- 29 Nisan 2015
- 26.564
- 91.289
-
- Konu Sahibi captain price
- #1
kızlar çok uzun olabilir ama değerli görüşlerinize ihtiyacım var.
şu an bi inşaat firmasında (yap sat vs değil taahhüt firması. yani devlet ihalesine girip iş alırsak yapıyoruz. senede bir veya iki iş) ön muhasebe/asistanlık/sekreterlik allah ne verdiyse yapıyorum. 2 yıl doldu.
maaş : 2000 + yol + yemek işyerinden (dini bayramlarda 500 tl filan prim alırız)
(şu ana kadar her 6 ayda 250 tl zam aldım. girdiğimde 1250 tl idi maaşım.)
yönetici asistanı olarak başladım, muhasebeye geçeriz diye konuştuk ama öyle olmadı.
belli bi iş tanımım yok kızlar;
telefonlara bakıyorum.
muhasebeyi asiste ediyorum. o da kayıt vs konusunda değil evrak takibi ve verdiği görevleri yapma şeklinde.
patronu(firma sahibi) asiste ediyorum. onun seyahatleri, görüşmeleri, telefon trafiği, tabi ki özel işleri, hatırlatmaları hemen herşeyi bende.
tabi bu arada patronun ve misafirlerinin ve ayrıca ofisin misafielerinin çay kahve yemek servisi bende. diğer personele yapmıyorum. ama atıyorum bankacılar gelir muhasebe ile görüşmeye onlara da çay kahve bende. bu iş için eleman aradık. on kişi ile görüştük ama anlaşamadık.
bir de kalan idari işler. ( teklif alıp verme, bazen sözleşme hazırlama, şantiyeye mal gidecektir onun organizasyonu, ofise x alınacaktır onun araştırması/pazarlığı, alacaklılarla muhattap olma, ne bileyim aklınıza gelebilecek günlük basit işler, çok çeşitli evrak takibi bilmemne )
bu işler pratikte belki toplasan ,-üç saatimi alıyodur. onun dışında masada bomboş oturuyorum. kkda filan takılıyorum malum. o arada muhasebe ile ilgili bişeyler öğrenebilir miydim, belki evet ama muhasebedeki kadının işi öyle yoğun ki bana bişey öğretmeye vakti yok. ben de stajyer gibi masasının başında bekleyemem. ya da gidiyorum kadının yanına mesela içerden captaain çay diye sesleniyor patron. e otur kalk otur kalk hiç bişey anlamıyosunuz.
mesela muhasebedeki çalışan finans konusunda da çok bilgili. bankacılarla vs limit çalışması, skorlama vs bunlar nedir bilmiyorum. öğrenemiyorum da. biraz benim tembelliğim biraz bana bişeyi anlatmak için vaktinin olmamasından kaynaklıyor.
çalışma saatleri esnek. 08.30 başlangıç. çıkış esnek. 18.30da çıkmak neredeyse imkansız. genelde benim çıkışım 19.40 civarı. muhasebecisnin fazla mesai yapması alışkanlık olmuş saten dokuzdan önce çıkamıyor. sebebi de şu? patron içerde oturuyor. bunlar ofiste. öyle saçma bi düzene alıştırmışlar ki. ev gibi olmuş yani. ama benim de geç çıktığım çok olmuştur. 20.00-20.30 filan.
cumartesi tam gün. arada ben erken çıkıyorum izin alarak. erken dediğim de şehir dışına gidecek olursam 16.00 gibi filan. yoksa 17.00-18.00.
geçen sene yılım doldu. yıllık izin filan hak getire zaten. muhasebeci hiç kullanamıyor. kadına da üzülüyorum ama napim. yıllık izin yerine geçen sene iki bayramda da arifeler dahil hafta sonu ile birleştirdiler, iki bayramda da 9 gün filan tatil yaptım yani. yıllık izin yerine sayıldı. diğer personel bayram dönüşü mesaiye başladı. şantiye zaten 7/24, bayram seyran yok bilirsiniz.
bunlara ek olarak patronun son bir aydaki huysuzluğu. anlam veremediğim biçimde herşeye ters yaklaşıyor. azarlıyor vs. yani sabrediyorum cidden moralim bozuluyor. en son sabah o kadar saçma bi konuda azar işittim ki. herkese karşı öyle. yani ofise geldiği anda modumuz düşüyor çünkü bi yerden bişey bulup sorun çıkarıyor.
bu arada resmi tatillerde çalışıyoruz. 19 mayıs, 23 nisan gibi... mesai ücreti tabi ki yok.
izin istediğimde abartmadığım sürece alabiliyorum.
hastaysam erken git derler. bir iki kere hastalıktan gelemiycek gibiyim dedim gelme dediler. rapor vs beklemezler.
