Kalbimde geçmeyen acı

Sobalı bir ev olduğu için dayak sonrası soğuk odaya kaçardım.
Kahverengi bir kıyafet dolabimiz vardı. Içine girerdim ve acıyan yerlerimi öperdim. Orada uyuyakalırdım.

Yazdıklarınıza çok üzüldüm özellikle şu kısım çok içimi acıttı. :KK43: Kusmuk yedirmek nedir Allah aşkına. Gerçekten buna rağmen kendinizden vazgeçmemeniz ve başarınız takdir edilesi. İnşallah hayatınızın kalan kısmı mutlulukla dolur olur ve siz çocuğunuza bilinçli bir anne olursunuz. :KK200:
 
Asker bir baba ve ev hanımı bi annenin büyük çocuğu olarak dünyaya geldim. Hem mutlu hem de mutsuz garip bir çocukluk geçirdim. Bağlanma çeşitlerini bilirsiniz. Ben kaçıngan bağlanmıştım. Beni komşuya sabahtan bırakırlardı gece 12 olurdu benim bi evim var demezdim. Ailemi özlemezdim. Garip olduğunu sonradan farkettim. Anasınıfında ben hariç herkes annesinden ayrıldığı için ağlıyordu. Ben de hadi git diyordum oyuncaklar ilgimi çekiyordu sadece. Akşam herkes annesi gelince koşup sarılmıştı. Ben de eve gideceğim diye üzülmüştüm. Peki sebebi neydi? Evdeki dayak 😊

Eğer bir hata yaparsanız cezası dayak olurdu. Hatanın büyük veya küçük olması çok da önemli değildi. Bazen bir bardak kırılırdı, bazen biraz su dökülürdü, bazen bir misafir çocuğuyla elinizdekini paylaşmak istemezdiniz. Herkes benden daha değerliydi. Bir yere gideceksiniz kuzenim gelmek istedi, ben gelsin istemedim ooo nasıl istemezsin hemen bir kınama ve dayak. Tabi o bir erkekti. Dedemin 9 çocuğundan tek oğlunun tek oğluydu. Anneme neydi derseniz o da babasını mutlu etme derdindeydi. Ben kız olduğum için sevilmiyorum sanıyordum. Ama konunun benle uzaktan yakından ilgisi yoktu. Eve gelen kim olursa olsun yoldan geçen dilenci de olsa, biz nereye gidersek gidelim dünyadaki herkes benden daha degerliydi. Onlara en küçük hürmetsizligin cezasi gözleri önünde okkalı bir tokattı. Ve misafir onure edilirdi.

Babam tüm olanlara seyirci kaldığı gibi nadiren de olsa kendi de bir tokat patlatirdi. Aaa tabi bazen dayak yemezdim. Bir odaya kitlenir veya kış günü gece kapının önüne koyulurdum. Ince kıyafetlere titreyerek kapının açılmasını beklerdim. Tabi kendilerini kötülemek gibi olmasın, bazen yaratıcı cezalar da alabiliyordum. Mesela kustugun için ceza olarak o kusmuğu dayakla yemek gibi...

Midenizi bulandırdığım icin özür dilerim. Ne olduğunu bilmiyordum ama istismar ediliyordum aslında. Cinsel olmadığı için istismar sayılmaz demeyin. Kalbimdeki yara 23 senedir durmadan kanıyor. Şiddet olmadığı zamanlar çok seviliyordum. Sevdigim atıştırmaliklar koliyle alınırdı. Sevdigim elbiseler ayakkabılar.. parklara giderdik, babam omzuna bile bindirirdi. Güzel kızım annemin adı diye severdi. Salt bir sevgisizlik olmadığı için ben sucluyumdur diye düşünürdüm. Ama buna rağmen yediğim dayaklarda bazen suçumun ne olduğunu hiç anlayamadım. Sobalı bir ev olduğu için dayak sonrası soğuk odaya kaçardım. Kahverengi bir kıyafet dolabimiz vardı. Içine girerdim ve acıyan yerlerimi öperdim. Orada uyuyakalırdım.

