kas zarı altı silikon uygulaması hakkında...

canım ben şınav da mekik de çekiyorum çok rahat sana kesinlikle tavsiye ederim bu yöntemi..benim meme dokum çook küçüktü minnacıktı kas zarı altı oldum..ben istanbul da oldum ama ..sen izmir de arıyorsun cenk tokat kas zarı altı yöntemini kullanıyor canım uygun gördüğü hastalarına

 

Çok teşekkür ederim bademcim, çok sevindim duyduklarıma. Araştırmaya devam o zaman.
 

Slm benimde kas zari alti oldu 2 gün oldu ameliyat olali ama hala sol gögsümde agri var
 
Slm benimde kas zari alti oldu 2 gün oldu ameliyat olali ama hala sol gögsümde agri var

geçmiş olsun öncelikle. göğsün biri daha geç iyileşiyor zaten. ödemi diğerine göre daha fazla oluyor. benim de 23. güne kadar normalken, beş gün boyunca sağ göğsüm ağrımıştı. yan yatarken her iki göğsümde çok hafif ağrım oluyordu. ama nedense sağ göğsüm gün içinde yoğun ağrıyordu. yan yatmayı bırakınca o ağrılarım da dindi.
seni rahatsız edecek derecede ağrı çekersen yatış yönünü değiştir, ağrı sürerse de doktorunla görüş mutlaka. muhtemelen tamamen sırtüstü ve yüksek konumda yatıyorsun şimdi. sırt ağrısı yapar bu durum ama bu günler de geçecek canım.
 
merhaba, ben de kas zarı altından ameliyat oldum, hem spor yapıyorum hem dansediyorum. doktorum 3. hafta tenis hariç her sporu yapabileceğimi, tenis de 2. aydan sonra oynayabileceğimi söylemişti. ben ameliyattan 3 gün sonra dansa gittim, sadece kendi partnerimle ve tabii ki dikkat ederek dansımı ettim, hiç ağrım sızım olmadı. 3. hafta da sporuma başladım. koşarken biraz tuhaf hissetmiştim başlarda ama o da 1 hafta sonra kalmadı. şu anda 6. aya yaklaşıyorum ve hareketlerimde hiç bir kısıtlama vs. yok. diğer yöntemleri bilemiyorum tabi ama kas zarı altını spor yapan herkese tavsiye ederim.

 
Canım benim ameliyat olalı henüz 2 gün olmuş şuan ağrıların olması çok çok normal, o yüzden endişe etme..Güle güle kullan yeni göğüslerini

Slm benimde kas zari alti oldu 2 gün oldu ameliyat olali ama hala sol gögsümde agri var
 

merhaba ben de bugun bir doktora gittim, bana kas zari alti yani kas üstü silikonu önerdi ve damlayi kesinlikle tavsiye etmedi, kas altini da tavsiye etmedi, kas üstü koyacagi silikonun cok doga duracagini ve cok memnun kalacagimi söyledi.ameliyat 1 saat sürecek dedi, kas altindan daha zor oluyor ama daha avantaji dedi. siz hangi dokra yaptırdiniz acaba ameliyatinizi? cok memnun oldugunuzu ve spor yapabildiginizi yazmissiniz,bana cevap yazarsiniz cok sevinirim.ben iki doktrora gittim;alper tuncel ve fatih dagdelen, bir doktora daha sorup ona göre karar vermek istiyorum, fatih dağdelen tam tersi damla ptotezi önerdi ve kasaltini önerdi...kafam karıştı :26:
 

kas zarı altı ile kas üstü farklı tekniktir. kas üstü, meme dokusunun hemen altına yapılıyor. doktorlar farklı teknik söyleyebilir. hatta biri göğüs dokun yok kas altı yaparım derken başka bir doktor yeterince dokun var, dual plan yaparım diyebilir. güveneceğin doktoru bul. araştır doktorları, yaptıkları işlere bak. doktorun içine sinmeden sakın ameliyat olma.
 

Canım sana bir kaç doktorla görüşüp, aklına yatan doktora ameliyat olmanı öneririm. Ameliyatlarda kullanılan tekniklerde doktorlar bile hemfikir değilken biz üyelerin bu konuda bu böyledir, şu şöyledir diye ahkam kesmesi doğru olmaz...!
arzum arkadaşımız biğer bir başlıkta bir yazı paylaşmıştı. Buraya kopyalamak isterim.Bu yazıda bir çok soruna cevap bulabilirsin sanırım.
Ama tekrar belirtmek isterim ki kas zarı altı tekniğiyle, kas üstü tekniği arasındaki farkı sorduğun zaman doktorların çoğu farklı şeyler söyleyecektir.

