Bilemedim ben de, görümcem çok gergindi evimiz diyor eşimse bunu inkar ediyor, ablasının anlatığı bir çok şeyi hatırlamadığını söylüyor. Ancak kayınvalidem anlatıyor bunların evinde çok eski bir kanepe varmış kırık dökük "misafir geldiğinde utanıyordum" diyor gitmiş yeni bir kanepe almış. Kp de kızmış tam iki sene boyunca inat etmiş kanepeye oturmamış yere oturmuş hep. (ay valla çok özel şeyler anlattım umarım aileden kimse okumuyordur bunları :)Hımm anladım.ama bunun üni ye kadar öncesi var yani bilemedim.
Kayınpeder düşman başınaBilemedim ben de, görümcem çok gergindi evimiz diyor eşimse bunu inkar ediyor, ablasının anlatığı bir çok şeyi hatırlamadığını söylüyor. Ancak kayınvalidem anlatıyor bunların evinde çok eski bir kanepe varmış kırık dökük "misafir geldiğinde utanıyordum" diyor gitmiş yeni bir kanepe almış. Kp de kızmış tam iki sene boyunca inat etmiş kanepeye oturmamış yere oturmuş hep. (ay valla çok özel şeyler anlattım umarım aileden kimse okumuyordur bunları :)
Sevgili Arkadaşlar benim derdim kayınpeder ile ilgili. Ben annemi 20 yaşımda kaybettim, 43 yaşıma kadar da yalnız yaşadım. Kendi ayaklarım üstünde duran, iyi bir eğitimi ve kariyeri olan birisiydim. Eşimin ailesi de çok iyi insanlar. Kv çok sevgi dolu anlayışlı bir insan, bana asla “kaynanalık” yapmaz ve onu çok severim. Kp ise sorunlu, iyi bir insan ama obsesif kompulsif bozukluğu var. Herşeye titizlenir strese girer. Herşeyini önceden planlar, tuvalete gideceği saatten tutun, kahvaltıdaki domateslerin tabaktaki yerleştirilme yerlerine (simetri hastalığı var), Çarşamba öğlen saat kaçta ne yiyeceğine kadar, her şeyi titizlikle planlar. Pazara gidilecek bir gece önceden ciddi bir tantane tek tek sebze poşetleri, şu poşete şu sebze diye itinayla pazar çantasına yerleştirilir, pazardan alınan maydanozlar saatlerce suda yıkanır, boylarına göre üç ayrı gruba ayrılır ve buzdolabina öyle yerleştirilir falan. Her sebze için böyle işlem yapılır. Liste uzar gider. Adam sürekli böyle diken üstünde, her şeyi hesaplıyor, herhangi bir şey 1 santim yerinden oynasa stres olur. Hal böyle olunca asla kendi evi dışına, misafirliğe gitmek ve kendi evi dışında bir yerde yatılı kalmak istemez; kendi kızında bile kalmaz.
