- 20 Ağustos 2015
- 587
- 925
-
- Konu Sahibi captain price
- #41
sizi anlıyorum. teşekkür ederim ama ben bunu zaten denedim. yani ben ya iş ya ders bunu yapabiliyorum. bu konudaki kapasitemi biliyorum. ister tembellik deyin ister bahane ister başka bişey. hani bu ikisinden biri konusunda tavsiye istiyorum. ha dersiniz ki o zaman memuriyeti unut işe devam okey. ama ikisini birden yapamıyorum. ders çalışmadan memur olayım demiyorum zaten, olunmayacağını biliyorum.
özel hayat kalmadı gibi bişey zaten. hafta içi bi yere gitmek imkansız. cumartesi akşamı ya da pazar kaçabilirsem ancak o. e böyle olunca da ne için çalışıyorum diyorum kendime. ayda dört gün için mi?
mesai saatlerine de gerçekten muhasebenin işi yetişmiyor. görüyprum yani kadın aralıksız çalışsa da işleri bitmiyor. ben yardımcı olamıyorum patronun işleri yüzünden. her gün mesaiye de kalamam ki zaten patron da erken çıkmıyor yine onun çayı kahvesi ile uğraşırım geç çıksam.
katiliyorum size.1 yıldan sonra senelik iZin veriliyor diye biliyorum senin 2 yıl olmuş ama Emin ol evde olmak arada tatile çıksan bile daha kötü. Ayrılacaksan da daha iyi bir iş bulmadan çıkma captann.
işim üç saatte bitiyor değil. anlatamadım orayı. toplasan belki o kadar ama tüm güne yayılıyor mesai. yani ders çalışmalık ortam yok.Bes lisansı al segem sertifikası al. Sigortacılık yap bir bankaya bağlı olarak hem daha kurumsal hem primlerle birlikte daha fazla kazanırsın.. kendını geliştir yanii.bak diyorsun 3 saatte bitiyor işim.. spk ya çalış lisans belgesi al flan
onu da yapamam işte. yapmak lazım aslında duyguları karıştırmamak lazım da yapılan iyilikler karşısında nankörlük olur.calisma bakanligini ara sikayet et mesailer tatiller faiziyle havadan ucar size isminizide gizli tutun okadar faizden sonra kendileri verir izninizi
bizler bazi seyleri birbirinden ayirt edemiyoruz size yapilan iyilik nerede ben tam olarak goremedim maaş veriyorsa sizde karsiliginda calisiyorsunuz istediginde izin veriyorsa zaten hakkiniz olani veriyor insanlar yuzumuze gulunce iyi insan olmuyorlar bende sizin gibiydim aman iyi insanlar derdim sonra dusundum iyilik bu deildi resmen somuruluyoruz guler yuzle isinden olacaksan yapma ama yok olmayacaksan hakkini kimsede birakmaişim üç saatte bitiyor değil. anlatamadım orayı. toplasan belki o kadar ama tüm güne yayılıyor mesai. yani ders çalışmalık ortam yok.
onu da yapamam işte. yapmak lazım aslında duyguları karıştırmamak lazım da yapılan iyilikler karşısında nankörlük olur.
ya inanın denedim. hani kapasitem yetmiyor. yani dyoğun olmadığım günlerde günde 50 telefona bakıyorum 100 kere kapıya bakıyorum gelen giden oluyo, dikkatim dağılıyor. çalışamıyorum. keşke o azim olsa ama olmuyor.
Bence hiiiç mutsuz olma
Ben okuduklarında tatilsizlik dışında olumsuz bir şey göremedim
Patron sana 6000tl çıkarıp vermiş bu zamanda baba oğluna yapmaz kıymetini bil
Gayet iyi bir işyerindesin
Düzgün işyeri bulmak çok zor
Kuyunu kazan yok, cinsel taciz yok, mobbing yok biraz da olumlu yanlarını gör
kızlar çok uzun olabilir ama değerli görüşlerinize ihtiyacım var.