Tugrul Turanın bir yazısını buraya kopyalamak istiyorum..Bilgilenmek adına

Sayın ............... hanım;

Meme büyütme ameliyatı olmak isteyen bir kadın için zaman akışı içinde, kronolojik olarak, yanıtlanmayı bekleyen en temel 3 soru vardır:

1- yapmak lazım mı?
2- nasıl yapmalı?... ve ,
3- yapıldı bitti.. güzel oldu mu?

Bu 3 temel sorunun ilkine “evet.. yapmam lazım..şöyle olsun istiyorum” yanıtını veren herkesi ise 5 yeni soru beklemektedir. Bu 5 sorunun da yanıtı doktorlardadır. Bütün röportajlarım ve yazılarımda bütün ameliyatlar için bütün kadınlara önererek mutlaka doktorlarından yanıtlarını eksiksiz almalarını şart koştuğum o 5 soru da şunlardır: 1- durumunuz nedir? 2- ne ya da neler yapılabilir? seçenekler var ise nelerdir? 3- bu seçeneklerden birisi yapılırsa nasıl yapılacaktır? 4- nasıl bir iyileşme döneminiz olur; ve riskleri var mı? Ve; 5- ileri yıllarda neler olabilir?

Dikkat ederseniz; o 3 en temel sorunun 1.sinin ve 3.sünün yanıtı siz kadınlardadır. 2. sorunun yanıtı ise sizde değil biz doktorlardadır? Siz de diğer kadınlar gibi 1. ve 3. soruyu bırakıp 2. soruya yanıt vermeye çalışmaktasınız? Çok daha güzel olabilecek iken... oradan buradan elde edilen ve başkaları için verilmiş bölük pörçük bilgilerle kafadan tarif ettiğiniz bir ameliyatla "güdük bir güzellik" elde etme gibi bir tehlike yarattığınızın farkında değil misiniz?

Her nedense, kadınlar ellerindeki az miktarda bilgi ve “başka kadınlar için söylenenler"den hareketle kendileri için karar vermeye çalışır? kadınlar bir plastik cerrahla iletişim kurmadan neyle ve hangi bilgi ve birikimle, nasıl karar verip de... "ben 250cc damla koltuk altı kesisi istiyorum".. ya da "ben yuvarlak meme ucu kesisi kasüstü istiyorum" gibi cümleler kurabiliyorlar? “Boyum şu kilom şu ben şu cc istiyorum” gibi belki de kendisi için son derece saçma bir yoruma gönülden inanan birçok kadın vardır. Buna ancak “cahil cesareti” denebilir? Yapılması gereken gidip bir plastik cerrahla konuşmak ve ondan (1) kendi için ortaya çıkacak kararı ve (2) bu kararın nedenlerini öğrenmektir?

Bir cerrah bütün teknikleri (kasüstü, kasaltı, dual plan, subfascial) bilir, bilmelidir, ve yeri geldiğinde sizin vücudunuzda hangi teknik, hangi kesi, hangi silikon tipi...vs hangisi en uygunuysa ona göre karar vermelidir.

Biz doktorlar da sadece hakkınızda vardığımız kararı değil aynı zamanda "neden sizin için o karara vardığımızı" da anlatmalıyız. Bir cerrah tarif edilmiş tekniklerin tümünü bilmiyorsa, zaten yeterli bir cerrah gözüyle bakılabilir mi? Her kadına kasaltı, her kadına kasüstü, her kadına dual plan, ya da her kadına subfascial teknik uygulayan bir cerrah zaten çok deneyimli sayılmaz. Bunun yanında en normal ameliyat tabii ki kasüstüdür; çünkü orijinal meme gelişim yeri, taklit edilmesi gereken ana yapı, normal anatomi budur? Buna kim, hangi doktor hangi akıllı uslu cerrah karşı çıkabilir? Normal anatomiye karşı çıkmak akıl karı değildir, böyle bir tutum bizi ancak anormalleşmeye ve hilkat garipliğine götürür? Ancak ve sadece normal anatomiye uygun kasüstü yapılacak silikon ameliyatının iyi sonuç vermeyeceği kadınlarda diğer tekniklere yönelinir. Peki akıllı uslu bir cerrah karşı çıkamayacaksa kadınlar kendilerince nasıl karşı çıkabilmektedir? Bu anlamsız, verimsiz, saçma ve hatta komiktir.

