- 10 Ekim 2020
- 1.997
- 8.771
-
- Konu Sahibi muhtesemgatsby
- #1
Herkese merhaba, bugün içimi dökeceğim. Uzun olabilir vakti olmayanlar için şimdiden söyleyeyim.
Hayatımdan aşırı derecede mutsuz olduğum bir dönemden geçiyorum. İstanbul'a üniversite okumak için geldim, 21 yaşındayım. Geçen sene hazırlık yılındaydım bu sene 1. sınıfım, iyi bir üniversitede çok da iyi olmayan bir bölümde okuyorum. İstanbul yazarken gelecek planımı burada yaşamak üzerine kurmuştum o yüzden hevesli bir şekilde geldim fakat şu anki düşüncelerimle gerçekten nefret ediyorum burada yaşamaktan. Çevremden sürekli ileride fikrin değişir, alışınca başka yerde yaşamak istemezsin tarzında yorumlar alıyorum ama ben şimdi bile nefes alamıyorum burada.
Gerçekten çok kalabalık bir şehir, onun haricinde yaşaması çok masraflı. Geçen sene yurdumdan şikayet ediyordum, eve çıkamadığım için üzgündüm. Bu sene de yurtla ilgili şikayetlerim var ama eve çıkamayacağım gerçeğini kabullendim en azından. Bu arada şehrin dışında sayılabilecek bir ilçedeyim. Bölüme başlayana kadar eğitim hayatımın kolay olacağı fikrindeydim çünkü zaten zor bir bölüm değil diye düşünüyordum. Asla beklediğim gibi çıkmadı çünkü çok ağır bir eğitim alıyorum ve tamamen ingilizce olmasından dolayı dersleri anlamakta çok zorlanıyorum. Normalde ingilizcem iyi seviyedeydi hazırlığı da zorlanmadan geçtim ama derste işlediğimiz şeyler çok fazla terimsel olduğu için kafam basmıyor ve zaten kursa giderek de destekleyebileyeceğim şeyler değil.
Çalışmama rağmen vizelerim düşük geldi, bugün de çok gereksiz yere bir dersten devamsızlıktan kaldığımı öğrendim artık oturup ağladım. Bu arada derse gelmemezlik yapmamıştım hoca seminerlere gitmediğimiz günü kendi yoklama listesine aldığı için bir anda devamsızlığım bitmiş oldu. Yani ben perşembe günü yoklamayı umursamayan hocanın dersine gitmemiştim çünkü hoca da fakültenin vermiş olduğu seminerdeydi. Bugün de normalde dersimiz vardı ama sınıfta covid vakaları olduğu için hoca 'gelebilen gelsin zaten yarın i-lab(seminer) var' diye gruba mesaj atınca ben de ertesi günkü sunum ödevime çalışırım diye düşünerek gitmedim. Sınıftan kimse de gitmeyince hoca sinirlenmiş ve art niyetli bir şekilde yoklama alarak dersten bırakmış oldu. Bu arada bir hafta içerisinde o kadar çok i-lab denilen olay oluyor ki inanın yetişemiyorum bile hepsine katılmak mümkün olmuyor.
Sınav sonuçlarım kötü, okulumun daha ilk dönemden uzayacağını kabullendim, özel hayatım da ayrı kötü. Geçenlerde yine kısa süren (1.5 aylık) bir ilişkim bitti. Hiçbir şekilde ilişki yürütemiyorum eskiden kafaya takmazdım bile ama artık kendimi sevilmeye layık görmemeye başladım. Şanslı olduğum tek konu gerçekten yüz arkadaşa değişmeyeceğim 2-3 dostum var. Onun haricinde çok mutsuzum sabah kalkıyorum gün içerisinde okula gidip sonra dışarıda bir yerlerde takılıp geri dönüyorum. Kendime asla vakit ayıramıyorum çünkü zaten bir yere gitsem bile günümün 2-3 saati yolda geçiyor, yurtta kaldığım günler (haftada bir bile değil çoğu zaman) kendimle başbaşa kalınca kafayı yiyecek gibi oluyorum. Mesela bugün uzun zamandan sonra dışarı çıkmadığım bir gündü ve her şeyi düşünmeye başladığım için ağlamaktan başka yaptığım tek şey olmadı. Sürekli 'Gatsby dışarı çık, geldiğinde yorgunluktan hemen uyu, ertesi günü kalk, tekrar aynısını yap' modundayım.
