surekli para yollamadim, varimi yogumu vermedim. Bazi aylar oldu, biliyorum annemin doktor kontrolu geldi gidemiyor zorluktan, 'anne al bununla doktora git lutfen ve ayin devamini dusunme ben kardesimede simdi para gonderirim' yada farkettim annem babam ustune basina bisey alamiyor 'bu ay ben kardese para gonderecegim sizinki cebinizde kalsin, ihtiyacinizi karsilayin' dedim. Ve o zaten istanbuldayken aldigi para ile anca evde oturabilit kira, alisverisi kaldirabilir durumda idi. Onu simartacak bir sey yapmadim. Ama ailem, onun orda olmasini ve is bakmasini bile adim gordukleri icin destek vermeyi istediler. Banada vermislerdi bu arada. Ben mezuniyetten sonra 1 yil is bulamadim ama bulana kadar kazirken tirnaklarim kanamisti, ve asgari ucrete buldugumu tuttum tum gucumle.Aileden hep yardım görerek, herşey önüne sunularak büyümüşse gerçek hayat zor geliyordur.
"Benim planlarım var" sözünden ben hızlı para kazanma peşinde olduğunu düşündüm. Gerçek hayatta para öyle kolay kazanılmayınca da, böyle moralleri bozuluyor bu tip gençlerin.
İş beğenmiyorlar, alttan başlayıp yükselmek nedir anlamıyorlar, direkt tepeden yönetici pozisyonuna helikopterle inmek istiyorlar. Hayat öyle bir şey değil ki...
Keşke 1 yıldır varınızdan yoğunuzdan sürekli para yollamasaydınız, yokluk ve çalışma zorunluluğu kavramlarını bi tecrübe etseydi.
Ya ben aslinda gecen yil cok okkali sozler soyledigim ve ortaligi birbirine kattigim icin Istanbul niyeti ortaya cikti. Ondan once 1 bucuk yildir evde oyle yatiyordu, gunduz uyuyor gece, bilgisayarda ya oyun oynuyor ya dizi izliyordu, yine odasindaki yataga tutkalla yapismis gibiydi. Sonra 'ben Istanbula gidecegim orda cok hemde daha imkanlar var ve isteyebilecegim sirketlerde orada' deyince benim ailem bir sevindi, yatagindan cikti diye. Ama o bir sehirdeki yataktan cikti baska bir sehirdeki yataga girdiBaşkasının altında çalışmam ne ya.
Taşı sıksa suyu çıkarması gerekir bir erkek olarak , iyi yatsın kokutsun yattığı yeri.
Siz de üzülüp ah vah etmeyin.
Okkalı bir söze ihtiyacı var bence kardeşinizin
Cv resmen beni işe almayın demişYani ben onu yonetmiyorum zaten. Minik annelik rolunde hic olmadim bu gune kadar. Ama deneyimlerimden, ve olabileceklerden yola cikarak tavsiyeler veriyordum. Ve evet ailem cok tolere gosterip kendileri zor durumu dustuklerinden, 'ben ona bu ay parasini vereyim siz kendinizi toparlayin' yada 'ben size para gonderiyorum rahatlayin biraz diye' para gonderdigim oldu. Hic gondermesemde, kendileri yine zorda kalip, doktorlarini bile ihmal edip, ona gonderiyorlardi cunku.
