Ne kadar güzel bir konu olmuş, Allah razı olsun.. Bazen dua ettikten sonra düşünürüm, ne güzel 24 saat her an her saniye bizi huzuruna kabul eden bir Rabbimiz var.. Dua etmek için bir saat yok.. İster sabah, ister akşam, ister gecenin en karanlık saatinde.. O'na dua edebilmek, O'na sığınmak, varlığından haberdar olmak, sahipsiz olmadığımızı bilmek mükemmel bir şey.. Allah bu bilinçten ayırmasın bizi, dilimizden duayı eksik etmesin.. Dua edebilmek bile bir nasip meselesi.. Allah nasip ediyor, izin veriyor O'nu anmamıza.. O'nu anıyoruz, duamız kabul olsa da olmasa da kalbimiz huzur buluyor.. "Kalpler ancak Allah'ı anmakla tatmin olur" (Ra'd Suresi 28) O'nu anmayan unutan bir insan ister en büyük zengiliğin içinde olsun, ister zevk içinde yaşasın asla huzurluyum diyemez..
"Allah'ı unutup da Allah'ın da kendilerini unutturduğu kimseler gibi olmayın onlar, yoldan çıkan kimselerdir." (Haşir, 59/19)
Allah'ı unutmayalım, Allah da bize kendimizi unutturmasın.. Kaybolur gideriz kendi içimizin karanlığında, mahvoluruz, bizi ne mutlu edebilir ki...
Duam kabul olmuyor diye düşünmeyin, dua edebildiğiniz bir sahibimiz olduğunu, kimsesiz olmadığımızı düşünün.. Olmuyorsa vardır bir hayır deyin, sınav deyin ama karşılıksız kalmayacağını bilin, çünkü Allah her duaya icabet eder, Bakara Suresi 186. Ayette bildirdiği gibi; "Kullarım beni senden soracak olurlarsa, bilsinler ki ben pek yakınım. Bana dua edenin duasına icabet ederim. Öyleyse onlar da dâvetime icabet ve bana hakkıyla inanıp tasdik etsinler ki doğru yolda yürüyerek selâmete ersinler."
Rabbim hepimizin dualarını hayırlısıyla kabul etsin, dilimizden de duayı hiç eksik etmesin inşaAllah..
Peki ah almak beddua etmek hakkında neler söylersiniz? Ah alan mutlu olabilir mi? Canı gerçekten çok yanmış bir insanın beddua etmesi kötü mü? İnsanız biz bana kötülük yapanın nasıl iyiliğini isteyeyim? Dil dese gönül kabul etmez.
Allah razı olsun çok güzel bilgiler. İnsanı kendine getiren bilgiler. Çok teşekkür ederim. Rabbime hamd olsun bu yazıları karşıma çıkardığı için. Beni yeniden kendine çektiği için. Binlerce kez hamd olsun. Çok ihtiyacım varmış bunları okumaya, kendimi tazelemeye.
AminBende sadece duaya siginiyorum.
Uzulsemde, sıkılsamda,içinde daralsa.
Her zaman benim içimi ferahlatmistir.
Allahdan başka kimimiz var ki.
Rabbim dualarımızı kabul eylesin.
Allah senden razı olsun kardeşim. O kadar yararlı yazılar ki zaman zaman dönüp okuyorum ve tekrardan uyanıyorum. Allah senin günahlarını affetsin şu mübarek günleerde ne sıkıntın varsa gidersin seni cennetine koysun.
Feyzan hanim bebek icin yaziniza cevap yazilamiyor o yuzden buradan yazmak zorunda kaldim.benimle irtibata gecermisiniz.ozelden nasil telimi verecegim bulamadim.o yuzden siz bana yazarsaniz iletisim numaranizi size ulasabilirimİlâhî sevgiye kavuşanlar duayı terk ettiklerinde, mahrum bırakılıyorlar, başlarına musibetler gönderiliyor. Ta ki duaya, istemeye ve böylece yükselmeye devam edebilsinler.
İnsanın bir şeyleri elde edememesi veya kaybetmesi, ihtiyaç hâlinde olmasını sağlar. İhtiyaç hâli, insanın hayatını ihtiyaçlardan doğan tükenmeyen dualarla dolduracaktır.
Ne güzel paylaştıklarınız dua bu kadar büyük nimetken ne kadar az dua ettiğimi farkettim farkındalık sağladığınız için Allah razı olsunİşte her insanın hayatında, Allah'tan çok istediği, ama gerçekleşmesi çok zor görünen böyle durumlar olabilir. Bu zor şartlar insanı asla yanıltmamalıdır. Duanın kaderin anahtarı olduğunu ve dua edildiğinde Allah'ın kaderinin hareket etmeye başladığını asla unutmamak ve Allah'tan kesin inanarak istemek çok önemlidir. Nasıl ki Rabbimiz Hz. Musa (a.s.)'a yol açtıysa, Peygamber Efendimiz (sav)'e, Hz. Yunus (a.s.)’a, Hz. İbrahim (a.s.)’a, Hz. Zekeriya (a.s.)’a, Hz. İbrahim (a.s.)’a yardım ettiyse, onlar gibi tüm samimi Müslümanların da dualarına da mutlaka rahmetiyle icabet edecektir.
Ancak elbetteki bir şeyin gerçekleşmesini çok isteyen bir mümin de, aynı Hz. Yunus (a.s.) gibi Allah'ı çokça zikredecek; Peygamberimiz Hz. Muhammed (sav) gibi, Hz. Musa (a.s.) gibi, en zorlu şartlarda dahi yılgınlığa kapılmadan “Elbette Allah bizimle beraberdir” diyecek ve hiçbir şüpheye kapılmaksızın Allah'ın gücüne derin bir iman ile iman edip güvenecektir. İşte o zaman Allah'ın duadaki sırrı gerçekleşecek ve Allah'ın izniyle kader bu yönde hareket etmeye başlayacaktır.