Valla kedilerim vardı onları da komşuya emanet ettik, o da var söylemedim; kp kediye de çok huylanıyor. Hayır eşimle ikimiz de çocuk düşünmüyoruz. Allahtan ki kp ve kv bu konuda anlayışlı, torun falan demiyorlar. Biliyorlar oğullarının çocuk istemediğini, sadece evlenirken "Sen çocuk istemiyorsun ama gül anne olmak isterse engel olma" demişler eşim "O da istemiyor" demiş bir daha konu etmediler. Kızlarından bir torunları var. Eşim de tek erkek evlat çocuk isteseydi sorun olurdu gerçekten.Anladım çok zor kpderle yasamak,e çocuk düşünüyorsanız.bu adamın evine gidince o ev size zindan olacak çocuk olunca,her yönden sıkıntılı.
Kp pazara gitmeyi seviyor, biz de götürdük iste. Aynı şehirde yaşasak böyle sorun olmayacak yine görüşeceğiz ama kp kendi evine gidip yatacak rahat rahat, kv'de de istediği zaman gelir gider ama böyle uzak olunca, karayolu ile 17 saat, uçak desen kp'in uçak fobisi var, eşim uçak biletini aldı da emrivaki yaptı yoksa binmezdi uçağa arabayla gelecekti. Sakinleştirici ilaç içirmişler de öyle bindirmişler kp i uçağa, e havaalanından eve de uç saat yol, hal böyle olunca üç gün kalınmıyor daha uzun kalınıyor. Biz de bu sefer bir ay kalmayacağız 2 hafta kalacağız. Kv sordu niye o kadar az kalıyorsunuz diye? İşlerimiz var dedik.Hep beraber pazara gitmek de neyin nesi.. biraz gariplik var bu yaşantıda zaten. Madem rahatsız gelip bir ay kalmasın evinizde. Sizde bir ay gitmeyin. Ben olsam gitmezdim
Sağol, sakinleştim artık. Dip boyamı da yaptırdım :) şanslıyım ki beyazlarım yok, aksi halde yaptırmama lüksüm olmazdı. Saçım siyah, küllü kahveye boyuyorum. Boya zamanı gelince uçlar açılıyor dipten de siyah biraz garip bir ombre gibi duruyor ama beyazlar olsaydı fenaydı..Siz hatalisiniz. Ne istedilerse yaptiniz. Artik esiniz dahi resti cekmenin zamani geldi.
Dip boyanizi yaptirin. Papatya cayi icin sakinlesin. Uzak durun k.p gorumce her neyse.
Kayinpederinin icin uzuldum ama oyle birini memnun etmek cok zor adi üstünde hastalık cunku onun aklından geçen biseyi tahmin edip uygulayamazsinSevgili Arkadaşlar benim derdim kayınpeder ile ilgili. Ben annemi 20 yaşımda kaybettim, 43 yaşıma kadar da yalnız yaşadım. Kendi ayaklarım üstünde duran, iyi bir eğitimi ve kariyeri olan birisiydim. Eşimin ailesi de çok iyi insanlar. Kv çok sevgi dolu anlayışlı bir insan, bana asla “kaynanalık” yapmaz ve onu çok severim. Kp ise sorunlu, iyi bir insan ama obsesif kompulsif bozukluğu var. Herşeye titizlenir strese girer. Herşeyini önceden planlar, tuvalete gideceği saatten tutun, kahvaltıdaki domateslerin tabaktaki yerleştirilme yerlerine (simetri hastalığı var), Çarşamba öğlen saat kaçta ne yiyeceğine kadar, her şeyi titizlikle planlar. Pazara gidilecek bir gece önceden ciddi bir tantane tek tek sebze poşetleri, şu poşete şu sebze diye itinayla pazar çantasına yerleştirilir, pazardan alınan maydanozlar saatlerce suda yıkanır, boylarına göre üç ayrı gruba ayrılır ve buzdolabina öyle yerleştirilir falan. Her sebze için böyle işlem yapılır. Liste uzar gider. Adam sürekli böyle diken üstünde, her şeyi hesaplıyor, herhangi bir şey 1 santim yerinden oynasa stres olur. Hal böyle olunca asla kendi evi dışına, misafirliğe gitmek ve kendi evi dışında bir yerde yatılı kalmak istemez; kendi kızında bile kalmaz.