şu an bi inşaat firmasında (yap sat vs değil taahhüt firması. yani devlet ihalesine girip iş alırsak yapıyoruz. senede bir veya iki iş) ön muhasebe/asistanlık/sekreterlik allah ne verdiyse yapıyorum. 2 yıl doldu.
maaş : 2000 + yol + yemek işyerinden (dini bayramlarda 500 tl filan prim alırız)
(şu ana kadar her 6 ayda 250 tl zam aldım. girdiğimde 1250 tl idi maaşım.)
yönetici asistanı olarak başladım, muhasebeye geçeriz diye konuştuk ama öyle olmadı.
belli bi iş tanımım yok kızlar;
telefonlara bakıyorum.
muhasebeyi asiste ediyorum. o da kayıt vs konusunda değil evrak takibi ve verdiği görevleri yapma şeklinde.
patronu(firma sahibi) asiste ediyorum. onun seyahatleri, görüşmeleri, telefon trafiği, tabi ki özel işleri, hatırlatmaları hemen herşeyi bende.
tabi bu arada patronun ve misafirlerinin ve ayrıca ofisin misafielerinin çay kahve yemek servisi bende. diğer personele yapmıyorum. ama atıyorum bankacılar gelir muhasebe ile görüşmeye onlara da çay kahve bende. bu iş için eleman aradık. on kişi ile görüştük ama anlaşamadık.
bir de kalan idari işler. ( teklif alıp verme, bazen sözleşme hazırlama, şantiyeye mal gidecektir onun organizasyonu, ofise x alınacaktır onun araştırması/pazarlığı, alacaklılarla muhattap olma, ne bileyim aklınıza gelebilecek günlük basit işler, çok çeşitli evrak takibi bilmemne )
bu işler pratikte belki toplasan ,-üç saatimi alıyodur. onun dışında masada bomboş oturuyorum. kkda filan takılıyorum malum. o arada muhasebe ile ilgili bişeyler öğrenebilir miydim, belki evet ama muhasebedeki kadının işi öyle yoğun ki bana bişey öğretmeye vakti yok. ben de stajyer gibi masasının başında bekleyemem. ya da gidiyorum kadının yanına mesela içerden captaain çay diye sesleniyor patron. e otur kalk otur kalk hiç bişey anlamıyosunuz.
mesela muhasebedeki çalışan finans konusunda da çok bilgili. bankacılarla vs limit çalışması, skorlama vs bunlar nedir bilmiyorum. öğrenemiyorum da. biraz benim tembelliğim biraz bana bişeyi anlatmak için vaktinin olmamasından kaynaklıyor.
çalışma saatleri esnek. 08.30 başlangıç. çıkış esnek. 18.30da çıkmak neredeyse imkansız. genelde benim çıkışım 19.40 civarı. muhasebecisnin fazla mesai yapması alışkanlık olmuş saten dokuzdan önce çıkamıyor. sebebi de şu? patron içerde oturuyor. bunlar ofiste. öyle saçma bi düzene alıştırmışlar ki. ev gibi olmuş yani. ama benim de geç çıktığım çok olmuştur. 20.00-20.30 filan.
cumartesi tam gün. arada ben erken çıkıyorum izin alarak. erken dediğim de şehir dışına gidecek olursam 16.00 gibi filan. yoksa 17.00-18.00.
geçen sene yılım doldu. yıllık izin filan hak getire zaten. muhasebeci hiç kullanamıyor. kadına da üzülüyorum ama napim. yıllık izin yerine geçen sene iki bayramda da arifeler dahil hafta sonu ile birleştirdiler, iki bayramda da 9 gün filan tatil yaptım yani. yıllık izin yerine sayıldı. diğer personel bayram dönüşü mesaiye başladı. şantiye zaten 7/24, bayram seyran yok bilirsiniz.
bunlara ek olarak patronun son bir aydaki huysuzluğu. anlam veremediğim biçimde herşeye ters yaklaşıyor. azarlıyor vs. yani sabrediyorum cidden moralim bozuluyor. en son sabah o kadar saçma bi konuda azar işittim ki. herkese karşı öyle. yani ofise geldiği anda modumuz düşüyor çünkü bi yerden bişey bulup sorun çıkarıyor.
bu arada resmi tatillerde çalışıyoruz. 19 mayıs, 23 nisan gibi... mesai ücreti tabi ki yok.
izin istediğimde abartmadığım sürece alabiliyorum.
hastaysam erken git derler. bir iki kere hastalıktan gelemiycek gibiyim dedim gelme dediler. rapor vs beklemezler.