Nihayet okula başladım ama benim icin hata işlemenin cezası dayakti. Sınıf başkanı da olmuştum. Böylece ilk bir haftada sınıfın yarısını dövmüş bulundum. Her gün ayrı bir şikayet geliyordu. Tabi cezası yine dayak. Tabiki sınıf başkanlığından hızla alındım. Okulda da öğretmenimden dayak yiyordum. Ama yine hata yaptım diye düşünüp aileme söyleyemiyordum. Çünkü içinden çıkılmaz bir dayak döngüsüne gireceğimi düşünüyordum. Zaten girmiştim ama halka büyüyecekti. Doğal olarak pek arkadaş edinemedim. Ancak derslerim çok iyiydi. Hele bir kötü olsundu. Cezasını siz biliyorsunuz. Böylelikle sınıftaki en çalışkan kişi olmayı öğrendim ve bunun sayesinde arkadaşlıklar edinmeyi başardım. Derslerde başarılı olmak kalbime çok iyi geliyordu. Özellikle ortaokulda öğretmenlerim tarafından çok sevildim. Lisede de yine çok sevilen çok saygılı bir öğrenci oldum. Doğruyu yanlışı kendim kendime öğrettim.

Anneme de ortaokul zamanları karşılık vermeye başladım. Artık vuramıyordu çünkü ben de ona vuruyordum. Ergen olduğumu kabullendiler ve dayaklar çok seyrekleşti. Ortaokulda da başarılı bir öğrencilik geçirdim ve kendi isteğim ile yatılı bir fen lisesine gittim. Gerisini kendimi biraz toparlayınca anlatayım. Çok uzun oldu biliyorum. Kırmızı oda dizisini izleyince ben de kendi hikayemi anlatmak istedim.

Şuan çok iyi bir hayatım var. Anlatmak biraz olsun kalbe iyi geliyor. Ancak kalbimdeki ağrı sızı hiç geçmedi. Nadiren gün yüzüne çıkıyor. Ve bütün gece gözyaşları ile ilerliyor. Bu gece yine öyle bir gece oldu.
Gerçekten çok ama çok üzüldüm, bir insan gözünden sakındığı, canını kanını nasıl bu hallere düşürür inanamıyorum.. Tamam genel olarak hepimiz dayak yemişizdir belki ama gelip geçici ufak tefek dayaklar(istisnalar hariç).iyi ki karşınıza yaralarınızı saracak birisi çıkmış çok üzüldüğüm gibi çokta sevindim adınıza Rabbim yüzünüze gülmüş inşallah bundan sonra hep huzurlu mutlu bir hayat geçirirsiniz 🤗
 
Offff...

Geçenlerde ablam ile dertleştik.
Onun yaşadıklarının hiçbirini ben yaşamadım ve ona da tanık olmadım.
Ailemden tiksindim duydukça.
Bana bir fiske vurmamış, belki de vuramamış ailem, ablama neler çektirmiş...

Bazen aynı evin içinde bile bihaber ömür geçiriyorsunuz, çok üzüldüm yaşadıklarınıza.
Kendinizi bu denli sarabilmenize de hayran kaldım.
Ne güçlü bir kadınsınız siz, ayağınıza taş değmesin...
 
Öyle demeyin ya hu :KK43: ben bir travmam oldugunu hatirlamiyorum mesela. Dayak asla yemedim, nokta kadar bile dokunulmazdi bana,ki benden 10 ve 15 yas buyuk iki abim vardı.
Hakaret, bagirma, odada birakilma veya akliniza gelebilecek diger herhangi seylerin hic birini yaşamadım.
Ben de cocugumu elimden gelenin en iyisiyle büyütmeye çalışıyorum.
Birseyler degisecekse, bizler değiştireceğiz
Öncelikle adınıza çok sevindim ve dediginiz cümle benim hayalimi anlatıyor.

"Birseyler degisecekse, bizler değiştireceğiz"
 
Yazdıklarınıza çok üzüldüm özellikle şu kısım çok içimi acıttı. :KK43: Kusmuk yedirmek nedir Allah aşkına. Gerçekten buna rağmen kendinizden vazgeçmemeniz ve başarınız takdir edilesi. İnşallah hayatınızın kalan kısmı mutlulukla dolur olur ve siz çocuğunuza bilinçli bir anne olursunuz. :KK200:
Çok teşekkür ederim güzel düşünceleriniz için. O dolapta göremediğim şevkati kendime vermeye çalışıyordum sanırım. O karanlığa girince sanki kimse beni bulamazdı. Evde değildim artık. Benim için çok anlamlı bir yerdi. 1 sene önce çok üzüldüğüm ve ne yapacagimi bilemedigim bir durum olmuştu. Panik atak geçirdiğimi farkettim ama kendime gelemiyordum. Suanki kıyafet dolabima girmek aklıma geldi ve bir süre sonra sakinleşebildim 😊🤭 hala kendimi çok güvende hissediyorum. Ne garip.

