• Merhaba, Kadınlar Kulübü'ne ÜCRETSİZ üye olarak yorumlar ile katkıda bulunabilir veya aklınıza takılan soruları sorabilirsiniz.

Kardeşim Ömür Törpüsü

merhaba hanımlar, 20 yaşında üniversite öğrencisi bir kız kardeşim var. beni o kadar çok yoruyor ki artık içimi dökmek için konu açmak istedim. kardeşimdir, canım ciğerimdir elbette seviyorum ama hayatın akışında özellikle beni aşırı yoruyor. hiçbir zaman gözü açık bir çocuk olmadı, hep saf, hep aklı bi karış havadaydı. ben kardeşime çoğu konuda güvenemiyorum. mesela yapması için ona bir sorumluluk veriyorum ama hep içimde bir şüphe var yanlış yapar falan diye. küçükken bakkaldan para üstlerini eksik alırdı, alınacakları eksik alırdı unuttum derdi. annem ve babam ayrı, annem zaten hiç üzerine düşmedi bu çocukta bi sorun mu var diye düşünüp doktora götürmedi. üniversite için büyük bir şehre gitti ve daha ikinci gün değerli bir eşyasını çaldırdı mesela. para hesabını kafasına zar zor kazıyabildim. başka şehirde bunalımlara girmeden okuyabiliyor olması mucize mesela benim için. aslında başka şehirde okumasını ben çok destekledim çünkü en azından sorumluluk alır, bişeyler öğrenir diye düşündüm. biliyorum çünkü insana çok şey katıyor, ben de öyle okumuştum. ve 20 yaşında olmasına rağmen hala her zaman alışveriş yaptığı yerden kazıklanabiliyor yahu. dondurma almaya yolluyoruz mesela, fiyatlar devamlı değiştiği için hep uyarıyorum, almadan önce fiyatını sor diye. buradan gol yiyor mesela. 24 liraya alınabilecek dondurmayı 30 liraya kakalayabiliyorlar. ertesi gün ben gidiyorum, fiyat soruyorum mesela, fiyat değişmemiş ve ben 24'e alabiliyorum.

çocuğa atm'ye yatırması için para veriyoruz, parayı atm'ye kaptırıyor ya. şaka gibi, bişeyi yanlış yapıyor ve kaptırıyor sonra ben işimin gücümün arasında bankaya dert anlatmaya çalışıyorum. e tabii kardeşimle de kavga ediyorum. şimdi diyebilirsiniz ki paranı kendin yatır diye ama bu çocuğun da bişeyleri öğrenmesi, sorumluluk alması lazım. yani hiçbir görev vermezsek bu defa iyice geriye düşecek. geçen sefer yatırabildiği parayı bu sefer yatıramadı ya. öyle çok büyük miktarlar da değil. ev işi konusunda asla ben söylemeden bir iş yapmıyor. biz annemle çalışıyoruz evle alakalı çoğu şeye zamanımız olmuyor. o şimdi yaz tatilinde ve tüm gün boşta. kedinin kumunu bile ben söylemesem değiştirmiyor. mutfağı söylemeden asla toplamıyor. kalk demesem sabahları yataktan kalktığı yok. bıraksam akşama kadar uyur. bu gibi daha birçok şey var. bu çocuk nasıl yola gelecek ben anlamıyorum ben neden kardeşime hiçbir konuda güvenemiyorum, üç kuruş para bile emanet edemiyorum? öyle kötü alışkanlıkları falan yok ama bu gibi hareketleri var. kaç kez karşıma alıp konuştum, tamam diyor aynı hataları yapmaya devam ediyor. belki çok büyütülecek bişey yok bunda ama ben yoruluyorum ya. ben onun yaşındayken aşırı uyanıktım, altından kalkamadığım hiçbir iş yoktu.
Sanki siz bu denli özgüvenli olsun sorumluluk sahibi olsun diye uğraştıkça daha ters tepmiş gibi.
 