Bu sene 4 yıldır evli olduğum eşimle bir ev aldık. Yazın kv, kp ve görümcem (farklı şehirde oturuyorlar) bize geldiler. Ben tabi biraz tedirgin oldum hem deneyimsizim misafir ağırlamak konusunda hem de kayın pederin özel durumu nedeniyle onları memnun etmek ve en iyi şekilde ağırlama telaşına düştüm. Bu arada biz eşimle çok çok kötü bir dönemden geçtik. Evde tadilat ve usta sorunu yaşayan bilir berbat bir şeydir ama bizim yaşadıklarımız ise akıl almaz şeylerdi (anlatmam çok uzun) eşimle bu yüzden aramız açıldı kavga ettik vs hayatımızda ilk defa, ki biz normalde hiç kavga etmeyiz. Kayınlarım da tam bu dönemin üstüne geldiler. Ben aylardır yorgun, uykusuz ve perişandim. Değil birgün, yarım gün bile dinlenemedim. Saçıma gidip dip boya bile yaptıracak fırsatım olmadı. Neyse bunlar geldi. Görümcem 10 gün, Kv ve Kp 1 ay kaldı. Ben her sabah sabahın 6.30’unda kalktım kahvaltı hazırladım. Masanın örtüsü, domatesin simetrisine kadar her şeyi mükemmel yapmaya çalıştım. Neyse bir gün pazara gideceğiz, saat 1 de çıkmak üzere anlaştık. Ben biri 1 geçse kp huzursuz olacak, bunu bildiğim için 12.50de her şeyimi hazırladım. Benim hazır olduğumu gören kv “hadi Ahmet çocuklar hazır” dedi Kp bir anda sinirlendi “e saat 1de çıkacaktık ben kendimi 1’e göre ayarladım” dedi. Eşim de “ben daha hazır değilim” dedi Ben “tamam 1 de çıkacağız zaten” dedim. Eşim sinirli sinirli “ben hazırım demedim sen hazırım mı dedin?” dedi bana. Ben “hazırım demedim, 1 de çıkacağız zaten sorun yok aşkım” dedim. Kp bir bağırdı. “Siz ne yapıyorsunuz böyle, devamlı kavga ediyorsunuz, hem “aşkım” diyorsunuz hem birbirinize iğneli laflar sokuyorsunuz, üç günlüğüne evinize geldik devamlı huzursuzluk çıkarıyorsunuz eğer siz birbirinize böyle alıştıysanız biz gidelim! Bizim geleceğimizi aylar öncesinden biliyordunuz hiçbir hazırlığınız yok her şeyiniz düzensiz” diye bağırdı. kv ona sus diye işaret yaptı. kp "yooo susmayacağım canıma tak etti" falan.
Ben yıkıldım. Onca eziyet çektim, onca fedakarlık yaptım, yaz süresince onlarla ilgilenmek için iş almadım, müsteri kaybettim vs. Sırf mutlu olsunlar diye kendimi paraladım. Ama sonuç başarısızlık. Mutlu olsun rahat etsin istemiştim oysa, biraz da bencilce çünkü yarın öbür gün yaşlanacaklar elden ayaktan düşünce bakıma muhtaç hale gelecekler ve ben onlara bakmak için oturduğum şehirden taşınmak zorunda kalmak istemiyorum, onlar benim evimde rahat etsinler,oturduğumuz yeri sevsinler ki ileride bizim yanımızda kalırlar” diye düşünüyordum.
Herkes kv ve kp yakında olunca şikayet eder ama asıl uzakta olunca zor. Çünkü ziyarete gidince mecburen uzun kalınıyor. Onlar bir ay bizde biz bir ay onlarda ve bütün düzen bozuluyor her iki tarafın da. Şimdi Aralıkta yine gideceğiz yanlarına. Onlar da yazın bize gelecekler. Ben nasıl davranacağımı şaşırdım artık.
Bir de üstüne üstlük görümcem geçenlerde telefonda arayıp “Ben anneme babama çok üzülüyorum, siz çok kötüydünüz, benim de tatilim mafoldu” demez mi Ay ne yaptık biz anlamadım. Yanlarında kavga da etmedik. Eşim de ben de saygılı davrandık, ne istedilerse yaptık. Ne hata ettik anlamadım?