Kusmuk olayı ise o zaman beni çok yaralamıştı. Ama şuan aslında o kadar da çok etkilemediğini farkediyorum. Başka çocukları bana tercih edişlerinin bıraktığı travmaların yanında hiç kalırmış. Uzun bir süre kimse beni sevmez sandim. Lisede bana aşk ilan eden bir çocuğa tokat atmıştım. Benimle dalga geçtiğini sanıyordum. Eşime de güvenme konusunda çok zorlandım. Sürekli bana bir gün vurur musun diye soruyordum. Ya da her an beni sevmekten vazgeçecek gibi geliyordu.
 
Yalnız değilmişim, kaçıngan bağlanmaymış demek adı. Benzer şeyleri ben de yaşadım. Şimdi onlarla aramda sadece geleneklerin biçtiği bağ var. Evlatlık vazifemi yapıyorum. Samimiyet yok, sevgi hiç yok. Bir gün annem öldüğünde çok ağlayacağım ama annemi kaybettiğim için değil asla gerçek bir annem olamadığı için.
Şimdi çocuklarıma yanlış bir hareketim olacak diye aklım çıkıyor. Gidip gidip sarılıyorum, iltifat ediyorum, azarlayacaksam bile sonuna esprili bir cümle ekliyorum sevilmediklerini sanmasınlar diye, terlik bile atmıyorum, çok büyük bir hataları olursa ellerine elimle vuruyorum. Benim hissettiğim gibi hissetmesinler diye elimden geleni yapıyorum. Çünkü biliyorum ki koşulsuz sevilmenin ne olduğun bu evde öğrenmezlerse kimse öğretmez onlara.
Yaşadıklarımızı yaşatmamak görevimiz bizim, arada böyle kanayacak yaramız evet ama biz yaramızı evlatlarımıza gerçek aileler olarak tedavi edeceğiz.
Yanındayım, biliyorum ki benim gibi olan herkes de birbirinin yanında.
 
hikayenizin devami nasil cok merak ettim:KK200:
Aslında çok anlatmak isterim ama ikinci kısmi da bir bu kadar acı içeriyor. Ve ailem olmayan insanlardan gördüğüm şiddet ile dolu. Aslında çok anlatmak isterim. Biraz kendimi toparlayabilirsem onlari da anlatayım. Yapan utanmadıysa anlatan da utanmamalı 🤭
 
Gerçekten çok ama çok üzüldüm, bir insan gözünden sakındığı, canını kanını nasıl bu hallere düşürür inanamıyorum.. Tamam genel olarak hepimiz dayak yemişizdir belki ama gelip geçici ufak tefek dayaklar(istisnalar hariç).iyi ki karşınıza yaralarınızı saracak birisi çıkmış çok üzüldüğüm gibi çokta sevindim adınıza Rabbim yüzünüze gülmüş inşallah bundan sonra hep huzurlu mutlu bir hayat geçirirsiniz 🤗
Kendisinin de kabul ettiği gibi sağlıklı bir insanin yapabileceği şeyler değildi. Tıp fakültesine başlayana kadar onu anlayamadım ve öfke doluydum. Ancak diğer hasta insanlari görmek benim annemi kabullenmemi kolaylaştırdı. Bir de sabah muayene ettiğim konuştuğumuz bir hastam gece ölmüştü. Ölümü böyle yakından hissetmek bana geçmişi degersizlestirdi. Geriye sadece ağlamalarım ve o zamandan bogazima yerlesen yumru kaldı. Ah bir de astım 😂
 
Offff...

Geçenlerde ablam ile dertleştik.
Onun yaşadıklarının hiçbirini ben yaşamadım ve ona da tanık olmadım.
Ailemden tiksindim duydukça.
Bana bir fiske vurmamış, belki de vuramamış ailem, ablama neler çektirmiş...