Çok mu ağır depresyondayım bilmiyorum ama artık insanlara bakınca imrendiğim ve dikkat ettiğim şey mutlu olup olmadıkları.
İstanbul'dan yatay geçiş yapıp doğup büyüdüğüm şehire dönmeyi istiyorum. Ailem de şu an orada yaşamıyor ama ben sürekli gidip geliyorum normalde de. Eskiden sevmediğim şehir gözüme şimdi çok cazip geliyor. Oraya gidince gerçekten huzurlu hissediyorum kendimi zaten arkadaşlarımla da hiç kopmamıştık. Aile tanıdıklarımızdan ötürü iş anlamında gitsem şimdiden çalışabileceğim ve kendimi burada geliştireceğimden daha çok geliştirebileceğim yerler var.
-Geçiş yapacağım üniversite çok dandik bir özel üniversite, benim şu an okuduğum üniversite ise çok köklü bir devlet üniversitesi.
-Şu an ingilizce eğitim alıyorum, oradaki eğitim türkçe ama bunu eksi mi artı mı olarak değerlendireceğimi bilmediğim bir noktadayım.
- Dönüş yaparsam okurken çalışabilirim ve sonrasında da yaşamımı orada devam ettireceğim için network bakımından avantajlı bir konumda konumda olurum. Burada ise o kadar iyi şartlarda bir yerde işe girip çalışacak referansım yok hem de üniversite bitince İstanbul'dan direkt gideceğim için mücadele etme hevesim de yok.
-Burada çektiğim çilenin onda birini bile (yurtta, yolda, okulda) çekmeyeceğimden eminim. Gitmek istememin en büyük nedeni de zaten yaşadığım eziyete değecek bir bölüm okumuyorum.
-Mücadele etmekten kaçan biri olmak istemiyorum diğer yandan en güzel yaşlarımı mutsuz olduğum bir yerde harcamak istemiyorum. Beni mutsuz eden her şeyden kaçmak istiyorum.
Çok uzun olduğunun farkındayım ama benim için durum şu anlık böyle. Mantıksız düşünüyor olabilirim çünkü bu aralar objektif değerlendirmeler yapamıyorum. İstanbul'dan gidip gitmeme konusunda sizden tavsiye istiyorum.
Normalde sert bile olsa eleştirilere açığım ama bu aralar çok ağlıyorum zaten biraz daha abla gibi yaklaşımlara ihtiyacım var Teşekkür ederim şimdiden.
Hayatımdan aşırı derecede mutsuz olduğum bir dönemden geçiyorum. İstanbul'a üniversite okumak için geldim, 21 yaşındayım. Geçen sene hazırlık yılındaydım bu sene 1. sınıfım, iyi bir üniversitede çok da iyi olmayan bir bölümde okuyorum. İstanbul yazarken gelecek planımı burada yaşamak üzerine kurmuştum o yüzden hevesli bir şekilde geldim fakat şu anki düşüncelerimle gerçekten nefret ediyorum burada yaşamaktan. Çevremden sürekli ileride fikrin değişir, alışınca başka yerde yaşamak istemezsin tarzında yorumlar alıyorum ama ben şimdi bile nefes alamıyorum burada.
Gerçekten çok kalabalık bir şehir, onun haricinde yaşaması çok masraflı. Geçen sene yurdumdan şikayet ediyordum, eve çıkamadığım için üzgündüm. Bu sene de yurtla ilgili şikayetlerim var ama eve çıkamayacağım gerçeğini kabullendim en azından. Bu arada şehrin dışında sayılabilecek bir ilçedeyim. Bölüme başlayana kadar eğitim hayatımın kolay olacağı fikrindeydim çünkü zaten zor bir bölüm değil diye düşünüyordum. Asla beklediğim gibi çıkmadı çünkü çok ağır bir eğitim alıyorum ve tamamen ingilizce olmasından dolayı dersleri anlamakta çok zorlanıyorum. Normalde ingilizcem iyi seviyedeydi hazırlığı da zorlanmadan geçtim ama derste işlediğimiz şeyler çok fazla terimsel olduğu için kafam basmıyor ve zaten kursa giderek de destekleyebileyeceğim şeyler değil.
