Kayınvalidemle başa çıkamıyorum artık

Valla sana yazmaya korkuyorum.Muhtemelen yazdıklarımızı okuyorsun tam anlayamiyorsun. Tecrubesizlikten. Bundan 2-3 sayfa evvel sana yazdim. Konusursun ama duyacaklarına hazır ol dedim. Bu hodugun böyle kolay bosaniriz diye geviş getirmesi hem davarligindan hem de senin maddi gücünün olmamasindan. Bak anne bunu yaptı bilmem ne bu dille tartışma. Konu annesi değilllll. Annesi kaç yaşında kadın, çok yanlış yapıyorsun sen dedin diye değişmez. Konu kocanın seni hiçe sayması. Sen o evlilikte yoksun. Hiçbir konuda seni önemsemiyor. Sen hala adama gidip annen, ekmek tahtası gibi boş şeyler söylüyorsun. Senin mesleğin ne? Bu adam bu ya da başka şeyden seni bosasa gidecek yerin var mı?

Kesinlikle katiliyorum.

Konu sahibi kocaniza bastan basim ustume gelsinler deyip sonra her yaptiklarina kulp bulursaniz esiniz de size tavir alir tabii ki.
Bastan ne kadar sureyle geleceklerini konusacaktiniz, fazla uzun kalmalarinin sizi bunaltabilecegini soyleyecektiniz.
Su an kocaniza soylediginiz konular cok basit konular.
İvir zivirima zarar veriyor diye esinizi bunaltmak cozum degil ki.
Kocaniza tepki gosterin derken bunu kastetmiyoruz.

Asil meseleniz bunlar degilken siz çer çöple oynayip durdunuz.
Sigara konusunda net haklisiniz mesela ama esiniz annesinden daha cok tepki gosterdi ona.
Cunku annesinin sozunu dinlemediniz.
Siz buna tepki verecektiniz.

Bir de sevisemeyecegiz bir kozdur.
40 yasindaki adam sevisemeyecegiz demenizin bir tehdit oldugunu gorur ve yemez.
Yapacaginiz sey net bir konusmaydi.
Bu kadar kalmalarini istemiyorum demeniz bile sevisme kozundan daha etkili olurdu bence.

Hakli olmakla birlikte yonteminiz fazlasiyla yanlis, esiniz de gayet net sinirini cizmis.
Kabullenirsen buyuz, olmadi bosaniriz diyor bagira bagira.
Cok agir bu. Uzuldum.
Su an ne yapmayi planliyorsunuz?
 
Evliliğin ilk yıllarında zaten uzun süre aile ile beraber vakit geçirmek doğru değil. Çünkü ilk önce eşlerin birbirlerine alışması gerekiyor. Bu etapta daha eşinle aynı evi paylaşma vs uyum süreci zorken kayinvalidenin bu kadar uzun süre kalmaları hiç doğru değil. Bu yüzden en baştan eşinle konuşurken ailesine saygı duyduğunu, kötü niyetli olmadiklarini; fakat uzun süreli yatılı kalma durumunu kabul edemeyeceğini açık bir şekilde soylemelisin. Eşine karşı direk olarak annesini kötülemek seni hakliyken haksız durumuna düşürür. O yüzden burada asıl söylemen gereken uzun yatılı misafir istemediğin ile ilgili olmalı. Bu konuşma için biraz geç kalmışsınız. Yine bunu güzellikle ve kararlı bir şekilde eşinize anlatırsanız sizi anlayabilir. Ama erkekler genelde bunları anlamaları ( belki işlerine gelmiyor, gelenekler vs) gerçekten çok uzun sürebiliyor.
Bir de eşinize her kavgada ' bosanma' kelimesini ağzına dolamamasi gerektiğini, bu şekilde boşanma bilinçaltına yerleşerek bir şekilde o yola insanlar sürüklenebiliyor. Allah kolaylık versin size🥰
 
Herkese merhaba,

Sırf bu soruyu açabilmek için siteye üye oldum. Uzun zamandır üye olmadan takip ediyordum burayı şimdi benimde akıla ihtiyacım var… Bayağı uzun oldu yazım şimdiden çok teşekkür ederim okuyan herkese.

Ben 30 yaşında 2,5 aylık evliyim. Eşim 40 yaşında Ağrılı, ben İzmit. Eşimin işi sebebiyle Antalya’nın bir ilçesinde yaşıyoruz.

2,5 ay önce Ağrı’da evlendik düğün yaptık, düğünden 1 hafta sonra Antalya’ya geldik evimize. Eşim son 1 aydır sürekli tutturdu annesine anne gelin bizde kalın diye. Kayınpederim pek istemiyordu yeni evliyiz diye, sonra geliriz deyip duruyordu. Ama kayınvalidem çok hevesliydi, en sonunda eşim aldı biletlerini getirtti buraya geçen hafta perşembe günü. Ama bu arada bana asla danışmadı annemleri çağırayım mı diye. Ben şu an çalışmıyorum, yani bütün gün ben onlarla evde olacağım. Bunu bile bile hiç sormadı bana. Neyse saygıda küsür etmedim buyursun gelsinler tabi dedim. Kayınpederim dünyanın en tatlı insanıdır. Sessiz sakin, hiçbir şeye karışmaz, hep güler yüzlüdür. Kayınvalidemde çok tatlıdır beni çok seviyor, ama her şeyime herrrrrrrr şeyime karışıyor. Daha geldiği ilk anda mutfakta bana hiç sormadan düzeni değiştirdi. Sağolsunlar bir sürü yiyecek getirmişler. Hiç bana sormadan getirdiklerini istediği yere koydu. Dolapları bir açıyorum her şey üstüme üstüme geliyor. İnsan bir sorar kızım bunları nereye koyabilirim. Getirdiği şekerleri çerezleri saklama kablarıma koydu. Diyorum anne sen bırak yorulma ben yerleştiririm ama istemiyor. Geldiğinden beri bana sormadan mutfağa girip yemek yapıyor. Kaç kez dedim anne ben yaparım yemeği lütfen sen otur. Ama dinlemiyor. Her şeyime müdahale ediyor, sofra kuruyorum, ona gerek yok, şuna ne gerek var, kaldır onu boşver vs vs. Eşimle defalarca konuştum annenle konuş benim işime karışmasın diyorum. Eşim de bana benim annem hasta psikolojik rahatsızlıkları var bir şey yapmazsa hasta olur diyor. Madem bunu biliyordu neden tutturdu gelsinler diye eşime de öfkeliyim. Dün kayınvalideme dedim anne lütfen artık yemekleri ben yapmak istiyorum sen istersen yardım edersin, ama yemek işini bana bırak dedim. Tamam kızım dedi. Ben de sevinmiştim artık karışmayacak diye. Ama karışmaya devam ediyor. Bana sürekli geçmişte yaşadığı şeyleri anlatıyor, yok şu böyle yaptı, yok bu bunu dedi. Tanımadığım insanların hikayelerin dinlemekten bıktım. İki tane gelini daha var, biri buna zamanında sınırı koymuş, o yüzden onu hiç sevmiyor. Ben aynısını yapsam benden de nefret edecek diye sesimi çıkaramıyorum.