Bu sene 4 yıldır evli olduğum eşimle bir ev aldık. Yazın kv, kp ve görümcem (farklı şehirde oturuyorlar) bize geldiler. Ben tabi biraz tedirgin oldum hem deneyimsizim misafir ağırlamak konusunda hem de kayın pederin özel durumu nedeniyle onları memnun etmek ve en iyi şekilde ağırlama telaşına düştüm. Bu arada biz eşimle çok çok kötü bir dönemden geçtik. Evde tadilat ve usta sorunu yaşayan bilir berbat bir şeydir ama bizim yaşadıklarımız ise akıl almaz şeylerdi (anlatmam çok uzun) eşimle bu yüzden aramız açıldı kavga ettik vs hayatımızda ilk defa, ki biz normalde hiç kavga etmeyiz. Kayınlarım da tam bu dönemin üstüne geldiler. Ben aylardır yorgun, uykusuz ve perişandim. Değil birgün, yarım gün bile dinlenemedim. Saçıma gidip dip boya bile yaptıracak fırsatım olmadı. Neyse bunlar geldi. Görümcem 10 gün, Kv ve Kp 1 ay kaldı. Ben her sabah sabahın 6.30’unda kalktım kahvaltı hazırladım. Masanın örtüsü, domatesin simetrisine kadar her şeyi mükemmel yapmaya çalıştım. Neyse bir gün pazara gideceğiz, saat 1 de çıkmak üzere anlaştık. Ben biri 1 geçse kp huzursuz olacak, bunu bildiğim için 12.50de her şeyimi hazırladım. Benim hazır olduğumu gören kv “hadi Ahmet çocuklar hazır” dedi Kp bir anda sinirlendi “e saat 1de çıkacaktık ben kendimi 1’e göre ayarladım” dedi. Eşim de “ben daha hazır değilim” dedi Ben “tamam 1 de çıkacağız zaten” dedim. Eşim sinirli sinirli “ben hazırım demedim sen hazırım mı dedin?” dedi bana. Ben “hazırım demedim, 1 de çıkacağız zaten sorun yok aşkım” dedim. Kp bir bağırdı. “Siz ne yapıyorsunuz böyle, devamlı kavga ediyorsunuz, hem “aşkım” diyorsunuz hem birbirinize iğneli laflar sokuyorsunuz, üç günlüğüne evinize geldik devamlı huzursuzluk çıkarıyorsunuz eğer siz birbirinize böyle alıştıysanız biz gidelim! Bizim geleceğimizi aylar öncesinden biliyordunuz hiçbir hazırlığınız yok her şeyiniz düzensiz” diye bağırdı. kv ona sus diye işaret yaptı. kp "yooo susmayacağım canıma tak etti" falan.
Ben yıkıldım. Onca eziyet çektim, onca fedakarlık yaptım, yaz süresince onlarla ilgilenmek için iş almadım, müsteri kaybettim vs. Sırf mutlu olsunlar diye kendimi paraladım. Ama sonuç başarısızlık. Mutlu olsun rahat etsin istemiştim oysa, biraz da bencilce çünkü yarın öbür gün yaşlanacaklar elden ayaktan düşünce bakıma muhtaç hale gelecekler ve ben onlara bakmak için oturduğum şehirden taşınmak zorunda kalmak istemiyorum, onlar benim evimde rahat etsinler,oturduğumuz yeri sevsinler ki ileride bizim yanımızda kalırlar” diye düşünüyordum.
Herkes kv ve kp yakında olunca şikayet eder ama asıl uzakta olunca zor. Çünkü ziyarete gidince mecburen uzun kalınıyor. Onlar bir ay bizde biz bir ay onlarda ve bütün düzen bozuluyor her iki tarafın da. Şimdi Aralıkta yine gideceğiz yanlarına. Onlar da yazın bize gelecekler. Ben nasıl davranacağımı şaşırdım artık.
Bir de üstüne üstlük görümcem geçenlerde telefonda arayıp “Ben anneme babama çok üzülüyorum, siz çok kötüydünüz, benim de tatilim mafoldu” demez mi Ay ne yaptık biz anlamadım. Yanlarında kavga da etmedik. Eşim de ben de saygılı davrandık, ne istedilerse yaptık. Ne hata ettik anlamadım?
Doğru diyorsunuz da adam 73 yaşında bir sürü de ilaç içiyor zaten. kişiliği böyle yani bu yaştan sonra zor.Kayinpederiniz her hangi bir ruh sağlığı uzmanina başvurdu mu? Tedavi oluyor mu? Ben anlattiklarinizdan herhangi bir tedavi olmuyor diye anlıyorum.Sizin ve eşinizin kayinpederinizi "rahat ettirmek için yaptığınız" i düşündüğünüz şeyler onun rahatsızlığını normallestirip obsesyonlarinin sayısını arttirir.Ruhsal yönden sağlıklı olmayan birisinin verdiği tepkilerin ,gösterdiği tavırlarin da pek saglikli olmaması olağandir.