şu ana kadar 4 5 kere cumartesi için almışımdır. bişey demediler. düğün nişan için hiç izin istemedim öyle şeylerle alakam olmadığı için. istesem verirler miydi bilmiyorum.
ev alacaktık. eksiğimiz vardı. 6 bin lira istedim patrondan. verdi yine sağolsun. fazlasını da verirdi. istediğin zaman istediğin şekilde öde dedi. istersen iki sene sonra öde istersen aralarda yavaş yavaş öde farketmez dedi. böyle böyle gönül bağı oluyo biraz da. ama ben hemen ödemek istedim he ray kesilmi maaşımdan. şimdi 1500 filan kaldı sanırım.
belki toplasan bi kaç kere geç kalmışımdır. hani onda da alışkanlık haline getirilmediği sürece bişey demezler. zaten patron o saatte gelmez. muhasebedeki kadından bahsediyorum. sabah binebileceğim tek bi otobüs var. bunu biliyor. bi ara otobüs 10 dk geç geliyodu. 08.45-50de ancak geliyodum. bişey demiyodu alternatifim olmadığı için.
personelle genel olarak bi sıkıntım yok. şu oluyor bazen. x evrağı lazım diyorum. aldık alıcaz, gönderdik göndericez... ama kendileri merkezden bişey istediklerinde on kere arıyolar elimizde olmayan gecikmeler için. tabi bu arada patron ahmete şunu yap der benim aracılığım ile. ahmet onu yapmaz, bundan ben de sorumlu olurum.
şuraya bi ekleme yapayım. eğer çıkmazsam ve batmazsak emekli olurum buradan. patron asla işten çıkarma düşüncesi olan biri değil. ne hatalar olur sadece kızıp bağırır. hani kendisi de söylüyor. aşırı bi saygısızlık bilmemne olmadıkça işle ilgili bi durum yuzunden kovulmam.
kızlar ben ne yapayım. başka yerlerde bu işi sekreterler yapıyor ve asgariden fazla maaş vermezler sanırım.
ama bazen diyorum ki parası batsın it gibi çalışıyosun.
şu an 10bin kadar birikmişim var. ufak tefek taksit borcu ve şirket borcunu düşersek 8000 kalıyo desek.
işten çıksam bi süre idare eder ama hazıra dağ dayanmaz. ailemle yaşıyorum aslında masrafım yok da yerim yani bi şekilde. özellikle bi tatile gider 2000 yerim.
hani bi kursa mı gitsem? dil olabilir, ya da bi muhasebe programı (zirve filan).
ya da kpss mi denesem kursa gidip? gazi maliye mezunuyum, lisans. devlet denedim. kurum sınavları, mülakatlar vs... kiminde sınavı geçemedim kiminde mülakatta elendim. 1 1,5 sene sonra da baktım olmuyo buraya girdim işte.
bilmiyorum hiç bişeyi şu an. önümü göremiyorum. ama mutsuzum yani onu biliyorum.
patronla konuşup saatlere tatillere düzen getirelim desek kimse yanaşmaz. böyle gelmiş. e ben tek çıkamam karşısına.
bir de ablamın komşusu aracılığı ile girdim. patron firmasını bilenler bilir. aileyiz geyiği vardır. patron bana düğününü ben yapcam filan der arada. nasihat eder. zeki kızsın, bilmemne. hani bi gönül bağı oluşuyor deidğim gibi. şimdi çıkıyorum desem ayıp olur. iş hayatında bu tür şeyelre yer yok biliyorum kızlar ama durumu bu açıdan değerlendirmeniz için belirtiyorum.
bana bi yol gösterin. siz olsanız napardınız?
Çalışma saatlerin ağır ama patronunun iyi birine benziyor, yasında genç hem çalışıp hem de işteki boş vakitlerinde kpssye hazırlanabilirsin , üniversite mezunusun emeklerinin karşılığını alırsın inşaallah , işten çıkmak istiyorsan eğer de yeni bir iş bulmadan işini garantilemeden çıkma bu devirde bu maaşla iş bulmak zor ..kızlar çok uzun olabilir ama değerli görüşlerinize ihtiyacım var.