Dün eşim tutturdu bilmem ne köftesi yap anne diye. Onların oralarda çok yenen bir köfteymiş. Banyodaki çamaşır makinamızın üzerine bir örtü sermiştim. Aslında sofra örtüsü ama ben sofrada Amerikan servisi kullandığım için örtü kullanmıyorum. Dün köfteyi yerde yapalım örtü var mı dedi. Ben de yok maalesef deyince mutfaktan çıkıp çamaşır makinasının örtüsünü aldı. O olmaz tozlu dedim, bir şey olmaz dedi serdi yere. Birde dedi bu örtü oraya serilmez ayıptır misafir görse, başka örtü alalım oraya. Dedim hayır ben onu beğeniyorum. Sonra eşim biz millete göre yaşayamayız anne dedi. İşimiz bitince örtüyü çırptım tekrar yerine serdim. Sürekli her şeye bir şey diyor. Mutfakta 5 dakika yalnız bırakmıyor. Sıcak bardakları altlık koymadan masanın üzerine bırakıyor. Temizlik yapmaya kalkıyorum ne gerek var sonra yaparsın deyip engel oluyor. Yardım etmeye kalkışmasın diye bırakıyorum ben de. Her işime müdahale bunaldım artık. Otursun koltukta uzatsın ayağını sehpaya rahatına baksın ama yok illa burnunu sokacak. Bir de bulaşık yıkarken diyor ki sana ip alacağım örgü örmeyi öğreteceğim bulaşık lifi yap onunla yıka bulaşıkları. Dedim ben bulaşık süngerimden memnunum. Ama hala diretiyor. Çocuk yapın torun istiyorum ben vallahi karışmam diyor. Dedim anne Allah verirse verir. Öyle söylediğimde de diyor ki siz gayret ederseniz Allah neden vermesin…

Bugün artık iyice çıldırdım. Kayınvalidemin abisi ailesi ile birlikte memleketten Antalya’ya gelmişler bir iş için. Bize de uğrayacaklardı ama belli değildi tam. Öğlene doğru eşimi aramışlar demişler 2 saate orada oluruz. Kayınvalidem hemen açtı dondurucuyu çıkardı etleri sebzeleri. Dedim anne çay içmeye gelecekler yemek yapmaya gerek var mı? Dedi olsun onlar yemezse biz yeriz. Çıldırdım resmen yaaa benim evime gelen misafire benim yemek yapmam gerekir. Ben de zar zor pasta yaptım. Bayağı terledim, kayınvalidem dedi sen git duş al rahatlarsın. Duşumu aldım, içeri girdim baktım mutfaktaki balkon yerle bir. Temizlemeye girişmiş. Bana diyor ki neyle süpüreyim. Dedim anne orayı ben sonra süpürecektim, ama diretmeye devam edince ben de dedim ki bu iş şimdi yapılacak bir iş değil ki, misafirler gelecek şimdi ne gerek vardı? Ama anlamıyor olsun olsun diyor. Misafirler geldi kayınvalidemin ısrarıyla yemek yediler. Yemekten önce çay içtiler, pastayı dilimlerken bana bunlara gerek var mı bence hiç çıkarma dedi. Ben yine de çıkardım. Yemeklerini yeyip gittiler. Onlar gitmeden önce eşim geldi, çektim onu kenara dedim konuş artık annenle yoksa ben hasta olacağım. Düğünde takılan altınları bozduralım ben de o parayla iyi bir psikiyatriye gideyim anca düzelirim dedim. Tamam dedi konuşacağım annemle dedi. Sonra eşim işe geri döndü. Misafirler gittikten sonra kayınvalidem dışarıyı gezelim mi biraz, hava çok güzel dedi. 10 dakikalık yolu 1 saatte bitirdik çünkü yolda her gördüğü bitkinin önünde durup bizim oralarda da var bunlar deyip birsürü gereksiz şey anlatıyor. Şimdi eve geldim odaya çekildim biraz dinlenmek için. Gerçekten bunaldım. Geçen eşimle sohbet ederken mart ayına kadar burada kalacaklarını söyledi, gerçekten yıkıldım. Bana çok iyi davranıyor ama bunaldım. Kayınpederim sıkılmaya başladı gibi, tek umudum o. Bugün misafirlerle konuşurken de demişti özledim memleketi diye. Gerçekten ben nasıl başa çıkacağım? Evin yatak odamız hariç her köşesini ele geçirdi hiç rahat değilim. Markete bile yalnız gidemiyorum, ya peşime takılıyor ya da kocasını yolluyor. Meğer ne büyük lüks bir özgürlükmüş markete gidip iki ekmek alıp gelmek. Bana bir akıl verin lütfen. Okuduğunuz için teşekkür ederim.
B BratzGirl_ ' ye danışmanda fayda var
 
Onlar gidince siz de kendi ailenizi çağırın eşiniz yeni evli olmadığını hissediyor demekki..
Onlar gidince değil, oradayken çağıracak. Yeni gelin evinde böyle sürü gibi kalınacak. Ben mesela özellikle kendi odamı verirdim kalınsın diye. Koca da yer yatağında yatsın. Gık derse hayırdır hangi misafirden rahatsız oldun, seninkiler mi benimkiler derdim.
Hep söylüyoruz yazıyoruz eş ailesi problemi diye bir şey yok, problemli eş var. Dünya tersine dönecek sanıyorlar, çek git ailenin evine kardeşim. Ben de ailemi özledim, siz burada takılın ben de oraya gideyim, ailen gitmeye yakın haber ver gelir yolcu ederim diyemiyorlar.
Benim evlilik anlayışım bir adım sen at bir adım ben atayımdır. Hep ben atıyorsam bir gün tekmeye döner o adım. Herkes bir anne babanın evladı. Ne çok önemsiyorlar koca da koca. Bazısı hak etmiyor işte böyle sevilip değer görmeyi.
 
Türk kızları kadar kocasına, kocasının ailesine köle olan, nişanlıyken türlü türlü kaprislerine katlanan , annesinin memesinden ayrılmayan oğlanı emzirme haricindebir her şeyini anneliğe kadar yapan az millet var.

