Evet o sözü yazan bendim .Gerçekten de öyle 40 yaşındayım .Bu zamana kadar geriye bakıp düşündüğümde ,hayatıma giren insanlar ,arkadaşlıklar ,sevgililer herkes o kadar iyi oynamışki .Tecrübe oldu diyelim .Yaşın çok genç uyanmaya başlamışsın .Herkesin yaşadığı şeylerin yoğunluğuna kapasitesine ,göre değişiyor elbet uyanışı .Aynı dediğin gibi değişiyorsun ,huyların ,duruşun insanlara bakışın .Sadece ilaveten şunu demeden geçemiycem ,samimi insanlar çıkarsa karşına kaybetmemeye çalış .Nadirde olsa çıkacaktır .Eğitimine odaklan ,eğitim hayatını tamamlayamasan dahi bir meslek edin .Geçerli bir meslek olsun .Hiç bir insana ,erkeğe geleceğini bağlama .Her an bitebilir düşüncesiyle ,kendine güvenin olsun .Zaten yıllar sonra yalnızlığa asosyalliğe doğru yolu var .Çünkü sahte kalabalıklardansa ,yalnızlığı tercih eder oluyorsun .Yaşadığın her ne olursa olsun güçlü durmaya bak .Yıllar çabuk geçiyor ,insan kendini inşa ediyor .Kesin ve net ,önemli olan dolu bir insan olabilmek ,boş beleş yaşamamak .Geçenlerde bu başlığa yazdığım sözü bir üyeden gördüm çok beğendim. İnsanlar beni öyle bir hale getirdiki iyisin, iyi birisin vb. şeyleri duyduğumda hakaret yemişim gibi hissediyorum. Normalde mahcup şekilde teşekkür edip geçeceğim şey. Sahte bir tebessüm edip lafı değiştiyorum. Bunları bir çoğumuz yaşıyor biliyorum bu ara farkındaysanız konularda benzer içeriğe sahip. Bazen diyorum yahu ne yapıyoruz biz, ne bizim alıp veremediğimiz birbirimizle. Kötülük görmeden, kötülük etmeden yakmadan yıkmadan yormadan sıkmadan gül gibi geçinip gidelim işte, ölümlü dünyada değer mi. Sorarsanız iyi biri misin, hayır değilim. Benimde kötü huylarım var ben baskılamayada çalışmıyorum zaten abartı derecesinde değil zarar vermem kimseye öyle. yani bazen bencil olurum illa kendi isteğim olsun isterim. tembelim, biri bir şey istediğinde, eğer kendi yapabilecekse kabul etmem, yalan yok dedikoduda yapıyorum ama gözümle gördüysem olan biteni konusurum, iftira atmam, çabuk sinirlenebilirim. iyileri sayacak olursam vefalı olmaya önem veririm. fazla kindar değilim, kolay affederim. paylaşımcılık konusunda bencilliğim yok, paylaşmayı severim. düşünceliyim diyebilirim elimden geldikçe. kıskançlık huyum yoktur rekabete girmem kimseyle, herkesinki kendine. hasetle fesatla pek işim olmaz, tembel olduğum için zor gelir büyük bi kötülük görmedikçe içimde böyle hisler barındırmam. Kısacası iyisiyle kötüsüyle bir denge var diye düşünüyorum kendimde. Buraya bunları yazarkende özeleştiri yapmış oldum, buraya yazamadığım kötü ve iyi şeylerde var elbet. Her neyse, bazı insanlara bakıyorum. Kötü huylarını baskılamaya, iyi olanları ön plana çıkarmaya çalışıyorlar genelde. Fakat buna rağmen çok zarar verici, kırıcı, riyakar ve düşüncesizler. Eskiden susardım her şeye, alınganımdır zaten. Cevap veremezdim o an aklıma gelmezdi. Geceleri uyku uyuyamazdım keşke böyle deseydim şöyle deseydim diye. O zamanlar bu saydığım, sayamadığım kötü huylarımda pek yok yoktu. Yaşadıklarımın