şu an bi inşaat firmasında (yap sat vs değil taahhüt firması. yani devlet ihalesine girip iş alırsak yapıyoruz. senede bir veya iki iş) ön muhasebe/asistanlık/sekreterlik allah ne verdiyse yapıyorum. 2 yıl doldu.
maaş : 2000 + yol + yemek işyerinden (dini bayramlarda 500 tl filan prim alırız)
(şu ana kadar her 6 ayda 250 tl zam aldım. girdiğimde 1250 tl idi maaşım.)
yönetici asistanı olarak başladım, muhasebeye geçeriz diye konuştuk ama öyle olmadı.
belli bi iş tanımım yok kızlar;
telefonlara bakıyorum.
muhasebeyi asiste ediyorum. o da kayıt vs konusunda değil evrak takibi ve verdiği görevleri yapma şeklinde.
patronu(firma sahibi) asiste ediyorum. onun seyahatleri, görüşmeleri, telefon trafiği, tabi ki özel işleri, hatırlatmaları hemen herşeyi bende.
tabi bu arada patronun ve misafirlerinin ve ayrıca ofisin misafielerinin çay kahve yemek servisi bende. diğer personele yapmıyorum. ama atıyorum bankacılar gelir muhasebe ile görüşmeye onlara da çay kahve bende. bu iş için eleman aradık. on kişi ile görüştük ama anlaşamadık.
bir de kalan idari işler. ( teklif alıp verme, bazen sözleşme hazırlama, şantiyeye mal gidecektir onun organizasyonu, ofise x alınacaktır onun araştırması/pazarlığı, alacaklılarla muhattap olma, ne bileyim aklınıza gelebilecek günlük basit işler, çok çeşitli evrak takibi bilmemne )
bu işler pratikte belki toplasan ,-üç saatimi alıyodur. onun dışında masada bomboş oturuyorum. kkda filan takılıyorum malum. o arada muhasebe ile ilgili bişeyler öğrenebilir miydim, belki evet ama muhasebedeki kadının işi öyle yoğun ki bana bişey öğretmeye vakti yok. ben de stajyer gibi masasının başında bekleyemem. ya da gidiyorum kadının yanına mesela içerden captaain çay diye sesleniyor patron. e otur kalk otur kalk hiç bişey anlamıyosunuz.
mesela muhasebedeki çalışan finans konusunda da çok bilgili. bankacılarla vs limit çalışması, skorlama vs bunlar nedir bilmiyorum. öğrenemiyorum da. biraz benim tembelliğim biraz bana bişeyi anlatmak için vaktinin olmamasından kaynaklıyor.
çalışma saatleri esnek. 08.30 başlangıç. çıkış esnek. 18.30da çıkmak neredeyse imkansız. genelde benim çıkışım 19.40 civarı. muhasebecisnin fazla mesai yapması alışkanlık olmuş saten dokuzdan önce çıkamıyor. sebebi de şu? patron içerde oturuyor. bunlar ofiste. öyle saçma bi düzene alıştırmışlar ki. ev gibi olmuş yani. ama benim de geç çıktığım çok olmuştur. 20.00-20.30 filan.
cumartesi tam gün. arada ben erken çıkıyorum izin alarak. erken dediğim de şehir dışına gidecek olursam 16.00 gibi filan. yoksa 17.00-18.00.
geçen sene yılım doldu. yıllık izin filan hak getire zaten. muhasebeci hiç kullanamıyor. kadına da üzülüyorum ama napim. yıllık izin yerine geçen sene iki bayramda da arifeler dahil hafta sonu ile birleştirdiler, iki bayramda da 9 gün filan tatil yaptım yani. yıllık izin yerine sayıldı. diğer personel bayram dönüşü mesaiye başladı. şantiye zaten 7/24, bayram seyran yok bilirsiniz.