Bana gelince; bütün bu teknik, yöntem ve bilgiye sahip olarak ve en çok ve en sık yaptığım bu işi kendi ailemden birine yapsam... mümkünse ve “aksi bir neden görmezsem”: Göğüs büyümeyi ailemden birine genel anestezi (narkoz) olmadan, sedasyon ve lokal anestezi ile, meme ucundan, kas üstü, yuvarlak pütürlü protez kullanarak... drene gerek olmayacak şekilde... "yaptığımıza değecek kadar büyük ve hala anormal olmayacak kadar da küçük bir boy" ile uygularım. Çünkü; gelişmeyen meme dokusunu taklit etmenin insan vücuduna en uygun uyumlu, en anatomik yolu budur ? Ailemden birisine bu gözle bakacaksam diğer kadınlara da aynı gözle bakarak karar vermem gerekir?

Göğüs büyütme ameliyatı ortalama 30 dakika sürer, genel anestezi gerekli değildir, 2 damla kan akmaz, hemen hiç ağrı sızı olmaz ya da çok çok az bir sızı duyulur, hastanede kalınmaz, kollarda hareket kısıtlılığı ya çok az olur ya da hiç olmaz, yarın işe dönülür ve sonuç da hemen her zaman da güzel olur :) ?

Ama, o kadar çok "ünlü" doktor vardır ki; kendi hatalarını da gizlemek için her önüne gelen kadına “daha doğal olacak” deyip "pektoralis major" kasını keserek kasaltı ameliyat yapabilmektedir? O kadında meme dokusu normal gelişmiş olsaydı, “kasaltında” mı ya da "dual planda" mı gelişecekti? :) Bu yöntemler tabii ki vardır ve her birinin de bir tarif edilme nedeni bulunur. Bu gibi normal kadın anatomisinden farklı yöntemleri uygulamak için o kadının vücudunda hatırı sayılır, inkar edilemez bir neden olması gerekir; ki o kadında normal yerinin dışında bir silikon yerleşimi için o kadının normal sağlıklı bir kasını keselim? Bu kesilen kasla tenis oynanır, ağaca çıkılır, bu kas suda yüzerken işe yarar.... Şimdi bunu okuyunca; kasaltı ya da dual plan ameliyat olanlar yüzerken zorlanır mı? tenis oynayamaz mı? gibi sorularla karşılaşıyorum... o kasın kesilmesinin etkilerini günlük yaşamlarında fark etmeyebilirler; ya da zamanla zaten komşu kaslarla aynı işler yapılır hale gelir... ama bu kası kesmek için gerçekten geçerli bir neden olması gerekmez mi? Örneğin profesyonel bir tenisçiye kasaltı ya da dual plan tekniklerini öncelikli olarak önerecek doktor var mıdır bilmiyorum? ben önermezdim. Başka türlü düşünen olabilirse de; en azından ben kendi kaslarımdan birini ancak gerçekten gerekli ise kestirirdim, gerçekten bir neden varsa da tabii ki kesilmesine izin verirdim. Tıp biliminde kesin ve her zaman ve herkeste geçerli kurallar yoktur, doğrular duruma göre belirir. Tıp bilimi gücünü matematiğin kesinliğinden değil; istatistiğin gücünden alır.

Her teknikle doğal güzellikte ya da anormal görünümlü neticeler ortaya çıkabilir... bu gerekli tekniğin gerektiği zaman kullanılmamış olmasına bağlıdır. Hatırlatmak gerekir ki; anormal sonuçlara bakıldığında, kas altı ve dual plan ile elde dilen ANORMAL sonuçlar kasüstü tekniğe göre sayıca kat kat daha fazladır? Bilgisayarımın hafızası başka doktorlar tarafından yapılarak 2. bir ameliyata gerek duymuş, hayal bile edemeyeceğiniz kadar acaip, “hilkat garibi” görünümünde kasaltı ameliyat sonuçlarıyla doludur??? Ama yerinde kullanıldığında hiçbir teknik anormal sonuç vermez? Biz doktorların “hanımefendi sizde normal ve doğal bir meme güzelliği için kasaltı yapmak zorundayız” lafını alıp “kasaltı hep daha doğal olur” neticesine varmak için bir kadının “az bilgiyle çok akıllı olmaya çalışması” gerekir.