bu adam hasta etmiştir kadıncağızı, çekilcek dert değil. Şeytan iyi makaraya almış onu vesvese deryasında yüzüyor, etrafını da yıpratıyor. Psikolojik hasta, gitsin tedavi olsun. Ayrıca eşinizin size, ben hazır değilim sen hazırım mı dedin diye çemkirmesine de ayrı sinir oldum. Babasını eylesin size çemkireceğine.Aynen, ben olsam boşardım. Yazık kadına çok da severim, çok iyi bir insan. Onun da yıllardır süren migren ağrıları var, kanser tedavisi gördü falan. Inan böyle onu pamuklara sarasım geliyor. Neyse ki kayınvalideden yana çok şanslıyım.
galiba kp'de buna sinir oldu.bu adam hasta etmiştir kadıncağızı, çekilcek dert değil. Şeytan iyi makaraya almış onu vesvese deryasında yüzüyor, etrafını da yıpratıyor. Psikolojik hasta, gitsin tedavi olsun. Ayrıca eşinizin size, ben hazır değilim sen hazırım mı dedin diye çemkirmesine de ayrı sinir oldum. Babasını eylesin size çemkireceğine.
Gitme bile derim sana kocanda sende gercekten cok iyisiniz kendinden kimse icin vazgecmeSevgili Arkadaşlar benim derdim kayınpeder ile ilgili. Ben annemi 20 yaşımda kaybettim, 43 yaşıma kadar da yalnız yaşadım. Kendi ayaklarım üstünde duran, iyi bir eğitimi ve kariyeri olan birisiydim. Eşimin ailesi de çok iyi insanlar. Kv çok sevgi dolu anlayışlı bir insan, bana asla “kaynanalık” yapmaz ve onu çok severim. Kp ise sorunlu, iyi bir insan ama obsesif kompulsif bozukluğu var. Herşeye titizlenir strese girer. Herşeyini önceden planlar, tuvalete gideceği saatten tutun, kahvaltıdaki domateslerin tabaktaki yerleştirilme yerlerine (simetri hastalığı var), Çarşamba öğlen saat kaçta ne yiyeceğine kadar, her şeyi titizlikle planlar. Pazara gidilecek bir gece önceden ciddi bir tantane tek tek sebze poşetleri, şu poşete şu sebze diye itinayla pazar çantasına yerleştirilir, pazardan alınan maydanozlar saatlerce suda yıkanır, boylarına göre üç ayrı gruba ayrılır ve buzdolabina öyle yerleştirilir falan. Her sebze için böyle işlem yapılır. Liste uzar gider. Adam sürekli böyle diken üstünde, her şeyi hesaplıyor, herhangi bir şey 1 santim yerinden oynasa stres olur. Hal böyle olunca asla kendi evi dışına, misafirliğe gitmek ve kendi evi dışında bir yerde yatılı kalmak istemez; kendi kızında bile kalmaz.
Bu sene 4 yıldır evli olduğum eşimle bir ev aldık. Yazın kv, kp ve görümcem (farklı şehirde oturuyorlar) bize geldiler. Ben tabi biraz tedirgin oldum hem deneyimsizim misafir ağırlamak konusunda hem de kayın pederin özel durumu nedeniyle onları memnun etmek ve en iyi şekilde ağırlama telaşına düştüm. Bu arada biz eşimle çok çok kötü bir dönemden geçtik. Evde tadilat ve usta sorunu yaşayan bilir berbat bir şeydir ama bizim yaşadıklarımız ise akıl almaz şeylerdi (anlatmam çok uzun) eşimle bu yüzden aramız açıldı kavga ettik vs hayatımızda ilk defa, ki biz normalde hiç kavga etmeyiz. Kayınlarım da tam bu dönemin üstüne geldiler. Ben aylardır yorgun, uykusuz ve perişandim. Değil birgün, yarım gün bile dinlenemedim. Saçıma gidip dip boya bile yaptıracak fırsatım olmadı. Neyse bunlar geldi. Görümcem 10 gün, Kv ve Kp 1 ay kaldı. Ben her sabah sabahın 6.30’unda kalktım kahvaltı hazırladım. Masanın örtüsü, domatesin simetrisine kadar her şeyi mükemmel yapmaya çalıştım. Neyse bir gün pazara gideceğiz, saat 1 de çıkmak üzere anlaştık. Ben biri 1 geçse kp huzursuz olacak, bunu bildiğim için 12.50de her şeyimi hazırladım. Benim hazır olduğumu gören kv “hadi Ahmet çocuklar hazır” dedi Kp bir anda sinirlendi “e saat 1de çıkacaktık ben kendimi 1’e göre ayarladım” dedi. Eşim de “ben daha hazır değilim” dedi Ben “tamam 1 de çıkacağız zaten” dedim. Eşim sinirli sinirli “ben hazırım demedim sen hazırım mı dedin?” dedi bana. Ben “hazırım demedim, 1 de çıkacağız zaten sorun yok aşkım” dedim. Kp bir bağırdı. “Siz ne yapıyorsunuz böyle, devamlı kavga ediyorsunuz, hem “aşkım” diyorsunuz hem birbirinize iğneli laflar sokuyorsunuz, üç günlüğüne evinize geldik devamlı huzursuzluk çıkarıyorsunuz eğer siz birbirinize böyle alıştıysanız biz gidelim! Bizim geleceğimizi aylar öncesinden biliyordunuz hiçbir hazırlığınız yok her şeyiniz düzensiz” diye bağırdı. kv ona sus diye işaret yaptı. kp "yooo susmayacağım canıma tak etti" falan.