Bazı insan çok cevvaldir bazısı daha ağırdır yapı meselesi bu biraz da. Ama kardeşinizinki bir tık daha ağır duruyor, acaba dikkat eksikliği falan mı var?
dikkat eksikliği kesin var yani dikkati kolay dağılıyor herhalde.
atm'de parayı kaptırma hikayesi de aynen şöyle olmuş, bir miktar para koyuyor hesaba yatırmak için para haznesine. sonra atm buna soruyor, daha fazla para eklemek ister misiniz diye. bu da para ekle düğmesine basıyor, hazne para eklemek için hazırda beklerken bu paraları düzeltmeye çalışmış ve para ekleme süresi dolduğu işlem tamamlanmadığı için atm paraya el koymuş mesela. ama atm'nin bekleme süresi de az değil hani napıyorsun da bu kadar oyalanıyorsun ki?
 
benim kız kardeşimde hep biraz unutkan, yaptığı işleri hep eksik yapar, çocukluğundan beri..
lise sınavına girerken giriş belgesini evde unuttu düşünün, neler neler yaşadık, yurtdışı gezilerinde çanta mı çaldırmadı, cüzdan mı kaybetmedi, telefon mu kırmadı... sebebi nedir bilmiyorum, kafası çalışıyor, salak bi çocuk asla değil ama hep arkasını topladım ömrüm boyunca.. ama üniversiteyi %100 burslu okudu, çift anadal yaptı üstelik, iyi bi gazetede çalıştı kaç sene, şimdi yurtdışına yerleşti..

bence bazen sadece karakter meselesi, kafa rahatlığı, kendini yormaması...
bizimkinin de sınav zamanı kimlik unutmuşluğu var.
 
Benim fasli bir arkadaşım var, tesadüfen Türkiye'nin alakasız bir şehrinde bankta otururken tanışmıştık.
Kız Türkiye aşığı, birkaç ay önce 10. Kere geldi, karadeniz,Akdeniz,doğu Anadolu bir sürü şehri tek başına gezdi, koronaya kadar kaç sene İngiltere'de mühendis olarak çalıştı, Asya'dan Avrupa'ya pek çok ülke gördü
Ama aynı anlattigin gibi birisi:)
Onu teselli etmekten ben artık sıkıldım.
En basiti sadece son gelişinde olanları sayayım:)
Bir önceki sefer tanıştığı 'havaalanindan seni alirim' dediği çocuk aslında arkadaşlık ettiği için değil ticari anlamda o teklifi sunmus. İnerayak 50 Euro istemiş, bizim kız da vermiş 🤬 (biraz adamın serefsizligi de olabilir).
Buradan bayram öncesi İzmir'e gitmek istemişti, ben de para harcamasin diye kendi blablacar hesabımdan birini buldum,fiyat konusunda teyitlestim,kızı gönderdim gitti.
250 ödeyecekken 300 vermiş, çocuk para üstü vermeyince kız da isteyememis. İner inmez bana ağlıyor 'adam fazla para aldi' diye...
Neyse ufak tefek minik kaziklanmalari saymazsak son gününden önce bir adamla pcr testi 300 diye anlaşmış. Ama o gün onu konsere davet ettiğimden erken çıkamadı, o adam da 'istersen 400 ver sahte evrak haziraayim' demiş, kız da kabul etti. Akşam beni arıyor '800 aldı benden'
"Neden verdin? Vermeseydin" diyorum, paraları karıştırip 100 yerine 200 vermişim diyor...
Ölür müsün öldürürür müsün.
Sonra o teste de güvenmedi gece gece gitti başka yerden hızlı test yaptırdı nolur nolmaz diye.
Bu arada bu kızın maddi durumu iyi falan da değil, üstüne kıyafet almıyor Türkiye'ye geleyim diye.
Hesabı ödeyecek en basiti temassız işlemlerden ne pos cihazına bakıyor,ne fişi atıyor. Dili de yok, fazla para odese farkedip geri alabilecek yetisi de yok. Tam bir sarsak.
Beni deli ediyor, üzülüyorum yani.
O yüzden seni anlayabiliyorum. Böyle biriyle yaşamak sinir bozucu. Para kızın parası ama ben de üzülüyorum yani,yazık:)
Bir de böyle insanlar dolandirilmaya çok açık oluyorlar . Eski sevgilim de bir dönem Türkiye'de yaşamıştı,ne zaman bir şey yüksek fiyatlı olsa kafasında hesap yapardı 'turkiyede asgari ücret şu kadar, bu ürün bu kadar. Demek ki Türkler için de pahalı,sanırım kaziklamak istiyorlar' diye, internete yazardı ederi neymiş diye,bana falan sorardı. Hiç de kaziklanmadi. Ama bu kız onuncu gelişi olmasına rağmen hala kahramanmaras dondurmacısından kaziklanabiliyor 😅
Bence kardesin değişmez. Senin yapacağın onun da iyisiyle kötüsüyle bir birey olduğunu, her koyunun kendi bacağından asilması gerektigini farketmek
ahahahhaa
benim kardeşim bence babama çekmiş. babam da sürekli kazıklanırdı ve annem kıyameti koparırdı. babamın zamanında 300 liralık telefona 700 lira vermişliği var o tuşlu telefonlar yeni popülerken yani.
bi mağazaya gider karşısındaki allem eder kallem eder ihtiyacı olmayan bir ürünü en az 500 lira fazlaya satar.
tv alacakken binlerce lira dolandırılmışlığı var ki ben teknolojiden, elektronikten çok iyi anlarım, her zaman araştırırım kazık yedim dediğim 1 veya 2 kez olmuştur o da giyimde falan herhalde. yani kızı teknoloji uzmanıyken onun dolandırıcıya tv alacam diye para kaptırması beni öldürmüştü ya. hiç olmayacak şeylerden gol yeme anlamında babama çok benziyor.
ya bunlar niye böyle ya :KK70:
evde kedi var ve bir bardak gördüğü an devirmeden asla durmaz. binlerce lira verip zar zor aldığımız bilgisayarının yanında mutlaka içi su dolu bardak bırakır. yüz kere uyardım bak kedi devirir yeni pc alamayız diye. tamam diyor ertesi gün yine aynı hata.
 