Bu nedenle "göğüs büyütme" konusunda üzerlerinde tartışmaya çok yer olmayan bazı bilgileri şimdi buradan derli toplu ve olabildiğince kısa tekrar vermeye çalışacağım:

1- Ameliyat tipleri - teknikler: Kasüstü, Kasaltı, Dual plan, Subfasial...

Hiçbir tekniğin bir diğerine üstünlüğü yoktur. Her tekniğin yeri ve bir uygulanma nedeni vardır. Hiçbiri teknik bir diğerinden daha güzel ya da natürel değildir. Bir kişide kasüstü güzel olacak iken bir diğerinde ancak kasaltı yapılarak güzel olabileceğinden mecbur kalınarak kasaltı yapılır.

Örneğin; gereksiz ve yersiz yere yapılan çok fazla sayıda kasaltı ve dual plan ameliyatlarda ortaya çıkan acaip-garip-çirkin göğüslerin sayısı, kasüstü yapılanlarda karşılaşılandan sayıca çok çok daha fazladır. Ama öyle kadınlar da vardır ki, kasaltı ya da dual plan yapmadan natürel bir güzelliğe ulaşmak mümkün olmadığından, mecburen bu yola gidilir? Öyle kadınlar da vardır ki, ancak kasüstü ile doğal bir sonuca ulaşılabilir, kasaltı yapılırsa garip acaip durur?

Her tekniğin bir "tarif edilme nedeni" vardır, ve bütün bu teknikler bazı kadınlarda gerekli oldukları için ortaya çıkmışlardır?

En güzel ve en normal ve standart insan vücuduna en uyumlu yöntem "Kasüstü" denilen yöntemdir ve kadınların %70'inde mükemmel güzellikte natürel göğüsler yaratır. Çünkü, memesi yeterli ve güzel gelişen kadınlarda meme bezi nerde gelişir?... yanıt: kasüstü. Normal bir kadında meme kasaltında ya da dual planda gelişmez, yeri orası değildir. Hele hele "kas zar altı" denilen teknik çok büyük bir saçmalıktan başka birşey değildir; ilk tarif edildiğinde salondaki dinleyen cerrahlar kahkahalar atmışlardır? :) doktor olmaya gerek yok; herkes kasaptan bir fleto kestirip etin üzerindeki o zarı kaldırmaya çalışıp... bırakın 250cc silikonu bir pinpon topunu altına koymaya çalışırsa bunun fizik olarak ne kadar yersiz saçma ve “zorlama” bir girişim olduğunu anlayabilir; ama "orijinal olmak adına" hala bu saçmalığı uygulamakta ısrar edebilmektedir?

Memenin normal gelişim yeri kasüstü olduğundan en normal en güzel ameliyat budur. Ama zaman içinde bir gurup kadını mutlu etmediği görülmüş. Çok çok çok zayıf bir kadında, meme dokusu da hiç yok ise... silikon memenin üst kutupunda normal olmayan bir "tas" görünümü oluştuğundan doktorlar bir çözüm aramışlar ve silikonun üst kutubunu (silikonun hepsini değil, yarısını, yani sadece üst kutubunu) "pektoralis major" kası altına sokmayı akıl etmişlerdir. Bu ameliyat "kasaltı" ameliyattır. Kasaltı kasüstünden daha doğal sonuç verdiği için kasaltı yapılmaz; "o kadında ancak ve ancak kasaltı ile normal güzellik yaratılabileceği için" kasaltı yapılır? Kas altında normalde bir boşluk yoktur ki?? normalde meme de burada gelişmemektedir? Kasaltı lazım ise yapılır.