Çalışmama rağmen vizelerim düşük geldi, bugün de çok gereksiz yere bir dersten devamsızlıktan kaldığımı öğrendim artık oturup ağladım. Bu arada derse gelmemezlik yapmamıştım hoca seminerlere gitmediğimiz günü kendi yoklama listesine aldığı için bir anda devamsızlığım bitmiş oldu. Yani ben perşembe günü yoklamayı umursamayan hocanın dersine gitmemiştim çünkü hoca da fakültenin vermiş olduğu seminerdeydi. Bugün de normalde dersimiz vardı ama sınıfta covid vakaları olduğu için hoca 'gelebilen gelsin zaten yarın i-lab(seminer) var' diye gruba mesaj atınca ben de ertesi günkü sunum ödevime çalışırım diye düşünerek gitmedim. Sınıftan kimse de gitmeyince hoca sinirlenmiş ve art niyetli bir şekilde yoklama alarak dersten bırakmış oldu. Bu arada bir hafta içerisinde o kadar çok i-lab denilen olay oluyor ki inanın yetişemiyorum bile hepsine katılmak mümkün olmuyor.
Sınav sonuçlarım kötü, okulumun daha ilk dönemden uzayacağını kabullendim, özel hayatım da ayrı kötü. Geçenlerde yine kısa süren (1.5 aylık) bir ilişkim bitti. Hiçbir şekilde ilişki yürütemiyorum eskiden kafaya takmazdım bile ama artık kendimi sevilmeye layık görmemeye başladım. Şanslı olduğum tek konu gerçekten yüz arkadaşa değişmeyeceğim 2-3 dostum var. Onun haricinde çok mutsuzum sabah kalkıyorum gün içerisinde okula gidip sonra dışarıda bir yerlerde takılıp geri dönüyorum. Kendime asla vakit ayıramıyorum çünkü zaten bir yere gitsem bile günümün 2-3 saati yolda geçiyor, yurtta kaldığım günler (haftada bir bile değil çoğu zaman) kendimle başbaşa kalınca kafayı yiyecek gibi oluyorum. Mesela bugün uzun zamandan sonra dışarı çıkmadığım bir gündü ve her şeyi düşünmeye başladığım için ağlamaktan başka yaptığım tek şey olmadı. Sürekli 'Gatsby dışarı çık, geldiğinde yorgunluktan hemen uyu, ertesi günü kalk, tekrar aynısını yap' modundayım.
Çok mu ağır depresyondayım bilmiyorum ama artık insanlara bakınca imrendiğim ve dikkat ettiğim şey mutlu olup olmadıkları.
İstanbul'dan yatay geçiş yapıp doğup büyüdüğüm şehire dönmeyi istiyorum. Ailem de şu an orada yaşamıyor ama ben sürekli gidip geliyorum normalde de. Eskiden sevmediğim şehir gözüme şimdi çok cazip geliyor. Oraya gidince gerçekten huzurlu hissediyorum kendimi zaten arkadaşlarımla da hiç kopmamıştık. Aile tanıdıklarımızdan ötürü iş anlamında gitsem şimdiden çalışabileceğim ve kendimi burada geliştireceğimden daha çok geliştirebileceğim yerler var.
-Geçiş yapacağım üniversite çok dandik bir özel üniversite, benim şu an okuduğum üniversite ise çok köklü bir devlet üniversitesi.
-Şu an ingilizce eğitim alıyorum, oradaki eğitim türkçe ama bunu eksi mi artı mı olarak değerlendireceğimi bilmediğim bir noktadayım.
- Dönüş yaparsam okurken çalışabilirim ve sonrasında da yaşamımı orada devam ettireceğim için network bakımından avantajlı bir konumda konumda olurum. Burada ise o kadar iyi şartlarda bir yerde işe girip çalışacak referansım yok hem de üniversite bitince İstanbul'dan direkt gideceğim için mücadele etme hevesim de yok.
-Burada çektiğim çilenin onda birini bile (yurtta, yolda, okulda) çekmeyeceğimden eminim. Gitmek istememin en büyük nedeni de zaten yaşadığım eziyete değecek bir bölüm okumuyorum.
-Mücadele etmekten kaçan biri olmak istemiyorum diğer yandan en güzel yaşlarımı mutsuz olduğum bir yerde harcamak istemiyorum. Beni mutsuz eden her şeyden kaçmak istiyorum.
Çok uzun olduğunun farkındayım ama benim için durum şu anlık böyle. Mantıksız düşünüyor olabilirim çünkü bu aralar objektif değerlendirmeler yapamıyorum. İstanbul'dan gidip gitmeme konusunda sizden tavsiye istiyorum.
Normalde sert bile olsa eleştirilere açığım ama bu aralar çok ağlıyorum zaten biraz daha abla gibi yaklaşımlara ihtiyacım var