benim erkek kardeşim böyleydi, kendisine git üst kattan bize bir hırka getir dediğimizde elinde ıslak mendille dönmüşlüğü var. ya da 5-10 bin liralık bir hoparlörümüz vardı tatile götürmek istedi arkadaşlarıyla, dedik götürme bak başına bir şey gelir alamayız öyle bir şeyi tekrar, götürdü ve kırdı getirdi. annemin lütfen kaybetme dediği gözlüğü kaybetti pahalı markalı gözlük. kendisine 2-3 ay ev emanet etmiştik biz yazlıktaydık ev sanarsınız ki hayvanat bahçesine dönmüş. daha nicesi :)

şimdi 22 yaşında, çok iyi bir şirkette çalışmaya başladı ve inanılmaz disipline girdi. yine evi ona bırakmıştık ev eskisine kıyasla bal dök yala :KK70: iş hayatına girdiğinde toparlayabilir en azından kendi disiplinini sağlar hele de sevdiği bir işi yaparsa. küçük kardeşler biraz böyle akılları havada :)

tabii bu arada aşık oldu ayrıldı aşk acısı çekti, arkadaşlarıyla arkadaşlıkları bitti, birkaç zorluk yaşadı ve öğrendi. siz ne derseniz diyin kendisi bir şeyleri öğrenmeden hayata hazır olması çok zor. düşüp kalkmayı öğrenmesi lazım
bence de düşe kalka öğrenmesi şart. ama her yaptığı salaklıkta kavga ediyoruz ve kalbini kırıyorum, üzülüyorum yani. bizimki de evin içinde gözlük kaybetti bu arada üstelik güneş gözlüğü değil, çıkarmaması gereken gözlük :D
 
Bir de bazı insanlarda bazı şeyler yoktur ya, olmayınca olmuyor.
Ben de mesela yol bulma özürlüyüm, evimin Arka sokağında bırak,kaybolurum.
En sevdiğim ve her ay gittiğim mekana bile harita açmadan gidemem. Yanlış durakta araba beklerim, biri bana konum attıysa asla tek seferde varamam. Ablam 6 yıldır aynı evde oturuyor hala hangi zil onunkisi karistirdigim için telefon açıyorum:)))
Mal miyim?
Bence değilim ama navigasyon konusu yok yani bende 😅
Geçenlerde bir kuzenimin şehrine gittim,beni gezdirmek istedi. Ama benim gibi berbat navigasyonlu biriymiş , gezdirecegi yerin sapagini kaçırınca 'neyse ileride de güzel bir yer var' dedik,başka yere gittik 😂 dönüşte ugrariz dedik,dönüşte yine sapağı kaçırdık...
O da mal değil bu arada:) çoluk çocuk sahibi, devlette sorumluluk aldığı bir işi olan kocaaaa kadın.
Bazen insanlar bazı şeylerde eksik olabiliyor işte. Senin kardeş de böyle bence
yol konusunda ben de biraz noksanımdır, kendime değil haritaya güvenirim :) geçenlerde ben de yanlış durakta indim, ortam tuhaf gelince anladım :D haritayı açınca doğru yere vardım bi 500 m ileri gitmişim falan.
ben kardeşimin iyi olduğu bir alan hatırlamıyorum ki bazı insanlar böyledir, şu konuda kötü ama bu konuda iyi diyeyim.
 