Şimdi daha da ilginç bir noktaya geliyoruz... lütfen dikkatli okuyun: Kasaltı ameliyatı ilk defa tarif edilirken, kasın altında silikonun yerleşeceği bir boşluk yaratmanın tek yolunun bu kasın bir kısmını kesmek olduğu açıkça ve defalarca vurgulanmıştır. !!!!???? Ama birçok plastik cerrah uzuuun zaman ya korktuklarından ya da kavrayış ya da cesaretleri yetmediğinden (kesin nedeni anlamakta ben de zorluk çekiyorum) bu kasaltı ameliyatı yaparken "kesmeleri gereken bu kası kesmeden" ameliyatlar yapmışlardır??? Zaman içinde, kasaltı ameliyatın kası kesmeden yapıldığına dair gelişen bu yersiz ve saçmasapan inanç doğmuştur. Garip ve çirkin sonuçların çoğunun nedeni budur. (Mesela kollarını hareket ettirdiğinde göğüsleri omzuna çıkan kadınlar ortaya çıkarmaktadırlar? Yani; hareket kaabiliyeti olan göğüsler!! :) ??? ) Sonra... günlerden birgün... :) ... bir akıllı plastik cerrah çıkmış ve ben bu kası keseyim daha güzel olabilir diyerek “Amerika’yı yeniden keşfetmiş” ve... "biz bu kası kesiyoruz silikon hem kasın altında hem de cilt altında kalıyor... dual plan oluyor" cahil tanımlamasında bulunmuştur. ? Traji - komik??? Oysa yazdıklarımdan hatırlayacağınız gibi, orijinal kasaltı ameliyat zaten bu kasın kesilmesiyle tarif edilmiştir? Akıl var mantık var.... o kasın altında boşluk olmadığından kasın bir kısmını kesmezseniz zaten silikonu yerleştirebilir miydiniz? nereye yerleştirecektiniz? Şu anda "ben dual plan uyguluyorum" diyen bir plastik cerrah işte budur. Çoğunlukla "dual plan" diye sizlere anlatılan ameliyat ile "kasaltı" aynı ameliyattır. :) Yaaa! işte böyle? :) Gülelim mi ağlayalım mı?

Gerçekten bir "dual plan" adını - tanımını hak edecek yeni bir takım küçük değişiklikler de yok değildir ama; vardır ama plastik cerrahinin gelişiminde. Bu silikonun üst kutpunu bir kasın altına, ama alt kutpunu da yine başka bir kasın altına dayamaktır. Bu normal kadınlarda asla yapılmayacak bir iştir, çünkü memenin alt yuvarlaklığını yok etmesi çok büyük bir olasılıktır. Peki madem öyle neden yapılabilir? Yanıt: bazı kadınlar hızla sarkma eğilimindedirler; hatta ameliyat anında bile belirgin bir sarkma vardır. ışte sadece ve sadece bu kadınlarda "sarkma aşırı, çok fazla olduğundan" bu tür bir çift planlı (dual plan) girişim gerekli olabilir. Bu durumda da zaten bir dikleştirmeye mi gidilmelidir? o kadında incelenmelidir.

Sonuç olarak: %70 kasüstü, %20 kasaltı ve aslında aynısı olan dual plan ve %10 kadında da "sarkma nedeniyle" 2 kasında altına konan dual plan kullanılmalıdır.

Bütün bu anlattıklarımdan çıkan soru şudur ki... "ben bütün kadınlara şu yöntemi uyguluyorum" diyen bir plastik cerrah ne kadar yeterlidir?

Dikkat!!!! Kapsül kontraktürü hiçbir yöntemde bir diğerinden daha sık ya da daha nadir de-ğil-dir! ama kas altında oluştuğunda daha zor fark edilmektedir, kapsül kasılması ele gelmeyebilir ama kadıncağızın ağrıları değişmez?... aynı kalır? Kasaltı yapmış cerrah ise, biraz da adam değilse, "birşey yok olur böyle ağrılar" diyerek işin içinden sıyrılabilir?

2- Kesiler: Meme ucu, meme altı, koltuk altı, göbek deliği :

Daha önce bahsettiğim gibi, silikonun konulacağı yeri görerek hazırlamak esastır, çünkü kapsüler kontraktürün en önemli nedeni boşluğun yetersiz hazırlanmasıdır. Dünyada "endoskopik yöntemlerle"... (uzaktan kamera ile) yer hazırlanması popülarize edilmeye çalışılmış ama kim ne derse desin yüze göze bulaşmıştır. Koltuk altı ve göbek gibi yerler uzaktan ve "tam olarak boşluğun görülemeden hazırlandığı "saçma- zorlama- tehlikeli" işlerdir. Üstelik sadece "su dolu silikonlar" kullanılabilir ki asla kullanmam. Aklın yolu bir tanedir, göğüs büyütme ameliyatı ya meme ucundan ya da meme altından yapılır; boşluk görülür, kanama önlenir.. (bu nedenle hiçbir hastamda dren asla ve asla yoktur? ) yeterli yer hazırlanır ve protez en mükemmel şekilde konur. Meme ucu da meme altı da süt bezini kesmez, ikisinde de doğum yapmamış kadınlarda süt verme ile ilgili risk yoktur!??. Göğüs büyütme ameliyatları usulüne uygun yapılmışsa nereden yapılırsa yapılsın süt verme ile süt sistemiyle alakası bile yoktur, süt her zaman verilebilir.