bizde ailelerimizden 15-16 saat uzaklıkta yaşıyoruz. Her gelen ya 10 gün ya 1 aya yakın kalıyor. Ve bu durumdan hiç şikayet etmedim. Çünkü geldiklerinde hayatım normal akışında devam ediyor. Yok evde anne baba kv kp var diye sabahın 6 sında kalkamam kendimi hırpalayamam siz burda en büyük hatayı yapmışsınız bence. Hamd olsun kv kp ile yüz göz olacağım şeyler yaşamadım severimde ikisini de sağolsunlar başımızda hepsi.Sevgili Arkadaşlar benim derdim kayınpeder ile ilgili. Ben annemi 20 yaşımda kaybettim, 43 yaşıma kadar da yalnız yaşadım. Kendi ayaklarım üstünde duran, iyi bir eğitimi ve kariyeri olan birisiydim. Eşimin ailesi de çok iyi insanlar. Kv çok sevgi dolu anlayışlı bir insan, bana asla “kaynanalık” yapmaz ve onu çok severim. Kp ise sorunlu, iyi bir insan ama obsesif kompulsif bozukluğu var. Herşeye titizlenir strese girer. Herşeyini önceden planlar, tuvalete gideceği saatten tutun, kahvaltıdaki domateslerin tabaktaki yerleştirilme yerlerine (simetri hastalığı var), Çarşamba öğlen saat kaçta ne yiyeceğine kadar, her şeyi titizlikle planlar. Pazara gidilecek bir gece önceden ciddi bir tantane tek tek sebze poşetleri, şu poşete şu sebze diye itinayla pazar çantasına yerleştirilir, pazardan alınan maydanozlar saatlerce suda yıkanır, boylarına göre üç ayrı gruba ayrılır ve buzdolabina öyle yerleştirilir falan. Her sebze için böyle işlem yapılır. Liste uzar gider. Adam sürekli böyle diken üstünde, her şeyi hesaplıyor, herhangi bir şey 1 santim yerinden oynasa stres olur. Hal böyle olunca asla kendi evi dışına, misafirliğe gitmek ve kendi evi dışında bir yerde yatılı kalmak istemez; kendi kızında bile kalmaz.
Bu sene 4 yıldır evli olduğum eşimle bir ev aldık. Yazın kv, kp ve görümcem (farklı şehirde oturuyorlar) bize geldiler. Ben tabi biraz tedirgin oldum hem deneyimsizim misafir ağırlamak konusunda hem de kayın pederin özel durumu nedeniyle onları memnun etmek ve en iyi şekilde ağırlama telaşına düştüm. Bu arada biz eşimle çok çok kötü bir dönemden geçtik. Evde tadilat ve usta sorunu yaşayan bilir berbat bir şeydir ama bizim yaşadıklarımız ise akıl almaz şeylerdi (anlatmam çok uzun) eşimle bu yüzden aramız açıldı kavga ettik vs hayatımızda ilk defa, ki biz normalde hiç kavga etmeyiz. Kayınlarım da tam bu dönemin üstüne geldiler. Ben aylardır yorgun, uykusuz ve perişandim. Değil birgün, yarım gün bile dinlenemedim. Saçıma gidip dip boya bile yaptıracak fırsatım olmadı. Neyse bunlar geldi. Görümcem 10 gün, Kv ve Kp 1 ay kaldı. Ben her sabah sabahın 6.30’unda kalktım kahvaltı hazırladım. Masanın örtüsü, domatesin simetrisine kadar her şeyi mükemmel yapmaya çalıştım. Neyse bir gün pazara gideceğiz, saat 1 de çıkmak üzere anlaştık. Ben biri 1 geçse kp huzursuz olacak, bunu bildiğim için 12.50de her şeyimi hazırladım. Benim hazır olduğumu gören kv “hadi Ahmet çocuklar hazır” dedi Kp bir anda sinirlendi “e saat 1de çıkacaktık ben kendimi 1’e göre ayarladım” dedi. Eşim de “ben daha hazır değilim” dedi Ben “tamam 1 de çıkacağız zaten” dedim. Eşim sinirli sinirli “ben hazırım demedim sen hazırım mı dedin?” dedi bana. Ben “hazırım demedim, 1 de çıkacağız zaten sorun yok aşkım” dedim. Kp bir bağırdı. “Siz ne yapıyorsunuz böyle, devamlı kavga ediyorsunuz, hem “aşkım” diyorsunuz hem birbirinize iğneli laflar sokuyorsunuz, üç günlüğüne evinize geldik devamlı huzursuzluk çıkarıyorsunuz eğer siz birbirinize böyle alıştıysanız biz gidelim! Bizim geleceğimizi aylar öncesinden biliyordunuz hiçbir hazırlığınız yok her şeyiniz düzensiz” diye bağırdı. kv ona sus diye işaret yaptı. kp "yooo susmayacağım canıma tak etti" falan.