ya bazı insanlar şapşal ve enayidir. ben de onlardan biriyim. çocukluğumdan beri gamsız, endişesiz, hayatın akışına göre yaşayan bir insanım ama her zaman işim gücüm rast gider. tanrı aptalları, gamsızları kayırır, korur derler. boşverin. onunla iş yapmak, ona iş yaptırmak sizin için zor olsa da o kendisine bakmayı bilir. olduğu gibi kabul edip fazla bir şey beklememek lazım. malzeme bu kadar.
 
ya bazı insanlar şapşal ve enayidir. ben de onlardan biriyim. çocukluğumdan beri gamsız, endişesiz, hayatın akışına göre yaşayan bir insanım ama her zaman işim gücüm rast gider. tanrı aptalları, gamsızları kayırır, korur derler. boşverin. onunla iş yapmak, ona iş yaptırmak sizin için zor olsa da o kendisine bakmayı bilir. olduğu gibi kabul edip fazla bir şey beklememek lazım. malzeme bu kadar.
bu yorumun altına imzamı atarım.
 
İstanbul gibi yerde iyi kötü hayatını idame ettirmiş. Kendine yetebilmiş.
Şimdiki gençler biraz daha mı geç kendine geliyor yoksa bizler kendi zamanımızla mı kıyaslıyoruz bilmiyorum ama hak veriyorum size
Benim de kardeşim 18 yaşında hiç bize güven vermiyor yapamaz gidemez halledemez gibi geliyor.
Hemen herkese inanıyor kandırıyorlar insanlar. Sonra kendisi üzülüyor. Ondan sonra biz de üzülüyoruz.
Nasıl kendine gelecek ne yapmalıyız inan hiç bilmiyoruz.
Konuyu takipteyim.
 
merhaba hanımlar, 20 yaşında üniversite öğrencisi bir kız kardeşim var. beni o kadar çok yoruyor ki artık içimi dökmek için konu açmak istedim. kardeşimdir, canım ciğerimdir elbette seviyorum ama hayatın akışında özellikle beni aşırı yoruyor. hiçbir zaman gözü açık bir çocuk olmadı, hep saf, hep aklı bi karış havadaydı. ben kardeşime çoğu konuda güvenemiyorum. mesela yapması için ona bir sorumluluk veriyorum ama hep içimde bir şüphe var yanlış yapar falan diye. küçükken bakkaldan para üstlerini eksik alırdı, alınacakları eksik alırdı unuttum derdi. annem ve babam ayrı, annem zaten hiç üzerine düşmedi bu çocukta bi sorun mu var diye düşünüp doktora götürmedi. üniversite için büyük bir şehre gitti ve daha ikinci gün değerli bir eşyasını çaldırdı mesela. para hesabını kafasına zar zor kazıyabildim. başka şehirde bunalımlara girmeden okuyabiliyor olması mucize mesela benim için. aslında başka şehirde okumasını ben çok destekledim çünkü en azından sorumluluk alır, bişeyler öğrenir diye düşündüm. biliyorum çünkü insana çok şey katıyor, ben de öyle okumuştum. ve 20 yaşında olmasına rağmen hala her zaman alışveriş yaptığı yerden kazıklanabiliyor yahu. dondurma almaya yolluyoruz mesela, fiyatlar devamlı değiştiği için hep uyarıyorum, almadan önce fiyatını sor diye. buradan gol yiyor mesela. 24 liraya alınabilecek dondurmayı 30 liraya kakalayabiliyorlar. ertesi gün ben gidiyorum, fiyat soruyorum mesela, fiyat değişmemiş ve ben 24'e alabiliyorum.