3- Protez şekilleri: Yuvarlak - Damla:

Damla protezlere "yuvarlaktan ayırmak için" bilinçli olarak "natürel protez" de denmiştir. Vücutta çok daha doğal durduğu için değildir!?? Neden?... Yanıt. Normal bir gençkızda, meme yuvarlak gelişir, yattığında meme yusyuvarlaktır. Ayağa kalktığında ise yerçekimi etkisiyle damla görünümü alır bu yuvarlak meme.??
Yani insan vücudunda gelişen normal bir meme güzelliği damla değil yuvarlaktır... ama ayakta damla durmaktadır. Yuvarlak silikonlar masa üzerinde yuvarlak durur; yatınca da yuvarlaktır ve ayakta ise zaten "damla" şekli alır... normal memelerde olduğu gibi!?

Damla protezler ise masa üzerinde damla şeklinde dururlar? peki ayağa kalkınca nasıl duracaklar?? bir düşünün? Peki, o zaman damla protez neden üretildi? Çünkü bazı kadınlar çoook ince uzundur ya da yanlara doğru tıknazdırlar. ışte sadece bu tipteki kadınlarda normal meme gelişmiş olsaydı vücut yapıları nedeniyle diğer kızlar gibi yatarken bile yuvarlak olmayacaklardı? Ve bu kadınlarda yuvarlak protez ortada sırıtmaktadır? ışte sadece bu tip vücutlarda kullanılmak üzere dizayn edilen "damla protezler" normal ameliyatla ve yuvarlak protezlerle güzel sonuçlar elde edemeyen plastik cerrahların sığınağı olmuştur? Usulüne göre yapılmış doğru yapılmış bir kasüstü yuvarlak protez zaten vücutta damla şeklinde durmaktadır!? Nedeni ise karşıkonulmaz bir güçtür: yerçekimi !:)

Damla protez normal vücut yapısındaki bir kadında daha doğal falan olmaz; hatta vücut yapısı normal kadınlarda doğal olmamaya çok çok yatkındır? yer çekimi yüzünden saçma sapan görüntüler ortaya çıkabilir?.... Hele hele; aylar sonra yuvarlak bir protez vücuttaki yerinde dönerse hiçbir şey olmaz; ama damla bir protez dönerse... işte o zaman öyle garip görüntüler ortaya çıkar ki... akıllara durgunluk verir ? :))) Demek ki; damla yapıdaki protezleri kullanırken biz cerrahların dikkat etmesi gereken ayrıntılar da değişir. Ama anlattığım gibi gerekli olan kadınlarda ve usulüne uygun yapıldığında damla protezler de yuvarlak protezler gibi güzel sonuçlar verir. High profil (yüksek profilli) low profil (alçak profilli) ... aynı hacimdeki aynı silikonun vücuttan ne kadar yükseldiğini anlatan bir terimdir. Teknik olarak hepsinin yeri ve kullanılacağı yer vardır. Dünyada ağırlıklı olarak ve zqaten göğüs olmadığı için ameliyat olunduğundan çok da doğal olarak high profil kullanımı çok daha sıktır; bazı kadınlarda zaten meme dokusu ve güzel meme şekli de varsa şeklini değiştirmeden dolgunluk sağlamak amacıyla alçak profil protezler tercih edilebilir.

4- Büyüklük: 250 mi olsun 300 mü?? vs vs vs...

Buna sizler karar veremezsiniz, ve düşünceleriniz inanışlarınız zannettiğinizden çok daha anlamsızdır!? Sizin biz doktorlara anlatmanız gereken şey “silikonun kaç cc hacmi olmasını istediğiniz” değil "NASIL GÖRÜNMEYı ıSTEDıĞıNıZDıR" ?

Bir kadın 250 ve diğeri 300 cc ile yanyana durduklarında "AYNI" olabilirler? Ya da, tam tersine, ikisinde de 350 cc silikon bulunan iki kadın yanyana durduklarında biri 200 öbürü 400cc gibi durabilir?

