arkadaşlar size çok kısa özetleyeyim 1- 1.5 ay sonra düğünüm var, eşimin annesinin yanına oturacagız bina kendilerinin, alt tarafta elti oturuyor.. neyse, baya kalabalık da bir aile, başta işin içinde olmadan demiştim otururum yan tarafta diye ama gelin görün ki zaman içinde yavaş yavaş tanıdım karşı tarafı, bir de zaten insanın başına gelmeden bilemiyor. kaynanam iyi bir insan kötü diyemem, nişianlımın ailesi gerçekten iyi insanlar. ama biraz kültür farkı var, eşimle ikimizde üniv. mezunuyuz ve mesleklerimiz ve çevremiz çok saygındır. benim ailem okumuş ve okumayanı da kendini her konuda yetiştirmiştir, eşimin ailesi ise okumamış ve kendini ne yazık ki pek yetiştirememişler, yani 40 yıl önce ki sofra düzeni neyse onu devam ettiren insanlar. dediğim gibi başta bilmiyordum içlerine girdikçe öğrendim öyle olduklarını..
neyse, eşyalar geliyor bizim ev döşencek, ben ne zaman gitsem eve birilerini toplamış millete gösteriyor eve gelen eşyaları, daha ben eve geldiğini görmeden konu komşu kim varsa görüyo, kadın bunu sıkılmadan en ufak eşya dahi olsa yapıyo, daha evin anahtarı bende yok, ama ben nezaman nişanlımla gitsem içerde eşyalara baktıgını görüyorum.. bi de eve kendi eski halılarını sermiş, benim halılar gelene kadar durcakmış.. ya bu özelliği artık canıma tak etti ama bişey diyemiyorum ..
bir de şöyle bi durum var apartman içinde terlik filan giymeden dolaşıyolar, aşağı bahceye iniyolar.. nişanlıma dedim bikaç kez, onu uyardım evlenince ben böyle halılarıma basılmasını evime girilmesini istemem sağlıkçıyım çünkü mesleğim gereği çok tititizim.. neyse ama akrabalarından kim varsa kimse dikkat etmiyor bu tip şeylere, binaya ne zaman girsek merdivenlerde ayakkabılar , çöpler, hurdalar her da bişey, bi de benim evin kapısıyla kendi evi kapısı arasına halı sermiyo mu ayyyy içim bayılıyo... sofralarında düzen adına bişey yok, yemeklerine koydukları yağın markası ne oldugu belli değil, katı yağ ile yapılan yemekler... yani tabakta kalan yemeği tekrar tekrar tencereye koyup yemeler.. inanın ben çocukluğmdan bu yana daha birinin içtiği bardaktan içmedim nişanlım dışında ki kalan yemek tekrar tencereye ben hayatta kaldıramam, ilk zamanlar azıcık azıcık yemeye çalışıyodum ama gecen nişanlıma dedim ben yiyemiyorum midem almıyor dedim.. artık annesi ye ye diye ısrar edince nişanlım ısrar etme diyor... bi de yanlış anlamayın maddi durumları iyi ama kadın hep kalitesiz şeyler kullanıyo yemek yaparken ve ben katı yağ ile yemek yapmayın bunun sağlık boyutunu anlatıyorum bize bişey olmaz diyo yine yapıyo.. neyse zaten artık olayın yemek boyuundan da gectim de o binanın halini görseniz heryer her yerde.. bi de kadının devamlı ev kendi eviymiş gibi gelene gidene tanımadıgım onca kişiye göstermesinden ciddi ciddi rahatsızlık duyuyorum ama onu kırmak gerçekten istemiyorum...
bi de nişanlım gecen gün dedi yedek anahtar bırakırız mutlaka anneme diye, diyemedim ben bişey.. kadın ben işteyken eminim evime girer hatta evde yatar bi de... neyse bi de bunların eltimle olan ilişkileri öyle garip ki evlerinin herşeylerini ortak kullanıyolar.. inanamıyorum ya, annem bi kaç kez bişey yapıp götürdü , götürdüğü tabagı aylarca kullandılar yani... ben nişanlıma dedim ortak çay kaşığını bile kullanmam diye, ama daha şimdiden eltimin kızı başladı şu ayakkabını bana yollasana, cantanı versene.. tabi ki vermedim hep bi bahane dedim ama ne yapcam bilmiyorum.. hele yeddek anahtar olayı ... ben balayına gidince düğüne gelenleri eminim benim evimde ağırlar.. gecen gun anneme dedi ki düğüne gelenleri bizim evde yatırcakmış nasıl olsa koltuklarımız yatak oluyomuş.. yani yeni gelin evinde gelinle damat daha yatmadan misafirlerini yatırcakmış, annem fena olmuş, inanamadım ya, bu nasıl bir mantık böyle...kızlar ne yapcagımı şaşırdım,,,
uzun oldu biliyorum ama nişanlım doğulu, ve düğünleri çok far lmaz:klı olurmuş halaylı ve kürtce şarkılar, ben halayı pek sevmem ve bizim düğünlerde genelde normal oynama olur halay cok az olur, bunlar şimdiden başladı halay 15 - 20 tane olcakmış, kürtce şarkılar calıncakmış.. beni yanlış anlamayın ben kürtlük türklük olayını demiyorum da benim nişanlımda zerrre dinlemez bu tip müzikleri ama ailesi bayılıyor.. ben demiştim standart bi düğün olcak kimse yöresinin bişeyini getirmesin diye söz verdi ama akrabları kuduruyor allah halayylar cekilcekmişte bilmem neymişte.. yani ne yapıcam bilmiyorum gerçekten ben yıllar sonra üzülmek istemiyorum düğünüm niye böyle oldu diye.. lütfen yanlış anlamayın beni kimseyi küçümsemek için yazmadım kaynanam eşi,min ailesi iyidir, iyi temiz insanlar ama yetişme şekillerimiz o kadar farklı ki.. nişanlımla hiç bi sorunumuz yok ne desem yapar ama ben acık acık söylemek istemiyorum nişanlıma , çocugun ailesi sonuçta, üzülecek.. kaynanama ne demeliyim... inanın böyle olumsuz bişey derken sesim titrer, kırılır mı kırıldı mı diye hep düşünür söylerim, hoşuma gitmeyen bişeyi o kadar üzülerek söylerim ki... ne demeliyim ben ona nasıl bir davranış sergilemeliyim??
neyse, eşyalar geliyor bizim ev döşencek, ben ne zaman gitsem eve birilerini toplamış millete gösteriyor eve gelen eşyaları, daha ben eve geldiğini görmeden konu komşu kim varsa görüyo, kadın bunu sıkılmadan en ufak eşya dahi olsa yapıyo, daha evin anahtarı bende yok, ama ben nezaman nişanlımla gitsem içerde eşyalara baktıgını görüyorum.. bi de eve kendi eski halılarını sermiş, benim halılar gelene kadar durcakmış.. ya bu özelliği artık canıma tak etti ama bişey diyemiyorum ..
bir de şöyle bi durum var apartman içinde terlik filan giymeden dolaşıyolar, aşağı bahceye iniyolar.. nişanlıma dedim bikaç kez, onu uyardım evlenince ben böyle halılarıma basılmasını evime girilmesini istemem sağlıkçıyım çünkü mesleğim gereği çok tititizim.. neyse ama akrabalarından kim varsa kimse dikkat etmiyor bu tip şeylere, binaya ne zaman girsek merdivenlerde ayakkabılar , çöpler, hurdalar her da bişey, bi de benim evin kapısıyla kendi evi kapısı arasına halı sermiyo mu ayyyy içim bayılıyo... sofralarında düzen adına bişey yok, yemeklerine koydukları yağın markası ne oldugu belli değil, katı yağ ile yapılan yemekler... yani tabakta kalan yemeği tekrar tekrar tencereye koyup yemeler.. inanın ben çocukluğmdan bu yana daha birinin içtiği bardaktan içmedim nişanlım dışında ki kalan yemek tekrar tencereye ben hayatta kaldıramam, ilk zamanlar azıcık azıcık yemeye çalışıyodum ama gecen nişanlıma dedim ben yiyemiyorum midem almıyor dedim.. artık annesi ye ye diye ısrar edince nişanlım ısrar etme diyor... bi de yanlış anlamayın maddi durumları iyi ama kadın hep kalitesiz şeyler kullanıyo yemek yaparken ve ben katı yağ ile yemek yapmayın bunun sağlık boyutunu anlatıyorum bize bişey olmaz diyo yine yapıyo.. neyse zaten artık olayın yemek boyuundan da gectim de o binanın halini görseniz heryer her yerde.. bi de kadının devamlı ev kendi eviymiş gibi gelene gidene tanımadıgım onca kişiye göstermesinden ciddi ciddi rahatsızlık duyuyorum ama onu kırmak gerçekten istemiyorum...
bi de nişanlım gecen gün dedi yedek anahtar bırakırız mutlaka anneme diye, diyemedim ben bişey.. kadın ben işteyken eminim evime girer hatta evde yatar bi de... neyse bi de bunların eltimle olan ilişkileri öyle garip ki evlerinin herşeylerini ortak kullanıyolar.. inanamıyorum ya, annem bi kaç kez bişey yapıp götürdü , götürdüğü tabagı aylarca kullandılar yani... ben nişanlıma dedim ortak çay kaşığını bile kullanmam diye, ama daha şimdiden eltimin kızı başladı şu ayakkabını bana yollasana, cantanı versene.. tabi ki vermedim hep bi bahane dedim ama ne yapcam bilmiyorum.. hele yeddek anahtar olayı ... ben balayına gidince düğüne gelenleri eminim benim evimde ağırlar.. gecen gun anneme dedi ki düğüne gelenleri bizim evde yatırcakmış nasıl olsa koltuklarımız yatak oluyomuş.. yani yeni gelin evinde gelinle damat daha yatmadan misafirlerini yatırcakmış, annem fena olmuş, inanamadım ya, bu nasıl bir mantık böyle...kızlar ne yapcagımı şaşırdım,,,
uzun oldu biliyorum ama nişanlım doğulu, ve düğünleri çok far