çocuğa atm'ye yatırması için para veriyoruz, parayı atm'ye kaptırıyor ya. şaka gibi, bişeyi yanlış yapıyor ve kaptırıyor sonra ben işimin gücümün arasında bankaya dert anlatmaya çalışıyorum. e tabii kardeşimle de kavga ediyorum. şimdi diyebilirsiniz ki paranı kendin yatır diye ama bu çocuğun da bişeyleri öğrenmesi, sorumluluk alması lazım. yani hiçbir görev vermezsek bu defa iyice geriye düşecek. geçen sefer yatırabildiği parayı bu sefer yatıramadı ya. öyle çok büyük miktarlar da değil. ev işi konusunda asla ben söylemeden bir iş yapmıyor. biz annemle çalışıyoruz evle alakalı çoğu şeye zamanımız olmuyor. o şimdi yaz tatilinde ve tüm gün boşta. kedinin kumunu bile ben söylemesem değiştirmiyor. mutfağı söylemeden asla toplamıyor. kalk demesem sabahları yataktan kalktığı yok. bıraksam akşama kadar uyur. bu gibi daha birçok şey var. bu çocuk nasıl yola gelecek ben anlamıyorum ben neden kardeşime hiçbir konuda güvenemiyorum, üç kuruş para bile emanet edemiyorum? öyle kötü alışkanlıkları falan yok ama bu gibi hareketleri var. kaç kez karşıma alıp konuştum, tamam diyor aynı hataları yapmaya devam ediyor. belki çok büyütülecek bişey yok bunda ama ben yoruluyorum ya. ben onun yaşındayken aşırı uyanıktım, altından kalkamadığım hiçbir iş yoktu.
13 senedir is hayatindayim. Hergun atmden para yatiriyorum yani bu konuda artik profesyonelim. Buna ragmen her 3 yatmanin 1 inde parayi kapar atm. Daha da hic sorun yasamadim miktar belliyse sorunsuz hesaba gecer zaten. Bunu. Kardesinizin safligiyla alakasi yok ki.

Veya 20 liralik mali 30 a satiyorlarsa o satanin Serefsizligi.

Ha bu devirde saf naif olmak bastan kayip o ayri. Gozunu 4 acican.
 
13 senedir is hayatindayim. Hergun atmden para yatiriyorum yani bu konuda artik profesyonelim. Buna ragmen her 3 yatmanin 1 inde parayi kapar atm. Daha da hic sorun yasamadim miktar belliyse sorunsuz hesaba gecer zaten. Bunu. Kardesinizin safligiyla alakasi yok ki.

Veya 20 liralik mali 30 a satiyorlarsa o satanin Serefsizligi.

Ha bu devirde saf naif olmak bastan kayip o ayri. Gozunu 4 acican.
sizde atm'nin parayı kapma sebebi ne?
 
merhaba hanımlar, 20 yaşında üniversite öğrencisi bir kız kardeşim var. beni o kadar çok yoruyor ki artık içimi dökmek için konu açmak istedim. kardeşimdir, canım ciğerimdir elbette seviyorum ama hayatın akışında özellikle beni aşırı yoruyor. hiçbir zaman gözü açık bir çocuk olmadı, hep saf, hep aklı bi karış havadaydı. ben kardeşime çoğu konuda güvenemiyorum. mesela yapması için ona bir sorumluluk veriyorum ama hep içimde bir şüphe var yanlış yapar falan diye. küçükken bakkaldan para üstlerini eksik alırdı, alınacakları eksik alırdı unuttum derdi. annem ve babam ayrı, annem zaten hiç üzerine düşmedi bu çocukta bi sorun mu var diye düşünüp doktora götürmedi. üniversite için büyük bir şehre gitti ve daha ikinci gün değerli bir eşyasını çaldırdı mesela. para hesabını kafasına zar zor kazıyabildim. başka şehirde bunalımlara girmeden okuyabiliyor olması mucize mesela benim için. aslında başka şehirde okumasını ben çok destekledim çünkü en azından sorumluluk alır, bişeyler öğrenir diye düşündüm. biliyorum çünkü insana çok şey katıyor, ben de öyle okumuştum. ve 20 yaşında olmasına rağmen hala her zaman alışveriş yaptığı yerden kazıklanabiliyor yahu. dondurma almaya yolluyoruz mesela, fiyatlar devamlı değiştiği için hep uyarıyorum, almadan önce fiyatını sor diye. buradan gol yiyor mesela. 24 liraya alınabilecek dondurmayı 30 liraya kakalayabiliyorlar. ertesi gün ben gidiyorum, fiyat soruyorum mesela, fiyat değişmemiş ve ben 24'e alabiliyorum.

