- 6 Eylül 2018
- 50
- 17
- 35
Herkese merhaba.
Öncelikle sorum şu ; TCA yı kesik izinde sonuna kadar kullanan var mı ? ? Sonuç aldınız mı ? Nesir durumunu ? Lütfen biraz bilgi verir misiniz ?
Sonrasında benim de bazı anlatmak istediklerim var. Şunu belirtmeliyim ki hepinizi çok iyi anlıyorum. Erkek için ayrı zor kadın için ayrı zor şu jilet izleri ile uğraşmak. Hepimiz ya özendik yaptık, ya geçer sandık yaptık , ya dikkat çekmek için yaptık ya da arkadaş ortamında kabul görmek için yaptık. Temelinde daima mutsuz aile hayatı ya da aşk acısı tarzı ergenlik bunalımlarının yattığını hepimiz biliyoruz . Ortak noktamız kendisini kesen herkesin bir kaç sene sonunda geldiği noktanın büyük bir pişmanlık olması.
Ben kendimden bahsedeyim. Adının faça olduğunu bilmeden kestim. 16 yaşımda idim. Dikkat çekmek için de yapmadım. Aileme duyduğum öfkeden dolayı , her kesik gibi bu da geçer sanıp kolumu 5-6 yerinden derin derin kestim. Çok kan aktı. İki gün sonra fark eden büyüklerim beni bir polikliniğe götürdü. Dikişler atıldı. Dikiş izlerinin geç atılmasından dolayı izler geniş yer kaplayarak ve beyaz çıkıntılar halinde koluma sabitlendi. Yıllar geçtikçe yaşım büyüdükçe koluna ne oldu soruları arttıkça bende bir saklama isteği başladı. Açıklama yapmaktansa uzun kollu giymeye başladım. Çalışma hayatıma bu şekilde devam ettim. Zira bir önyargı var ve kolu jiletle kesilmiş birini ne olursa olsun hiç bir insan kaynakları işe almıyor. Yıllar geçtikçe Aile ve arkadaş çevrem eskilerden ise rahat davrandım. Yeni edindiğim çevre ise yine göstermedim. Yazları izleri kapatacak gibi yarım kol. Bu şekilde çalışmaya başladım. Bu şekilde yaşamaya başladım. Biraz para biriktirip plastik cerrahide estetik ameliyat yaptırdım. Ama sizlerin bahsettiği gibi deri ekleme operasyonu değil bu. Skarları alıp tekrar dikmek. İzler daha küçük daha az sıradan bir ameliyat izine döndü. Ama tabiki bir insanın kolunda 5 er 6 şar santimlik 5-6 tane ameliyat izi olamaz. Pek mutlu bir sonuç aldığım söylenemez. Ama bir çoğunu fark etmek artık biraz daha zor. Domuz yağı çay ağacı yağı ne gerekiyorsa kullandım. Deri soyuyor diye nasır ilacı bile kullandım. Lazer yapanlarla görüştüm. Araştırmalarım sonucu kaç seans yaparlarsa yapsınlar para kazanan onlar. Sonuç alamayan bizleriz. Kızarıp kalıyor izler. Sonra eski haline dönüyor. 1-2 sene kırmızı kesiklerle gezmek cabası. Tıp bu kadar ilerlemişken. Herşeyin hapı merhemi kremi yağı var iken. İnsanlar kolayca cinsiyet bile değiştirirken bu tür ameliyat izleri kesik izleri çözümsüz ya yıllardır nedenini bulamadım bu sorunun. Deri ekleme ameliyatı biraz pahalı ayrıca orada yine iz. Kimse kusura bakmasın da kolumda bir kaç kesik izi görünmesin diye nerdeyse bir araba parası verip bacaktan deri aldırıp oraya yapa yaptırma işi bana saçma geliyor. acı çekmek ve bu defa da soranlara gayet sağlıklı iken oradaki yamayı açıklamaya çalışmak itici geliyor bana. Bir kaç önemziz kişi faça sanmayacak ameliyat sanacak diye yakamam artık canımı daha fazla. Para da veremem o kadar. O insanlar benim için o kadar para harcıyor mu ? Haklarında iyi düşüneyim diye... Bende ütü ile yakmayı düşündüm zamanında. Sonra tekrar kesmeyi düşündüm. Şuan çok pişmanım ama bi ara keşke kolum kökten kesik olsa bile dedim. Şuan düşünüyorum da . Ne kadar adi bir düşünce imiş. Uzun uzun bunalımlara girip. 15 sene her lanet gün ve gece buna kafa yorup. Her seferinde de hayal kırıklığına uğrayıp. Her yolu her ilacı deneyip en son düzelmesinin imkansız olduğunu anlayıp kendimi üzmeyi bıraktım. Spora başladım. Giyim tarzımı değiştirdim. Kendimi bu faça sendromundan kurtarmak istedim. Ben kendime çocuk yaşta zarar verdim diye ve bunu başkaları kabullenemiyor diye buna mahkum olamazdım ya. Bir kere geldiğim hayatı kendime zindan etmeden yaşamak istiyorum Sonsuza kadar kesiklerimi kabullenip yaşamaya karar verdim. Yaz ayları gelince lanet okumak yerine hayatın tadını çıkartmaya yüzmeye güneşlenmeye. Ağustos sıcağında uzun kol giymek yerine daha alternatif kıyafetler bulmaya. Yakınlarımın yanında yada tanımadıklarımın yanında istediğim gibi göstermeye karar verdim. Herşey eskiye göre daha güzel şimdi. Ama yine de bir yanım eksik. Sürünce İzleri geçirecek bir ilaca. İnanmadığım halde sihirli bir değneye. Bütün malımı mülkümü verirdim. İnsanız işte bişeyin değerini kaybedince anlıyoruz. Hepimize ne kadar şanslı geliyor şimdi kolu kesik olmayan insanlar öyle değil mi?