çoğunu insanların hasetliğinden fesatlığından yaşamışım şöyle geçmişe bakınca. Günümüzdede yapan var bunu ama ben artık eski ben değilim, değiştim istemedende olsa. Yada değişmemişimdir belkide ayak uydurmayı öğrenmişimdir bilmiyorum. Şimdi hiç öyle değilim, biri bir şey söylese çatır çatır cevap veriyorum, herkesin ağzına lafımı tıkıyorum. İnsanlar aman bunun çenesiyle uğraşılmaz diyorlar hakkımda. Ciddiye almadığından susanlar uğraşmayanlarda vardır bu arada illaki. Ama umurumda bile değil açıkçası benim için önemli olan haksızlığa uğramamak ve kalbimin kırılmasına izin vermemek. Ben insanları değiştirmeyi çok denedim yok yani olmuyor, ben ayak uydurdum o yüzden. Ben 22 yaşındayım, daha önümde uzun bir hayat var ve ayak uydurmak adına daha ne kadar kötü olabilirim yani ne gibi huylar edinirim bilmiyorum. En azından artık kafam rahat ve kendime güvenim geldi. Pat diye bu hale gelmedim elbette, çok zor oldu. Hatırlıyorum o bir şeylerle karşılaştığımda ilk cevap vermeye çalıştığım zamanları yeri geldi saçmaladım, rezil oldum, beceremedim konuşmayı. Fakat öğreniyor insan bir süre sonra kime nasıl davranacağını, konuşacağını. İçimde bir yerde yine kalbim kırılıyor, hala alınganım, hala öfkeliyim. Ama o zevki yaşatmıyorum kimseye. Mutsuzlukla mutlu oluyorlar sanki. Bu yüzden insan sevmez oldum resmen. Kimseye güvenemiyorum, bir şeyimi anlatamıyorum. Burası en azından bana iyi geliyor yazıp içimi döküyorum iyi geliyor. Benim yaşımdaki arkadaşlara tavsiye vermek isterdim yani nasıl bu hale geldim ile ilgili ama tavsiye verebilecek durumdada değilim aslında, belkide bir hezeyanın içinde bile olabilirim. O yüzden tavsiyesi olan varsa bana versin gerçekten çok yorgunum. Okuyan herkese teşekkür ederim
Daha 22 yaşındaymışsın neler görecek neler yaşayacaksın. Herkese güvenme , herkese inanma. Kararlı ol dik durur.. Bu zamanda gözün hep açık olsun yeter. Hee bir de oku elime mesleğini al dursun ve mutlaka çalış
Evet o sözü yazan bendim .Gerçekten de öyle 40 yaşındayım .Bu zamana kadar geriye bakıp düşündüğümde ,hayatıma giren insanlar ,arkadaşlıklar ,sevgililer herkes o kadar iyi oynamışki .Tecrübe oldu diyelim .Yaşın çok genç uyanmaya başlamışsın .Herkesin yaşadığı şeylerin yoğunluğuna kapasitesine ,göre değişiyor elbet uyanışı .Aynı dediğin gibi değişiyorsun ,huyların ,duruşun insanlara bakışın .Sadece ilaveten şunu demeden geçemiycem ,samimi insanlar çıkarsa karşına kaybetmemeye çalış .Nadirde olsa çıkacaktır .Eğitimine odaklan ,eğitim hayatını tamamlayamasan dahi bir meslek edin .Geçerli bir meslek olsun .Hiç bir insana ,erkeğe geleceğini bağlama .Her an bitebilir düşüncesiyle ,kendine güvenin olsun .Zaten yıllar sonra yalnızlığa asosyalliğe doğru yolu var .Çünkü sahte kalabalıklardansa ,yalnızlığı tercih eder oluyorsun .Yaşadığın her ne olursa olsun güçlü durmaya bak .Yıllar çabuk geçiyor ,insan kendini inşa ediyor .Kesin ve net ,önemli olan dolu bir insan olabilmek ,boş beleş yaşamamak .
Evet aynen öyle.