Göğüs büyütme ameliyatı olmuş kadınların en büyük yanılgılarından biri de şudur: zannederler ki “şu anda çok beğendikleri ve göze çok güzel görünen 300 cc silikonları 375 cc olsaydı hem daha büyük hem de aynı güzellikte olacaklardı”?..... Bu yalnıştır. Eğer 375 cc olsaydı evet daha büyük olacaktı ama şu anda çok memnun olduğu o güzel meme biçimi büyük olasılıkla bu şekilde iyileşemeyecekti? Bu nedenle; örneğin “250 cc kondu keşke 300 olsaydı daha güzel olurdu” fikri çok yerinde bir yorum değildir. “Daha büyük olsun” diyerek ikinci bir ameliyat olduktan sonra “önceki göğüslerim daha güzeldi” diyen ve o güzelliği özleyen kadınlar hiç de az değildir. Yine de, yıllarca göğüsleri gelişmemiş ya da emzirme sonrasında sönmüş ve uzun süredir göğüs büyütme isteyen kadınlar yüreklerinde her zaman “daha büyük” olmalarını hayal ederler; bu da yılların ardından çok anlaşılmaz bir tavır değildir. Anlayış göstermek gerekir.

Büyüklük açısından kimse bir diğeri için örnek değildir, olamaz. O kadın için.. sizin için “nasıl görünmeyi istediğiniz doğrultusunda” hangisi uygundur ona biz doktorlar “sizden aldığımız mesajlara göre” karar veririz.

5- Ve nihayet marka... silikonun markası:

Bu konu da son derece abartılarak ele alınmaktadır. Üretici firması belli olan markalar arasında fark yoktur. Silikon üretici firmalar dosyalar dolusu kağıtla biz doktorlara yaklaşsalar da; firmalar da doktorlar da bilirler ki, dünya ve Türkiye pazarında yer bulabilecek minimum standartlara sahip herhangi bir marka silikon bir kadının hayat boyu kullanmasına uygun hazırlanmış olmak zorudadır zaten. Burada önemli tek konu; fabrikası belli, kutusunda barkodu olan, bir sorun olduğunda (ki bu çok çok çok çok ama çok nadirdir) baş vurulabilecek bir fabrikası üreticisi olmasıdır. Türkiye’de bir silikon fabrikası kursak ve burada üretim yapsak malımızın alınması için üreteceğimiz silikonların minimum standardı zaten dünya standardıdır. Aksi halde hiçbir doktor ürünümüzü almaz? Bu nedenle bir doktorun çıkıp da “ben şu marka kullanıyorum” diye konuşması bu nedenle çok etik değildir; çünkü bütün doktorlar bilir ki farklı alışkanlıkları olsa da silikon markaları ameliyatın sonucunu ya da kadınların hayatını değiştirecek farklılıklar göstermez. Bir kadın için ise benim arabam Mercedes demek, benim silikonlarım “şu marka” demekten daha anlamlıdır? :) Kısacası günümüzde ameliyat yapan doktorların hemen hemen hepsi belli başlı markaları kullanır; bunlar arasında bu kadar üzerinde durulacak fark asla yoktur; ve bu silikonlar 1, 2 en fazla 4 ithalatçı firma aracılığı ile Türkiye’ye gelmektedir. Kısacası firmalar ve bazı doktorlar bunu gündeme taşısalar da; üreticisi belli, barkodu olan, bilinen firmaların ürünleri olduğu sürece marka konusunda ortada fol da yumurta da yoktur.


Saygılarımla...

Dr. Tuğrul Turan
estetik, Plastik ve Rekonstrüktif Cerrahi

Bu yazıyı doktorlar öneriler bölümüden Tugrul turana ameliyat olanlar bölümünden buldum....
 
bu arada uzun zamandır bende ameliyat araştırması içindeyim,karar verebilirsen bende olmayı düşünüyorum..lütfen bana yardımcı olun kızlar..ameliyat olanlar tecrübelerini paylaşırlarsa sevinirim..
 
bu arada uzun zamandır bende ameliyat araştırması içindeyim,karar verebilirsen bende olmayı düşünüyorum..lütfen bana yardımcı olun kızlar..ameliyat olanlar tecrübelerini paylaşırlarsa sevinirim..

herkes kendi konu başlığında ameliyat sürecini anlattı zaten. sormak istediğin soruları bize yönelt ki biz de yardımcı olabilelim sana.
 