Şu ara öylesine tekrar bi bakayım tıpta gelişme varmı diye baktım. bi ürün çıktı mı araştırmalarım yaptım. Tca dan çok bahsedilmiş. Biraz daha sağlam araştırma yapıyorum. Niyetim kullanma yönünde.
Başta kendim olmak üzere. Hiç birimiz bizim vücudumuzdaki bazı izleri görünce karşı tarafın bakış ya da imalarından dolayı rahatsız olmamalıyız. İş hayatı gibi profesyonel hayat hariç kendimizi gizlemeyelim. Utanç duymayalım. Eş dost akraba. Bizi böyle sevsin. Böyle kabullensin. Kolunda bacağında kesik olan biri olarak kabullenip rahatsız olmasın. Kimsenin dış görünüşü kimseyi rahatsız edemez. Lütfen kendinizi üzmeyin. Kendinizden utanmayın. Emin olun sizi siz yapan şeylerden biridir belki bu izler.
Kendinize iyi bakın.
Öncelikle sorum şu ; TCA yı kesik izinde sonuna kadar kullanan var mı ? ? Sonuç aldınız mı ? Nesir durumunu ? Lütfen biraz bilgi verir misiniz ?
Sonrasında benim de bazı anlatmak istediklerim var. Şunu belirtmeliyim ki hepinizi çok iyi anlıyorum. Erkek için ayrı zor kadın için ayrı zor şu jilet izleri ile uğraşmak. Hepimiz ya özendik yaptık, ya geçer sandık yaptık , ya dikkat çekmek için yaptık ya da arkadaş ortamında kabul görmek için yaptık. Temelinde daima mutsuz aile hayatı ya da aşk acısı tarzı ergenlik bunalımlarının yattığını hepimiz biliyoruz . Ortak noktamız kendisini kesen herkesin bir kaç sene sonunda geldiği noktanın büyük bir pişmanlık olması.
