Dün patronumun yanında müşteri vardı çıkışa kadar, birazdan ofiste olacakmış. Şu an ofiste gözüme her şey güzel geliyor. Zaten böyle değil midir, neyi bırakmaya kadar versek güzel gelir, beynin bize oynadığı bir oyun. Düşünüyorum, doktora telaşla gideceğim günleri, gece yarılarına kadar çalıştığım geceleri, kürtajdan önce bile ofise telefon açıp şunu şöyle yapın diye konuştuğumu... Sonrası nasıl olur bilmiyorum, bir daha çalışmak istersem burası kadar güzel bir iş yeri bulamam büyük ihtimalle, fakat en kötü kararlardan beter bir şey varsa o da kararsızlık. Ben niyetlendim, Allah yolumu açık etsin. Sonrasını düşünüp adım atmaktansa günümü düşünüp, kaybettiğim bebeklerimi ve doğmasını istediğim bebeğimi düşünüp yeni bir yol çiziyorum önümde. Sonrasını bilmiyorum bildiğim tek şey artık hiçbir şeyin eskisi gibi olmasını istemediğim. Ne kadar inanırsınız bilmiyorum ama ben enerjiye inanan bir insanım ve hayat enerjimin işte tıkandığını hissediyorum. Sanki her şey burada sıkışıyor. Bu düğümü çözmem gerek. Burayı çözersem su akıp yolunu bulacak sanki. Evet her gördüğüm kıyafeti almayacağım, canım her istediğinde dışarı çıkmayacağım ama en azından dışarı çıktığımda çalan telefonla eve dönmek zorunda da kalmayacağım. Belki patronum bana kızacak, yarı yolda bıraktın diyecek ama ben 3 bebeğimle hep yarı yolda kaldım. Artık hayatımda yolları tamamlamak istiyorum. Bugün bitmese, dayansam hamileliğimi de işte geçirsem zaten doğumdan sonra çalışmak istemiyorum. Yani bazı şeyleri uzatmaktansa erken bitmesi daha iyi. Hem artık o kadar yorgun bir ruhum ve bedenim var ki ne kendime ne işime gerektiği gibi verimli olamıyorum. Her şeyi eksik yapmaktansa bir şeyi tam yapmak için, ne kendime ne iş yerime zarar vermemek için bu hikayeyi kırmadan, kırılmadan bırakmak istiyorum. Benim için birazdan gerçekleştireceğim konuşma çok zor olacak. Abim dediğim, bana mesleği işi öğreten, iyi günümde kötü günümde yanımda olan insana ben artık yokum diyeceğim. Ama ona ben artık yokum derken kendi hayatımda yeni bir sayfa açacağım. Dün akşam eve gittiğimde saat 8'e geliyordu. Yine yemek yapacak halim yoktu, dışarıdan yedik. Koltukta uyuyakaldım, kocamı göremedim. Tek isteğim kısa bir süre için diplomamı mutfağa, en tez vakitte de çocuk odasına asmak. Bakalım hayırlısı, konuştuktan sonra tekrar size yazarım.