şu ana kadar 4 5 kere cumartesi için almışımdır. bişey demediler. düğün nişan için hiç izin istemedim öyle şeylerle alakam olmadığı için. istesem verirler miydi bilmiyorum.
ev alacaktık. eksiğimiz vardı. 6 bin lira istedim patrondan. verdi yine sağolsun. fazlasını da verirdi. istediğin zaman istediğin şekilde öde dedi. istersen iki sene sonra öde istersen aralarda yavaş yavaş öde farketmez dedi. böyle böyle gönül bağı oluyo biraz da. ama ben hemen ödemek istedim he ray kesilmi maaşımdan. şimdi 1500 filan kaldı sanırım.
belki toplasan bi kaç kere geç kalmışımdır. hani onda da alışkanlık haline getirilmediği sürece bişey demezler. zaten patron o saatte gelmez. muhasebedeki kadından bahsediyorum. sabah binebileceğim tek bi otobüs var. bunu biliyor. bi ara otobüs 10 dk geç geliyodu. 08.45-50de ancak geliyodum. bişey demiyodu alternatifim olmadığı için.
personelle genel olarak bi sıkıntım yok. şu oluyor bazen. x evrağı lazım diyorum. aldık alıcaz, gönderdik göndericez... ama kendileri merkezden bişey istediklerinde on kere arıyolar elimizde olmayan gecikmeler için. tabi bu arada patron ahmete şunu yap der benim aracılığım ile. ahmet onu yapmaz, bundan ben de sorumlu olurum.
şuraya bi ekleme yapayım. eğer çıkmazsam ve batmazsak emekli olurum buradan. patron asla işten çıkarma düşüncesi olan biri değil. ne hatalar olur sadece kızıp bağırır. hani kendisi de söylüyor. aşırı bi saygısızlık bilmemne olmadıkça işle ilgili bi durum yuzunden kovulmam.
kızlar ben ne yapayım. başka yerlerde bu işi sekreterler yapıyor ve asgariden fazla maaş vermezler sanırım.
ama bazen diyorum ki parası batsın it gibi çalışıyosun.
şu an 10bin kadar birikmişim var. ufak tefek taksit borcu ve şirket borcunu düşersek 8000 kalıyo desek.
işten çıksam bi süre idare eder ama hazıra dağ dayanmaz. ailemle yaşıyorum aslında masrafım yok da yerim yani bi şekilde. özellikle bi tatile gider 2000 yerim.
hani bi kursa mı gitsem? dil olabilir, ya da bi muhasebe programı (zirve filan).
ya da kpss mi denesem kursa gidip? gazi maliye mezunuyum, lisans. devlet denedim. kurum sınavları, mülakatlar vs... kiminde sınavı geçemedim kiminde mülakatta elendim. 1 1,5 sene sonra da baktım olmuyo buraya girdim işte.
bilmiyorum hiç bişeyi şu an. önümü göremiyorum. ama mutsuzum yani onu biliyorum.
patronla konuşup saatlere tatillere düzen getirelim desek kimse yanaşmaz. böyle gelmiş. e ben tek çıkamam karşısına.
bir de ablamın komşusu aracılığı ile girdim. patron firmasını bilenler bilir. aileyiz geyiği vardır. patron bana düğününü ben yapcam filan der arada. nasihat eder. zeki kızsın, bilmemne. hani bi gönül bağı oluşuyor deidğim gibi. şimdi çıkıyorum desem ayıp olur. iş hayatında bu tür şeyelre yer yok biliyorum kızlar ama durumu bu açıdan değerlendirmeniz için belirtiyorum.
bana bi yol gösterin. siz olsanız napardınız?