Ben yıkıldım. Onca eziyet çektim, onca fedakarlık yaptım, yaz süresince onlarla ilgilenmek için iş almadım, müsteri kaybettim vs. Sırf mutlu olsunlar diye kendimi paraladım. Ama sonuç başarısızlık. Mutlu olsun rahat etsin istemiştim oysa, biraz da bencilce çünkü yarın öbür gün yaşlanacaklar elden ayaktan düşünce bakıma muhtaç hale gelecekler ve ben onlara bakmak için oturduğum şehirden taşınmak zorunda kalmak istemiyorum, onlar benim evimde rahat etsinler,oturduğumuz yeri sevsinler ki ileride bizim yanımızda kalırlar” diye düşünüyordum.
Herkes kv ve kp yakında olunca şikayet eder ama asıl uzakta olunca zor. Çünkü ziyarete gidince mecburen uzun kalınıyor. Onlar bir ay bizde biz bir ay onlarda ve bütün düzen bozuluyor her iki tarafın da. Şimdi Aralıkta yine gideceğiz yanlarına. Onlar da yazın bize gelecekler. Ben nasıl davranacağımı şaşırdım artık.
Bir de üstüne üstlük görümcem geçenlerde telefonda arayıp “Ben anneme babama çok üzülüyorum, siz çok kötüydünüz, benim de tatilim mafoldu” demez mi Ay ne yaptık biz anlamadım. Yanlarında kavga da etmedik. Eşim de ben de saygılı davrandık, ne istedilerse yaptık. Ne hata ettik anlamadım?
Nihayet kayınpederimi anlayan birisi de çıktı. Allah rahmet eylesin dedeniz de böyleymiş. Diken üstündeydik diyorsunuz. Ben kp m bir daha gelmesin demiyorum. örneğin sizin dedeniz böyle diye evinize hiç gelmesin mi isterdiniz? insan ister. Benim hatam bu diken üstünde olma durumunu abartım belki de. İlle memnun edeceğim diye. Tamam insan sever (mesela kayınvalidemi çok seviyorum) memnun etmeye de çalışır ama bunun için de kendini germez. Ben gerdim çünkü itaraf ediyorum ben hatamı biliyorum eper bu bir hataysa o da ben de içten pazarlıklıyım, İlk kez evimize geliyor ve 20 yıldır ilk kez oturduğu şehirden çıkıyor, eğer mutlu olur da bizim oturduğumuz şehiri de severse ileride yaşlandıklarında biz aynı şehirde yaşamak zorunda kalırsak onlar buraya gelsinler ben onların oturduğu şehire gitmek istemiyorum çünkü durum bu. Ve kayınpederim asla şu anda oturduğu şehirden taşınmak isetemiyor, bu beni geriyor ilerisini düşününce. Onun bu fikrini değiştirmek istedim. Buraya yazmak çok iyi geldi kendime itiraf edemediğim şeyleri de farkediyorum şimdi. Onları memnun etmek istemem gerçekten samimiydi. Ama bunu abartmam da samimiyetsizdi aslında çünkü altında, aslında kötü niyetli olmayan, başka bir sebep var. Biliyor musunuz daha sonra kayınpederim aradı ve bana "kızım seni özledim yahu" dedi. O an içim yumuşadı. O da üzüldü belli ki. Yok artık germiyeceğim ya, samimiyetsiz davranışlar falan gerek yok. Saygıda kusur etmem. e ihtiyaçları olduğu, istedikleri veya hoşlarına gidecek şeyler varsa yaparım yeter.Kimse takmamış, yine kafaya takan siz olmuşsunuz. Kayınbabanızın ve eşinizin halleri sizi strese sokmuş.Boşverin ne canınızı sıkıp duruyorsunuz.
Benim dedemde çok titiz bir adamdı.(Allah rahmet eylesin) Onun yanında diken üstünde olurduk. Onun titizliğinin farkında olup, ona göre davranırdık. Ama, o mutlaka bir eksik kusur bulup, söylenirdi mutlaka.
Sizden memnun değilse, gelmesin bir daha size. Çokta fifi deyip geçin. Ne canınızı sıkıp duruyorsunuz.
