- 30 Ekim 2008
- 3.380
- 10
- 43
KARBOKSİPUNKTUR İLE ZAYIFLAMA
Haftada 1 defa 2 dakikanızı ayırmanız yeterli, diyet ve ağır spor yapmanıza gerek yok. Bazı durumlarda tek seans uygulanması ve sonrasında ayda 1 defa uygulamaya devam etmek bile sizi zayıflatabiliyor. Diğer tüm zayıflama tedavilerinde depo yağların yanması esas alınırken, karboksipunctur da vücuda depo yağları at komutu verdiğimiz için yağlar yanmadan atılıyor. Böylece sizin yağ yakmak için diyet yapıp düşük kalori almanıza ve ayrıca spor yapıp fazladan enerji harcamanıza gerek yok. Üstelik günlük enerji ihtiyacınızın tamamını karşılayacağınız için dilediğiniz yemeği yemeniz de serbest.
Dilediğinizi yemek serbest deyince örnek verelim. Kurufasulyede, iskender dönerde, hamburger de, kıymalı makarna da,zeytinyağlı yaprak sarma da,pastırma da,taze fasulye de, lahmacun da, karışık pizza da, sucuklu yumurta da, balık ızgara da, hamsi tava da, ızgara köfte de, kısaca tüm yemekler enerjidir. Hal böyle olunca bunların hiçbirini yasaklamak söz konusu olmamalı.
Spor dediğimizde de, sporu kalbimiz için yapmalıyız. Nasıl ameliyat hemen sonrası hastamızı yatağından kaldırıp beş kere koridorda yürütüyorsak biz de televizyon karşısından kalkıp evin içinde 5 -6 kere, en az 2 dakika dolaşmalıyız, fakat yağlarımızı yakacağız diye günde bir defa 2 saat koşuşturup durmanın hiçbir anlamı yok…
Mutlaka güzel bir kahvaltı yapmalıyız ama sakın bir kibrit kutusu kadar peynirle değil. Dilediğimiz çeşit, kaşar olabilir beyaz peynir olabilir, yağlı yağsız farketmez damak tadımız hangisine uygunsa, yanında zeytini, arzu edersek yumurtası da olmalı. Asla midemizi salatalıkla doldurmamalıyız. Yağlı yemenin aslında yağlanma ile hiçbir alakası yoktur. Düşünün kuzular ömürleri boyunca ot yerler ama kocaman kuyruk yağları vardır. Önemli olan vücudun hangi mantıkla çalıştığıdır. Hayat boyu marul da yeseniz eğer vücudunuz yağlanmak isterse yağlanırsınız…! Zeytinyağdan korkmayın barsaklarımızın ona da ihtiyacı vardır.
Güzel bir kahvaltı yaptıysak en az 3-4 saat acıkmamalıyız. Hemen acıkıyorsak mutlaka midemizde gastrit veya ülser başlamıştır. O zaman mutlaka bir doktora kontrola gitmemiz ve tedavi olmamız gerekir. Sık sık yiyerek ülseri tedavi edemezsiniz, sadece şişmanlarsınız…Kahvaltıdan 3-4 saat sonra mutlaka öğlen yemeği yemeniz lazım. Karboksipunctur uygulaması sırasında iştahımız kapanmaz ama midemiz küçüldüğü için daha çabuk doyarız bu nedenle mutlaka ana yemekten başlamalıyız. Salatayla midemizi doldurmak ve az yemek yemek yerine, kaliteli beslenmeliyiz. Bir kedinin önüne iskender döner koysanız neresinden yemeye başlar ? Şüphesiz ki etlerinden, o zaman biz de önce etlerini sonra yoğurdunu, en son midemizde yer kaldıysa pidelerini yemeliyiz.
Öğle yemeğinden yaklaşık 3 saat sonra yani saat 16:00 – 17:00 civarı bir ara öğün almalıyız. Hala aktif olan vücudumuz enerji istiyordur ve acıkıyordur. Aynı bebek besler gibi düşünelim. Ağlayan ve acıkmiş bir bebeğe , evladım dur nasıl olsa akşam yiyeceksin demeyip hemen mama veriyorsak, kendimize de aynısını yapalım ve ara öğün olarak meyve ve yoğurt yiyelim.
Akşam yemeklerini hafif sebze yemeklerinden seçmeye özen gösterelim. Midemiz bütün gün bizim için çalıştı onun da dinlenmeye ihtiyacı var. Bir önerimiz de geceleri salata ve katı meyve yememeye özen göstermeliyiz. Siz mide olsaydınız öğütmek için katı salatalık, sert elma , ayva mı tercih ederdiniz, yoksa yumuşacık iyi pişmiş bir taze fasulyeyi mi?
