Yani bence siz de en az kardeşiniz kadar evham sahibi insanlarsiniz. Ve çok sağlıklı düşünemiyorsunuz.
Ankara'da yaşayıp bomba korkusuyla Kızılay'a bile gitmemek, tatilde depreme yakalandı diye tatilden soğumak...
Bunun ötesi güvenilir evinden hiç çıkmamak.
Ama asıl böyle pimpirik insanların başına her şey gelir, sakınan göze çöp batar.
Bizim bir yakın akraba var, evinden asla çıkmayan. Yıllar önce annem onu zar zor ikna edip hava alsin diye çağırdı. Kadın belki üç ay sonra ilk defa evden cikti, o gün de o yolu molotoflu terör örgütü sempatizanlari basmış
bizimkinin minibüsünün bir cami kırılmış ama diğer arabalardan zarar gören olmuş (bu olay İstanbul'un göbeğinde oluyor,haberlere de çıkmıştı).
Kadın zaten evden çıkmaya korkan insan, resmen kötü enerjiyi çağırmış.
Benim annem de hem eski panikatakli hem pimpirikli biri. Tüm olaylar gelir onu bulur. Mesela keneden çok korkar,pimpiriklenir,dikkat eder. yazın bir kere pikniğe gitmişti,onda da kene anneme yapışmıştı. 'ya mikrop kaparsam' diye havuza yazildi, koskoca havuzda bir annem mikrop kaptı. Dün bile 'olmamistir ya o kadar da degil' denecek bir şey başına geldi, geceyi acilde geçirdi.
Bu işler böyledir yani, sakinan göze çöp batar.
Bu arada afetin boyutunu biliyorum, o insanlar ne halde enkazda can vermiş malesef kendi gözlerimle görüp,ellerimle dokunup tanık oldum, arama kurtarma ekibindeydim.
Felaketin boyutunu, ciddiyetini kesinlikle farkındayım. Ama ev değiştirmek gibi basit bir çözüm bulmak (baba maddi destek çıkmıyorsa bir iş bulup 3-5 erkek aynı evi paylaşmak, iş ile okul beraber yürümezse belki bir dönem uzatmak) yerine okulu bırakıp tekrar hazırlanıp sıfırdan yeni bir hayata başlamak hiç akılcı gelmiyor.
Ama kendi hayati, böyle bir macera yaşamak istiyorsa yaşasın.
Hiç yorumda bulunmayın bence