Bu arada uzun sure is bulamayinca, ve benimde tr de calisirken is cevremden tanidiklarim olunca, buna bana cv ni gonder bende 'onlara bir gondereyim etrafta senin profiline ihtiyac birileri olabilir' demistim. Bana bir cv gonderdi les.. En les kismida, giris tanitim kismi 'ben su su su bolumu okudum, su dili biliyorum. Kendi sirketimi kuracagim, ve bunun icin oncesinde bir sure deneyim edinebilecegim bir yer ariyorum'.. Tobe dedim, bu cv ile tabiki is bulamazsin bu ne.. Ben bunu kimseye gondermem
Oyleler zaten. Bence en buyuk hata burada oldu. Ailem ongoremedi, bende oyle. Ama; kardesimin uni sinav puani bircok iyi devlet universitesine yeterken, cok diretti 'ben rastgele bir okulda iktisat okursam hicbisey olamam' diye, sonra ailem kabul etti onun istegini ve %50 burslu Bilkent e gitti. Ama o da oyle bir okulki.. Bir Porshe ile Ferrari nin kaza yapabilecegi nadir okul kampuslerinden biri herhalde. Etraftaki herkes zengin olunca bizimkinede okurken bir haller oldu. Oysaki benim babam memur annem ev hanimi, onlar birseylerden kisarak ve onun istegi ile basa cikamadiklari icin ve zekasina cok guvendikleri icin oraya gondermeyi kabul edip bunu karsiladilar. Hatta ikinci yilinda kendi evine cikmak istedi falan. Evde bir stres ortami 'biz bunu nasil karsilayacagiz ne olacak? Ama neyse egitim bu, ustesinden geliriz' diye..Kardeşiniz iyi bir üniversitede işletme-iktisat-ekonomi tarzı bir bölümü bitirdiyse oradaki çocuklarla kendini kıyaslıyor muhtemelen. Hepsi fabrikatör sahiplerinin çocuklarıdır,mezun olunca ana babalarının fabrikalarının başına geçmişlerdir,sizinki de böyle “başkasının emri altında çalışamam”a getiriyordur konuyu ama boş. Para parayı çeker. Ailesinin işi yoksa yeni mezun adam ithalat ihracat yapamaz,mümkün değil. Aklını başına da toplayacak gibi değil büyük ihtimal babanız besleyecek onu ölene kadar.
Evet istemiyorumCv resmen beni işe almayın demiş
sizin yapabileceginiz birsey yok gercekten en fazla ailenizi uyarırsıniz belki parasız kalırsa mecburen çalışır. Zor bir durum. Kardeşiniz nihayetinde insan kardeşini mutsuz gormek istemez.
hayırlısı
Yaşıtlarım adına konuşayım, 26 yaşındayım. İdealistlikle zerre alakası yok bizim neslin. Etrafımda da var 4 sene okudum asgariyle çalışmam kafasında burnu havada insanlar. Bu ülkede aldığımız eğitimin ne kadar yetersiz kaldığının herkes farkındadır. Tecrübe olmadan elde bir diplomayla bir şey biliyorum diye geçinmenin bir mantığı yok, tecrübe de bu ülke şartlarında öyle kolay değil en aşağıdan başlayacaksınız, teorik bilgiye uygulamayla destek vereceksiniz ondan sonrası geliyor zaten. İdealist dediğin öyle boş oturmaz daha üniversiteden başlıyoruz artık kendi alanlarımızda iş ve staj aramaya. Alanında akademik çalışmalar yapan, projelere giren, çalışmak istediği sökterlerin içerisine dahil olup çaba harcayanlar idealist olanlar. Kös kös evinde oturup şirket kuracam yeaaa değilBen size bir şey diyeyim mi bıktık usandık gençler olarak hiçbir şey beğenmeyen yetişkinlerden. İnternette ya da gerçek hayatta bir mok olamamış insanlar "hmm artık herkes üniversite okuyor" "aa artık herkes ingilizce biliyor önemli olan başka diller bilmek" "yaa x üni mezunu musun, boğaziçi değilse olmaz cnm" türevi konuşmalar enerji sömürüyor. Baksak bunu söyleyenler tee yıllar öncesinde o işin bölümünü bile okumamış ama hasbelkader devletin çeşitli alımlarıyla girmiş kişiler. Tanıdığım bir sınıf öğretmeni var aslında ziraat mühendisliği okumuş bilmemne. Şimdiki gençler daha prensipli, daha idealist. Uzmanlığı olan işi yapmak istiyorlar. Kardeşiniz bilkenti tam burslu kazanmış, ileri seviye ingilizcesi var. İş görüşmelerinde başına neler geldiğini az çok tahmin edebiliyorum. Ben kendi iş arama sürecimde öyle şeylerle karşılaştım ki arkadaşlarımın sosyal desteği olmasaydı yataklara düşerdim. İş verenlerin bir kısmı özellikle kurumsal olanlar fazlasıyla acımasız olabiliyorlar. Beni doğduğum memleketten yargılayanlar, burcumu soranlar, ailemin maddi durumunu soranlar, 3 bin tl maaş teklif edenler(şakasız) o süreç inanın kolay olmuyor. Maalesef şu an onda gençlik idealizmi var. Torpili içi almadığına göre kötü niyetli biri değil. Savrulmuş bir genç sadece. Gerçeklerle yüzleşmesine az kalmıştır. Sağlayabiliyorsanız psikolojik tedavi almasını sağlayın.
