ben senin biraz hassas bir yapın olduğunu düşünüyorum.bahane değil gerçekten. eve geciksem biraz gittiğimde ikisinin de renkleri kaçmış elleri kalplerinde oluyor. benim yüzümden bir şey olursa o yükü taşıyacak kadar kuvvetli değilim ki.
bende aradım kardeşimi geldi ama düşünüyorum mesela bugün yine işten gelirken acaba diyorum bu taciz eden kişiye yine rastlasam buralarda kardeşimi arasam ne yapar. sanki bulaşmak istemezmiş başına bela almak istemezmiş gibi geldi . o an bende ne yapacağımı şaşırdım .ben itekledim napıyorsun falan dedim özürdiledi.ne özrünü falan dedim sinirim çok bozuldu .dar bir sokaktaydık sonra yoldan geçenler onu göndermeye çalıştı.bunlar da insan işte.artık içimdeki insan sevgisini de yitiriyorum bu sebeplerden.çünkü 3. kez başıma geliyor her seferinde çıngar çıkarıyorum tartaklıyorum ve her seferinde bir insanoğlu da şu hayvana haddini bildirmiyor. ben işte o an panikle 1-2 tartaklıyorum o . elime yoldaki asfalt taşını aldım hafif vurdum ne yaptığımı bilmeyerek korktumda.yoldan geçen salaklarda öyle baktılar bu hayvana gitmesini söylediler. bir keresinde savcılığa şikayette ettim sonuç sıfır. heee birde insanlar diyorlarki " seni rus sanmışlardır" yani demekki rus olsam taciz etmeye hakkı var. böyle bir ülkede insanım diye dolananlarla yaşıyorum . bende yaşamak istemiyorum o kadar mutsuzumyıllar önce biri beni istetti görücü usulüyle aamın kızkardeşini tanıyordum bir tek.
babam uygun görmedi olur demedi ben de itiraz etmedim aşk yok sevgi yok basit bir isteme diye
kız beni evire çevire dövdü siz kimsiniz bize kız vermeyecek diye
babama söyledim kabahatinle otur onları bize bulaştıran sensin dedi
kardeşime söyledim sen de ona vurdun mu diye sordu ben can havliyle belki bir şeyler yapmışımdır deyince de iyi o zaman sorun yok dedi
sahipsizlik dediğinizden bende o kadar var ki
Bir insanin kendine bu kadar az deger vermesine cok sinirlendim.
Simdi yaninizda olsam sizi iyice silkelerdim herhalde.
Bir seyler degistirmek istemeseniz yazmazdiniz burada diye dusunuyorum bir taraftan ama diger taraftan bezmis, tedirgin biri goruyorum.
En iyisi belki ilk adim olarak yavas, yavas sizi mutsuz eden insanlardan uzaklasmak.
Su an sizi en mutlu eden isiniz anladigim kadariyla ona daha cok odaklanmak.
Evlilige gelince herkesin bir ruh ikizi vardir, zamanla olur zaten.
Dün aile ile ilgili bir şeyler yazmıştım. Doğu toplumu olarak aileye gereğinden fazla yücelik, kutsiyet atfediyoruz. Bu da özellikle biz kadınların bireyselleşmesinin önünde engel. Misal kendinize ait bir hayat kurmak istiyoruz dediğiniz gibi , aile hemen vicdan azabı kartını oynuyor üstünüzde, "emek verdik sana" diye.
Hepimiz bunun farkındayız, fakat sanırım değiştiremiyoruz "ailenin yüceliğinden "vs. dolayı.
Sizin için çözüm bulamam belki, ama biraz daha güçlü durmaya çalışın. Yani anladığım kadarıyla aileniz, akrabalarınız tarafından bayağı sömürülüyorsunuz. Bu sizin kişiliğinizle de alakalı bence. Biraz daha sivrilin, saçma sapan işlerine yarayacak şekilde düzenledikleri "saygı" kavramını size koz olarak kullanmalarına izin vermeyin.
Birey olduğunuzu hatırlayın, onlara hatırlatın. Biriinin kızı, birilerinin yeğeni, birilerinin kuzeni, birilerinin görümcesi olarak değil kendinizi "birey" olarak tanımlayın.