bunlara ek olarak patronun son bir aydaki huysuzluğu. anlam veremediğim biçimde herşeye ters yaklaşıyor. azarlıyor vs. yani sabrediyorum cidden moralim bozuluyor. en son sabah o kadar saçma bi konuda azar işittim ki. herkese karşı öyle. yani ofise geldiği anda modumuz düşüyor çünkü bi yerden bişey bulup sorun çıkarıyor.
bu arada resmi tatillerde çalışıyoruz. 19 mayıs, 23 nisan gibi... mesai ücreti tabi ki yok.
izin istediğimde abartmadığım sürece alabiliyorum.
hastaysam erken git derler. bir iki kere hastalıktan gelemiycek gibiyim dedim gelme dediler. rapor vs beklemezler.
şu ana kadar 4 5 kere cumartesi için almışımdır. bişey demediler. düğün nişan için hiç izin istemedim öyle şeylerle alakam olmadığı için. istesem verirler miydi bilmiyorum.
ev alacaktık. eksiğimiz vardı. 6 bin lira istedim patrondan. verdi yine sağolsun. fazlasını da verirdi. istediğin zaman istediğin şekilde öde dedi. istersen iki sene sonra öde istersen aralarda yavaş yavaş öde farketmez dedi. böyle böyle gönül bağı oluyo biraz da. ama ben hemen ödemek istedim he ray kesilmi maaşımdan. şimdi 1500 filan kaldı sanırım.
belki toplasan bi kaç kere geç kalmışımdır. hani onda da alışkanlık haline getirilmediği sürece bişey demezler. zaten patron o saatte gelmez. muhasebedeki kadından bahsediyorum. sabah binebileceğim tek bi otobüs var. bunu biliyor. bi ara otobüs 10 dk geç geliyodu. 08.45-50de ancak geliyodum. bişey demiyodu alternatifim olmadığı için.
personelle genel olarak bi sıkıntım yok. şu oluyor bazen. x evrağı lazım diyorum. aldık alıcaz, gönderdik göndericez... ama kendileri merkezden bişey istediklerinde on kere arıyolar elimizde olmayan gecikmeler için. tabi bu arada patron ahmete şunu yap der benim aracılığım ile. ahmet onu yapmaz, bundan ben de sorumlu olurum.
şuraya bi ekleme yapayım. eğer çıkmazsam ve batmazsak emekli olurum buradan. patron asla işten çıkarma düşüncesi olan biri değil. ne hatalar olur sadece kızıp bağırır. hani kendisi de söylüyor. aşırı bi saygısızlık bilmemne olmadıkça işle ilgili bi durum yuzunden kovulmam.
kızlar ben ne yapayım. başka yerlerde bu işi sekreterler yapıyor ve asgariden fazla maaş vermezler sanırım.
ama bazen diyorum ki parası batsın it gibi çalışıyosun.
şu an 10bin kadar birikmişim var. ufak tefek taksit borcu ve şirket borcunu düşersek 8000 kalıyo desek.
işten çıksam bi süre idare eder ama hazıra dağ dayanmaz. ailemle yaşıyorum aslında masrafım yok da yerim yani bi şekilde. özellikle bi tatile gider 2000 yerim.
hani bi kursa mı gitsem? dil olabilir, ya da bi muhasebe programı (zirve filan).
ya da kpss mi denesem kursa gidip? gazi maliye mezunuyum, lisans. devlet denedim. kurum sınavları, mülakatlar vs... kiminde sınavı geçemedim kiminde mülakatta elendim. 1 1,5 sene sonra da baktım olmuyo buraya girdim işte.
bilmiyorum hiç bişeyi şu an. önümü göremiyorum. ama mutsuzum yani onu biliyorum.
patronla konuşup saatlere tatillere düzen getirelim desek kimse yanaşmaz. böyle gelmiş. e ben tek çıkamam karşısına.
bir de ablamın komşusu aracılığı ile girdim. patron firmasını bilenler bilir. aileyiz geyiği vardır. patron bana düğününü ben yapcam filan der arada. nasihat eder. zeki kızsın, bilmemne. hani bi gönül bağı oluşuyor deidğim gibi. şimdi çıkıyorum desem ayıp olur. iş hayatında bu tür şeyelre yer yok biliyorum kızlar ama durumu bu açıdan değerlendirmeniz için belirtiyorum.
bana bi yol gösterin. siz olsanız napardınız?
ne mezunusungerçekten mi? kime anlattıysam şok oluyo çünkü sürekli fazla çalışma, mesai yok bilmemne.