şu an bi inşaat firmasında (yap sat vs değil taahhüt firması. yani devlet ihalesine girip iş alırsak yapıyoruz. senede bir veya iki iş) ön muhasebe/asistanlık/sekreterlik allah ne verdiyse yapıyorum. 2 yıl doldu.
maaş : 2000 + yol + yemek işyerinden (dini bayramlarda 500 tl filan prim alırız)
(şu ana kadar her 6 ayda 250 tl zam aldım. girdiğimde 1250 tl idi maaşım.)
yönetici asistanı olarak başladım, muhasebeye geçeriz diye konuştuk ama öyle olmadı.
belli bi iş tanımım yok kızlar;
telefonlara bakıyorum.
muhasebeyi asiste ediyorum. o da kayıt vs konusunda değil evrak takibi ve verdiği görevleri yapma şeklinde.
patronu(firma sahibi) asiste ediyorum. onun seyahatleri, görüşmeleri, telefon trafiği, tabi ki özel işleri, hatırlatmaları hemen herşeyi bende.
tabi bu arada patronun ve misafirlerinin ve ayrıca ofisin misafielerinin çay kahve yemek servisi bende. diğer personele yapmıyorum. ama atıyorum bankacılar gelir muhasebe ile görüşmeye onlara da çay kahve bende. bu iş için eleman aradık. on kişi ile görüştük ama anlaşamadık.
bir de kalan idari işler. ( teklif alıp verme, bazen sözleşme hazırlama, şantiyeye mal gidecektir onun organizasyonu, ofise x alınacaktır onun araştırması/pazarlığı, alacaklılarla muhattap olma, ne bileyim aklınıza gelebilecek günlük basit işler, çok çeşitli evrak takibi bilmemne )
bu işler pratikte belki toplasan ,-üç saatimi alıyodur. onun dışında masada bomboş oturuyorum. kkda filan takılıyorum malum. o arada muhasebe ile ilgili bişeyler öğrenebilir miydim, belki evet ama muhasebedeki kadının işi öyle yoğun ki bana bişey öğretmeye vakti yok. ben de stajyer gibi masasının başında bekleyemem. ya da gidiyorum kadının yanına mesela içerden captaain çay diye sesleniyor patron. e otur kalk otur kalk hiç bişey anlamıyosunuz.
mesela muhasebedeki çalışan finans konusunda da çok bilgili. bankacılarla vs limit çalışması, skorlama vs bunlar nedir bilmiyorum. öğrenemiyorum da. biraz benim tembelliğim biraz bana bişeyi anlatmak için vaktinin olmamasından kaynaklıyor.
çalışma saatleri esnek. 08.30 başlangıç. çıkış esnek. 18.30da çıkmak neredeyse imkansız. genelde benim çıkışım 19.40 civarı. muhasebecisnin fazla mesai yapması alışkanlık olmuş saten dokuzdan önce çıkamıyor. sebebi de şu? patron içerde oturuyor. bunlar ofiste. öyle saçma bi düzene alıştırmışlar ki. ev gibi olmuş yani. ama benim de geç çıktığım çok olmuştur. 20.00-20.30 filan.
cumartesi tam gün. arada ben erken çıkıyorum izin alarak. erken dediğim de şehir dışına gidecek olursam 16.00 gibi filan. yoksa 17.00-18.00.
geçen sene yılım doldu. yıllık izin filan hak getire zaten. muhasebeci hiç kullanamıyor. kadına da üzülüyorum ama napim. yıllık izin yerine geçen sene iki bayramda da arifeler dahil hafta sonu ile birleştirdiler, iki bayramda da 9 gün filan tatil yaptım yani. yıllık izin yerine sayıldı. diğer personel bayram dönüşü mesaiye başladı. şantiye zaten 7/24, bayram seyran yok bilirsiniz.
bunlara ek olarak patronun son bir aydaki huysuzluğu. anlam veremediğim biçimde herşeye ters yaklaşıyor. azarlıyor vs. yani sabrediyorum cidden moralim bozuluyor. en son sabah o kadar saçma bi konuda azar işittim ki. herkese karşı öyle. yani ofise geldiği anda modumuz düşüyor çünkü bi yerden bişey bulup sorun çıkarıyor.
bu arada resmi tatillerde çalışıyoruz. 19 mayıs, 23 nisan gibi... mesai ücreti tabi ki yok.
izin istediğimde abartmadığım sürece alabiliyorum.
hastaysam erken git derler. bir iki kere hastalıktan gelemiycek gibiyim dedim gelme dediler. rapor vs beklemezler.
