istemiyorum kendine bir düzen kurarsan çok sevinirim.
Sana 1+1 ev filan tutalım diyebilirdiniz.r
Bunca zaman yüzüne karşı bir şey dememeniz de hata zaten.
Sizde de bir iyi gelin olma kaygısı olmuş bunca zaman.
Rahatsızlığınızi açık ve net dile getireceksiniz eşinizden beklemeyin konu o evreyi geçmiş artık.

Diyeceklerimi sizin kurguladığınız şekilde diyemedim. Ama konuşmanın devamı buraya geçiş yapacaktı. Ki daha önceki tartışmalarda ev mevzusu teklif edilmişti zaten.
Hiç iyi bir gelin olmak istemedim. İyi bir insan oldum. Yeri geldi elimden geleni yaptım. Yeri geldi sabrettim.
Son aşamada ev konusunu abiye değil ama ablaya söyledim bu dediğiniz şekilde.

Ha birde bu eşimde de var. Bir konuyu tartışırken bildiğiniz kaçıyorlar. Bütün kardeşler böyle. Yüzleşmiyorlar. Sonrada biz tartışmayı sevmiyoruz diyorlar.
 
Back