%50 burslu bile olsa ailenizin cebinden çok para çıkmıştır yazık olmuş. Öngörememekle alakalı değil aslında,kendinizi suçlamayın. Kardeşiniz dümdüz sorumsuz,beyin cerrahı da olsa başkasının hastanesinde çalışmam ,ille de kendi hastanem olsun diyecekti,fark eden bir şey yok. Kendi haline bırakın. Koskoca adam, sorumluluk bilinci sonradan verilmez.Oyleler zaten. Bence en buyuk hata burada oldu. Ailem ongoremedi, bende oyle. Ama; kardesimin uni sinav puani bircok iyi devlet universitesine yeterken, cok diretti 'ben rastgele bir okulda iktisat okursam hicbisey olamam' diye, sonra ailem kabul etti onun istegini ve %50 burslu Bilkent e gitti. Ama o da oyle bir okulki.. Bir Porshe ile Ferrari nin kaza yapabilecegi nadir okul kampuslerinden biri herhalde. Etraftaki herkes zengin olunca bizimkinede okurken bir haller oldu. Oysaki benim babam memur annem ev hanimi, onlar birseylerden kisarak ve onun istegi ile basa cikamadiklari icin ve zekasina cok guvendikleri icin oraya gondermeyi kabul edip bunu karsiladilar. Hatta ikinci yilinda kendi evine cikmak istedi falan. Evde bir stres ortami 'biz bunu nasil karsilayacagiz ne olacak? Ama neyse egitim bu, ustesinden geliriz' diye..
Ama simdi mezun oldu ne oldu? Akli o zenginlikte kaldi
Çok şımartmışsınız ailecek. Şimdi gerçek hayatta kendisinin hiçbir halt olmadığı gerçeği ile yüzleşemiyorOyleler zaten. Bence en buyuk hata burada oldu. Ailem ongoremedi, bende oyle. Ama; kardesimin uni sinav puani bircok iyi devlet universitesine yeterken, cok diretti 'ben rastgele bir okulda iktisat okursam hicbisey olamam' diye, sonra ailem kabul etti onun istegini ve %50 burslu Bilkent e gitti. Ama o da oyle bir okulki.. Bir Porshe ile Ferrari nin kaza yapabilecegi nadir okul kampuslerinden biri herhalde. Etraftaki herkes zengin olunca bizimkinede okurken bir haller oldu. Oysaki benim babam memur annem ev hanimi, onlar birseylerden kisarak ve onun istegi ile basa cikamadiklari icin ve zekasina cok guvendikleri icin oraya gondermeyi kabul edip bunu karsiladilar. Hatta ikinci yilinda kendi evine cikmak istedi falan. Evde bir stres ortami 'biz bunu nasil karsilayacagiz ne olacak? Ama neyse egitim bu, ustesinden geliriz' diye..
Ama simdi mezun oldu ne oldu? Akli o zenginlikte kaldi
Bence bu kardeş devleti de kucumser. Durduk yere hop diye gelinmiyor bazi noktalara.Hayatım boyunca şu kafayı anlayamadım. Baban zengin değilse birilerinin altında çalışıyorsun. Devlet memuru da olsa x bir işte de çalışsan hep aynı.
İyi bir üniversite dediğiniz hangi üniversite? Yabancı dili var mı mesela?