şu ana kadar 4 5 kere cumartesi için almışımdır. bişey demediler. düğün nişan için hiç izin istemedim öyle şeylerle alakam olmadığı için. istesem verirler miydi bilmiyorum.
ev alacaktık. eksiğimiz vardı. 6 bin lira istedim patrondan. verdi yine sağolsun. fazlasını da verirdi. istediğin zaman istediğin şekilde öde dedi. istersen iki sene sonra öde istersen aralarda yavaş yavaş öde farketmez dedi. böyle böyle gönül bağı oluyo biraz da. ama ben hemen ödemek istedim he ray kesilmi maaşımdan. şimdi 1500 filan kaldı sanırım.
belki toplasan bi kaç kere geç kalmışımdır. hani onda da alışkanlık haline getirilmediği sürece bişey demezler. zaten patron o saatte gelmez. muhasebedeki kadından bahsediyorum. sabah binebileceğim tek bi otobüs var. bunu biliyor. bi ara otobüs 10 dk geç geliyodu. 08.45-50de ancak geliyodum. bişey demiyodu alternatifim olmadığı için.
personelle genel olarak bi sıkıntım yok. şu oluyor bazen. x evrağı lazım diyorum. aldık alıcaz, gönderdik göndericez... ama kendileri merkezden bişey istediklerinde on kere arıyolar elimizde olmayan gecikmeler için. tabi bu arada patron ahmete şunu yap der benim aracılığım ile. ahmet onu yapmaz, bundan ben de sorumlu olurum.
şuraya bi ekleme yapayım. eğer çıkmazsam ve batmazsak emekli olurum buradan. patron asla işten çıkarma düşüncesi olan biri değil. ne hatalar olur sadece kızıp bağırır. hani kendisi de söylüyor. aşırı bi saygısızlık bilmemne olmadıkça işle ilgili bi durum yuzunden kovulmam.
kızlar ben ne yapayım. başka yerlerde bu işi sekreterler yapıyor ve asgariden fazla maaş vermezler sanırım.
ama bazen diyorum ki parası batsın it gibi çalışıyosun.
şu an 10bin kadar birikmişim var. ufak tefek taksit borcu ve şirket borcunu düşersek 8000 kalıyo desek.
işten çıksam bi süre idare eder ama hazıra dağ dayanmaz. ailemle yaşıyorum aslında masrafım yok da yerim yani bi şekilde. özellikle bi tatile gider 2000 yerim.
hani bi kursa mı gitsem? dil olabilir, ya da bi muhasebe programı (zirve filan).
ya da kpss mi denesem kursa gidip? gazi maliye mezunuyum, lisans. devlet denedim. kurum sınavları, mülakatlar vs... kiminde sınavı geçemedim kiminde mülakatta elendim. 1 1,5 sene sonra da baktım olmuyo buraya girdim işte.
bilmiyorum hiç bişeyi şu an. önümü göremiyorum. ama mutsuzum yani onu biliyorum.
patronla konuşup saatlere tatillere düzen getirelim desek kimse yanaşmaz. böyle gelmiş. e ben tek çıkamam karşısına.
bir de ablamın komşusu aracılığı ile girdim. patron firmasını bilenler bilir. aileyiz geyiği vardır. patron bana düğününü ben yapcam filan der arada. nasihat eder. zeki kızsın, bilmemne. hani bi gönül bağı oluşuyor deidğim gibi. şimdi çıkıyorum desem ayıp olur. iş hayatında bu tür şeyelre yer yok biliyorum kızlar ama durumu bu açıdan değerlendirmeniz için belirtiyorum.
bana bi yol gösterin. siz olsanız napardınız?
Son düzenleme: