- Konu Sahibi ipektuncer
- #1
Merhaba arkadaşlar,
konu açmaya da çekiniyorum aslında, bana başka konulardan sinir olanlara gün doğuyor..
Neyse göze alıyorum bunu..
Sizden fikir almak istediğim konu özetle: K.pederimin annesi vefat etti, baş sağlığı dilemek istemiyorum, ama dilemek zorundayım, nasıl hallederim ben bunu?
Şimdi detaylara giriyorum kısaca..Yani neden böyle hissettiğime..
K.pederim dünyanın en sorumsuz insanı..
Evlenmiş, 1 yaşında bebekleri varken (eşim olur o bebek) karısını evden kovmuş annesinin lafıyla, dolduruşuyla.
Ergenliğe kadar eşimi annesine göstermemiş ve eşimi annesinden öyle bir nefret ettirmiş ki, eşim 30 yaşına kadar annesini görmek istemedi. Benim isteğimle şimdi nadiren de olsa görüşüyorlar.
Sonra bu k.peder yeniden evlenmiş, yeniden oğlu olmuş. Kaynım oluyor bu oğlan.
Tüm ailenin ortak olarak söylediği gerçek: Ailesine hiç ilgi göstermemiş, sorumluluklarını yerine getirmemiş. Benim eşim zaten dede-nine ile büyümüş. Kendisi diğer eşi ve oğlu ile yaşamış, ama onların da maddi-manevi ihtiyaçlarını gidermemiş. Kaynımı okutmamış, k.validemi sürekli en adi şekilde aldatmış vs.
Ne bana ne eltime evlenirken maddi-manevi bir katkısı olmadı. ama lafa gelince "oğullarımı evlendirdim" diye gerinir pek güzel. Hem ben hem eltim, karı-koca çalışarak ev sahibi olduk. Ama k.peder "oğullarımın evini ocağını aldım" der.. Herkes gerçeği bilir, arkasından güler.
Ben hamileyim, 7 ay bitti. 1 defa aramadı, ki ben kaç defa hastanelik oldum, toplamda 20 gün hastanede yattım. Eşimin ailesinden ne gelen oldu, ne giden..
K.pederin kendi öz annesi-babası yaşlılıktan dolayı çeşitli hastalıklar, ameliyatlar geçirdiler. Hepsine benim eşim koşturdu. Hem maddi olarak, hem manevi olarak yetişmeye çalıştı. "Seni onlar büyüttü oğlum" diyerek (k.peder ve k.valide), dede ve nine ile ilgili tüm sorumluluğu eşime bıraktılar. Ne kaynım, ne de bu dede-ninenin öz oğlu olan bu k.peder denilen adam bir kez doktora götürmüş değil bu insanları. Benim bile dedenin elinden tutup Nişantaşı'na profesöre götürüp muayene ettirmişliğim var, tamamen kendi maaşımla, ki bilirsiniz o prof'ların vizit ücretlerini. Ama bu insanların kendi öz oğlu ve kaynım olan torunları ne 1 TL para harcadılar, ne birgün hatırlarını sordular.
Bahsettiğim nine geçenlerde vefat etti..
Son dönemlerinde eşim koşturdu gene, çok yıprandı, bir yandan ben hamileyim.
Durum bu şekilde, daha fazla uzatmayayım. Şimdi kaynımı ve k.pederimi formaliteden de olsa aramam, baş sağlığı dilemem gerekiyor. En azından kendi görgümü, nezaketimi gösterir bu.
Eğer durum yukarıda anlattığım gibi olmasa, evlerini ziyaret ederek başsağlığı dilerdim.
Olay öyle çirkin boyuttaki, eşimi arayıp "ninenin mevlidini okutalım evladım,gerekli erzakları al" deme basitliğini gösteriyorlar. Nedir yahu bu, ailelerinin büyüğü gitmiş. Lafı edilen şeye bakın, konuşulan konuya bakın..
Yapsın eşim.. Ben böyle durumlarda cebimizden 1 TL çıkarsa, yerine 10 TL girceğine net inanıyorum ve örneklerini çok gördüm.