Kulaktan yapılan karboksiterapi, o bölgedeki akapunktur noktalarının dolaşımını tetikleyerek, bozulan koordinasyonu düzenler, aynı zamanda İştah ve doyma merkezi de düzenlenir ve metabolizma hızlanır. Dolayısıyla kişi çok az bir hareket bile yapsa çok fazla enerji harcar bu harcanan enerji ile birlikte hızla yağlarında erime oluşur ve bu yağlar enerjiye dönüşerek harcanır.Hastanın çok aşırı diyet yapmasına ve ağır spor yapmasına gerek kalmaz. Tek dikkat etmesi gereken bu tedavi süresince düzenli 6-8 öğün yemek yiyerek hiç açlık hissetmemesi diyebiliriz. Bir de günlük yaşamında yaptığı hareketleri biraz arttırması gereklidir. Masadan kalkıp mutfağa kadar yürüdüğünde bile normalde harcadığı enerjinin 3 katını harcayacağı için hareketlerinde çok az bir artış yapması yeterli olacaktır.
Daha kolay uygulanabilmesi için örnek bir diyet listesi de veriyoruz. Burada amaç belirli ve özel bir diyet uygulayıp sizi bıktırmak değil sadece yemek düzeninizi ayarlamaktır.
Alkol ve aşırı karbonhidrat tüketimi yıkılan yağların enerji olarak kullanılıp vücuttan atılmasını engellediği için, tedavi süresince bunlardan uzak durmamız gerekir. Yapılan karboksipunktur yaklaşık 72 saat etkisini sürdürdüğü için haftada 2 kez uygulamak gerekir. Her uygulama öncesi vücut kilo ve yağ ölçümü yapılarak tedavinin gidişi gözlenir. Her ölçümde kilo kaybı veya yağ kaybı olması gerekir. Eğer bu olmuyorsa işlemde bir problem var demektir. Tedavinin tam ve sağlıklı yürümesi için her uygulama öncesi Dr. Fevzi Özgönül tarafından kontrol ve değerlendirme yapılmaktadır ve uygulamalar kendisi tarafından yapılmaktadır.
alıntıdır...
Haftada 1 defa 2 dakikanızı ayırmanız yeterli, diyet ve ağır spor yapmanıza gerek yok. Bazı durumlarda tek seans uygulanması ve sonrasında ayda 1 defa uygulamaya devam etmek bile sizi zayıflatabiliyor. Diğer tüm zayıflama tedavilerinde depo yağların yanması esas alınırken, karboksipunctur da vücuda depo yağları at komutu verdiğimiz için yağlar yanmadan atılıyor. Böylece sizin yağ yakmak için diyet yapıp düşük kalori almanıza ve ayrıca spor yapıp fazladan enerji harcamanıza gerek yok. Üstelik günlük enerji ihtiyacınızın tamamını karşılayacağınız için dilediğiniz yemeği yemeniz de serbest.
Dilediğinizi yemek serbest deyince örnek verelim. Kurufasulyede, iskender dönerde, hamburger de, kıymalı makarna da,zeytinyağlı yaprak sarma da,pastırma da,taze fasulye de, lahmacun da, karışık pizza da, sucuklu yumurta da, balık ızgara da, hamsi tava da, ızgara köfte de, kısaca tüm yemekler enerjidir. Hal böyle olunca bunların hiçbirini yasaklamak söz konusu olmamalı.
Spor dediğimizde de, sporu kalbimiz için yapmalıyız. Nasıl ameliyat hemen sonrası hastamızı yatağından kaldırıp beş kere koridorda yürütüyorsak biz de televizyon karşısından kalkıp evin içinde 5 -6 kere, en az 2 dakika dolaşmalıyız, fakat yağlarımızı yakacağız diye günde bir defa 2 saat koşuşturup durmanın hiçbir anlamı yok…
Mutlaka güzel bir kahvaltı yapmalıyız ama sakın bir kibrit kutusu kadar peynirle değil. Dilediğimiz çeşit, kaşar olabilir beyaz peynir olabilir, yağlı yağsız farketmez damak tadımız hangisine uygunsa, yanında zeytini, arzu edersek yumurtası da olmalı. Asla midemizi salatalıkla doldurmamalıyız. Yağlı yemenin aslında yağlanma ile hiçbir alakası yoktur. Düşünün kuzular ömürleri boyunca ot yerler ama kocaman kuyruk yağları vardır. Önemli olan vücudun hangi mantıkla çalıştığıdır. Hayat boyu marul da yeseniz eğer vücudunuz yağlanmak isterse yağlanırsınız…! Zeytinyağdan korkmayın barsaklarımızın ona da ihtiyacı vardır.