Ben yıkıldım. Onca eziyet çektim, onca fedakarlık yaptım, yaz süresince onlarla ilgilenmek için iş almadım, müsteri kaybettim vs. Sırf mutlu olsunlar diye kendimi paraladım. Ama sonuç başarısızlık. Mutlu olsun rahat etsin istemiştim oysa, biraz da bencilce çünkü yarın öbür gün yaşlanacaklar elden ayaktan düşünce bakıma muhtaç hale gelecekler ve ben onlara bakmak için oturduğum şehirden taşınmak zorunda kalmak istemiyorum, onlar benim evimde rahat etsinler,oturduğumuz yeri sevsinler ki ileride bizim yanımızda kalırlar” diye düşünüyordum.
Herkes kv ve kp yakında olunca şikayet eder ama asıl uzakta olunca zor. Çünkü ziyarete gidince mecburen uzun kalınıyor. Onlar bir ay bizde biz bir ay onlarda ve bütün düzen bozuluyor her iki tarafın da. Şimdi Aralıkta yine gideceğiz yanlarına. Onlar da yazın bize gelecekler. Ben nasıl davranacağımı şaşırdım artık.
Bir de üstüne üstlük görümcem geçenlerde telefonda arayıp “Ben anneme babama çok üzülüyorum, siz çok kötüydünüz, benim de tatilim mafoldu” demez mi Ay ne yaptık biz anlamadım. Yanlarında kavga da etmedik. Eşim de ben de saygılı davrandık, ne istedilerse yaptık. Ne hata ettik anlamadım?
galiba kp'de buna sinir oldu. Zaten eşime de pazara gittiğimizde demiş "sinirlisin, sabahları kalktığında surat asıyorsun, eşin sana yumurta ister misin? diye soruyor sen cevap bile vermiyor homurdanıyorsun" demiş. Eşim sordu bana böyle mi yapıyorum? diye ben de evet dedim, çünkü eşim sabahları erken kalkmayı hiç sevmez o dönemde mecburen kalkıyordu hatta ben uyandırıyordum onu "sofraya gel ayıp olacak herkes kalktı" diye. Halbuki uyusun dimi bana ne annesi babası kaldırsın eğer çok istiyorlarsa. Onun ayıbını da ben mi düşüneceğim. Ama işte kaptırmıştım kendimi mükemmel olmaya.bu adam hasta etmiştir kadıncağızı, çekilcek dert değil. Şeytan iyi makaraya almış onu vesvese deryasında yüzüyor, etrafını da yıpratıyor. Psikolojik hasta, gitsin tedavi olsun. Ayrıca eşinizin size, ben hazır değilim sen hazırım mı dedin diye çemkirmesine de ayrı sinir oldum. Babasını eylesin size çemkireceğine.
Sevgili Arkadaşlar benim derdim kayınpeder ile ilgili. Ben annemi 20 yaşımda kaybettim, 43 yaşıma kadar da yalnız yaşadım. Kendi ayaklarım üstünde duran, iyi bir eğitimi ve kariyeri olan birisiydim. Eşimin ailesi de çok iyi insanlar. Kv çok sevgi dolu anlayışlı bir insan, bana asla “kaynanalık” yapmaz ve onu çok severim. Kp ise sorunlu, iyi bir insan ama obsesif kompulsif bozukluğu var. Herşeye titizlenir strese girer. Herşeyini önceden planlar, tuvalete gideceği saatten tutun, kahvaltıdaki domateslerin tabaktaki yerleştirilme yerlerine (simetri hastalığı var), Çarşamba öğlen saat kaçta ne yiyeceğine kadar, her şeyi titizlikle planlar. Pazara gidilecek bir gece önceden ciddi bir tantane tek tek sebze poşetleri, şu poşete şu sebze diye itinayla pazar çantasına yerleştirilir, pazardan alınan maydanozlar saatlerce suda yıkanır, boylarına göre üç ayrı gruba ayrılır ve buzdolabina öyle yerleştirilir falan. Her sebze için böyle işlem yapılır. Liste uzar gider. Adam sürekli böyle diken üstünde, her şeyi hesaplıyor, herhangi bir şey 1 santim yerinden oynasa stres olur. Hal böyle olunca asla kendi evi dışına, misafirliğe gitmek ve kendi evi dışında bir yerde yatılı kalmak istemez; kendi kızında bile kalmaz.