Bazen aynı evin içinde bile bihaber ömür geçiriyorsunuz, çok üzüldüm yaşadıklarınıza.
Kendinizi bu denli sarabilmenize de hayran kaldım.
Ne güçlü bir kadınsınız siz, ayağınıza taş değmesin...
Ben de ablanıza çok üzüldüm. Ilk çocukta aileler bazen çok fazla hata yapabiliyor. Geçmişi değiştirme şansımız yok. Ama mutlu olmak bizim elimizde. Eskiden kendimi değersiz hissederdim ancak zamanla kendime ben o değeri vermeyi öğrendim. Ve cok değerli önemli hissediyorum. Tek başarım ders çalışmak diye düşünüyor ve öyle çalışıyordum. Beni hayatta iyi olarak değerlendirmelerine sebep olan tek şeydi. Şimdi daha donanımlı ve daha faydalı olabilmek adına çalışıyorum. Artık ders çalışmak canımı sıkmıyor. Sadece yoruyor, ama tatlı bir yorgunluk 🤭
 
Yalnız değilmişim, kaçıngan bağlanmaymış demek adı. Benzer şeyleri ben de yaşadım. Şimdi onlarla aramda sadece geleneklerin biçtiği bağ var. Evlatlık vazifemi yapıyorum. Samimiyet yok, sevgi hiç yok. Bir gün annem öldüğünde çok ağlayacağım ama annemi kaybettiğim için değil asla gerçek bir annem olamadığı için.
Şimdi çocuklarıma yanlış bir hareketim olacak diye aklım çıkıyor. Gidip gidip sarılıyorum, iltifat ediyorum, azarlayacaksam bile sonuna esprili bir cümle ekliyorum sevilmediklerini sanmasınlar diye, terlik bile atmıyorum, çok büyük bir hataları olursa ellerine elimle vuruyorum. Benim hissettiğim gibi hissetmesinler diye elimden geleni yapıyorum. Çünkü biliyorum ki koşulsuz sevilmenin ne olduğun bu evde öğrenmezlerse kimse öğretmez onlara.
Yaşadıklarımızı yaşatmamak görevimiz bizim, arada böyle kanayacak yaramız evet ama biz yaramızı evlatlarımıza gerçek aileler olarak tedavi edeceğiz.
Yanındayım, biliyorum ki benim gibi olan herkes de birbirinin yanında.
Yaa cok teşekkür ederim, pamuk gibi oldum şimdi. 💗 ben de senin yanındayım. Ve yanlışı gören bizler en doğruyu yapacağız. Kendi mutlu ailelerimizin mimari olacağımız güzel zamanlara geldik. Artık kimse bizi iznimiz olmadan üzemez, ve biz cok güçlü kadınlar olarak hala yardıma ihtiyacı olan tüm kadınların yanında olacağız
 
Yüzleştiniz mi peki annenizle ? Bence bu çok önemli içinizi kusun ki orda birşey kalmasın sonrasında muhakkak destek alın
 
sizin yaşantınıza tek olumlu yansıması dersletinize katkısı olmuş ama cidden bu ne yaa. Çok kötü :KK43: peki meslek sahibi misiniz? Okudunuz mu?
 
sizin kadar ağır imtihanlar olmasa da benim ve bazı arkadaşlarımın ve buradaki bazı üyelerin de benzer geçmiş yaşantıları var. Kendimce nasıl üstesinden geldiğimi anlatmam gerekirse - belki yardımcı olur diye - hayat hiç bir zaman kolay olmadı benim için hep birileriyle bir şeylerle mücadele etmek zorunda kaldım. Bunlarla boğuşurken kendime geçmişi düşünme fırsatı vermemeye çalıştım yaralarımı kaşımadım. Ailevi problemim kalmadı çok şükür eskisi gibi değil ebeveynlerim ama yine de hayatımda eksiklikler var. Siz tamamlanmışsınız bence. Çok iyi bir eşe sahipsiniz güzel bir mesleğiniz var. Anneniz size yaptıklarından pişman olmuş. Geçmişi düzeltmek elimizde değil ama sürekli o anları düşünerek geleceğimizi de etkilemelerine izin vermeyelim lütfen mutlu olun artık ❤ Gerçekten mutluluğu hak eden birileri varsa onlar arasında çocuk olamayanlar mutlaka olmalı. Bir de ne zaman rahata kavuşup eskileri düşünerek üzülecek olsam sanki başıma daha kötü şeyler gelecekmiş gibi korkarım ki öyle olduğu zamanlar da oldu. Düşünsenize Allah korusun şu an daha büyük sorunlarınızın olduğunu kötü bir evlilik yaptığınızı o sorunlarla boğuştuğunuzu... bunları düşünmeye bile fırsatınız olmayacaktı belki. Güzel bir hayatınız var daha da güzelleştirmek elinizde 😊 tek başına üstesinden geleceğinizi düşünmüyorsanız mutlaka profesyonel destek alın. Çocuk halinizle onların üstesinden gelebildiyseniz bugün yaralarınızı da saracak gücü bulacaksınız kendinizde 💪
 