Güzel bir kahvaltı yaptıysak en az 3-4 saat acıkmamalıyız. Hemen acıkıyorsak mutlaka midemizde gastrit veya ülser başlamıştır. O zaman mutlaka bir doktora kontrola gitmemiz ve tedavi olmamız gerekir. Sık sık yiyerek ülseri tedavi edemezsiniz, sadece şişmanlarsınız…Kahvaltıdan 3-4 saat sonra mutlaka öğlen yemeği yemeniz lazım. Karboksipunctur uygulaması sırasında iştahımız kapanmaz ama midemiz küçüldüğü için daha çabuk doyarız bu nedenle mutlaka ana yemekten başlamalıyız. Salatayla midemizi doldurmak ve az yemek yemek yerine, kaliteli beslenmeliyiz. Bir kedinin önüne iskender döner koysanız neresinden yemeye başlar ? Şüphesiz ki etlerinden, o zaman biz de önce etlerini sonra yoğurdunu, en son midemizde yer kaldıysa pidelerini yemeliyiz.
Öğle yemeğinden yaklaşık 3 saat sonra yani saat 16:00 – 17:00 civarı bir ara öğün almalıyız. Hala aktif olan vücudumuz enerji istiyordur ve acıkıyordur. Aynı bebek besler gibi düşünelim. Ağlayan ve acıkmiş bir bebeğe , evladım dur nasıl olsa akşam yiyeceksin demeyip hemen mama veriyorsak, kendimize de aynısını yapalım ve ara öğün olarak meyve ve yoğurt yiyelim.
Akşam yemeklerini hafif sebze yemeklerinden seçmeye özen gösterelim. Midemiz bütün gün bizim için çalıştı onun da dinlenmeye ihtiyacı var. Bir önerimiz de geceleri salata ve katı meyve yememeye özen göstermeliyiz. Siz mide olsaydınız öğütmek için katı salatalık, sert elma , ayva mı tercih ederdiniz, yoksa yumuşacık iyi pişmiş bir taze fasulyeyi mi?
Kulaktan yapılan karboksiterapi, o bölgedeki akapunktur noktalarının dolaşımını tetikleyerek, bozulan koordinasyonu düzenler, aynı zamanda İştah ve doyma merkezi de düzenlenir ve metabolizma hızlanır. Dolayısıyla kişi çok az bir hareket bile yapsa çok fazla enerji harcar bu harcanan enerji ile birlikte hızla yağlarında erime oluşur ve bu yağlar enerjiye dönüşerek harcanır.Hastanın çok aşırı diyet yapmasına ve ağır spor yapmasına gerek kalmaz. Tek dikkat etmesi gereken bu tedavi süresince düzenli 6-8 öğün yemek yiyerek hiç açlık hissetmemesi diyebiliriz. Bir de günlük yaşamında yaptığı hareketleri biraz arttırması gereklidir. Masadan kalkıp mutfağa kadar yürüdüğünde bile normalde harcadığı enerjinin 3 katını harcayacağı için hareketlerinde çok az bir artış yapması yeterli olacaktır.
Daha kolay uygulanabilmesi için örnek bir diyet listesi de veriyoruz. Burada amaç belirli ve özel bir diyet uygulayıp sizi bıktırmak değil sadece yemek düzeninizi ayarlamaktır.
Alkol ve aşırı karbonhidrat tüketimi yıkılan yağların enerji olarak kullanılıp vücuttan atılmasını engellediği için, tedavi süresince bunlardan uzak durmamız gerekir. Yapılan karboksipunktur yaklaşık 72 saat etkisini sürdürdüğü için haftada 2 kez uygulamak gerekir. Her uygulama öncesi vücut kilo ve yağ ölçümü yapılarak tedavinin gidişi gözlenir. Her ölçümde kilo kaybı veya yağ kaybı olması gerekir. Eğer bu olmuyorsa işlemde bir problem var demektir. Tedavinin tam ve sağlıklı yürümesi için her uygulama öncesi Dr. Fevzi Özgönül tarafından kontrol ve değerlendirme yapılmaktadır ve uygulamalar kendisi tarafından yapılmaktadır.
alıntıdır...