Bu sene 4 yıldır evli olduğum eşimle bir ev aldık. Yazın kv, kp ve görümcem (farklı şehirde oturuyorlar) bize geldiler. Ben tabi biraz tedirgin oldum hem deneyimsizim misafir ağırlamak konusunda hem de kayın pederin özel durumu nedeniyle onları memnun etmek ve en iyi şekilde ağırlama telaşına düştüm. Bu arada biz eşimle çok çok kötü bir dönemden geçtik. Evde tadilat ve usta sorunu yaşayan bilir berbat bir şeydir ama bizim yaşadıklarımız ise akıl almaz şeylerdi (anlatmam çok uzun) eşimle bu yüzden aramız açıldı kavga ettik vs hayatımızda ilk defa, ki biz normalde hiç kavga etmeyiz. Kayınlarım da tam bu dönemin üstüne geldiler. Ben aylardır yorgun, uykusuz ve perişandim. Değil birgün, yarım gün bile dinlenemedim. Saçıma gidip dip boya bile yaptıracak fırsatım olmadı. Neyse bunlar geldi. Görümcem 10 gün, Kv ve Kp 1 ay kaldı. Ben her sabah sabahın 6.30’unda kalktım kahvaltı hazırladım. Masanın örtüsü, domatesin simetrisine kadar her şeyi mükemmel yapmaya çalıştım. Neyse bir gün pazara gideceğiz, saat 1 de çıkmak üzere anlaştık. Ben biri 1 geçse kp huzursuz olacak, bunu bildiğim için 12.50de her şeyimi hazırladım. Benim hazır olduğumu gören kv “hadi Ahmet çocuklar hazır” dedi Kp bir anda sinirlendi “e saat 1de çıkacaktık ben kendimi 1’e göre ayarladım” dedi. Eşim de “ben daha hazır değilim” dedi Ben “tamam 1 de çıkacağız zaten” dedim. Eşim sinirli sinirli “ben hazırım demedim sen hazırım mı dedin?” dedi bana. Ben “hazırım demedim, 1 de çıkacağız zaten sorun yok aşkım” dedim. Kp bir bağırdı. “Siz ne yapıyorsunuz böyle, devamlı kavga ediyorsunuz, hem “aşkım” diyorsunuz hem birbirinize iğneli laflar sokuyorsunuz, üç günlüğüne evinize geldik devamlı huzursuzluk çıkarıyorsunuz eğer siz birbirinize böyle alıştıysanız biz gidelim! Bizim geleceğimizi aylar öncesinden biliyordunuz hiçbir hazırlığınız yok her şeyiniz düzensiz” diye bağırdı. kv ona sus diye işaret yaptı. kp "yooo susmayacağım canıma tak etti" falan.
Ben yıkıldım. Onca eziyet çektim, onca fedakarlık yaptım, yaz süresince onlarla ilgilenmek için iş almadım, müsteri kaybettim vs. Sırf mutlu olsunlar diye kendimi paraladım. Ama sonuç başarısızlık. Mutlu olsun rahat etsin istemiştim oysa, biraz da bencilce çünkü yarın öbür gün yaşlanacaklar elden ayaktan düşünce bakıma muhtaç hale gelecekler ve ben onlara bakmak için oturduğum şehirden taşınmak zorunda kalmak istemiyorum, onlar benim evimde rahat etsinler,oturduğumuz yeri sevsinler ki ileride bizim yanımızda kalırlar” diye düşünüyordum.
Herkes kv ve kp yakında olunca şikayet eder ama asıl uzakta olunca zor. Çünkü ziyarete gidince mecburen uzun kalınıyor. Onlar bir ay bizde biz bir ay onlarda ve bütün düzen bozuluyor her iki tarafın da. Şimdi Aralıkta yine gideceğiz yanlarına. Onlar da yazın bize gelecekler. Ben nasıl davranacağımı şaşırdım artık.
Bir de üstüne üstlük görümcem geçenlerde telefonda arayıp “Ben anneme babama çok üzülüyorum, siz çok kötüydünüz, benim de tatilim mafoldu” demez mi Ay ne yaptık biz anlamadım. Yanlarında kavga da etmedik. Eşim de ben de saygılı davrandık, ne istedilerse yaptık. Ne hata ettik anlamadım?