Bende her zaman derim bu dünya benim dünyam değil diye.
İnsanlar o kadar iki yüzlü ve karaktersizler ki ( sözüm meclisten dışarı) kusasım geliyor artık onlardan.
Hele iş yerlerinde, çalışma ortamında bunlardan çok fazla var. (şuan bir tanesi de benim karşımda oturuyor )
Sen yine de kalbini temiz tut ama herkese de iyi niyetli olma.
Herkese ve her şeye asla tamam evet deme, hayır kelimesini de kullan.
Göreceksin bak o daha mutlu edecek seni.
Üzülme sakın daha yolun başındasın
Malesef insanlar menfi düşünür olmuş samimi dost, insan bulmak zorlaştı, ben çözümü çevremi gereksiz kalabalıklardan arındırarak buldum , iletişimi azalttım arıyorlar beni vay hayırsız niye aramadın sormadin diyenler oluyor yoğundum deyip geçistiriyorum , beni menfaati için seven kimseye ihtiyacım yokGeçenlerde bu başlığa yazdığım sözü bir üyeden gördüm çok beğendim. İnsanlar beni öyle bir hale getirdiki iyisin, iyi birisin vb. şeyleri duyduğumda hakaret yemişim gibi hissediyorum. Normalde mahcup şekilde teşekkür edip geçeceğim şey. Sahte bir tebessüm edip lafı değiştiyorum. Bunları bir çoğumuz yaşıyor biliyorum bu ara farkındaysanız konularda benzer içeriğe sahip. Bazen diyorum yahu ne yapıyoruz biz, ne bizim alıp veremediğimiz birbirimizle. Kötülük görmeden, kötülük etmeden yakmadan yıkmadan yormadan sıkmadan gül gibi geçinip gidelim işte, ölümlü dünyada değer mi. Sorarsanız iyi biri misin, hayır değilim. Benimde kötü huylarım var ben baskılamayada çalışmıyorum zaten abartı derecesinde değil zarar vermem kimseye öyle. yani bazen bencil olurum illa kendi isteğim olsun isterim. tembelim, biri bir şey istediğinde, eğer kendi yapabilecekse kabul etmem, yalan yok dedikoduda yapıyorum ama gözümle gördüysem olan biteni konusurum, iftira atmam, çabuk sinirlenebilirim. iyileri sayacak olursam vefalı olmaya önem veririm. fazla kindar değilim, kolay affederim. paylaşımcılık konusunda bencilliğim yok, paylaşmayı severim. düşünceliyim diyebilirim elimden geldikçe. kıskançlık huyum yoktur rekabete girmem kimseyle, herkesinki kendine. hasetle fesatla pek işim olmaz, tembel olduğum için zor gelir büyük bi kötülük görmedikçe içimde böyle hisler barındırmam. Kısacası iyisiyle kötüsüyle bir denge var diye düşünüyorum kendimde. Buraya bunları yazarkende özeleştiri yapmış oldum, buraya yazamadığım kötü ve iyi şeylerde var elbet. Her neyse, bazı insanlara bakıyorum. Kötü huylarını baskılamaya, iyi olanları ön plana çıkarmaya çalışıyorlar genelde. Fakat buna rağmen çok zarar verici, kırıcı, riyakar ve düşüncesizler. Eskiden susardım her şeye, alınganımdır zaten. Cevap veremezdim o an aklıma gelmezdi. Geceleri uyku uyuyamazdım keşke böyle deseydim şöyle deseydim diye. O zamanlar bu saydığım, sayamadığım kötü huylarımda pek yok yoktu. Yaşadıklarımın çoğunu insanların hasetliğinden fesatlığından yaşamışım şöyle geçmişe bakınca. Günümüzdede yapan var bunu ama ben artık eski ben değilim, değiştim istemedende olsa. Yada değişmemişimdir belkide ayak uydurmayı öğrenmişimdir bilmiyorum. Şimdi hiç öyle değilim, biri bir şey söylese çatır çatır cevap veriyorum, herkesin ağzına lafımı