Kendi evlerinde kayınpederim zaten yemeği kendi yapar. Kahvaltıyı da o hazırlar biz gittiğimizde de durum böyledir. Ben yardım edeyim diye girerim mutfağa, mesela. Ben bilmiyordum kp meğer yemek ya da kahvaltı hazırlarken kimseyi sokmazmış mutfağa ama benim isteğimi kırmamak için bana "e havuçları da sen doğra o zaman" diye is verir. Bin kere de teşekkür eder, iltifat eder falan. Meğer ben mutlu olayım diye yapıyormuş bunu. Benim evimde ise mutfağa hiç girmedi. Bir ağabey dediğim bir arkadaşımla konuşuyordum kayınpederimin durumunu da dedi ki bana "ben kayınpederini çok iyi anlıyorum ben de öyleyim, ve gelinimin evine gittiğimde asla mutfağa girmem yoksa çıldırırım" dedi. "e bana ne önerirsin o zaman?" dediğimde. "Sen olduğun gibi ol o düşünsün" dedi "Ben gelinimi olduğu gibi kabul ediyorum o bana uymak zorunda değil, bizim gibileri ne yaparsan yap memnun edemezsin, çünkü senin görmediğin şeyleri görür dert ederiz mesela bir bardak dursun mutfak tezgahinda ben onu görür rahatsız olurum, onun için ben de görmemeye çalışıyorum" dedi e hastalık yani.Kayınpederle kayınvalidem bize gelince biz kayınpederle beraber hazırlarız kahvaltıyı( kayınvalidem oturur). Hep beraber yapsanız belki daha az strese girersiniz.
Temizlik konusunda günlük rutinim nasılsa aynı şekilde devam ederim, başkalarına göre duzenimi bozmam. Ne kadar özenirseniz o kadar strese girer ve yüzünüz düşer karşınızdaki de anlar.
Akşam yemeğini de bazen kayınpeder bazen de ben yaparım. Böyle titiz adamın elinden geliyordur bunlar bırakın o yapsın ya da yardım etsin.
Çok doğru tespitler yapıyorsunuz. Benim altı buçukta kalkma sebebim kendim içindi çünkü daha geç kalksam yine yetişir kahvaltı ama geç kalkıp kahvaltıyı yetistirmeye çalışmak beni daha çok gerer. Bir de benim mutfakta yemek hazırlarken sigara içmek gibi pis bir alışkanlığım var. E kp'in akciğer rahatsızlığı var, kv'ye de dokunuyor, biz asla onların bulunduğu ortamda sigara içmeyiz. Balkonda bile içsek kokusunu alır. Ben de kahvaltı hazırlarken arada mola verip neskafemi de alıp dışarı çıkıp içiyordum sigaramı, çünkü sigara içememek de gerer beni.Ben de sabah kp der için 6 30 da kalksam (asla yapacağım bir şey değil) domatesleri uykusuz uykusuz simetri dizecem diye ugrassam,gergin olurum. Sanırım siz gerginligini belli etmemek için sürekli gulumsemisinizde,karsinidakilerde belli yaşa gelmiş,ne insanlar görmüş tanımış hayat tecrübesi olan insanlar. Sizdeki bu gerginligi almışlardır. O değil de ben domatesi niye simetrik dizeyim hem de 6 bucukta. Benim içimden canavar çıkar.
Anladım çok zor kpderle yasamak,e çocuk düşünüyorsanız.bu adamın evine gidince o ev size zindan olacak çocuk olunca,her yönden sıkıntılı.Çok doğru tespitler yapıyorsunuz. Benim altı buçukta kalkma sebebim kendim içindi çünkü daha geç kalksam yine yetişir kahvaltı ama geç kalkıp kahvaltıyı yetistirmeye çalışmak beni daha çok gerer. Bir de benim mutfakta yemek hazırlarken sigara içmek gibi pis bir alışkanlığım var. E kp'in akciğer rahatsızlığı var, kv'ye de dokunuyor, biz asla onların bulunduğu ortamda sigara içmeyiz. Balkonda bile içsek kokusunu alır. Ben de kahvaltı hazırlarken arada mola verip neskafemi de alıp dışarı çıkıp içiyordum sigaramı, çünkü sigara içememek de gerer beni.
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?