Peki canım senin baban böyle olsaydı. Kocan yine bizim annemiz babamız dermiydi. Böyle 1 ay kalmalar takıntılar bağırmalar olsaydı. Lütfen dürüst olun. Sizçöpsüz üzüm anasız babasız. Oldu adam hasta diye suyuna git sende hasta ol. Bu haksızlık.Sormaz olur muyum sordum. Konuştuk da bu konuyu. Biz o tadilat döneminde çok gergin anlar yaşadık ama aramız bozuk değildi. Biz kavga etsek de hemen barışırız ve Kv, kp yanında kavga etmedik. "Peki ne yaptık da bunlar böyle tepki verdiler?" diye sordum onun yanıtı yok. Ama eşim babasına çok hayrandır asla onda kusur bulmaz. Her şeyini hoşgörür. Bana "Takma kafana onlar bizim annemiz babamız, babam bize bağırdıysa ne olmus yani" diyor. Ama ablasına çok kızdı. Beni hiç aramazsın (hep eşim arar görümcem aramaz), kırk yılın başı bir kardeşini aramışsın ve bunları söylüyorsun. Biz ne yaptık size küfür mü ettik saygısızlık mı ettik?" dedi. Ablası üzüldü özür diledi "Söylediklerim amacının dışına taştı" falan dedi. Ama hala anlamadım ben biz ne yaptık.
Çünkü başkası sizin verdiğiniz tavizi vermez ve orada rahat edemez. Tabiki ondan gitmiyor yapmayın Allah aşkına.Ya zaten adam 20 yıldır kendi evinin dışına çıkmıyor kimsede asla yatılı kalmaz. Kardeşinin evine gittiğinde sabaha kadar uyuyamıyormuş. İlk defa bizim eve geldi işte. Bizim eve gelip kaldığını duyan arkadaş ve akrabaları çok şaşırdı meşhur olduk bu yüzden. "eee artık bize de gelcen" falan demeye başladılar ama kp gitmiyor. Kendimi özel saymalıyım valla bir benim eve geldi diye :)
Keşke bu yaşa kadar (Bu takıntılı davranışların bu dönem başlamadığı ,geçmişten var olduğu ortada) problemini kabul edip tedavi olsaydı.Belli ki KV nizin de yaşam kalitesi yükselirdi.Ben eşinizin ve gorumcenizin "babam böyle ,biz onu böyle kabul ettik" kisvesi altında babalarının sağlığını adım adım kaybetip annelerine eziyet etmesine (Size bunları yapan kişinin KV ye uyguladığı psikolojik baskıyı dusunemiyorum bile) kayıtsız kalıp şimdi sizin kayinvalideniz gibi olmanızı ,kendinizi paralayip her sözü isitmenizi normallestirmeye çalışıyorlar.Doğru diyorsunuz da adam 73 yaşında bir sürü de ilaç içiyor zaten. kişiliği böyle yani bu yaştan sonra zor.
Sevgili Arkadaşlar benim derdim kayınpeder ile ilgili. Ben annemi 20 yaşımda kaybettim, 43 yaşıma kadar da yalnız yaşadım. Kendi ayaklarım üstünde duran, iyi bir eğitimi ve kariyeri olan birisiydim. Eşimin ailesi de çok iyi insanlar. Kv çok sevgi dolu anlayışlı bir insan, bana asla “kaynanalık” yapmaz ve onu çok severim. Kp ise sorunlu, iyi bir insan ama obsesif kompulsif bozukluğu var. Herşeye titizlenir strese girer. Herşeyini önceden planlar, tuvalete gideceği saatten tutun, kahvaltıdaki domateslerin tabaktaki yerleştirilme yerlerine (simetri hastalığı var), Çarşamba öğlen saat kaçta ne yiyeceğine kadar, her şeyi titizlikle planlar. Pazara gidilecek bir gece önceden ciddi bir tantane tek tek sebze poşetleri, şu poşete şu sebze diye itinayla pazar çantasına yerleştirilir, pazardan alınan maydanozlar saatlerce suda yıkanır, boylarına göre üç ayrı gruba ayrılır ve buzdolabina öyle yerleştirilir falan. Her sebze için böyle işlem yapılır. Liste uzar gider. Adam sürekli böyle diken üstünde, her şeyi hesaplıyor, herhangi bir şey 1 santim yerinden oynasa stres olur. Hal böyle olunca asla kendi evi dışına, misafirliğe gitmek ve kendi evi dışında bir yerde yatılı kalmak istemez; kendi kızında bile kalmaz.