ben meme ameliyatı olmadım ama (lasertlipoliz yaptırmış birisi olarak söylüyorum) en güvendiğiniz hangisi ise onun yöntemini kabul edin derim çünkü her yiğidin yoğurt yiyişi farklıdır. ben olsam meme büyüttürmek için kasımız kesilmesini istemezdim diye de düşünüyorum. kas zarı altı fena fikir değil gibi geldi bana :) kolay gelsin şimdiden çok geçmiş olsun kızlar.
 
ben meme ameliyatı olmadım ama (lasertlipoliz yaptırmış birisi olarak söylüyorum) en güvendiğiniz hangisi ise onun yöntemini kabul edin derim çünkü her yiğidin yoğurt yiyişi farklıdır. ben olsam meme büyüttürmek için kasımız kesilmesini istemezdim diye de düşünüyorum. kas zarı altı fena fikir değil gibi geldi bana :) kolay gelsin şimdiden çok geçmiş olsun kızlar.
 

Peki size bu yöntem uygun olmazsa ne yapacaksınız??İyi yöntem yoktur,kişiye uygun olan yöntem vardır,bunu unutmayın Lütfen okuyunuz... http://www.kadinlarkulubu.com/meme-buyutme/392096-kisiye-ozel-meme-buyultme-nedir.html
 

yerinde bir paylaşım olmuş. cok yakın bir arkadasım dr.un ikazına rağmen tutturdu kasütü yöntemle ameliyat olucam diye gögus dokusu hiç yoktu. sırf canı az yansın diye yaptırdı. halbuki dr. ona kötü duracagını meme dokusunun olmadıgını ve istedigi buyuklukte olmayacagını söyledigi halde. sonuç mu? 4.5 ay sonra 2. ameliyatını olmak zorunda kaldı kapsul olustu memelerinde inanılmaz agrı ve acı cekti. hala toparlanabilmiş durumda değil üstelik. diyecegim o ki, herkesin anatomik yapısı ve meme yapısı farklıdır dolayısıyla her yöntem herkese uygun degildir. bunu dikkate almak lazım.
 
izmirde hangi doktor kas zarı altı yöntemini kullanıyor , ben de yaptırmak istiyorum ama yapan doktor bulamıyorum, yardımcı olun lütfen..

selam.izmirdeyım bende.dr.cenk tokat ile bugün randevum vardı.Kas zarı altı amelıyatı yapıyor.Bana bunu tavsıye etti..Amelıyat içn gün bıle aldım..
Araştırabılırsın..ben ilk görüşmemden oldukça memnun kaldım..
 

symgcl merhabalar,
Meme silikon ve karın gerdirme operasyonuna karar verdim ve sitedeki bu konuyla ilgili bütün yazıları baştan sona mümkün olduğunca okuyorum. Sen yazalı üzerinden zaman geçmiş. Devamını ileri tarihteki yazıları okumadım belki sorunun cevapları vardır. Fakat ben de aynı kafa karışıklığını şu an yaşadığım için heyecanımdan hemen sormak istedim. operasyon geçirdin mi? Geçirdiysen hangi yöntem ve doktoru tercih ettin? Benim görüştüğüm doktordan biri meme dikleştirme şart dedi. karın germe için tam karın germe dedi . Diğer doktor kesinlikle dikleştirmeye gerek yok, mini karın germe yeterli dedi . Ben de içimden buyur buradan yak dedim. Hala doktor araştırıyorum. Senin de söylediğin gibi düşünmüştüm doktora git operasyon bitti gitti . Hiç öyle olmuyormuş bunu anlamış oldum. Sen de tecrübelerini paylaşırsan tekrar çok sevinirim. Teşekkür ederim Sevgiler
 

Aycey merhaba canim:) p. tesi gunku gorusmeni yazmissin. Kafan karismis dogal olarak. Diklestirme mi sadece silikonla toparlama mi?? Bu noktada karar biraz da sana kaliyor bence. Ama karar vermeden Once aklindaki tum doktorlarla gorus. Buradaki yorumlara fazla takilma. Oemli olan senin kendi verecegin karar. Gorusmelerini tamamla ve neyi isteyip neyi istemedigine sen kendin karar ver bence. Isin icine diklestirme de girince kafa biraz daha fazla karisiyor maalesef
Karin germe hakkinda ise hicbir malumatim yok. Minisi tami nasil oluyor bunun?:)) bilemedim gercekten:)) arastirmaya devam et bakalim ne sonuclar cikacak? Sevgiler. ...
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…