çocuğa atm'ye yatırması için para veriyoruz, parayı atm'ye kaptırıyor ya. şaka gibi, bişeyi yanlış yapıyor ve kaptırıyor sonra ben işimin gücümün arasında bankaya dert anlatmaya çalışıyorum. e tabii kardeşimle de kavga ediyorum. şimdi diyebilirsiniz ki paranı kendin yatır diye ama bu çocuğun da bişeyleri öğrenmesi, sorumluluk alması lazım. yani hiçbir görev vermezsek bu defa iyice geriye düşecek. geçen sefer yatırabildiği parayı bu sefer yatıramadı ya. öyle çok büyük miktarlar da değil. ev işi konusunda asla ben söylemeden bir iş yapmıyor. biz annemle çalışıyoruz evle alakalı çoğu şeye zamanımız olmuyor. o şimdi yaz tatilinde ve tüm gün boşta. kedinin kumunu bile ben söylemesem değiştirmiyor. mutfağı söylemeden asla toplamıyor. kalk demesem sabahları yataktan kalktığı yok. bıraksam akşama kadar uyur. bu gibi daha birçok şey var. bu çocuk nasıl yola gelecek ben anlamıyorum ben neden kardeşime hiçbir konuda güvenemiyorum, üç kuruş para bile emanet edemiyorum? öyle kötü alışkanlıkları falan yok ama bu gibi hareketleri var. kaç kez karşıma alıp konuştum, tamam diyor aynı hataları yapmaya devam ediyor. belki çok büyütülecek bişey yok bunda ama ben yoruluyorum ya. ben onun yaşındayken aşırı uyanıktım, altından kalkamadığım hiçbir iş yoktu.
Sevgili wurstria, yanlış anlamazsanız hiçbir kötü niyet gözetmeksizin şunu söylemek istiyorum, bazı insanlar tez canlı olur, gözü açıktır, çabuk kavrar, beceriklidir, lider karakterlidir ve insanları yönetebilir. Bazıları ise daha pasif, yönlendirmeleri izleyen, kavramakta zorlanan, kırılgan yapıdadır.

Ben kardeşinizde herhangi bir vitamin eksikliği vb olduğunu düşünmedim ilk etapta.

Ha belki aşırı unutkanlığı için demir ve b12 bakılabilir ama durum daha çok, ruh haliyle ilgili gibi duruyor. Bir de fıtrat meselesi tabi ki. Kardeşiniz biraz daha çekinik bir karakter gibi.

Bir de anne babanızın boşanması ve aile kavramının yetersizliği onda bazı ruhsal sıkıntılara yol açmış olabilir.

Depresyon diyemem ama, insanlar mutsuz olduklarında, dikkatsiz, boşvermiş olabiliyorlar. Kendimden biliyorum.

O yüzden tavsiyem, fıtratının çekinik olduğunu kabul ederek başlayıp, önce bir dahiliyeye, sonra da gerekirse psikiyatriye götürmenizdir. Belki doktorla sohbet ederse, size anlatamadığı bazı şeyler varsa onları dile getirebilir. Her ihtimali düşünmek lazım 😊
 
dikkat eksikliği kesin var yani dikkati kolay dağılıyor herhalde.
atm'de parayı kaptırma hikayesi de aynen şöyle olmuş, bir miktar para koyuyor hesaba yatırmak için para haznesine. sonra atm buna soruyor, daha fazla para eklemek ister misiniz diye. bu da para ekle düğmesine basıyor, hazne para eklemek için hazırda beklerken bu paraları düzeltmeye çalışmış ve para ekleme süresi dolduğu işlem tamamlanmadığı için atm paraya el koymuş mesela. ama atm'nin bekleme süresi de az değil hani napıyorsun da bu kadar oyalanıyorsun ki?
🤦🏻‍♀️

Ağırkanlı demek ki, eşim de çok ahestedir, parayı makineye kaptırmaz ama hareketleri slow motion gibidir. Ama adam mühendis zehir gibi zekası var düşününce, ama hareketler bazen beni deli edecek kadar koordinesiz. Sanıyorum ağırkanlılık da bir yapı meselesi.
 
Siz onun annesi değilsiniz, kardeşisiniz.
Ona ait olmayan görevleri ona yaptırmayın. Kendi hatalarının bedelini kendi ödesin. Belki zamanla daha fazla dikkat etmeye çalışır. Belki onun hayatı çok farklı gelişir. Sizin problem olarak gördüğünüz şeyleri hiç birini yaşamak zorunda kalmaz. Gelecekte kimin ne olacağını Allah bilir.
 