Bu sene 4 yıldır evli olduğum eşimle bir ev aldık. Yazın kv, kp ve görümcem (farklı şehirde oturuyorlar) bize geldiler. Ben tabi biraz tedirgin oldum hem deneyimsizim misafir ağırlamak konusunda hem de kayın pederin özel durumu nedeniyle onları memnun etmek ve en iyi şekilde ağırlama telaşına düştüm. Bu arada biz eşimle çok çok kötü bir dönemden geçtik. Evde tadilat ve usta sorunu yaşayan bilir berbat bir şeydir ama bizim yaşadıklarımız ise akıl almaz şeylerdi (anlatmam çok uzun) eşimle bu yüzden aramız açıldı kavga ettik vs hayatımızda ilk defa, ki biz normalde hiç kavga etmeyiz. Kayınlarım da tam bu dönemin üstüne geldiler. Ben aylardır yorgun, uykusuz ve perişandim. Değil birgün, yarım gün bile dinlenemedim. Saçıma gidip dip boya bile yaptıracak fırsatım olmadı. Neyse bunlar geldi. Görümcem 10 gün, Kv ve Kp 1 ay kaldı. Ben her sabah sabahın 6.30’unda kalktım kahvaltı hazırladım. Masanın örtüsü, domatesin simetrisine kadar her şeyi mükemmel yapmaya çalıştım. Neyse bir gün pazara gideceğiz, saat 1 de çıkmak üzere anlaştık. Ben biri 1 geçse kp huzursuz olacak, bunu bildiğim için 12.50de her şeyimi hazırladım. Benim hazır olduğumu gören kv “hadi Ahmet çocuklar hazır” dedi Kp bir anda sinirlendi “e saat 1de çıkacaktık ben kendimi 1’e göre ayarladım” dedi. Eşim de “ben daha hazır değilim” dedi Ben “tamam 1 de çıkacağız zaten” dedim. Eşim sinirli sinirli “ben hazırım demedim sen hazırım mı dedin?” dedi bana. Ben “hazırım demedim, 1 de çıkacağız zaten sorun yok aşkım” dedim. Kp bir bağırdı. “Siz ne yapıyorsunuz böyle, devamlı kavga ediyorsunuz, hem “aşkım” diyorsunuz hem birbirinize iğneli laflar sokuyorsunuz, üç günlüğüne evinize geldik devamlı huzursuzluk çıkarıyorsunuz eğer siz birbirinize böyle alıştıysanız biz gidelim! Bizim geleceğimizi aylar öncesinden biliyordunuz hiçbir hazırlığınız yok her şeyiniz düzensiz” diye bağırdı. kv ona sus diye işaret yaptı. kp "yooo susmayacağım canıma tak etti" falan.
Ben yıkıldım. Onca eziyet çektim, onca fedakarlık yaptım, yaz süresince onlarla ilgilenmek için iş almadım, müsteri kaybettim vs. Sırf mutlu olsunlar diye kendimi paraladım. Ama sonuç başarısızlık. Mutlu olsun rahat etsin istemiştim oysa, biraz da bencilce çünkü yarın öbür gün yaşlanacaklar elden ayaktan düşünce bakıma muhtaç hale gelecekler ve ben onlara bakmak için oturduğum şehirden taşınmak zorunda kalmak istemiyorum, onlar benim evimde rahat etsinler,oturduğumuz yeri sevsinler ki ileride bizim yanımızda kalırlar” diye düşünüyordum.
Herkes kv ve kp yakında olunca şikayet eder ama asıl uzakta olunca zor. Çünkü ziyarete gidince mecburen uzun kalınıyor. Onlar bir ay bizde biz bir ay onlarda ve bütün düzen bozuluyor her iki tarafın da. Şimdi Aralıkta yine gideceğiz yanlarına. Onlar da yazın bize gelecekler. Ben nasıl davranacağımı şaşırdım artık.
Bir de üstüne üstlük görümcem geçenlerde telefonda arayıp “Ben anneme babama çok üzülüyorum, siz çok kötüydünüz, benim de tatilim mafoldu” demez mi Ay ne yaptık biz anlamadım. Yanlarında kavga da etmedik. Eşim de ben de saygılı davrandık, ne istedilerse yaptık. Ne hata ettik anlamadım?
Eşiniz ne dedi kayınpederinizin,görümcenizin tepkisineSevgili Arkadaşlar benim derdim kayınpeder ile ilgili. Ben annemi 20 yaşımda kaybettim, 43 yaşıma kadar da yalnız yaşadım. Kendi ayaklarım üstünde duran, iyi bir eğitimi ve kariyeri olan birisiydim. Eşimin ailesi de çok iyi insanlar. Kv çok sevgi dolu anlayışlı bir insan, bana asla “kaynanalık” yapmaz ve onu çok severim. Kp ise sorunlu, iyi bir insan ama obsesif kompulsif bozukluğu var. Herşeye titizlenir strese girer. Herşeyini önceden planlar, tuvalete gideceği saatten tutun, kahvaltıdaki domateslerin tabaktaki yerleştirilme yerlerine (simetri hastalığı var), Çarşamba öğlen saat kaçta ne yiyeceğine kadar, her şeyi titizlikle planlar. Pazara gidilecek bir gece önceden ciddi bir tantane tek tek sebze poşetleri, şu poşete şu sebze diye itinayla pazar çantasına yerleştirilir, pazardan alınan maydanozlar saatlerce suda yıkanır, boylarına göre üç ayrı gruba ayrılır ve buzdolabina öyle yerleştirilir falan. Her sebze için böyle işlem yapılır. Liste uzar gider. Adam sürekli böyle diken üstünde, her şeyi hesaplıyor, herhangi bir şey 1 santim yerinden oynasa stres olur. Hal böyle olunca asla kendi evi dışına, misafirliğe gitmek ve kendi evi dışında bir yerde yatılı kalmak istemez; kendi kızında bile kalmaz.