Hintlilerde çok alt kast sisteminde bu görülüyor. Afganistan’ı anlatan kitaplar vardı oradaki hikayelerde bile kadının seçeneği olmadığı için katlanıyor.
Bizde öğretmen kızlar ailesine destek olmadan bir kendine harcama yapmadan elin oğlunu, sülalesini doyuruyor.

Sanki madalya alacaklar veya azıcık sevgi ile sınırlarını kaybedelerse çok daha fazla sevileceklerini düşünüyorlar. Asıl Türk kültüründe kadın değerlidir, kocasının yanında ok atar, savaşırmış şimdi orta Doğu Arap geleneklerine kaydık gibi.
Arap geleneği de böyle değil ki hizmetçiler bakıcılar ortalarda uçuşuyor bu bildiğin bize has ağalık paşalık doğu kültürü
 
Onlar gidince değil, oradayken çağıracak. Yeni gelin evinde böyle sürü gibi kalınacak. Ben mesela özellikle kendi odamı verirdim kalınsın diye. Koca da yer yatağında yatsın. Gık derse hayırdır hangi misafirden rahatsız oldun, seninkiler mi benimkiler derdim.
Hep söylüyoruz yazıyoruz eş ailesi problemi diye bir şey yok, problemli eş var. Dünya tersine dönecek sanıyorlar, çek git ailenin evine kardeşim. Ben de ailemi özledim, siz burada takılın ben de oraya gideyim, ailen gitmeye yakın haber ver gelir yolcu ederim diyemiyorlar.
Benim evlilik anlayışım bir adım sen at bir adım ben atayımdır. Hep ben atıyorsam bir gün tekmeye döner o adım. Herkes bir anne babanın evladı. Ne çok önemsiyorlar koca da koca. Bazısı hak etmiyor işte böyle sevilip değer görmeyi.
Bu konu sahibi için söylemiyorum. Ama burda konuyu açan eğer istediği şeyleri duyamazsa kaçıyor. İstiyor ki onunla beraber kv sovelim. Zaten diyoruz kv sorunlu diye. Ben eş ailesi problemi olduğunu düşünüyorum ama daha büyük problemin ona tepki veremeyen, yanlış tepki veren sümsük kocalar olduğunu düşünüyorum. Benim annem hep der koca da bir yere kadar canına bak diye. Annemin dediğini geç anladım Ben de geç akillandim o yüzden bu tarz konularda fazla empati yapıyorum.
 
Herkese merhaba,

Sırf bu soruyu açabilmek için siteye üye oldum. Uzun zamandır üye olmadan takip ediyordum burayı şimdi benimde akıla ihtiyacım var… Bayağı uzun oldu yazım şimdiden çok teşekkür ederim okuyan herkese.

Ben 30 yaşında 2,5 aylık evliyim. Eşim 40 yaşında Ağrılı, ben İzmit. Eşimin işi sebebiyle Antalya’nın bir ilçesinde yaşıyoruz.

2,5 ay önce Ağrı’da evlendik düğün yaptık, düğünden 1 hafta sonra Antalya’ya geldik evimize. Eşim son 1 aydır sürekli tutturdu annesine anne gelin bizde kalın diye. Kayınpederim pek istemiyordu yeni evliyiz diye, sonra geliriz deyip duruyordu. Ama kayınvalidem çok hevesliydi, en sonunda eşim aldı biletlerini getirtti buraya geçen hafta perşembe günü. Ama bu arada bana asla danışmadı annemleri çağırayım mı diye. Ben şu an çalışmıyorum, yani bütün gün ben onlarla evde olacağım. Bunu bile bile hiç sormadı bana. Neyse saygıda küsür etmedim buyursun gelsinler tabi dedim. Kayınpederim dünyanın en tatlı insanıdır. Sessiz sakin, hiçbir şeye karışmaz, hep güler yüzlüdür. Kayınvalidemde çok tatlıdır beni çok seviyor, ama her şeyime herrrrrrrr şeyime karışıyor. Daha geldiği ilk anda mutfakta bana hiç sormadan düzeni değiştirdi. Sağolsunlar bir sürü yiyecek getirmişler. Hiç bana sormadan getirdiklerini istediği yere koydu. Dolapları bir açıyorum her şey üstüme üstüme geliyor. İnsan bir sorar kızım bunları nereye koyabilirim. Getirdiği şekerleri çerezleri saklama kablarıma koydu. Diyorum anne sen bırak yorulma ben yerleştiririm ama istemiyor. Geldiğinden beri bana sormadan mutfağa girip yemek yapıyor. Kaç kez dedim anne ben yaparım yemeği lütfen sen otur. Ama dinlemiyor. Her şeyime müdahale ediyor, sofra kuruyorum, ona gerek yok, şuna ne gerek var, kaldır onu boşver vs vs. Eşimle defalarca konuştum annenle konuş benim işime karışmasın diyorum. Eşim de bana benim annem hasta psikolojik rahatsızlıkları var bir şey yapmazsa hasta olur diyor. Madem bunu biliyordu neden tutturdu gelsinler diye eşime de öfkeliyim. Dün kayınvalideme dedim anne lütfen artık yemekleri ben yapmak istiyorum sen istersen yardım edersin, ama yemek işini bana bırak dedim. Tamam kızım dedi. Ben de sevinmiştim artık karışmayacak diye. Ama karışmaya devam ediyor. Bana sürekli geçmişte yaşadığı şeyleri anlatıyor, yok şu böyle yaptı, yok bu bunu dedi. Tanımadığım insanların hikayelerin dinlemekten bıktım. İki tane gelini daha var, biri buna zamanında sınırı koymuş, o yüzden onu hiç sevmiyor. Ben aynısını yapsam benden de nefret edecek diye sesimi çıkaramıyorum.

Dün eşim tutturdu bilmem ne köftesi yap anne diye. Onların oralarda çok yenen bir köfteymiş. Banyodaki çamaşır makinamızın üzerine bir örtü sermiştim. Aslında sofra örtüsü ama ben sofrada Amerikan servisi kullandığım için örtü kullanmıyorum. Dün köfteyi yerde yapalım örtü var mı dedi. Ben de yok maalesef deyince mutfaktan çıkıp çamaşır makinasının örtüsünü aldı. O olmaz tozlu dedim, bir şey olmaz dedi serdi yere. Birde dedi bu örtü oraya serilmez ayıptır misafir görse, başka örtü alalım oraya. Dedim hayır ben onu beğeniyorum. Sonra eşim biz millete göre yaşayamayız anne dedi. İşimiz bitince örtüyü çırptım tekrar yerine serdim. Sürekli her şeye bir şey diyor. Mutfakta 5 dakika yalnız bırakmıyor. Sıcak bardakları altlık koymadan masanın üzerine bırakıyor. Temizlik yapmaya kalkıyorum ne gerek var sonra yaparsın deyip engel oluyor. Yardım etmeye kalkışmasın diye bırakıyorum ben de. Her işime müdahale bunaldım artık. Otursun koltukta uzatsın ayağını sehpaya rahatına baksın ama yok illa burnunu sokacak. Bir de bulaşık yıkarken diyor ki sana ip alacağım örgü örmeyi öğreteceğim bulaşık lifi yap onunla yıka bulaşıkları. Dedim ben bulaşık süngerimden memnunum. Ama hala diretiyor. Çocuk yapın torun istiyorum ben vallahi karışmam diyor. Dedim anne Allah verirse verir. Öyle söylediğimde de diyor ki siz gayret ederseniz Allah neden vermesin…