Anladığım kadarıyla çalışıyorsunuz da , para kazandığınız bir emeğiniz var. Bir şekilde kimsenin ne dediğini umursamadan ailenizden uzak bir şehre ginidin, 34 yaşınızdasınız bırakın kimin ne diyeceğini.
Böyle başkalarının baskıısı altında yaşadıkça, kalan ömrünüzü yine sömürülerek geçireceksiniz. "Aile" kavramına o kadar önem atfetmeyin, kurtarın kendinizi.
bu arada çok kötü olaylar yaşamışsınız bence siz çok güçlü birisiniz tüm bu olanlara rağmen kendi ayaklarınız üzerinde durabiliyorsunuz. benim babam hasta söylediğiniz olay benim başıma gelse sağlıklı olsa sizin aileniz gibi davranmazdı beni korur yanımda olurdu. aslında babama çok kızgınım şimdi sizin yazınızı okuyunca haksızlık lı yapıyorum acaba diye de düşündüm.bilmiyorum artık kafam öyle allak bullak olduki .yıllar önce biri beni istetti görücü usulüyle aamın kızkardeşini tanıyordum bir tek.
babam uygun görmedi olur demedi ben de itiraz etmedim aşk yok sevgi yok basit bir isteme diye
kız beni evire çevire dövdü siz kimsiniz bize kız vermeyecek diye
babama söyledim kabahatinle otur onları bize bulaştıran sensin dedi
kardeşime söyledim sen de ona vurdun mu diye sordu ben can havliyle belki bir şeyler yapmışımdır deyince de iyi o zaman sorun yok dedi
sahipsizlik dediğinizden bende o kadar var ki
çok mantıklı bir bakış açısı yazdıklarınız.
bende dehşet bir süperego var çevre çok baskın davranışlarımda
pek çok şeyi çok kolay vicdan yapabiliyorum, hemen kendimi suçlama ya da lanetleme yoluan gidebiliyorum.
özgüven eksikliği gibi bir şey sanırım ama nasıl yeneceğimi de hiç bilmiyorum.
bırakıp gideyim diyorum dönüp yüzlerine bakıyorum içim almıyor yaşlı ikisi de. sonra dönüp kendime bakıyorum hiç bir anını yaşamadığım bir hayatım var. iki ucu bulaşık değnek dedikleri var ya bu o işte.
yok çok şükür sağlıklıyım. öyle kendi halinde bir insanım. hani güzellik alımlılık filan iddia edemem ama bir kusurum yok. ünv bitirdim master doktora tamamladım. işim gücümde çok güzel şükür ama beri yerde insanlar başıma başıma vurdukça bunlar da anlamını öyle kaybediyor ki.
ben senin biraz hassas bir yapın olduğunu düşünüyorum.
yani şurda söylediğin cümleler evet gerçekten kötü şeyler, halanın, amcanın, gelinlerin söyledikleri. ama şuna eminim ki bu laf sokmalar herkesin başına geliyor.
nasıl desem bir işyerinde bile fesatlık bir bayan arkadaşın bana "bu gün ne biçim olmuşsun, ıykk hiç beğenmedim falan" dediğini biliyorum mesela. ama sonuçta ben bunu sallamadım bile. çünkü biliyorum ki beni kıskandığı için böyle söyledi buna adım kadar eminim. çünkü insan gerçekten beğenmese bu kadar alenen ve çirkince söyleyemez.
halan olsun amcan olsun bunlar bence sana takılıyorlar, aslında sen de gül geç bu duruma, sana evde kaldın dediklerinde "ya evet öyle oldu napalım kader" de kahkaha at. o zaman onlarda bir daha zaten söylemicekler bile baktılar sende tın yok. uğraşmıcaklar senle.
bunun dışında hayatındaki bu kadar karamsarlığım biraz da evlenmemekten kaynaklandığını düşünüyorum. aynı şeyi çünkü bende yaşıyorum. yaşım 30 u geçtiği için aynı kaygılar ve karamsarlıkları bende yaşıyorum. hatta biraz önce face de gezerken sınıf arkadaşlarımın çoğunun yeni ikinci çocuklarının olduğunu , tatil köylerinde eşleriyle tatil yaptıklarını gördüm. gerçekten insan üzülüyor. ancak biraz da kendi tercihimiz ve de kader.
umarım en kısa zamanda bu sıkıntılardan bir an önce kurtulursun ve kurtuluruz canım :)
24 yaşında olsan belki bir derece idare etmeni söylerdim ama 34 yaşındasın.