Ben de unutkan ve dikkati dağınık bir insanım, birkaç kez cüzdan veya telefonumu unuttuğum için yanımda küçük çanta taşıyorum, yani kardeşinizin kasıtlı yaptığını sanmıyorum.Dikkati dağınık, vitaminlerden mi yoksa dikkat eksikliği gibi bir hastalığı mı var bilmiyorum.
 
Hala çocuk diye bahsediyorsunuz büyük ihtimalle bunu ona da hissettiriyorsunuz. 20 yaş çocuk yaşı değildir. Demek ki ufakken de sorumluluk verilmemiş her işi onun adına yapan birileri olmuş ki hiçbir şey yapmıyor. Şu saatten sonra kendi kendinize asla değiştiremezsiniz. Anca kendi evini kurup evin, kocanın, çocuğun sorumluluğunu üstüne alınca aklı başına gelir
 
Belli olmaz ki parayi begenmez, onceki yatiran hatali yatirmistir makina kilitlenmistir. Bazen para haznesi dolar iceri alir. Yani bin bir cesit sebebi var
paranın bir kısmını koymuş. onaylayıp geçmek varken daha fazla para ekleyeyim moduna girmiş. o esnada paraları düzeltirken süreyi kaçırınca atm parayı kaptırmış. eklenen parayı onayla geç işte neden bekliyor ki. sadece bu da değil bin tane mevzu var bu o bin örnekten sadece bir tanesi.
 
Biraz yapı biraz da yetiştirilme. Sorumluluk vermeye çalışıyorum diyorsunuz da o sorumluluk 3-5 yaşında verilmeli işte. Bu çatalları sofraya koy, çorabını kirliye at ile başlamalı. Biz çocukları sorumluluk vermeden yetiştiriyoruz. Örneğin üniversite öğrencisiyse verin aylık harçlığını gerekirse 3 gün kaybetsin o ayı parasız geçirip öğrensin. Haa bi de bunları siz değil annesi yapmalı. Siz abla olarak salın kardeşinizi kendinize ebeveyn rolü üstlenmeyin
 
Sevgili wurstria, yanlış anlamazsanız hiçbir kötü niyet gözetmeksizin şunu söylemek istiyorum, bazı insanlar tez canlı olur, gözü açıktır, çabuk kavrar, beceriklidir, lider karakterlidir ve insanları yönetebilir. Bazıları ise daha pasif, yönlendirmeleri izleyen, kavramakta zorlanan, kırılgan yapıdadır.

Ben kardeşinizde herhangi bir vitamin eksikliği vb olduğunu düşünmedim ilk etapta.

Ha belki aşırı unutkanlığı için demir ve b12 bakılabilir ama durum daha çok, ruh haliyle ilgili gibi duruyor. Bir de fıtrat meselesi tabi ki. Kardeşiniz biraz daha çekinik bir karakter gibi.

Bir de anne babanızın boşanması ve aile kavramının yetersizliği onda bazı ruhsal sıkıntılara yol açmış olabilir.

Depresyon diyemem ama, insanlar mutsuz olduklarında, dikkatsiz, boşvermiş olabiliyorlar. Kendimden biliyorum.

O yüzden tavsiyem, fıtratının çekinik olduğunu kabul ederek başlayıp, önce bir dahiliyeye, sonra da gerekirse psikiyatriye götürmenizdir. Belki doktorla sohbet ederse, size anlatamadığı bazı şeyler varsa onları dile getirebilir. Her ihtimali düşünmek lazım 😊
yönlendirmeleri dinlese en azından benim sözümü dinlese aşardı aslında bazı şeyleri :KK53:
bir ortama girme ve arkadaş edinme konusunda çekingen değil. ama bir iş halledecek mesela, hakkını arayacak diyelim ki asla yanaşmaz. ve çok pratik zekalı olduğunu düşünmüyorum yani bunu zekasına hakaret anlamında demiyorum kesinlikle ama bazen bazı durumlarda çok hızlı çözümler bulmak gerekir ya hani, o pek bunları yapmaz. yani atm'de kaptırdığı para için biliyorum banka bana miktar soracak, ben de ona soruyorum kaç parayı kaptırdın, kaç eklemiştin diye. bilmiyorum dedi mesela. geri getirdiği parayı saydık da öyle bulduk kaç kaptırdığını, bankaya öyle bilgi verebildim. gidip bankaya sormayı bile denememiş ya ben şimdi para kaptırdım ne yapmam lazım diye.
 
Back