Bugün artık iyice çıldırdım. Kayınvalidemin abisi ailesi ile birlikte memleketten Antalya’ya gelmişler bir iş için. Bize de uğrayacaklardı ama belli değildi tam. Öğlene doğru eşimi aramışlar demişler 2 saate orada oluruz. Kayınvalidem hemen açtı dondurucuyu çıkardı etleri sebzeleri. Dedim anne çay içmeye gelecekler yemek yapmaya gerek var mı? Dedi olsun onlar yemezse biz yeriz. Çıldırdım resmen yaaa benim evime gelen misafire benim yemek yapmam gerekir. Ben de zar zor pasta yaptım. Bayağı terledim, kayınvalidem dedi sen git duş al rahatlarsın. Duşumu aldım, içeri girdim baktım mutfaktaki balkon yerle bir. Temizlemeye girişmiş. Bana diyor ki neyle süpüreyim. Dedim anne orayı ben sonra süpürecektim, ama diretmeye devam edince ben de dedim ki bu iş şimdi yapılacak bir iş değil ki, misafirler gelecek şimdi ne gerek vardı? Ama anlamıyor olsun olsun diyor. Misafirler geldi kayınvalidemin ısrarıyla yemek yediler. Yemekten önce çay içtiler, pastayı dilimlerken bana bunlara gerek var mı bence hiç çıkarma dedi. Ben yine de çıkardım. Yemeklerini yeyip gittiler. Onlar gitmeden önce eşim geldi, çektim onu kenara dedim konuş artık annenle yoksa ben hasta olacağım. Düğünde takılan altınları bozduralım ben de o parayla iyi bir psikiyatriye gideyim anca düzelirim dedim. Tamam dedi konuşacağım annemle dedi. Sonra eşim işe geri döndü. Misafirler gittikten sonra kayınvalidem dışarıyı gezelim mi biraz, hava çok güzel dedi. 10 dakikalık yolu 1 saatte bitirdik çünkü yolda her gördüğü bitkinin önünde durup bizim oralarda da var bunlar deyip birsürü gereksiz şey anlatıyor. Şimdi eve geldim odaya çekildim biraz dinlenmek için. Gerçekten bunaldım. Geçen eşimle sohbet ederken mart ayına kadar burada kalacaklarını söyledi, gerçekten yıkıldım. Bana çok iyi davranıyor ama bunaldım. Kayınpederim sıkılmaya başladı gibi, tek umudum o. Bugün misafirlerle konuşurken de demişti özledim memleketi diye. Gerçekten ben nasıl başa çıkacağım? Evin yatak odamız hariç her köşesini ele geçirdi hiç rahat değilim. Markete bile yalnız gidemiyorum, ya peşime takılıyor ya da kocasını yolluyor. Meğer ne büyük lüks bir özgürlükmüş markete gidip iki ekmek alıp gelmek. Bana bir akıl verin lütfen. Okuduğunuz için teşekkür ederim.
Ağrı / Doğubeyazıt okey o kaynana rezillikten anlar boşver soğuk yap sınır olduğunu bilsin bacımmm😂😂😂
 
Bu konu sahibi için söylemiyorum. Ama burda konuyu açan eğer istediği şeyleri duyamazsa kaçıyor. İstiyor ki onunla beraber kv sovelim. Zaten diyoruz kv sorunlu diye. Ben eş ailesi problemi olduğunu düşünüyorum ama daha büyük problemin ona tepki veremeyen, yanlış tepki veren sümsük kocalar olduğunu düşünüyorum. Benim annem hep der koca da bir yere kadar canına bak diye. Annemin dediğini geç anladım Ben de geç akillandim o yüzden bu tarz konularda fazla empati yapıyorum.
Sihirli bir cümle olsun, onu söyleyince her şey yoluna girsin istiyorlar. Daha 2,5 aylık evliyken üstelik ısrar kıyamet uçak biletlerini bile alıp ailesini getirten adamdan nasıl bir koca olabilir? Anası babası gelemeyiz edemeyiz uzak dedikleri halde hem onlara hem karısına emrivaki yapıyor. Bu kayınaile değil de eş hakkında büyük ip ucu. Yani yaşlı insanları arada bir idare edersin, ziyaret edersin kendi evine kalmaya çağırırsın. Bunlar mesele değil. Mesele daha bismillah ilk 2 ayda "anamı babamı çok özledim dur çağırayım gelsinler"olayı.
Yalnız bir yerde konu sahibinin başımın üstünde yerleri var dediğini okudum sanki. Eğer bunu sesli söylediyse adamın arsızlığının nedeni de bu olabilir.
 
Onlar gidince değil, oradayken çağıracak. Yeni gelin evinde böyle sürü gibi kalınacak. Ben mesela özellikle kendi odamı verirdim kalınsın diye. Koca da yer yatağında yatsın. Gık derse hayırdır hangi misafirden rahatsız oldun, seninkiler mi benimkiler derdim.
Hep söylüyoruz yazıyoruz eş ailesi problemi diye bir şey yok, problemli eş var. Dünya tersine dönecek sanıyorlar, çek git ailenin evine kardeşim. Ben de ailemi özledim, siz burada takılın ben de oraya gideyim, ailen gitmeye yakın haber ver gelir yolcu ederim diyemiyorlar.
Benim evlilik anlayışım bir adım sen at bir adım ben atayımdır. Hep ben atıyorsam bir gün tekmeye döner o adım. Herkes bir anne babanın evladı. Ne çok önemsiyorlar koca da koca. Bazısı hak etmiyor işte böyle sevilip değer görmeyi.
Aynı şeyi onlar gitse de gitmese de yapacak eşi belli ki. Maksat ev boş kalmasın ki yeni evli değilmiş gibi davranmasını ateşe versin. Bu konuda gerçekten tek suçlu eş ona müsaade etmekte onun kadar suç içeriyor.
 
Okurken çok bunaldım. Benim de çok dikkat ettiğim şeyler bunlar. Ama mesafenizi en baştan koymazsanız sonra hiç koyamazsınız ben söyliyim. Size bir şey söylediğinde saygıyla cevap verin evet ama çok da sevimli olmayın. O inat ediyorsa siz de edin örneğin banyodaki örtüyü almış getirmiş ya, getirdin anne sağol ama banyodaki bir eşyanın salona gelmesi uygun değildi bir dahakine dikkat edersen sevinirim deyin. Mutfaktaki herşeyin yerini değiştirmiş ya, onun bıraktığı gibi kalmasın arkasından siz de özellikle gözünün önünde eski bildiğiniz haline getirin. Ama sert olmadan yani vura döke değil. Yolda yürürken her çiçeğe ota yorum yapıyorsa ilgisiz olun. Böyle nasıl diyim direkt eline bir koz vermeyin asla. Gidip birine anlatamasın ama içi de huzursuz olsun. Gidip birine anlatsa bile ıspatlanamayacak bir şey olsun sanki ona öyle gelmiş gibi. Ancak böyle böyle onu bezdirebilirsiniz.
 
Merhaba tekrar

Kusura bakmayın dün olaylı akşamdan sonra hemen dönemedim buraya. Önce konuyu bir güncelleyeyim sonra aile konularına gireceğim.

Eşim boşanalım dedikten ve ben beddua ettikten sonra onu odadan kovdum. Eşim kapı eşiğinde birkaç hafta kalıp gidecekler diye bir şeyler geveledi, içeri gitti. Sonra ben odada biraz kaldım o şurada herkes salonda sessizce oturuyordu. Ben de hiçbir şey olmamış gibi mutfağa girdim çay demledim, her akşam ki gibi çerez bisküvi hazırladım. Kayınvalidem bu defa hiç girmedi mutfağa ve içeriden de pek ses gelmedi. Sonra tam çayları doldururken geldi yanıma kayınvalidem bana iltifatlar etti ve ‘hakkını helal et olur mu’ dedi birden. Sonra oğluna bağırdı git kızıma yardım et dedi. Neyse oturduk çay bisküvi derken eşim film açtı onu izledik. Onlar namaza gidince balkona çıktık sigara içmeye eşimle. Ben hiç konuşmadım. Bana hiçbir şey olmamış gibi çantama şunu bunu koyar mısın dedi yarın yola çıkacağı için. Sonra içeri döndük. Anne baba yattıktan sonra ben bulaşıkları toparlarım eşim girdi mutfağa dedim otur biraz konuşalım. İlk başta itiraz etti uykum var sabah erken kalkacağım dedi ama ısrar esince otlaya puflaya oturdu. Tabi yine tam aktaramadım o da anlamadı beni yine tartıştık. Ona dedim ki daha 1 saat önce boşanalım deyip yarım saat sonra çantamı hazırla ne demek? Ben senin kölen miyim? Sen bana her şeyi dayatacaksın ben de sus pus oturup uygulayacağım öyle mi? dedim. İtiraz etti ben de neyse boşver dedim odaya geçtik. Ertesi sabah yani az önce bana ben çıkıyorum dedi öptü gitti. Sonra da mesaj atmış yola çıktık annemle babam sana emanet seni çok seviyorum yazmış. Ben de ona yolun açık olsun merak etme yazdım. Seni seviyorum yazmadım. Sonra da onu arşivledim. Bir daha bir şey yazarsa görmeyeceğim. Asıl sorunun kayınvalide değil eşim olduğunu fark ettim ben de, kayınvalideyi bahane etmek belki de eşimi direkt suçlamaya cesaretim olmadığından sadece bir bahane idi. Boşverin isterse gelsin mutfağın ortasına kussun artık umurumda değil. Ekmekliği de paramparça ettim attım köşeye. Çocuk mocuk da yapmayacağın. Kayınvalide geçen dedi ki güya benim kendi annem ona demiş; Lotus çocuk doğurduğunda sen ağrıdan ben de memleketten gelirim yardım ederiz. Dün anneme sordum anne neden öyle şeyler söylüyorsun diye, annem bana kızım saçmalama ben öyle bir şey söyler miyim hiç dedi. Sanırım kayınvalide bazı şeyleri yanlış anlıyor. Aynı pilav meselesindeki gibi. Eşim ona anne bırak Lotus yapsın yemekleri sen karışma dediğinde ona Lotus yaptı pilavı zaten demiş halbuki ben yapmamıştım pilavı.

Aile konusuna gelince, benim ailem yurt dışında yaşıyor zaten ben de belli bir yaşıma kadar orada büyüdüm. Mesleğim var ama evlendikten sonra bırakmak zorunda kaldım Antalya’ya taşındığım için. Ama online çalışabilirim. Yalnız mesleğim sakin kafa gerektiren bir iş, şu an ki ortamda bunu uygulamamın imkanı yok maalesef. Babam bana her ay az bir harçlık yolluyor. Bir de ilk başta babam beni çok uyarmıştı kültür farklılığı var sen orada yapamazsın evlenince sadece çocukla değil ailesiyle de evleneceksin iyi düşün diye. O kadar aşıktım ki babamın dediklerine yav he he kesin öyledir baba yaaa tarzında cevaplar verdim. Eşim yalnızken çok iyidir ama ailesi varken aşırı şımarıyor. Ve evet kabullenmek istemesinde asıl sorun eşim. Şu an içimden hiçbir şey yapmak gelmiyor. İçeriden sesler geliyor kayınvalide kahvaltı hazırlıyor. Eşim yarın gece dönecekmiş. Dedim hatta ona 2 gün görüşmeyeceğiz bu belki iyi gelir dedim inşallah dedi. Dün mesela akşama kadar ona yokmuş gibi davranmıştım. Büyük kavgamızdan önce. Hiç suratına bile bakmamıştım. Sonra bana yaranmaya çalışmıştı. Keşke devam ettirseydim. Kızmayın bana gerçekten okuyorum tüm yazdıklarınızı ve ciddiye alıyorum. Bu saatten sonra nasıl davranayım? Kayınpederim dünya tatlısı. Her evden çıktığında bir şey alayım mı diyor. Yarın benimle pazara gitmek istiyor. O adamı da üzmek istemiyorum. Çünkü bu hikayede en masumu o. Ne yapmamı önerirsiniz? Gerçekten etkili ve olgun davranmak istiyorum. Eşimi 2 gün görmeyeceğim. Seni seviyorum yazmasına da karşılık vermedim. Nasıl yol çizeyim bu saatten sonra?

Gerçekten herkese tekrar tekrar çok teşekkür ederim. Gözümü açıyorsunuz.
 
Herkese merhaba,

Sırf bu soruyu açabilmek için siteye üye oldum. Uzun zamandır üye olmadan takip ediyordum burayı şimdi benimde akıla ihtiyacım var… Bayağı uzun oldu yazım şimdiden çok teşekkür ederim okuyan herkese.

Ben 30 yaşında 2,5 aylık evliyim. Eşim 40 yaşında Ağrılı, ben İzmit. Eşimin işi sebebiyle Antalya’nın bir ilçesinde yaşıyoruz.

2,5 ay önce Ağrı’da evlendik düğün yaptık, düğünden 1 hafta sonra Antalya’ya geldik evimize. Eşim son 1 aydır sürekli tutturdu annesine anne gelin bizde kalın diye. Kayınpederim pek istemiyordu yeni evliyiz diye, sonra geliriz deyip duruyordu. Ama kayınvalidem çok hevesliydi, en sonunda eşim aldı biletlerini getirtti buraya geçen hafta perşembe günü. Ama bu arada bana asla danışmadı annemleri çağırayım mı diye. Ben şu an çalışmıyorum, yani bütün gün ben onlarla evde olacağım. Bunu bile bile hiç sormadı bana. Neyse saygıda küsür etmedim buyursun gelsinler tabi dedim. Kayınpederim dünyanın en tatlı insanıdır. Sessiz sakin, hiçbir şeye karışmaz, hep güler yüzlüdür. Kayınvalidemde çok tatlıdır beni çok seviyor, ama her şeyime herrrrrrrr şeyime karışıyor. Daha geldiği ilk anda mutfakta bana hiç sormadan düzeni değiştirdi. Sağolsunlar bir sürü yiyecek getirmişler. Hiç bana sormadan getirdiklerini istediği yere koydu. Dolapları bir açıyorum her şey üstüme üstüme geliyor. İnsan bir sorar kızım bunları nereye koyabilirim. Getirdiği şekerleri çerezleri saklama kablarıma koydu. Diyorum anne sen bırak yorulma ben yerleştiririm ama istemiyor. Geldiğinden beri bana sormadan mutfağa girip yemek yapıyor. Kaç kez dedim anne ben yaparım yemeği lütfen sen otur. Ama dinlemiyor. Her şeyime müdahale ediyor, sofra kuruyorum, ona gerek yok, şuna ne gerek var, kaldır onu boşver vs vs. Eşimle defalarca konuştum annenle konuş benim işime karışmasın diyorum. Eşim de bana benim annem hasta psikolojik rahatsızlıkları var bir şey yapmazsa hasta olur diyor. Madem bunu biliyordu neden tutturdu gelsinler diye eşime de öfkeliyim. Dün kayınvalideme dedim anne lütfen artık yemekleri ben yapmak istiyorum sen istersen yardım edersin, ama yemek işini bana bırak dedim. Tamam kızım dedi. Ben de sevinmiştim artık karışmayacak diye. Ama karışmaya devam ediyor. Bana sürekli geçmişte yaşadığı şeyleri anlatıyor, yok şu böyle yaptı, yok bu bunu dedi. Tanımadığım insanların hikayelerin dinlemekten bıktım. İki tane gelini daha var, biri buna zamanında sınırı koymuş, o yüzden onu hiç sevmiyor. Ben aynısını yapsam benden de nefret edecek diye sesimi çıkaramıyorum.

Dün eşim tutturdu bilmem ne köftesi yap anne diye. Onların oralarda çok yenen bir köfteymiş. Banyodaki çamaşır makinamızın üzerine bir örtü sermiştim. Aslında sofra örtüsü ama ben sofrada Amerikan servisi kullandığım için örtü kullanmıyorum. Dün köfteyi yerde yapalım örtü var mı dedi. Ben de yok maalesef deyince mutfaktan çıkıp çamaşır makinasının örtüsünü aldı. O olmaz tozlu dedim, bir şey olmaz dedi serdi yere. Birde dedi bu örtü oraya serilmez ayıptır misafir görse, başka örtü alalım oraya. Dedim hayır ben onu beğeniyorum. Sonra eşim biz millete göre yaşayamayız anne dedi. İşimiz bitince örtüyü çırptım tekrar yerine serdim. Sürekli her şeye bir şey diyor. Mutfakta 5 dakika yalnız bırakmıyor. Sıcak bardakları altlık koymadan masanın üzerine bırakıyor. Temizlik yapmaya kalkıyorum ne gerek var sonra yaparsın deyip engel oluyor. Yardım etmeye kalkışmasın diye bırakıyorum ben de. Her işime müdahale bunaldım artık. Otursun koltukta uzatsın ayağını sehpaya rahatına baksın ama yok illa burnunu sokacak. Bir de bulaşık yıkarken diyor ki sana ip alacağım örgü örmeyi öğreteceğim bulaşık lifi yap onunla yıka bulaşıkları. Dedim ben bulaşık süngerimden memnunum. Ama hala diretiyor. Çocuk yapın torun istiyorum ben vallahi karışmam diyor. Dedim anne Allah verirse verir. Öyle söylediğimde de diyor ki siz gayret ederseniz Allah neden vermesin…

Bugün artık iyice çıldırdım. Kayınvalidemin abisi ailesi ile birlikte memleketten Antalya’ya gelmişler bir iş için. Bize de uğrayacaklardı ama belli değildi tam. Öğlene doğru eşimi aramışlar demişler 2 saate orada oluruz. Kayınvalidem hemen açtı dondurucuyu çıkardı etleri sebzeleri. Dedim anne çay içmeye gelecekler yemek yapmaya gerek var mı? Dedi olsun onlar yemezse biz yeriz. Çıldırdım resmen yaaa benim evime gelen misafire benim yemek yapmam gerekir. Ben de zar zor pasta yaptım. Bayağı terledim, kayınvalidem dedi sen git duş al rahatlarsın. Duşumu aldım, içeri girdim baktım mutfaktaki balkon yerle bir. Temizlemeye girişmiş. Bana diyor ki neyle süpüreyim. Dedim anne orayı ben sonra süpürecektim, ama diretmeye devam edince ben de dedim ki bu iş şimdi yapılacak bir iş değil ki, misafirler gelecek şimdi ne gerek vardı? Ama anlamıyor olsun olsun diyor. Misafirler geldi kayınvalidemin ısrarıyla yemek yediler. Yemekten önce çay içtiler, pastayı dilimlerken bana bunlara gerek var mı bence hiç çıkarma dedi. Ben yine de çıkardım. Yemeklerini yeyip gittiler. Onlar gitmeden önce eşim geldi, çektim onu kenara dedim konuş artık annenle yoksa ben hasta olacağım. Düğünde takılan altınları bozduralım ben de o parayla iyi bir psikiyatriye gideyim anca düzelirim dedim. Tamam dedi konuşacağım annemle dedi. Sonra eşim işe geri döndü. Misafirler gittikten sonra kayınvalidem dışarıyı gezelim mi biraz, hava çok güzel dedi. 10 dakikalık yolu 1 saatte bitirdik çünkü yolda her gördüğü bitkinin önünde durup bizim oralarda da var bunlar deyip birsürü gereksiz şey anlatıyor. Şimdi eve geldim odaya çekildim biraz dinlenmek için. Gerçekten bunaldım. Geçen eşimle sohbet ederken mart ayına kadar burada kalacaklarını söyledi, gerçekten yıkıldım. Bana çok iyi davranıyor ama bunaldım. Kayınpederim sıkılmaya başladı gibi, tek umudum o. Bugün misafirlerle konuşurken de demişti özledim memleketi diye. Gerçekten ben nasıl başa çıkacağım? Evin yatak odamız hariç her köşesini ele geçirdi hiç rahat değilim. Markete bile yalnız gidemiyorum, ya peşime takılıyor ya da kocasını yolluyor. Meğer ne büyük lüks bir özgürlükmüş markete gidip iki ekmek alıp gelmek. Bana bir akıl verin lütfen. Okuduğunuz için teşekkür ederim.
bacim yapman gereken sey yaptigin herrrrr seye ama herrrseye o isguzar esini dahil etmek. mesela alisverise mi gidilecek, esinin yanina annesini tak gonder. temizlik mi yapilacak, esine soyle annen yorulacak yardim et diye yanina yolla. kadinin cani sohbet mi istiyor, esine soyle ne bicim evlatsin annen seni ozledi aksama kadar git sohbet et de. oyle senin basina atmakla iyi evlat olunmuyor
 