26 yaşındaydım.
ya ben hep devlet olur diye düşündüm. olmayınca ne yapacağımı bilemedim. yönlendiren de olmadı. etrafımda okumuş etmiş kimse yok ki. kendi kendime sürüklenince bu oldu.
çalışırken kpss olmuyor. denedim. çalışamıyorum kesinlikle çünkü fiili olarak iş yapmıyo gibi de olsam çay kahve telefon trafiği yetiyor kafamı doldurmaya.
çalışırken iş arasam da görüşmelere nasıl gidicem. hadi bi izin aldım iki aldım üçüncü de noluyo derler illa ki.
tüm arkadaşlarım devlette iken benim burada çay kahve taşıyor olmam gazi mezunu olarak bana da saçma geliyor. gerçekten sanırım artık ruhuma yerleşti bu karamsarlık ve yapamam hissi. ya bi de allahın unuttuğu bi yrde yaşıyorum. ulaşım sıkıntı. iş çıkışı herhangi bişey imkansız yani. son otobüs 10da düşünün. ona binsem 11.10u buluyor eve dönmem.ben de gazi işletme mezunuyum. idari bilimler mezunları ilk 2-3 sene içerisinde işe girdiler girdiler yoksa hemen salıyorlar kendilerin.. ben az demedim zor demedim mezun olur olmaz bankacılığı koydum kafama 6 ay sonra bankada işe girdim. ben işimi seviyorum insanla uğraşmayı seviyorsan sana da bankacılığı tavsiye ederim. devlet hiç düşünmedim çünkü ruhuma ters.. bi ton maaş alıp akşama kadar boş oturmak.. özel sektör için kötü maaş almıyorsun ama ben gazi gibi bir üni mezunu için şu an yaptığın işin seni çok geliştirecek bir şey olduğunu düşünmüyorum. bana sorarsan kendini zorlamalı ve kurslara yazılmalısın. muhasebe olur, bağımsız denetim olur. bak ben çalışıyorum, çocuğum var tiyatro ile uğraşıyorum bi yandan da İngilizceden daha da yüksek puan almak için kursa gidiyorum. sen bekar biri olarak vakitsizlikten yakınmamalısın. bu işyerinde ne kadar uzun süre geçirirsen ruhun o kadar körelecek inan bana.
senin muhasebecin bana benim annemi hatırlattı. o korkunç işyerinden ayrıldıktan sonra benim annemin bugün bulunduğu konuma inanamazsın. merak edersen özelden anlatırım belli ki ankaralısın burda anlatıp ifşa olmak istemem o sebepten.
yaşın genç burada işin iyi diyenlere bakma. cesaretin olmazsa kimse kusura bakmasın da eşeğin kuyruğu misali ne uzarsın ne kısalırsın..
evet ilk işyerim.Her kelimesine katılıyorum ..
konu sahibi ilk iş yerin mi ?
dediğiniz en mantıklısı gibi. ama pratikte engeller var. en mantıklısı yerime birinin alınıp benim muhasebeye geçmem tam anlamı ile.Bana cok guzel geldi anlattiklariniz
15 senedir calisiyorum , kurumsal firmalarda calisiyorum ama isim geregi patron sirketleriyle cok gorusurum
Inanin o kadar kotu seyler oluyor ki sizin anlattiginiz yer cennet
Bence isin finans kismini ogrenmeye bakin , yavas yavas muhasebenin gorevini ustunuze almaya baslayip obur isler icin sekreter alin sirkete
Boyle gelmis boyle gider demeyin
Siz muhasebecinin sag kolu olursaniz zaten o sizi obur islere birakmak istemez kendi konusur patronla bi sekreter tutalim diye
Bence burdan cikmayin muhasebe ve finansa yonelin
maliyene mezunusun
bundan bir 10 yıl snr
çay kahve taşımak seni ne derece mutlu edecek?