Ben kendimden bahsedeyim. Adının faça olduğunu bilmeden kestim. 16 yaşımda idim. Dikkat çekmek için de yapmadım. Aileme duyduğum öfkeden dolayı , her kesik gibi bu da geçer sanıp kolumu 5-6 yerinden derin derin kestim. Çok kan aktı. İki gün sonra fark eden büyüklerim beni bir polikliniğe götürdü. Dikişler atıldı. Dikiş izlerinin geç atılmasından dolayı izler geniş yer kaplayarak ve beyaz çıkıntılar halinde koluma sabitlendi. Yıllar geçtikçe yaşım büyüdükçe koluna ne oldu soruları arttıkça bende bir saklama isteği başladı. Açıklama yapmaktansa uzun kollu giymeye başladım. Çalışma hayatıma bu şekilde devam ettim. Zira bir önyargı var ve kolu jiletle kesilmiş birini ne olursa olsun hiç bir insan kaynakları işe almıyor. Yıllar geçtikçe Aile ve arkadaş çevrem eskilerden ise rahat davrandım. Yeni edindiğim çevre ise yine göstermedim. Yazları izleri kapatacak gibi yarım kol. Bu şekilde çalışmaya başladım. Bu şekilde yaşamaya başladım. Biraz para biriktirip plastik cerrahide estetik ameliyat yaptırdım. Ama sizlerin bahsettiği gibi deri ekleme operasyonu değil bu. Skarları alıp tekrar dikmek. İzler daha küçük daha az sıradan bir ameliyat izine döndü. Ama tabiki bir insanın kolunda 5 er 6 şar santimlik 5-6 tane ameliyat izi olamaz. Pek mutlu bir sonuç aldığım söylenemez. Ama bir çoğunu fark etmek artık biraz daha zor. Domuz yağı çay ağacı yağı ne gerekiyorsa kullandım. Deri soyuyor diye nasır ilacı bile kullandım. Lazer yapanlarla görüştüm. Araştırmalarım sonucu kaç seans yaparlarsa yapsınlar para kazanan onlar. Sonuç alamayan bizleriz. Kızarıp kalıyor izler. Sonra eski haline dönüyor. 1-2 sene kırmızı kesiklerle gezmek cabası. Tıp bu kadar ilerlemişken. Herşeyin hapı merhemi kremi yağı var iken. İnsanlar kolayca cinsiyet bile değiştirirken bu tür ameliyat izleri kesik izleri çözümsüz ya yıllardır nedenini bulamadım bu sorunun. Deri ekleme ameliyatı biraz pahalı ayrıca orada yine iz. Kimse kusura bakmasın da kolumda bir kaç kesik izi görünmesin diye nerdeyse bir araba parası verip bacaktan deri aldırıp oraya yapa yaptırma işi bana saçma geliyor. acı çekmek ve bu defa da soranlara gayet sağlıklı iken oradaki yamayı açıklamaya çalışmak itici geliyor bana. Bir kaç önemziz kişi faça sanmayacak ameliyat sanacak diye yakamam artık canımı daha fazla. Para da veremem o kadar. O insanlar benim için o kadar para harcıyor mu ? Haklarında iyi düşüneyim diye... Bende ütü ile yakmayı düşündüm zamanında. Sonra tekrar kesmeyi düşündüm. Şuan çok pişmanım ama bi ara keşke kolum kökten kesik olsa bile dedim. Şuan düşünüyorum da . Ne kadar adi bir düşünce imiş. Uzun uzun bunalımlara girip. 15 sene her lanet gün ve gece buna kafa yorup. Her seferinde de hayal kırıklığına uğrayıp. Her yolu her ilacı deneyip en son düzelmesinin imkansız olduğunu anlayıp kendimi üzmeyi bıraktım. Spora başladım. Giyim tarzımı değiştirdim. Kendimi bu faça sendromundan kurtarmak istedim. Ben kendime çocuk yaşta zarar verdim diye ve bunu başkaları kabullenemiyor diye buna mahkum olamazdım ya. Bir kere geldiğim hayatı kendime zindan etmeden yaşamak istiyorum Sonsuza kadar kesiklerimi kabullenip yaşamaya karar verdim. Yaz ayları gelince lanet okumak yerine hayatın tadını çıkartmaya yüzmeye güneşlenmeye. Ağustos sıcağında uzun kol giymek yerine daha alternatif kıyafetler bulmaya. Yakınlarımın yanında yada tanımadıklarımın yanında istediğim gibi göstermeye karar verdim. Herşey eskiye göre daha güzel şimdi. Ama yine de bir yanım eksik. Sürünce İzleri geçirecek bir ilaca. İnanmadığım halde sihirli bir değneye. Bütün malımı mülkümü verirdim. İnsanız işte bişeyin değerini kaybedince anlıyoruz. Hepimize ne kadar şanslı geliyor şimdi kolu kesik olmayan insanlar öyle değil mi?
Şu ara öylesine tekrar bi bakayım tıpta gelişme varmı diye baktım. bi ürün çıktı mı araştırmalarım yaptım. Tca dan çok bahsedilmiş. Biraz daha sağlam araştırma yapıyorum. Niyetim kullanma yönünde.
Başta kendim olmak üzere. Hiç birimiz bizim vücudumuzdaki bazı izleri görünce karşı tarafın bakış ya da imalarından dolayı rahatsız olmamalıyız. İş hayatı gibi profesyonel hayat hariç kendimizi gizlemeyelim. Utanç duymayalım. Eş dost akraba. Bizi böyle sevsin. Böyle kabullensin. Kolunda bacağında kesik olan biri olarak kabullenip rahatsız olmasın. Kimsenin dış görünüşü kimseyi rahatsız edemez. Lütfen kendinizi üzmeyin. Kendinizden utanmayın. Emin olun sizi siz yapan şeylerden biridir belki bu izler.
Kendinize iyi bakın.