Ben burda neler okuyorum ya.Millet ne yapışkan. Nasıl rahat ediyorlar. Ben annemle 1 hafta kalınca bunaliyorum, keza o da. Valla bir sürü yapacağınız şey var.
Eşiniz, kv açık ve net konuşursunuz. Sonra pasif agresif dediğimiz sürece girerseniz gündüz nasıl olsa yemeği, temizliği yapıyormuş. Gezin, dolaşın. Kursa başlayın hatta. Onun gelemeyeceği birşey olsun. İngilizce kursu gibi.
Olmadı cinnet geçirin:)Eğer siz hiçbir şey yapmazsanız. Her yıl Agri'ya kar yağmadan sizde biterler, kar bitince dönerler.
Kv değişmez. Klasik olgunlaşmamış, tek becerisi çocuk doğurmak ve dedikodu yapmak olan yurdum insanı.

Benim kayınvalidem olsa nasıl olsa gelin hanım evde yok kursa gidiyor işe gidiyor biz de olmasak ev boş kalacak diyerek daha da bi yayılır. Yaşandı çünkü. Özellikle ben işe gittiğim haftaiçi gelmek istiyorlardı. İşten eve geliyorum mutfağım komple değişmiş çekmeceyi açıyorum kaşıklar kalkmış alt çekmeceye inmiş tencerelerden alttan üste çıkmış, salonun koltukların dizaynı değişmiş. Bunlar gidince ben o içi değişen mutfak dolaplarının kapaklarını bir güzel kırdım cinnet geçirip. Şimdi sadece cuma akşamdan itibaren cumartesi pazar gelebiliyorlar taa hataydan ankaraya.
 
ben sizi anladım konu sahibi, çok haklısınız, bence eşinizin güzel bi derse ihtiyacı var, ha yok ben anlamam bu saatten sonra derse de kusura bakmasın.

ben olsam kimse kırılmasın küsmesin demezdim, kv özünde iyi kp çok tatlı yazıyorsunuz ama onlar da sınırlarını bilmiyorlar, oğullarında güç almış olsalar bile aklı başında kimse yeni evli kişinin evine gidip böyle aylarca kalmaz, diğer gelin başta koymuş sınırını bırakın kendi sağlığınız için gerekirse siz kötü olun.
 
Siz eşinizle nasıl tanıştınız? Kolay kıvıran, yalan söyleyen biri.

Annesi de işine geldiğinde, kolay yalan söylüyor sanırım size bir şeyleri yaptırabilmek için.

Eşinizin mantığına göre sizin söz hakkınız yok, her şeyine evet demesi gereken, kışın ailesi ile yaşayacak birisiniz. Asıl gerçek yüzünü de size göstermiş. Tam bir dağ ayısı. Bu kişi dışarıdan kendini farklı göstermiş, içi bu.

40 yaşında şu yaşa kadar en azından kendi işlerini kendi görüyordur ama bakın yapmak istemiyor. Bu kişi Antalya’da çalışırken illa ki diğer kültürleri görüyor ama kendini olduğundan farklı pazarlamak dışında en ufak isteği yok. İnsan kendini geliştirir bunda o da yok. Keşke Ağrıdan kendi köyünden biri olsaydı. Sen pasaport ve ailenizin uzakta oluşu buna cazip gelmiş olabilir. Aileniz uzak istediği gibi at koşuşturacak.

Size o kadar hakaret edip gelip çantasını hazırlatma derdinde. Anne babasını emanet etmesi de tuhaf.

Kendi sigara içiyor, senin sigarana kıyafetine karışılıyor. Anlattığına göre anne gayet durumun farkında. Bunlar anladığım kadarıyla oğlan planlı hareket etmiş. Siz en son duymuşsunuz.

“Ailen bizimle kışı geçiremez, beraber yaşayamayız, ben de çalışacağım ve ev işlerini de beraber yapacağız, bundan benden habersiz eve tek kişi gelmeyecek de bakalım nasıl olacak? Eğer kışın onlarla yaşarız diye düşüncen varsa; ben yokum, sen istediğin kadar yaşa beraber. Ailenle problemim yok, seninle var. Daha bir aylık evlilikte yaşattığın bu problemler kabul edilir gibi değil.”

Siz Türkiye’de ne kadar bu kişiyle görüştünüz? Aslında tekrar ailenizin yanına bir süreliğine gitseniz kendinize gelirsiniz.
 
Son düzenleme:
Bence davranislarinizi degistirmek yerine, en acilinden kendinize is bulmaniz. Online calisabilirim demissiniz eger sessiz bir ortam olursa diye de eklemissiniz. Bu bence en ideal firsat olabilir. Kimseyi takmadan siz is bulmaya bakin. Sessiz ortami esiniz ve kayinvalideniz size saglamak zorunda cunku orasi sizin de eviniz. Bu sizin birinci onceliginiz olmali.
Ikinci olarak, ev ve esya düzeni, ben genelde duzenimin bozulmasina asiri ayar oluyorum. Bu sebeple de evde en ufak bir seyin yeri daha degisse bunu degistirene gidip onun yeri orasi degil lütfen yerine koyar misin bunu bak bunun yeri burasi diye söylüyorum kibarca. Alinan olursa defolup gidebilir sorun degil. (Yalniz bu tarz özgüvenim benim kendime ait bir isimin olmasi ve evin kira ve bir takim faturalarini benim karsilamam. O yüzden ilk olarak is bulman cok onemli.)
Yemek konusuna gelecek olursak, evde yemek yapan birinin olmasi güzel ama bize cok fazla kisi gelmez cünkü esim de ben de calisiyoruz. Bizim evimiz biraz da kücük tam 2 kisi icin. Gelen de cok uzun süre kalamiyor. Tuvalet-dus sirasi cok büyük sorun. Bunu bilerek boyle tuttum ben kimse gelemesin diye :KK70:
Sizin esiniz bu. Tam bir anneci. Hic sevmem o tipleri. 40 yasindan sonra bir insan degisir mi orasini bilemem. Cocuk olduktan sonra degisir diyenleri dinlemeyin cunku huy cikar can cikmaz. Ben size bu konuda bir taktik veremem cünkü biz bu konuda tartismamizi dügünden once yaptik ve bitti. Annesinin lafini dinliyordu annenin lafini dinleyeceksen hic evlenmeyelim ugrasamam ben dedim ve kestirip attim. Daha sonrasinda da senin ailen benim bunu idrak et, digerleri artik ikinci sirada dedim. Bu sebeple bize kimse bu sekilde gelip karisamaz. Kendi sorunlarimizi kendimiz cozeriz. kendi kararlarimizi kendimiz aliriz. Kök ailelerimiz sadece haberdar olurlar. Gelip kalmak isterlerse ki biz davet etmeden kendileri asla böyle bir seyi teklif dahi etmiyorlar ben gidis donus bileti alirim herkes icin ve konu kapanir. Cünkü ben calisan bir insanim ve benim ozel alana ve dinlemeye ihtiyacim var bunu da herkes boyle bilir ve saygi duymak zorunda kaldilar acikcakcasi. Bu sebeple yine 1. maddeye donuyorsun kendine oncelikle bir is bulman lazim en acilinden.
Daha sonrasinda özgüvenin yerine gelir ve sinirlarini daha rahat sekilde cizebilirsin. Sen üzülecegine baskalari üzülsün. Hic birsey canindan kiymetli degil senin.
 
Kayinpederinizin minnoslugunun kaybolmasi kayinvalidenizin bir lafina bakar, guvenmeyin.
Ne minnoslar gordu bu gozler.
Ama bunlar problem degil iste, bir kadina es ailesi eş izin verdigi surece ve o oranda zarar verebilir ancak.

Esime ben olsaydim otur konusalim demezdim.
Evet insanin ici icini yer ama o daginik birakiyorsa (cunku bosanmadan bahseden o) ben de gittigi yere kadar daginik birakirdim.
Oflayip puflayarak lutufla konusacagina boylece ceksin gitsin, neden alttan alir gibi davrandiniz
İsleri bu raddeye getiren esiniz, konusmak isteyip dort donecek olan o.

Mesaji da fiyasko ayrica.
Annem babam sana emanet diyor.
Yani sakin bana kizdin diye anneme babama caktirma, onlar uzulmesin diyor alttan alta.

Bu saatten sonra kendinizi geri cekin.
Bosanmadan bahsettin, bunu dusunmem gerekiyor mesajini verin.
Bu zihniyeti kolay kolay degistiremezsiniz ama.
Hala birkac hafta kalacaklar deyip durmus rizanizi onemsemeden.
O yuzden isinizi gucunuzu saglama alin.
Esiniz gelince de siz de cikip dolasin, evde dipdibe kalmayin birkac haftayi kendinize zehir etmeyin.
Herkes gelir gecer once siz.
Once sizin ruh sagliginiz.
 
Çok teşekkür ederim güzel mesajlarınız için. Kayınvalidem gerçekten sınırlarını çok zorlamaya başlıyor artık çıldırmama ramak kaldı. Açık açık belli etmeye de başlıyorum ama kadın an la mı yor.
Buzdolabın kenarına bir poster koymuştum, kaldırmıştım yani. Onu almış duvara yapıştırmış sormadan. Duvarın boyası o kadar kalitesiz ki bir şey yapıştırdığında boya sökülüyor. Bu defa da söküldü. Duvarda poşetlik asılı, onu çivisiyle birlikte çıkartmış yerinden koymuş bir kenara. Ben buna ne oldu diye sormasam söylemez. Yemek yapmaya girişmiş gene. Dedim anne aşk olsun hani ben yapacaktım yemekleri öyle konuşmuştuk, bana baktı tamam sen yaparsın gene asıl sana aşk olsun dedi gitti gülerek…

Yarın pazara çıkacaklar ben de gelecekmişim. Dedim tamam gelirim. Sonra da dedim ki aldığımız bir şeyi iade edeceğiz kargocuyu beklemem lazım o gelmeden gidemem olmadı siz ikiniz gidersiniz babamla. Dedi olmaz benim ilaç da yazdırmam lazım seninle sağlık ocağına da gitmemiz gerek sen gelmezsen biz gidemeyiz. Dedim ben ne anlarım sağlık ocağından ilaç yazdırmaktan, dedi olmaz annem sen gelmezsen biz de gidemeyiz benim yazdırmam lazım o ilacı olmazsa birazdan çıkar hallederiz hemen. Ben de irite olmuş ses tonuyla TAMAM ANNE SEN NASIL İSTERSEN dedim. O kadar zor durumdayım ki kendi anneme yazıyorum o da bana olur böyle şeyler evlilikte deyip geçiştiriyor sık dişini gidecekler diyor. Eşim denen hödük son mesajımdan sonra bir daha yazmadı bile. Resmen kadın beni parmağında oynatıyor artık yanlarında anıra anıra bağıra bağıra zırlamamak için kendimi çok zor tutuyorum.

İş imkanım var ama şu an yok, olsa bile bu şartlarda asla yapamazdım ki çünkü sessiz ortam sağlayacak biri değil. Fark ediyorum kayınpeder ufaktan sıkılmaya başladı ama kayınvalide onu da zorlayacak gibi. Kadın resmen paşa oğlum tontiş oğlum triplerine girdi. Bana az önce gene sigara içtiğim için söylendi bize çocuk vermek zorundasın sigarayı bırakman lazım dedi, ben de dedim oğlun da bıraksın o zaman, onda dedi ki o erkek, ben de e tamam çocuk ondan olacak benden doğacak sonuçta bebeğe onun da katkısı olacak, ayrıca biz şu an çocuk istemiyoruz daha birbirimize alışamadık yemi evliyiz ya dedim, olsun olsun alışırsın kızın alışırsınız dedi. Resmen duvara konuşuyorum ben.
 
X