Çoluk çocuğa karışsaydın kendi hayatın ve düzenin olacaktı.Karışan görüşenin olmayacaktı,ailen nereye kiminle gittiğini bilmeyecekti.
Ailene yine görevlerini yapacaktın.Ziyaret edecektin,hatırlarını,ihtiyaçlarını soracaktın.
Evden evli veya bekar olarak ayrılmanda değişen birşey yok.Evlat her zaman evlattır.
Sen tek kurtuluşu evlilik olarak gördüğün için o konu da kördüğüm haline gelmiş diye düşünüyorum.
Bu durumdayken değmeyecek kişilere gereksiz şans tanıyor bile olabilirsin.
Halbuki normal,huzurlu bir hayatın olsa,güzel bir ilişki kendiliğinden gelişir bence.
Demekki sizi kiskaniyorlar. Siz de icinizin yaglari eriye eriye kiskandirin onlari. Bakim yapin cok guzellesin patlasinlar catlasinlar..
arkadaşa şiddetle katılıyorum. ben mesela ailemle yaşıyorum kardeşlerim var.bende evden ayrılmayı düşündüm fakat borçlarım var öncelikli onları ödemeliyim evden ayrılırsam bu benim zararıma olur bu yüzden vazgeçtim. onlarla konuşmamaya karar verdim. sildim hepsini mecbur kalmadıkça konuşmayacağım. çünkü anladımki ben sevgimden insanları hoş gördükçe onlar için değersizleşiyorum. bundan sonra böyle beğenmeyen almasınbir yere gitmen uzaklaşman gerekmez sadece insanlara hak ettiği gibi davranamıyorsun onlar sana nasıl davranıyorsa öyle davranacak ve umursamayacaksın lafını vermekten kendini çekmeyeceksin onlar sana bir söylüyorsa sen onlara 2 söyle bak bakalım bir daha seninle dalga geçebiliyorlarmı sustuğun için oluyor bütün bunlar ve unutma ki sen kimsenin kölesi değilsin kimseye yardım etmek zorunda ve kimseye kendini beğendirmek zorunda değilsin bu senin hayatın ve artık ipleri eline almalısın
bir yere gitmen uzaklaşman gerekmez sadece insanlara hak ettiği gibi davranamıyorsun onlar sana nasıl davranıyorsa öyle davranacak ve umursamayacaksın lafını vermekten kendini çekmeyeceksin onlar sana bir söylüyorsa sen onlara 2 söyle bak bakalım bir daha seninle dalga geçebiliyorlarmı sustuğun için oluyor bütün bunlar ve unutma ki sen kimsenin kölesi değilsin kimseye yardım etmek zorunda ve kimseye kendini beğendirmek zorunda değilsin bu senin hayatın ve artık ipleri eline almalısın
arkadaşa şiddetle katılıyorum. ben mesela ailemle yaşıyorum kardeşlerim var.bende evden ayrılmayı düşündüm fakat borçlarım var öncelikli onları ödemeliyim evden ayrılırsam bu benim zararıma olur bu yüzden vazgeçtim. onlarla konuşmamaya karar verdim. sildim hepsini mecbur kalmadıkça konuşmayacağım. çünkü anladımki ben sevgimden insanları hoş gördükçe onlar için değersizleşiyorum. bundan sonra böyle beğenmeyen almasın
bencede şahsen ben öyle yapıyorumDemekki sizi kiskaniyorlar. Siz de icinizin yaglari eriye eriye kiskandirin onlari. Bakim yapin cok guzellesin patlasinlar catlasinlar..
şu yoruma cidden gülümsedim sağolun.
kıksançlığa sebep bulamıyorum o yüzden kıskançlık noktasında şüphelerim var.
bakım, giyim vs hep gönül hoşluğuyla oluyor yüzümü zor yıkıyorum sabahları bu psikolojiyle
susuyorum evet hem de haddinden fazla ama biraz diklenecek olsam olaylar olaylar
böyle evlat olmaz olsun ya da aaaa deli mi ne ben bir şey mi dedim şekerim ne kadar huysuzsun veya ohooooo sen işe gireliberi bir garip oldun para seni bozdu yakıştırmaları vs.
bitmiyor hiç bitmiyor
o kopasıca çeneler hiç kapanmıyor
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?