Bu sene 4 yıldır evli olduğum eşimle bir ev aldık. Yazın kv, kp ve görümcem (farklı şehirde oturuyorlar) bize geldiler. Ben tabi biraz tedirgin oldum hem deneyimsizim misafir ağırlamak konusunda hem de kayın pederin özel durumu nedeniyle onları memnun etmek ve en iyi şekilde ağırlama telaşına düştüm. Bu arada biz eşimle çok çok kötü bir dönemden geçtik. Evde tadilat ve usta sorunu yaşayan bilir berbat bir şeydir ama bizim yaşadıklarımız ise akıl almaz şeylerdi (anlatmam çok uzun) eşimle bu yüzden aramız açıldı kavga ettik vs hayatımızda ilk defa, ki biz normalde hiç kavga etmeyiz. Kayınlarım da tam bu dönemin üstüne geldiler. Ben aylardır yorgun, uykusuz ve perişandim. Değil birgün, yarım gün bile dinlenemedim. Saçıma gidip dip boya bile yaptıracak fırsatım olmadı. Neyse bunlar geldi. Görümcem 10 gün, Kv ve Kp 1 ay kaldı. Ben her sabah sabahın 6.30’unda kalktım kahvaltı hazırladım. Masanın örtüsü, domatesin simetrisine kadar her şeyi mükemmel yapmaya çalıştım. Neyse bir gün pazara gideceğiz, saat 1 de çıkmak üzere anlaştık. Ben biri 1 geçse kp huzursuz olacak, bunu bildiğim için 12.50de her şeyimi hazırladım. Benim hazır olduğumu gören kv “hadi Ahmet çocuklar hazır” dedi Kp bir anda sinirlendi “e saat 1de çıkacaktık ben kendimi 1’e göre ayarladım” dedi. Eşim de “ben daha hazır değilim” dedi Ben “tamam 1 de çıkacağız zaten” dedim. Eşim sinirli sinirli “ben hazırım demedim sen hazırım mı dedin?” dedi bana. Ben “hazırım demedim, 1 de çıkacağız zaten sorun yok aşkım” dedim. Kp bir bağırdı. “Siz ne yapıyorsunuz böyle, devamlı kavga ediyorsunuz, hem “aşkım” diyorsunuz hem birbirinize iğneli laflar sokuyorsunuz, üç günlüğüne evinize geldik devamlı huzursuzluk çıkarıyorsunuz eğer siz birbirinize böyle alıştıysanız biz gidelim! Bizim geleceğimizi aylar öncesinden biliyordunuz hiçbir hazırlığınız yok her şeyiniz düzensiz” diye bağırdı. kv ona sus diye işaret yaptı. kp "yooo susmayacağım canıma tak etti" falan.
Ben yıkıldım. Onca eziyet çektim, onca fedakarlık yaptım, yaz süresince onlarla ilgilenmek için iş almadım, müsteri kaybettim vs. Sırf mutlu olsunlar diye kendimi paraladım. Ama sonuç başarısızlık. Mutlu olsun rahat etsin istemiştim oysa, biraz da bencilce çünkü yarın öbür gün yaşlanacaklar elden ayaktan düşünce bakıma muhtaç hale gelecekler ve ben onlara bakmak için oturduğum şehirden taşınmak zorunda kalmak istemiyorum, onlar benim evimde rahat etsinler,oturduğumuz yeri sevsinler ki ileride bizim yanımızda kalırlar” diye düşünüyordum.
Herkes kv ve kp yakında olunca şikayet eder ama asıl uzakta olunca zor. Çünkü ziyarete gidince mecburen uzun kalınıyor. Onlar bir ay bizde biz bir ay onlarda ve bütün düzen bozuluyor her iki tarafın da. Şimdi Aralıkta yine gideceğiz yanlarına. Onlar da yazın bize gelecekler. Ben nasıl davranacağımı şaşırdım artık.
Bir de üstüne üstlük görümcem geçenlerde telefonda arayıp “Ben anneme babama çok üzülüyorum, siz çok kötüydünüz, benim de tatilim mafoldu” demez mi Ay ne yaptık biz anlamadım. Yanlarında kavga da etmedik. Eşim de ben de saygılı davrandık, ne istedilerse yaptık. Ne hata ettik anlamadım?
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?