Ama anlayamadığım şu, neticede kaynımda aynı evde büyümüş. Cenazeye gidiyorlar, bizim arabayla. Paşa gibi kuruluyorlar arabaya. Eşim kaç defa depo dolduruyor, bana mısın demiyorlar. Hadi katkıda bulunmuyorlar da, bir teşekkür de etmiyorlar. Cenazenin tüm masrafını zaten eşim karşıladı. Dönüşte de onlardan ayrı geldi, daha kısa kaldı çünkü memlekette. Kaynım dönüş için yol parası istemiş, yolunacak kaz çünkü eşim. Ki bu kaynıma biz ne zaman ziyarete gitsek, evlerindeki tüm elektronik eşyalar salonda, açıkta olur. Gittikleri tatillerin fotoğrafları alakasız bir şekilde sehpada unutuluverilmiş olur.. Biz ilgi göstermeyiz, bakmayız. Biliriz niyeti çünkü.. Ama özellikle kızımı kullanarak "aa canım, baksana resimlerimize" der kaynım. Eltim o derece görgüsüz değil, ama kaynım hakikaten tam cahil. Eltim gelir aksine, "ne işi var bu notebook'un ortalıkta" diye ortalıktan elektronik eşyaları toplar. O bile tepki verir yani kocasına.
Ben böyle şeyleri kendi çevremden ne gördüm ne duydum. Ancak dizilerde, filmlerde olur.
Ne diyorsunuz arkadaşlar, nasıl atlatayım ben bu durumu.. Ziyaret etmemek değersiz olduklarını hissettirir değil mi yeterince? Eşim tabi ziyaret edelim diyor illa ki.. Ben de diyorum ki "madem o ninenin oğlu sendin, onlarda değil sende emeği vardı bu ninenin, o zaman onlar gelsin bize başsağlığına".. Telefon edeyim diyorum yani neticede, ki onu da yapmaya elim gitmiyor. Hamileyim de, stres yapmak istemiyorum. Ne dersiniz..
konu açmaya da çekiniyorum aslında, bana başka konulardan sinir olanlara gün doğuyor..
Neyse göze alıyorum bunu..
Sizden fikir almak istediğim konu özetle: K.pederimin annesi vefat etti, baş sağlığı dilemek istemiyorum, ama dilemek zorundayım, nasıl hallederim ben bunu?
Şimdi detaylara giriyorum kısaca..Yani neden böyle hissettiğime..
K.pederim dünyanın en sorumsuz insanı..
Evlenmiş, 1 yaşında bebekleri varken (eşim olur o bebek) karısını evden kovmuş annesinin lafıyla, dolduruşuyla.
Ergenliğe kadar eşimi annesine göstermemiş ve eşimi annesinden öyle bir nefret ettirmiş ki, eşim 30 yaşına kadar annesini görmek istemedi. Benim isteğimle şimdi nadiren de olsa görüşüyorlar.
Sonra bu k.peder yeniden evlenmiş, yeniden oğlu olmuş. Kaynım oluyor bu oğlan.
Tüm ailenin ortak olarak söylediği gerçek: Ailesine hiç ilgi göstermemiş, sorumluluklarını yerine getirmemiş. Benim eşim zaten dede-nine ile büyümüş. Kendisi diğer eşi ve oğlu ile yaşamış, ama onların da maddi-manevi ihtiyaçlarını gidermemiş. Kaynımı okutmamış, k.validemi sürekli en adi şekilde aldatmış vs.
Ne bana ne eltime evlenirken maddi-manevi bir katkısı olmadı. ama lafa gelince "oğullarımı evlendirdim" diye gerinir pek güzel. Hem ben hem eltim, karı-koca çalışarak ev sahibi olduk. Ama k.peder "oğullarımın evini ocağını aldım" der.. Herkes gerçeği bilir, arkasından güler.
Ben hamileyim, 7 ay bitti. 1 defa aramadı, ki ben kaç defa hastanelik oldum, toplamda 20 gün hastanede yattım. Eşimin ailesinden ne gelen oldu, ne giden..