tıkıyorum. İnsanlar aman bunun çenesiyle uğraşılmaz diyorlar hakkımda. Ciddiye almadığından susanlar uğraşmayanlarda vardır bu arada illaki. Ama umurumda bile değil açıkçası benim için önemli olan haksızlığa uğramamak ve kalbimin kırılmasına izin vermemek. Ben insanları değiştirmeyi çok denedim yok yani olmuyor, ben ayak uydurdum o yüzden. Ben 22 yaşındayım, daha önümde uzun bir hayat var ve ayak uydurmak adına daha ne kadar kötü olabilirim yani ne gibi huylar edinirim bilmiyorum. En azından artık kafam rahat ve kendime güvenim geldi. Pat diye bu hale gelmedim elbette, çok zor oldu. Hatırlıyorum o bir şeylerle karşılaştığımda ilk cevap vermeye çalıştığım zamanları yeri geldi saçmaladım, rezil oldum, beceremedim konuşmayı. Fakat öğreniyor insan bir süre sonra kime nasıl davranacağını, konuşacağını. İçimde bir yerde yine kalbim kırılıyor, hala alınganım, hala öfkeliyim. Ama o zevki yaşatmıyorum kimseye. Mutsuzlukla mutlu oluyorlar sanki. Bu yüzden insan sevmez oldum resmen. Kimseye güvenemiyorum, bir şeyimi anlatamıyorum. Burası en azından bana iyi geliyor yazıp içimi döküyorum iyi geliyor. Benim yaşımdaki arkadaşlara tavsiye vermek isterdim yani nasıl bu hale geldim ile ilgili ama tavsiye verebilecek durumdada değilim aslında, belkide bir hezeyanın içinde bile olabilirim. O yüzden tavsiyesi olan varsa bana versin gerçekten çok yorgunum. Okuyan herkese teşekkür ederim
Hayır demek bazen o kadar zor oluyorki o cevabı vermem gereken anda, etimden et koparacaklar sanki. Kötülüğü birebir gördüğümde kendimi lafla sözle hadi korudum diyelim, şu hayır diyememe huyumu törpülemedikçe başım ağrıyacak umarım bunuda aşacağım
Malesef insanlar menfi düşünür olmuş samimi dost, insan bulmak zorlaştı, ben çözümü çevremi gereksiz kalabalıklardan arındırarak buldum , iletişimi azalttım arıyorlar beni vay hayırsız niye aramadın sormadin diyenler oluyor yoğundum deyip geçistiriyorum , beni menfaati için seven kimseye ihtiyacım yokbence sende denemelisin
Hayır demeyi öğrenirsen daha mutlu olacaksın inan bana.
Gerek iş hayatı gerek özel hayatta çok işe yarıyor.
Bende senin gibi herkese iyi niyetle yaklaşırdım.
Çalışırken her işe tamam derdim ama başıma gelmeyen kalmadı.
Çok çektim, çok kırıldım.
Artık beni üzen kim olursa olsun çizgilerim çok net.
Hayırsa hayır.
Eşime bile yumuşamıyorum.
Siz öyle olmayarak öyle insanlardan da uzaklaşarak huzur içinde yaşamaya bakıninsanın insandan çektiği nedir bir türlü anlam veremedim, insanız hepimizde menfaat duygusu var ama bunu bir diğer insandan sağlamaktansa kendi imkanlarıyla sağlaması daha zor geliyor bazılarına sanırım. halbuki kolay yol birinin sırtından geçinmek biri sayesinde bir şeyler yapabilmek değil bence bu daha yorucu ve insanı mutsuz hissetmesine yol açacak bir şey. hatta kandırılmış hisseder insan, kendini kandırdığı için
Siz öyle olmayarak öyle insanlardan da uzaklaşarak huzur içinde yaşamaya bakıninsanlar değişmez, çevreniz az olsun ama öz olsun maalesef dini ve geleneksel kültürümüzü kaybettik o yüzden samimiyet , diğerkâmlık gibi kavramlar kalmadı
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?