Yüzleştiniz mi peki annenizle ? Bence bu çok önemli içinizi kusun ki orda birşey kalmasın sonrasında muhakkak destek alın
Evet yüzleştim. Kendini hasta olduğunu ve tedavi alması gerektiğini üzgün olduğunu söyledi ağladı. Ben de affetmek istedim. Affedemedim ama yine de rahatladım. Suçluyum demesi bile kalbimden bir yuku kaldırdı. Evet biliyordum benim suçum yokmuş dedim 💗
 
Çok teşekkür ederim güzel düşünceleriniz için. O dolapta göremediğim şevkati kendime vermeye çalışıyordum sanırım. O karanlığa girince sanki kimse beni bulamazdı. Evde değildim artık. Benim için çok anlamlı bir yerdi. 1 sene önce çok üzüldüğüm ve ne yapacagimi bilemedigim bir durum olmuştu. Panik atak geçirdiğimi farkettim ama kendime gelemiyordum. Suanki kıyafet dolabima girmek aklıma geldi ve bir süre sonra sakinleşebildim 😊🤭 hala kendimi çok güvende hissediyorum. Ne garip.

Kusmuk olayı ise o zaman beni çok yaralamıştı. Ama şuan aslında o kadar da çok etkilemediğini farkediyorum. Başka çocukları bana tercih edişlerinin bıraktığı travmaların yanında hiç kalırmış. Uzun bir süre kimse beni sevmez sandim. Lisede bana aşk ilan eden bir çocuğa tokat atmıştım. Benimle dalga geçtiğini sanıyordum. Eşime de güvenme konusunda çok zorlandım. Sürekli bana bir gün vurur musun diye soruyordum. Ya da her an beni sevmekten vazgeçecek gibi geliyordu.
12 yıldır evliyim, eşim melek gibi bir insan ona rağmen hala acaba bana vurmaya kalkar mı endişesi taşıyorum ve vurduğu anda basar giderim. Ölse de dönmem. Yeteri kadar şiddet girdi hayatıma
 
sizin kadar ağır imtihanlar olmasa da benim ve bazı arkadaşlarımın ve buradaki bazı üyelerin de benzer geçmiş yaşantıları var. Kendimce nasıl üstesinden geldiğimi anlatmam gerekirse - belki yardımcı olur diye - hayat hiç bir zaman kolay olmadı benim için hep birileriyle bir şeylerle mücadele etmek zorunda kaldım. Bunlarla boğuşurken kendime geçmişi düşünme fırsatı vermemeye çalıştım yaralarımı kaşımadım. Ailevi problemim kalmadı çok şükür eskisi gibi değil ebeveynlerim ama yine de hayatımda eksiklikler var. Siz tamamlanmışsınız bence. Çok iyi bir eşe sahipsiniz güzel bir mesleğiniz var. Anneniz size yaptıklarından pişman olmuş. Geçmişi düzeltmek elimizde değil ama sürekli o anları düşünerek geleceğimizi de etkilemelerine izin vermeyelim lütfen mutlu olun artık ❤ Gerçekten mutluluğu hak eden birileri varsa onlar arasında çocuk olamayanlar mutlaka olmalı. Bir de ne zaman rahata kavuşup eskileri düşünerek üzülecek olsam sanki başıma daha kötü şeyler gelecekmiş gibi korkarım ki öyle olduğu zamanlar da oldu. Düşünsenize Allah korusun şu an daha büyük sorunlarınızın olduğunu kötü bir evlilik yaptığınızı o sorunlarla boğuştuğunuzu... bunları düşünmeye bile fırsatınız olmayacaktı belki. Güzel bir hayatınız var daha da güzelleştirmek elinizde 😊 tek başına üstesinden geleceğinizi düşünmüyorsanız mutlaka profesyonel destek alın. Çocuk halinizle onların üstesinden gelebildiyseniz bugün yaralarınızı da saracak gücü bulacaksınız kendinizde 💪
Çok teşekkür ederim beni çok iyi anlamış ve çok iyi analiz etmişsiniz. Ne diyebilirim ki, iyi ki varsınız 💗
 
X