K.pederin kendi öz annesi-babası yaşlılıktan dolayı çeşitli hastalıklar, ameliyatlar geçirdiler. Hepsine benim eşim koşturdu. Hem maddi olarak, hem manevi olarak yetişmeye çalıştı. "Seni onlar büyüttü oğlum" diyerek (k.peder ve k.valide), dede ve nine ile ilgili tüm sorumluluğu eşime bıraktılar. Ne kaynım, ne de bu dede-ninenin öz oğlu olan bu k.peder denilen adam bir kez doktora götürmüş değil bu insanları. Benim bile dedenin elinden tutup Nişantaşı'na profesöre götürüp muayene ettirmişliğim var, tamamen kendi maaşımla, ki bilirsiniz o prof'ların vizit ücretlerini. Ama bu insanların kendi öz oğlu ve kaynım olan torunları ne 1 TL para harcadılar, ne birgün hatırlarını sordular.
Bahsettiğim nine geçenlerde vefat etti..
Son dönemlerinde eşim koşturdu gene, çok yıprandı, bir yandan ben hamileyim.
Durum bu şekilde, daha fazla uzatmayayım. Şimdi kaynımı ve k.pederimi formaliteden de olsa aramam, baş sağlığı dilemem gerekiyor. En azından kendi görgümü, nezaketimi gösterir bu.
Eğer durum yukarıda anlattığım gibi olmasa, evlerini ziyaret ederek başsağlığı dilerdim.
Olay öyle çirkin boyuttaki, eşimi arayıp "ninenin mevlidini okutalım evladım,gerekli erzakları al" deme basitliğini gösteriyorlar. Nedir yahu bu, ailelerinin büyüğü gitmiş. Lafı edilen şeye bakın, konuşulan konuya bakın..
Yapsın eşim.. Ben böyle durumlarda cebimizden 1 TL çıkarsa, yerine 10 TL girceğine net inanıyorum ve örneklerini çok gördüm.
Ama anlayamadığım şu, neticede kaynımda aynı evde büyümüş. Cenazeye gidiyorlar, bizim arabayla. Paşa gibi kuruluyorlar arabaya. Eşim kaç defa depo dolduruyor, bana mısın demiyorlar. Hadi katkıda bulunmuyorlar da, bir teşekkür de etmiyorlar. Cenazenin tüm masrafını zaten eşim karşıladı. Dönüşte de onlardan ayrı geldi, daha kısa kaldı çünkü memlekette. Kaynım dönüş için yol parası istemiş, yolunacak kaz çünkü eşim. Ki bu kaynıma biz ne zaman ziyarete gitsek, evlerindeki tüm elektronik eşyalar salonda, açıkta olur. Gittikleri tatillerin fotoğrafları alakasız bir şekilde sehpada unutuluverilmiş olur.. Biz ilgi göstermeyiz, bakmayız. Biliriz niyeti çünkü.. Ama özellikle kızımı kullanarak "aa canım, baksana resimlerimize" der kaynım. Eltim o derece görgüsüz değil, ama kaynım hakikaten tam cahil. Eltim gelir aksine, "ne işi var bu notebook'un ortalıkta" diye ortalıktan elektronik eşyaları toplar. O bile tepki verir yani kocasına.
Ben böyle şeyleri kendi çevremden ne gördüm ne duydum. Ancak dizilerde, filmlerde olur.
Ne diyorsunuz arkadaşlar, nasıl atlatayım ben bu durumu.. Ziyaret etmemek değersiz olduklarını hissettirir değil mi yeterince? Eşim tabi ziyaret edelim diyor illa ki.. Ben de diyorum ki "madem o ninenin oğlu sendin, onlarda değil sende emeği vardı bu ninenin, o zaman onlar gelsin bize başsağlığına".. Telefon edeyim diyorum yani neticede, ki onu da yapmaya elim gitmiyor. Hamileyim de, stres yapmak istemiyorum. Ne dersiniz..
Son düzenleme: